• yağmur alan bir yere (örneğin balkon) bir kova koyup, toplanan suyu mikroskop altında incelemek. yo yo yo dalga geçmiyorum. mikroskop altında içindeki organizmaların bir oraya bir buraya koşturmasına bakmak. bakıp bakıp şaşırmak. kendini kaptırıp cola'ya, limon suyuna filan mikroskop altında bakmak. tabi bunun için önce bir mikroskop bulmak.

    (bkz: çıkarın beni buradan ben deli değilim)
  • karanlık, kasvetli yağmurlu bir günde yapılması muhtemel durumlar. böyle havalarda akla ilk gelen uygulamalar şöyledir:

    uyuyulur, sinemaya gidilir, kapalı alışveriş merkezlerinde gezilir ya da sevgiliyle eve kapanıp sıcak şarap içilir, havanın havasına uyulmayıp sevişilir...
  • bu sabah bir uyandım şoktayım,
    sokaklar yağmurlu, melankolizmin doruklarındayım,
    ama melankolizme baglanmadan once karnımı doyurmalıyım,
    çünkü iyi bir kahvaltıyla güne başlamadan melankolik bile olunmaz oh yeah...

    kahvaltımı yaptım, sucukla kaşarla
    hava hala yağıyor büyülü bir edayla,
    şimdi hüzünlü şarkıları dinleyelim sırayla
    ama arada televizyonda ne var diye de bakmadan olmaz...

    dinledim şarkıları bir bir
    may daying bırayd, katatonya biraz da lorın hill
    bugün harbiden hüzünlüyüm bir altılı kuponu bile buna çare değil,
    tam o esnada telefon geldi halı saha maçına adam lazımmış ma beybe

    tam da hüzünün doruklarındayken bu olmamalıydı,
    kankalarım bunu bana yapmamalıydı.
    bu melankolik hava bu şekilde bozulmamalıydı
    çok hırslansam bile dalamam bu akşam çift...
  • pencereden bakıp bir of çekip çalişmaya devam edilebilir mesela.
  • yağmurlu gün pazara denk gelmişse evde oturup internette sörf yapmak en çok tercih edilen faaliyet olmakla beraber şöyle de bir durum var: "ee madem yağmur var, bari haftalık temizliğe girişelim" diyen bir hatunla evliyseniz, evde oturmak hiç de güzel geçmeyecek saatleri haber verir. öyle yayıla yayıla gazete/sözlük okumak hayallerde kalır ancak böyle pazar günlerinde. elektrikli süpürgenin çıldırtan sesi falan gene iyi hoş da insanın yağmurlu pazar fantezisini asıl yıkan şu cümleye muhatap kalmaktır: "sen de alsana eline şu bezi, iki toz alsan ölür müsün. şıştt sana diyom, aloo". hele bir de "şu koltukları yana çeksene, altlarını temizleyemiyorum" cümlesini duymuşsan tembellikle geçirilecek yağmurlu bir pazar günü başlamadan bitmiştir.
  • yağmurluğunuzu giyip deniz kenarındaki banklardan birine oturup dinlemek, izlemek.
  • evde olmak. evde herhangi bir şey yapılabilir. önemli olan evde olmak.
  • çay içmektir. bir teras bulup altına oturmalı çayı demleyip yağmuru izlemeliyiz. yağmurun sesini dinlemeli, toprağın kokusunu içimize çekmeliyiz. çayla mısır iyi gider. mısır patlatmalı, küçük patatesleri varsa soba, soba yoksa fırında pişirip, arasına tereyağı sürüp pul biber falan dumanı üstünde yemeliyiz.
  • bir adet sıcak su torbasıyla romatizma ağrısını dindirmeye çalışmak.
  • ders çalışmak ve saçını başını yolmak*.
hesabın var mı? giriş yap