• alınıp da okunamayan kitaplardan farklı olarak başlanmış, ama devam edilememiş kitapları da içeren entry. okunamayan deyince kapağı açılmayan kitabı anlamaktan ileri gelir.
  • eger okur yeterince azimli ise, gulun adi gibi bir kitaba on kez baslayip dokuzunda yarida birakmak ve en sonuncusunda 'azimle okuyan kitabi bitirir' deyip kitabi bitirmek gibi bir yola da gidebilir.
  • umberto eco bu konuda pisligin allahi bir usluba sahip, nadide yazarlardandir. kendisinin de itiraf ettigi uzere, yazdigi kitaplarin ilk bolumlerini, okuyucunun sabrini denemek uzere daraltici bir uslupla bicimlendirir. bu engeli asmayi basaran okuyucu, kitabi okumayi hakeden kisidir.

    bunun disinda bir de cesitli nedenlerle yarida birakilan kitaplar mevcuttur. bunun baslica sebeplerinden biri, kitabin ciddi ciddi boktan olmasidir. evet sanilanin aksine, eli kalem tutan herkesin yazar olmadigi gercegi gibi, matbaada basilip ciltlenmis her tefriyata kutsal manalar yuklemek durumunda da degildir insanoglu... ekseri yarisina kadar gelinmesine de luzum yoktur bu tip objelerin, ama on yargili olmayayim hesabi, tolerans -ki bir yere kadar- gosterilebilir elbette... ve fekat tez zamanda anlasilir ki harcanan efor sadece vakit kaybi niteligi tasir.

    bir baska sebep de, okurun kendini boktan hissetmesidir. bunun okunan kitapla bagintisi olmayabilir, asil gudum tamamen kisiye mahsus ozel nedenler ihtiva edebilir.
  • bir gazla alınıp konusunun ya da uslubunun yavaşlığı ya da yavanlığı nedeniyle bir kenara fırlatılıp atılan kitaplardır. bu tür kitaplar içinizi o kadar bayar ki bir süre sonra "acaba baştan okumayı tekrar denesem mi" dedirtmezler bile. (bkz: sofinin dünyası)
  • gaza gelinip pan kitabevinde ya da tuyap fuarinda gecirilen ve ikiyuzelli kagida malolan bes saatin ardindan eve gelinir. insan kendini entellektuelligin doruklarinda hissetmektedir. dolayisi ile bir kenarda ozumse beni en diyalektiginden icerikli kitaplar diger kenarda -allah allah kontesi kim becerdi- icerikli romanlar dururken hadi bakalim mademki bu denli entelim o halde direkman su kucuk yazili kalin kitapla baslayayim denir lakin insanin akli hep kose kalan ve surekli goz kirpan kontesin akibetindedir.

    sonra bi sekilde kucuk yazili kitap elden ve gozden duser, parlak kabartma harfli kocaman yazili romana dalinir. zaten zar zor okudugun iki puntalik harfli yirmi sayfayi hayatta hatirlamazsin, yeniden baslamak icin de o yirmi sayfa bir omur kadar uzun gelir insana. yarim kalan huzunlu kitabin okunmuslar arasinda yerini almasi icin kisinin evde gecirmek zorunda kalacagi issiz ve parasiz uzun bir doneme ihtiyaci vardir.
  • evet evet okumalıyım!! okumalı mıyım? bikac sayfa sonra noluyo acaba? ay baydı!! olmaz bitirmeliyim ben bu kitabı.. hayır sonuna bi bakmicam!! bide sağa yatıp okuyayım diyerekten 3 günde bir sayfa okuyarak, o okunan sayfada tam hatırlanmayarak bitirilme çabası içine girilen kitap. sonuç değişmez o kitabın yerini başka bi kitap alır, kasmadan okunulur, mutlu olunur..
  • vicdan azabı olup peşinizden gelen, zihinde başucu başucu gezdirilen kitaplardır. rafta her görüldüğünde insanın içini cız ettirir.
  • gittikce abuklasan, abuklastikca okuma isteginizi icinizden sokup alan kitaplardir. hele bi de aynı kitabı okumus bi arkadasınız da varsa o zaman o kitap yarim bırakılmaya mahkumdur :)
hesabın var mı? giriş yap