• elinde bo$ cikolata paketiyle oturan bir cocuga sirayla gelen meyvelerin yaptiklari i$kenceleri anlatan bir "yerli mallari haftasi"ni yuceltme piyesinin adidir. ayni anda hem yerli mali haftasini, hem de paranin* onemini anlatan bir eser oldugu icin onemlidir.

    elma:
    benim adim elma
    elma degil helva
    tatli ses veririm,
    agzinda eririm

    cocuk:
    yanima gel, diyeyim $ukur
    yiyeyim kutur kutur

    elma:
    sen beni yiyemezsin,
    parami veremezsin

    cocuk:
    cikolata aldim biraz,
    hic param yok etme naz

    elma:
    darildim ben sana
    bakmi$sin el malina..(gider..)

    armut:
    bal dolu icim,
    paran var mi cicim?

    cocuk:
    param yok, param yok
    a benim canim param yok

    armut:
    gelemem gelemem
    parasiz cocuk gelemem...(gider)

    portakal:
    benim adim portakal

    cocuk:
    ne olursun burda kal

    portakal:
    paran varsa al,
    yoksa du$unceye dal..(uzakla$ir)

    uzum:
    benim adim uzum

    cocuk:
    bari sen gel iki gozum

    uzum:
    parasiza yoktur sozum (gider)

    ayva:
    benim adim ayva, i$tah acarim
    parasizdan kacarim (kacar)

    cocuk:
    eyvah, eyvah kacirdim yine,
    pi$manin parami yedigime.
    $imdi dursaydi param,
    olsaydi bir kumbaram.
    bu oyle bir ders ki bana,
    bakmam artik el malina...
  • beni bu haftadan tiksindiren şey benim bu bayramda armut olarak görev almam olmuştur
    (bkz: ah felek bir gününü görmedim)
  • bir tanesine çökelekle katıldığım haftadır.

    hangi akla hizmet yaptım bilmiyorum. evde kimse yoktu çökelek de gayet yerli görünüyordu.
  • incir oldugum hafta. (hiç de komik degil! gayet de basarılı bir incirdim)
    şiirim bile vardı:

    tatlı aydın inciri
    ne güzel iri iri
    elma alma incir al (elmaya bok da atmısım, artık o dönem kim elmaysa..)
    agzından aksın bal! (allah belanı versin! tarzında söylenmeli burası)
  • en son yıllar önce kutladığım şimdi önemini kavradığım haftadır kendileri. tabii o sıra çin falan yok global ekonominin lokal ekonomilere etkileri falan ilkokul çocuğuna anlatamazsın.. biz bu haftaları mal mal yerli bir şekilde yerden biten şeyleri getirerek kutlardık. sanırdık ki dünya bundan ibaret, herşey yerden bitiyor. maalesef mühendis çıkmaya bir kala kazın ayağının öyle olmadığını öğrendim. kendi ürettiğim şeyi benim halkım almadıktan sonra benim vatandaşım, komşum kullanmadıktan sonra ben nasıl komşumun çocuğunu istihdam eder nasıl kendi malımın kalitesini arttırabilirim. söyleyin a güzel okuyucular. ey okuyucu dur ve çevrene bir bak yiyecekler dışında çevrendeki kaç meta kendi ülkenin malı, kaçında alinin ayşenin alın teri var. sen kendi ürettiğin malı pahalı ve kalitesiz diye aylığı 30 dolara çalışan çinlilerin ürettiği mala tercih edersen torununu 30 dolara çalışmaya mahkum edersin. kurtuluş savaşını kazandık ama taçlandıramadık bir o konuda milliyetçi olamadık.bir sene italyayı protesto edip fransız malı aldık sonraki sene fransayı protesto edip italya malı aldık. dilimizde kesile kesile kuşa döndü. etrafımız kamera 1984 kitabı türkiye'yi anlatıyor demişlerdi de hadi ordan demiştim. az bile anlatmış, oradaki insanlar en azından ekonomilerini kendi elleriyle çökertmeye çalışmıyorlardı. büyük biraderi şaşırtıp bu sene yerli malı haftası kutlayalım. parlak bir geleceğe yelken açalım..

    edit:
    kestaneyi istersen,
    ısıtıp da yersin sen,
    istersen suda haşla,
    onun tadı başka.

    edit2:
    evet kestaneydim; hala etkisinden kurtulmuş değilim. benliğime yapıştı bu kestanelik, çizilme paronayasıyla yaşadım hayatım boyunca.
  • 2002 yılında halen köy ilköğretim okullarımızda kutlanmaktaydı. eskiden bir farkla, öğrenciler coca cola getirmişlerdi içmek için. dahası, buna dikkat çektiğimde diğer öğretmenler ve idareciler "aman hocam ne olacak?" şeklinde cevaplamışlardı.

    bir çok diğer kavram gibi yerli malı kullanmak kavramının da haftasının da içi boşaltılmış, bu gün okulda ders saatinde tıkınma olarak algılanmakta artık. hem öğrenciler hem de öğretmenler için bu durum böyle üstelik. benim talebim bu günün artık kaldırılması en azından sağlam sinirlerin hala sağlıklı kalabilmesi için.
  • ilk defa amerikan 13. süvari alayının eylül 1859'da nebraska'da tertiplediği hafta.
    ne kadar da eğlenceli geçermiş yerli mallarının çılgıncasına yağmalandığı, tüketildiği hafta.
    1863 yılının en güzel yerli malı olarak kızıl bulut'un bakır buhurdanlığı seçilmişti hafızam beni yanıltmıyorsa.
    yerli kadınları haftasından burada bahsetmeyi ise ahlaka mugayir buluyorum.
  • bu yıl kutlamaya karar verdiğim, 12- 18 aralık arasında kutlandığını uzun araştırmalar ve incelemeler sonucunda öğrendiğim belirli gün ve haftalar silsilesinden en kuruyemişli, en fiskobirlikli olanıdır.
  • bi ara toplanilir,herkes evden getirdigi $eyi cikarir,payla$irdi.fakat getirilenlerin yarisi kokakola,kinder cukulata vb. bilimum yabanci zerzevatti..
  • bizim sınıfta bu hafta dahilinde muz getiren bi çocuğu yerli değildir diye hırpalamışlardı, kafasındaki tacını yerlere çalmışlardı.
    ulan belki çoçuk anamur lu eşşek kafalar?
    neyse, bu hafta dahilinde incir, fındık yenirdi.fiskobirlik fındık ezmesi dağıtıldığından hastası idim bu haftanın.
    bitmese tükenmese diye dua ederdim.bitti tükendi.allaha, ve bağımsız geleceğe inancım ilk böyle sarsıldı.
hesabın var mı? giriş yap