hesabın var mı? giriş yap

  • bireysel emeklilik olayının ne demek olduğunu yazdığımda insanlar bana kızmıştı. (bkz: bireysel emeklilik/#44018930)

    bunun özet olarak, en yalın haliyle anlamı şudur; "sana verdiğimiz paranın bir kısmını ver de biz onu işletelim. ancak bu yolla piyasa derinliği elde edebiliriz".

    insanlar şunu görmüyor; türkiye'de çok genç bir nüfus geldi ve şu anda hüküm sürüyor. ama bu gençler devlet iyi planlama yapmadığı için çok çok çok büyük bir oranda yetersiz; vasat insanlardan oluşuyor. buna kendimi de dahil ediyorum. iyi yetiştirilmedik. yaptığımız işlere baktığımızda, bu işleri dünyayla kıyasladığımızda katma değerimizin çok düşük olduğunu görmeliyiz. bizler entelektüel derinliğe sahip olmamızı sağlayacak o eğitimi almadığımız için üretimimiz de vasat. bununla beraber geçmişte erkenden emekli olan dedeler ve babalarımız; gelecekte sosyal patlama yaşanacağı gerçeğinin fitilini ateşlediler. bu genç nüfus; bu vasatlıkla emekli olursa ve bu emeklilik hakkıyla sosyal yardım alırsa ekonomik sistemimizin göçeceği açık. peki bu hangi sonuçları doğurdu reaksiyon olarak;

    (bkz: sigortalı olmayanların 213 tl ödeme zorunluluğu)
    (bkz: 65 yaşında emekli olmak)
    (bkz: bireysel emeklilik)
    (bkz: doğum kontrol oyununu artık bozuyoruz)
    (bkz: en az 3 çocuk)

    bu son 2 bakınız gelecekte çok fazla yaşlı olmasına karşın; çok az genç nüfus bulunacağından bir felaketin habercisi olarak yorumlanmaka olan gidişatı ifade ediyor.

  • https://pbs.twimg.com/media/blwdkvfcuaauw0a.jpg

    hani bu adamın yaptıklarını beğenirsiniz, beğenmezsiniz. o sizin tercihiniz. fakat, bir muhalif nasıl olur diye soracak olursanız işte böyle olur. oraya ne bir örgüt getirdi. ne gencecik çocukları çakalların önüne attı. ne parti propagandası yaptı. milletvekili olmanın getirdiği güç, hediye çeki alma dışında da kullanılabiliyormuş demek ki değil mi?

    az çok insanlara örnek olsun. muhalefet aktiflik gerektirir. yürek gerektirir. öyle meclis kürsüsünde milleti gaza getirip, kuyruğu sıkışınca arazi olanların yaptığı şey değildir. budur.

    bu gezi parkı olayı ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, sırrı süreyya önder, orada ona oy vermiş insanların yapmasını istediği her şeyi yaptı. ha burada yine bir takım aşırı solcular tarafından eleştirilecek. ne yapalım, olsun o kadar.

  • olcay sahan olcay olcay olcay olcay

    arda turan arda arda arda arda

    maçı bu şekilde anlatan spiker.

    hele gecen yil sky360'da basketbol maci anlatirken..

    lofton lofton lofton lofton

  • pek kıymetli halk sanatçımızın dün itibari ile instagram hesabından paylaştığı tasarruf temalı, okuyanı hüzünden hüzüne sürükleyen duygu yüklü mektup. viral.

    kamu spotu niteliğinde olduğunu hatırlatmakta fayda var.

    "anne bunun içinde para var elektrik faturası için bir gün seni mutlu edeyim dedim."

    https://www.instagram.com/…llev/?taken-by=gulben123

    gülben ergen de bu mektubu görünce doğal olarak hepimiz gibi içlenmiş ve aşağıdaki mesajı yazmış:

    "elektrik, su, doğalgaz faturalarımız posta kutumuza geldiğinde çocuklara birlikte alıyoruz. bugün onlar benden önce almışlar. eve geldiğimde odamda, yatağımın ucunda bu zarf vardı... yaz sonu toplantı yapmıştık hepimiz. bütçelerimizi belirledik. kışa bir tatil daha yapabilmemiz için elektriklerimizi kapatmamız gerektiğini, suyumuzu boşa harcamamız gerektiğini, yemeklerimizi, giyeceklerimizi özenle kullanmamız gerektiğini konuşmuştuk. okullar başlayacağı için yeni #çanta, #ayakkabı, #forma, #okul kitapları, #defter, #kalem kutusu gibi ihtiyaçlarını alırken geçen sene kullandıklarını her sene olduğu gibi ihtiyacı olan çocuklara göndermek üzere birlikte koliledik ve içine el yazımızla "güle güle kullanın" yazdık. şu an sizlere bu satırları yazarken ağlıyorum... #anne evimize tek başına bakıyor bunu unutmayın demiştim onlara. anne ekrana çıkınca, konsere gidince para kazanıyor ve biz öyle evimize, buzdolabımıza, üstümüze, yeni şeyler, oyunlar alabiliyoruz diye anlatmıştım. bazı arkadaşlarında gördükleri ve bizde neden olmadığını sordukları şeyler de vardı. onlarında bizde olamayışının sebeplerini gözlerinin içine bakarak izah etmiştim. oğlum bu ay biriktirdiği bayram harçlıklarından evimizin elektrik faturasını #beyaz bir zarfa not yazarak ödüyor... yaşı 8 #şükür #minnet #evlat #mutluluk #sevinç #paylaşmak #sorumluluk"

    minik ares'i tebrik etmek gerek, bu yaşta para biriktirmeye ve aile ekonomisine katkı sağlamaya başlamış. kesinlikle akranlarına örnek olması ve takdir edilmesi gereken bir davranış.

    mektuptaki şu bölüm dikkat çekici;

    "anne ekrana çıkınca, konsere gidince para kazanıyor ve biz öyle evimize, buzdolabımıza, üstümüze, yeni şeyler, oyunlar alabiliyoruz diye anlatmıştım. bazı arkadaşlarında gördükleri ve bizde neden olmadığını sordukları şeyler de vardı."

    ares'in arkadaşlarında görüp de gülben ergen'in kendisine alamadığı şey neydi acaba.

    sonuçta yaptığı program karşılığında trt'den aylık 400 bin lira almış, halka mâl olmuş ünlü ve popüler bir sanatçı.
    onun evladı, bizlerin, yani halkın evladı sayılır. bizler de suyu, elektriği az kullanıp tasarruf etmek ve ares'in arkadaşlarında görüp, kendi evinde göremediği şey konusunda naçizane yardımcı olmak isteriz. onun mutluluğu, bizim mutluluğumuz.

  • türkiyenin en ünlü cildiye doktorudur.

    doktorluk kimliğini sadece teşhis ve tedavi için ilaç yazarken kullanan biriydi. doktorluğun getirdiği egoyu, kibri, havayı asla kendisinde göremezdik adeta bir dost bir arkadaş gibi davranarak hastalari ile ilgilendirdi.

    bir çok doktorda bulamadığı şifayı bu adamda bulan çok tanıdığım oldu. her zaman tek öneririm kolsuz olurdu. son zamanlarda sağlığından ötürü mesleğini yapamıyor ve başka doktor arkadaşlarına yönlendiriyordu demek ki ciddi bi rahatsızlığı vardı.

    bir daha onun gibi harika bir doktor taniyacağima emin değilim. allah rahmet eylesin.

  • çikolata alıyosun çikolata değil. domates alıyosun, ilaçlı. 2. sınıf kalitede bal alıyosun şurup. zeytinyağı alıyosun, karışım. dondurma alıyosun, aromalı boyalı.

    dünyanın en kalitesiz ürünlerini yiyoruz
    parasını verip iyi olsun diyosun ama değil. 2. sınıf yaşıyoruz hayatı

  • herkesin lider, takım çalışmasına yatkın, popüler olması beklenildiği dünyada biraz anlaşılamamış insan topluluğu. hayır, daha önce de belirtildiği gibi asosyal değiller, özgüvensiz hiç değiller. hayatın kaotik akışı içinde “kendilerini dinleme”yi seviyorlar. eğer bu akışa fazla kaptırıp kendilerinden uzaklaşırlarsa mutsuz ve depresif hissediyorlar. introvert tarafı daha baskın biri olarak bunu bu şekilde algılamam birazcık geç oldu. çünkü gerek iş, gerek okul hayatında gerekse özel hayatta olması gerektiği hissettirilen, örnek olarak gösterilen durum biraz daha extrovert olmak. dolayısıyla durumda hiçbir yanlışlık olmamasına rağmen, kendinizde bir sorun olup olmadığını sorgulamanız veya kendinizi sıkıcı olarak adlandırmanız bir yerde kaçınılmaz olabiliyor.*

    aslında kendinizi bilip belirli kalıplara uymaya zorlamamak, bunun dışında birbirimize anlayış gösterip introvert olmayı "değiştirilmesi gereken bir durum" olarak görmemek en doğrusu bence. konuyla alakalı şahane bir konuşma izlemek isterseniz:

    http://www.ted.com/…in_the_power_of_introverts.html

  • olayın altında yatan sebep plüton'un güneş sistemi aidatlarını geciktirmesiymis. güneş'e çok uzak olduğu için ısınma problemleri yaşayan plüton, "ulan bizim paramızla merkür ısınıyor" gerekçesiyle doğal gaz aidatlarını ödemek istememis. vay sen mısın ödemeyen?