hesabın var mı? giriş yap

  • "<3" şeklinin ne olduğunu çok uzun bir süre anlayamadım ben, "taşak mı acaba" diye düşündüğüm bile oldu.

  • repliğin tamamı şöyle:
    yaşar usta-saim beyi görecektim.
    sekreter-randevunuz var mi?
    yaşar usta-yok.ama yaşar usta derseniz beni kabul eder.çok önemli.
    sekreter-hiç sanmıyorum ama bir sorayım.(telefonda) saim bey, yaşar usta diye biri sizinle görüşmek istiyor.peki efendim.(yaşar usta'ya) sizi bekliyorlar, buyrun.
    (içeri girer)
    saim bey-söyle ne istiyorsun?
    yaşar usta-bak beyim, sana iki çift lafım var.koskoca adamsın.paran var, pulun var, herşeyin var.binlerce kişi çalışıyor emrinde.yakışır mı sana ekmekle oynamak.yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak.ama nasıl yakışmaz.sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören.anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.ama ben boşuna konuşuyorum.sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.hıh.sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.sen mi büyüksün.hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta.sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç.gözümde pul kadar bile değerin yok.ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın.yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz.bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun.dokunma artık aileme.dokunma çocuklarıma.dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile.(çıkar)

  • nerede yaşadığının farkında olan komşudur malum elini sallasan magandaya çarpıyor günümüzde kendince beladan uzak duruyordur

  • granada valencia maçının başlamasına yaklaşık beş dakika varken;

    "arkadaşlar şuan granadadayım ispanyaya erasmusla geldim .maçı izlemek için sahayı görebilen yüksekçe bi apatmana çıktım sizlere elimden geldiğince dilim döndügünce maçı anlatmaya çalışacagım."

  • whatsapp, viber vb. uygulamalarin altina "program super ama internet olmayinca mesajlar iletilmiyor" diye 1 yildiz veren hatta imdb uygulamasinin altina "film izlenmiyor, insanlari kandiriyorsunuz" yazip 1 yildiz veren mallarin yaninda buna da şükür dedirten akıl fakirleridir.

  • işin tiyatral kısmını bir kenara bırakırsanız çok da abartılmaması gereken bir açılıştır. sadece 2 kişi olması biraz absürt olmuş.

    biraz eskimiş şaraplarda mantar çok daha kolay parçalanır. hoş boktan şaraplarda da boktan mantar olduğu için onlar da çabuk parçalanır.

    ayrıca tirbuşon ile mantarı açmak istediğinizde -büyük ihtimalle- mantarı delerken kopan parçalar şarabın içine düşecektir.

    bazı suserler yazmış, içine mantar parçası düşmez ama bu şekilde cam parçaları düşer diye. düşmez. camı zaten bu yüzden ısıtıp kırıyorlar. yani oradaki cam oldukça yumuşak oluyor ve ısıtıldığı için parçalanması önleniyor.

    dediğim gibi şov kısmını bir kenara koyarsanız çok da mantıklı olan şişe açılışıdır.

    hatta bu tür açılışlardan sonra kırılan şişenin ucuna alüminyum'u rulo yapıp şarabın düzgün şekilde ayrı bir şişeye dökülmesi sağlanır. keza bu şişeye dökülürkende şişenin ağzına ayrıca bir filtre konulur ve şarap şişesi içindeki partiküllerin diğer şişeye aktarırken boğazınızdan geçmeyeceğine emin olursunuz.

    yani şişeyi kırdıktan sonra bardağa servis yapılmaz. önce filtrelenmiş şekilde başka bir şişeye, sonrasında bardağa servis olur.

    sürecin tamamını anlatan güzel bir videoyu buradan izleyebilirsiniz;
    https://www.youtube.com/watch?v=ycqvwmvgqtu

    gereksiz bir not;

    şişenin bu yöntemle açılması için şarabın 7000 euro olmasına gerek yoktur. belli bir kalitenin üstündeki restaurantlarda bu yöntemi görebilirsiniz.

  • eskiler öyle derler... haksız da sayılmazlar hani...

    edit: erkeğin huyu yokluktan varlığa geçince; kadının huyu varlıktan yokluğa düşünce belli olur.

    şunu da ekleyelim;
    “seni iki şey anlatır.
    hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabır,
    her şeyin varken sergilediğin tavır…”

  • muthis eglenceli hadise.

    yakin zamanda kurbagalama yuzme hareketiyle ucabildigimi farkedip eski mahallemizi dolasmistim. hersey kendi kontrolumde ve cok eglenceliydi. ucarak bakkala girmis ve ulker cikolati gofret almistim. (sadece tahmin; kirmizi bir paketti) sabah uyandigimda "oha" dedigimi animsiyorum.