hesabın var mı? giriş yap

  • şehir hayatının değil, tembelliğin bize sunmuş olduğu bir mutsuzluk hareketidir. her şeyi de şehir hayatına bağlayıp, onu suçlamaktan vazgeçin. şehirde yaşayan sadece siz değilsiniz. nice insan var her akşam evinde tenceresi kaynayan.

  • mısırlılar, nil nehrinin altına tünel yapacaklar.
    farklı ülkelerden projeler istemektedirler.
    fransızlar önerilerini getirmişler:
    -iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlayacaklar ortada buluşacağız. güzel bir tünelininiz olacak
    öneri beğenmişler ancak almanları da dinleyelim demişler.
    almanlar önerilerini getirmişler:
    - iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlacaklar ve ortada dışarı bir çıkış açacaklar. ekiplerimiz ortadaki çıkışta buluşacaklar. güzel bir tüneliniz olacak.
    bunu daha çok sevmişler ancak yine de türkleri de dinleyelim demişler.
    türkler önerilerini getirmişler:
    - iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlacaklar. ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki güzel tüneliniz olacak.

  • az önce balkona çıktım. aşağıda iki tombik teyze vardı. başörtülü, kendi halinde, ellerinde eczane çantası olan ve sürekli bir yerlere yetişen teyzelerden. ne konuşuyorlardı anlamadım, biri diğerine şunu dedi:

    "benim içim dışım bir, içim de şişko, hep yemek düşünüyorum kötülük değil"

    kahkaha attım. inip teyzeyi yiyesim geldi. kırt kırt kırt!

  • 4 yıllık fakülte mezunu olup, 12 saat eşek gibi çalışıp, 1900 lira alan ve hala 11 yıldır iktidarda olan ama bu sorunu çözememiş akp'ye oy veren birinin yazdığı mektup.

    bir de utanmadan küçük kızıyla duygu sömürüsü yapıyor.

    akıl fikir diliyorum.

  • rezil olmaya doymuyorum.

    bugün yeni aldığım kulaklığı telefonuma takıp, 45 dakikalık otobüs yolculuğum boyunca müzik dinledim. dinlediğim şarkılarla moda girdim, kendimi klipte gibi hayal ettim, sesimi çıkarmadan mırıldanarak eşlik ettim, arada bir camdaki yansımamdan kendimi izledim, pek karizmatik buldum kendimi. ta ki ineceğim durağa yaklaşırken kulaklığın tekini kulağımdan çıkarana dek...

    kulaklığı çıkardığımda ve müziğin hala oldukça yüksek bir şekilde çalmaya devam ettiğini fark ettim. her ne kadar hala inanmak istemesem de aptal telefonum kulaklığı takmamı umursamamış ve sesi dışarı vermeye devam etmiş. bense yol boyunca bağırta bağırta birbirinden tuhaf şarkılar dinleyen, herkese dinleten, dahası bunu yaparken de kulaklığı kulağında olan ve sallana sallana şarkıya eşlik eden bir embesil tablosu çizmişim.

    ölmek istiyorum...

  • sevgili kısmını bilmem, ama sayamadığınız bir kalabalığa dalmak zorundaysanız ve muhafazakar bir civarda gerçekleşecekse hadise, kesinlikle "siz allahıma ve peygamberime küfredemessiniz ulan" diyerek girin olaya bu arada surekli bagırmak suretiyle adamların allaha küfrettiğini vurgulayın.
    1. adamlar afallayıp ne diyor lan bu modundayken, bir kısmı sizi sakinleştirmeye çalışır
    2. çevredeki insanlar sizin yanınızda yer alır.
    3. polis girerse devreye sorun yaşamazsınız.
    dayak yemekten kurtulur hatta mümkünse iki üçtane de rahatlıkla patlatırsınız.
    ha ben laik bir adamım din istismarı neyime derseniz, allah laikinizi versin ne diyeyim..
    unutma surekli bagırıyorsun...

  • kocaeli darıca'da bir kişi eşine gelen taciz mesajları nedeniyle karakola gidip şiklayette bulunuyor ama o da nesi? taciz mesajlarının geldiği telefon bir polise ait çıkıyor!

    iş bu kadar da değil, asıl olaylar daha sonra başlıyor. adamın şikayeti alınmıyor ve üstüne üstlük polislerce darp ediliyor. telefonundan görüntüler zorla tehditle siliniyor, hastanede ise eksik darp raporu veriliyor.

    adam savcılığa başvurduğunda ise savcı "görüntüler silinmiştir, vermezler" diyor.

    burada polisin tacizci çıkmasına mı şaşıralım, sonra tacizci polisi savunan diğer polislerin adamı dövmesine mi, doktorların eksik rapor vermesine mi yoksa savcılığın tutumuna mı?

    kim kardeşim bunlar, çete mi? kimse yok mu bu olan bitene ses çıkaracak? içişleri bakanı bunları görüyor mu? bu polis memuru ve onu koruyanlar ceza alacak mı? eksik rapor veren doktor ceza alacak mı? insanlar polise ve adalete nasıl güvenecek?

    kaynak

    edit: kocaeli valialiğinden bir açıklama gelmiş. yazıya göre bu şahsın tehdit-hakaret-kasten yaralama-dolandırıcılık-resmi belgede sahtecilik gibi suçlardan toplam 22 şüpheli kaydı bulunuyormuş ve olayın öncesinde gelişen başka bir olay sebebiyle polislere karşı tavır aldığı ve olayı çarpıttığı iddia edilmiş ve bir taciz durumu olmadığı söylenmiş.

    şimdi kim haklı kim haksız bilemiyorum. hiç bir kuruma güvenim yok. eğer böyle oldu ise emniyet'in tüm kamera görüntülerini çıkarması gerekir. umarım böyle bir rezalet hiç olmamıştır ve olay gerçekten valiliğin açıkladığı gibidir.

  • kendini zora sokarak evrimsel açıdan başarılı duruma gelmeyi anlatan ilke.

    örneğin bir miktar paranız var. bu parayla fiat da alabilir, ferrari de alabilirsiniz. sonuçta ikisi de aynı fonksiyonu gören iki tane araç. ferrari almak sizi ekonomik açıdan daha fazla zorlayacak, ancak dişilere daha çekici yapacaktır.

    ya da tavuskuşunu düşünün. erkek tavuskuşunun güzel tüyleri var, ancak bu onun daha iyi uçmasına, avlanmasına, veya kaçabilmesine yaramıyor. aksine hem besinlerden aldığı enerjiyi bu yapılara aktarmak zorunda kalıyor, hem de kolay av olma riskiyle karşılarşıyor. ancak dişi tavuskuşları görkemli tüyleri daha çok sevdiği için erkeklerin genlerini bir sonraki nesile aktarma şansı artıyor.

    ilkeyi ortaya koyan: (bkz: amotz zahavi)

  • gelmiş geçmiş en büyük mısır kâşifi:

    16 ekim 1817’de krallar vadisindeki en olağanüstü mezarlardan biri olan seti'nin mezarını keşfetmişti. bu en büyük firavun mezarı da onun inanılmaz keşiflerinden sadece biriydi. gize'de, kefren piramidinin gizli girişini keşfetti. güney'in ücra köşelerinde bir yamaca yontulmuş ve yüzlerce yıl boyunca kumlar altında gömülü kalmış dünyanın arkeolojik harikalarından biri, mısır'ın en olağanüstü tapınağı ebu simbel' i gün ışığına çıkardı. belzoni gittiği her yerde kendini büyük ramses’in (ramesses ii) ayak izlerini takip ederken buldu.

    1778’de italya'nın padova kentinde doğan belzoni , birçok işte çalıştıktan sonra; mühendislik okudu. ingiltere'ye giderek bir sirkte kuvvet gösterileri yaptı. 1814 yılında ingiltere'den ayrılan belzoni, keşif yapma tutkusu ile karısı sarah ve hizmetkârı james ile birlikte kahire'ye gitti. orada bir süre sulama mühendisi olarak çalıştıktan sonra yine işsiz kaldı. belzoni 'yi bu zor durumdan kurtaran kişi yine bir kâşif olan burkhardt oldu.

    o zamanlar "genç memnon" adı verilen büstün aslında 3000 küsur yıl önce yaşamış ve hüküm sürmüş firavun büyük ramses'in heykeli olduğu henüz bilinmiyordu. ramses ii, giovanni belzoni'nin yaşamını tamamen etkileyecekti. ingiliz konsolosu henry salt’ın koruması altında çalışmalarını sürdüren belzoni, kefren piramidi ve krallar vadisi’ni keşfetmeyi başardı.

    http://www.narmer.pl/kv/kv17en.htm

  • tevfik göksu: ne konuşacağımıza siz mi karar vereceksiniz?

    ekrem başkan: ben karar vereceğim tabii. ben başkanım.

    çıldırıyorum.