hesabın var mı? giriş yap

  • tahminimce ilgili evrendeki birçok çocuk ve gencin daha 14-15 yaşlarındayken uykularını kaçırmış, onları içlerinde bulundukları fantastik ortamın cazibesine ters düşecek basitlikte bir gelecek kaygısına itmiştir.

    londra'daki banliyönüzde oturuyorsunuz güzel güzel, yaş 11. birden bir baykuş geliyor, sizin sihirli güçleriniz bulunduğunu, bu güçleri değerlendirme yollarını usta büyücülerden öğrenebileceğiniz hogwarts büyü ve büyücülük okulu'na başvurmadığınız halde kabul olduğunuzu bildiren mektubu velilerinize teslim ediyor.

    eğer anne-babanız da büyücüyse sıkıntı yok, zaten böyle bir mektup bekliyorsunuzdur. eğer kendileri muggle'sa, "ben oğlumu hokus-pokusçu olsun diye büyütmedim, ya tıp okur, ona puanı yetmezse efendi gibi kpss'ye çalışır." demeyecek bir vizyon sahibi olmaları tek umudunuz olacaktır. kaldı ki siz karar verecek bir yetkinlik çağında değilsiniz, anne-baba istemeden çocuklarının ne idüğü belirsiz bir şatoda yatılı eğitime alınması hukuki süreçte nasıl bir karşılık bulur çok emin değilim. hele ki bu şatoda üç başlı köpekler, kafasının arkasında gelmiş geçmiş en kudretli büyücünün sureti olan öğretmenler falan varsa.

    ne ise, gerekli evreleri ve bürokratik sıkıntıları atlattıktan sonra hogwarts'taki örgün eğitiminize başladınız diyelim. yavaştan ortama alışıyorsunuz; kaymak birası, ballı çörek falan derken bir de ravenclaw sevgiliniz oluyor. zaten dörtgöz bir velet sayesinde okulda şenliksiz yıl geçmiyor, her yıl ayrı badireler atlatıyorsunuz. artık 4. veya 5. yılınıza geldiniz, yavaştan "nasıl para kazanıcam lan ben?" soruları hasıl olmaya başlıyor kafada. neticesinde büyüdür sihirdir diye diye ortaokul bile görmeden bir hevesin peşinde koşmuşsunuz ama dünyevi derslerden, eğitimden de eksik kalmışsınız. müthiş bir atmaca patronus'u çıkarmanız, muggle dünyasında bir kar-zarar tablosu okuyabilmenin veya araba lastiği değiştirebilmenin yanında esamesi bile okunmayacak bir yetenek sayıldığı gibi, zaten bu meziyetlerinizi kullanmanız da yasaklanmış normal insanların yanında. özetle, akdeniz üniversitesi su ürünleri mühendisliği mezunu karşısında bile tutunmanız mümkün değil bildiğimiz dünyanın herhangi bir iş kolu veya sektöründe.

    e o zaman büyülü bir iş yapayım diyebilirsiniz. önünüzdeki seçenekler ise son derece limitli bu noktada.

    - hogwarts'ta akademik kariyer: en akla yatkın yol gibi duruyor. o kadar büyü-sihir öğrendiniz, bunu gelecek nesillere aktarmak hem erdemli hem de finansal garantileri düşünülürse akılcı bir yol olacaktır. burada sorun şu ki, hogwarts'ta çok fazla mezun olmasına rağmen öğretmen istihdamı (normal olarak) sınırlı. yani ya üst yönetimden kallavi bir tanıdığınız, ya da olağanüstü yetenekleriniz olması gerek.

    - sihir bakanlığı'nda siyaset: bir diğer kariyer seçeneği. sihir bakanı her dönem yetenekli gençleri staj programına dahil edebiliyor. ancak siyaset çok kişinin ilgi alanına girecek bir konu değil. zaten o kadar sene türlü türlü majik mahlukatla içli dışlı olmuş bünyeyi "üretim fazlası uçan süpürgelerin yeniden değerlendirilmesi konulu talep formu" gibi fasa fiso işlerle doyuramazsınız.

    - seherbazlık: siyaset veya öğretmenlik ile ilgilenmiyorsanız, elinizde kalacak tek geçerli seçenek. ancak hem az para ödeniyor, hem itiyle kopuğuyla uğraşıyorsunuz. izdüşümü bizim dünyadaki narkotik şube gibi bi ortama rast geliyor. söylemesi, hava atması güzel ama 40'ınıza gelmeden karıyı kızı boşayıp bir iskoç köyüne yerleşerek alkolik olarak ölmeniz de son derece muhtemel.

    - diagon alley'de küçük esnaflık: bu da bir seçenek tabii. lakin 7 sene büyünün ve sihrin her türlü ilmini öğrendikten sonra kıç kadar ara sokakta troll siki satmak sizin kariyer hedeflerinizle ne derece örtüşür bilemem.

    - gringotts: finans alanı ile ilgilenenler için büyük bir fırsat, müthiş bir marka gringotts. ama tüm sektör goblinler'in elinde. yedirmezler o işi.

    gördüğünüz gibi hogwarts'ta aldığınız eğitim, sizin cv'nizde güzel dursa da asıl dünyada sizi büyük açmazlarla baş başa bırakabiliyor. yine moralinizi bozmayın. her türlü hususi iştirake de açık sonuçta büyücülük dünyası. yeterli finansmanınız ve özsermayeniz varsa kendi dükkanınızı açabilirsiniz, dünyayı dolaşıp araştırmalar yapabilirsiniz veyahut kitaplar yazabilirsiniz. ancak ailenizden yardım almadan kendi ayaklarınız üzerinde durmak istiyorsanız, baykuşu falan kovalayın geldiği anda ve babanızı dinleyin derim ben. bi de çince öğrenin gelecek çince'de.

  • referandum sonuçları ve bu süreçte tüm yaşatılanlara rağmen izledikçe insana umut aşılayan, atamızın her daim dik ve kararlı duruşuyla bizleri selamladığı görüntülerdir.link
    kaldır başını yerden ey türk istikbalinin evladı! ne olursa olsun, sana ne yaşatılırsa yaşatılsın bu dik duruştan al ilhamını. ve unutma ;
    " umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır. ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."

  • bu tip yıllarca halkların kardeşliği, izmirli kızı öpmek vb diye şiirler yazdı, eline fırsat geçince sadece kendisi öpüştü.

    yıllarca batılılara siz doğuya gelmiyorsunuz, hakkari'yi görmediniz diye sitem eden adam muğla/ köyceğiz'de çiftlikte yaşıyor.

    ekşi elmalar filmi hakkari'de geçiyor, izlerken ya bu hakkari ne güzel bir yermiş diye düşünmüştüm meğer köyceğiz'de çekilmiş,

    ee aslan parçası bize kızıyordun niye hakkari'ye gelmiyorsunuz diye ulan sen hakkari'de geçen filmi muğla'da çekmişsin, herkes parayı bulana kadar solcudur.

  • ders:diferansiyel denklemler
    alınan not:02

    valla ben almadım hoca verdi.

    hocanın not gerekçesi: 01 versem adını yazıp çıktın falan diye sen artist olacaktın ondan 02 verdim. hem böyle daha ezik görünüyorsun. hani yapmış da anca 2 puanlık yapmış gibi.

  • kırmızı ışıkta veya durakta yolcu alırken kafayı cama dayamanın imkansız olduğu otobüs markası. az sektirmedi kafamızı rolantide çalışırken.

  • bu ehliyetsiz barzolar yüzünden 2 kişi hayatını kaybetmiş ve insanlar twitterda siyasileri etiketleyerek adalet arıyor. başka türlü adaletin olmayacağını herkes farkında.

    ülkenin geldiği durum budur.