hesabın var mı? giriş yap

  • bir perakendecinin ucuza mal satmasının o ürünün sahte olmasını meşrulaştırması gibi bir algı var bu millette. yukarıdaki her dört entry'den üçü "bim'den bal mı alınır ehehe" şeklide. cevap vereyim, alınır. eğer ki bir firma sattığı şeyin bal olduğunu iddia ediyorsa size bal satmak zorundadır. fiyatının ne olduğu bu noktada önem arz etmez. taahhüt ne ise onu karşılamak zorunda. bu, onların hukuki, insani ve etik zorunluluğu.

    anlıyorum ülkedeki denetimsizlik, başıboşluk sizi hukuka guvenmek yerine kendi önleminizi almak zorunda bırakıyor. ancak bim, a101 vb ucuzluk marketlerinden alışveriş yapan insanları neredeyse başlarına gelenden oturu suçlayan söylemlere girmeniz bu yapilan sahtekarlıkları normalleştirmekten başka bir işe yaramıyor. ülkenin yüzde bilmem kaçı yoksulluk yüzünden bu marketlerden başka bir yerden alışveriş yapamıyor. 2 paket kuru gıda, birkaç poşet pörsümüş sebze için 500 lira ödeyecek gücü olan kaç kişi var koca ülkede? buralardan alışveriş yapan yapmayan herkesin bu sahtekarliklara en yuksek perdeden tepki gostermesi gerek, aksi halde parasiyla bile yiyecek gerçek gıda bulamayacaksınız.

    mesajlar sonrası edit: malın ucuz ya da pahalı olması kalite ya da güvenirlilik konusunda bir ölçüt değil. pahalı ürünlerde de dünyanın sahtekarlığı dönüyor. asıl sorun hesap verebilirligin olmaması, denetimsizlik, hiçbir suçun bedelinin olmaması. bu sahtekarlığı yapan firmalar teşhir ediliyor, sonra ne oluyor? koca bir hiç. o kadar çok sahtekarlık var ki teşhir listelerini uzunluktan okuyamıyoruz bile. bu firmalar kapatılmıyor, fabrikalar muhurlenmiyor, bunları satan perakendeciler caydırıcı yaptırımlara maruz kalmıyor. teşhir edildikten sonra aynen devam ediyorlar. yani mesele bim ya da "ucuza x mi olur" meselesi değil. mesele bir toplum sağlığı meselesi. paranız olsa da olmasa da bunlara karşı yüksek perdeden bir tepki getirmek bir vatandaşlık görevidir.

    edit 2: debeye ilk sıradan girmişiz, bu saat olmuş hala özelden anama söven olmamış. sözlüğün kalitesinde bir iyileşme var sanki.*

  • dünyanın en çok izlenen spor dallarından biri olan atletizm'de en az 20 yıldır kırılamayan ve artık naftalin kokan toplam 22 dünya rekoru bulunuyor.

    önce erkeklerle başlayalım

    yeniden eskiye doğru

    * erkekler 1500 metre dalında faslı hicham el guerrouj'un 1998'den kalma 3.26.00 derecelik dünya rekoru 21 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler cirit atma dalında çek cumhuriyetinden jan zelezny'in 1996'da kırdığı 98.48'lik dünya rekoru 23 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler üç adım atlama dalında britanyalı jonathan edwards' ın 1995'te atladığı 18.29'luk dünya rekoru 24 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler sırıkla yüksek atlama dalında ukraynalı sergey bubka' nın 1994'te atladığı 6.14'lük dünya rekoru 25 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler 4x400 metre bayrak yarışı dalında amerika birleşik devletleri bayrak takımının 1993'te kırdığı 2.54.29'luk dünya rekoru 26 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler yüksek atlama dalında kübalı javier sotomayor'un 1993'te atladığı 2.45'lik dünya rekoru 26 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler 400 metre engelli dalında birleşik devletlerden kevin young'un 1992 barcelona olimpiyatları'nda elde ettiği 46.78 dünya rekoru 27 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler uzun atlama dalında birleşik devletlerden mike powell'ın 1991'de yaptığı 8.95'lik dünya rekoru 28 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler gülle atma dalında birleşik devletlerden randy barnes'in 1990'da attığı 23.12'lik dünya rekoru 29 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler çekiç atma dalında sovyetler birliğinden yuriy sedykh' nin 1986'da kırdığı 86.74 derecelik dünya rekoru 33 yıldır kırılamıyor.

    * erkekler disk atmada doğu almanya'dan jürgen schult'un 1986'da attığı 74.08 derecelik dünya rekoru 33 yıldır kırılamıyor.

    --------------------------------------------------------

    * kadınlar üç adım atlama dalında ukraynalı inessa kravets'in 1995'te kırdığı 15.50'lik dünya rekoru 24 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar heptatlon dalında birleşik devletlerden jackie joyner kersee'nin 1988 seul olimpiyatları'nda kırdığı 7291 puanlık dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar 100 metre dalında birleşik devletlerden florence griffith joyner' ın 1988'de kırdığı 10.49'luk dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar 200 metre dalında birleşik devletlerden florence griffith joyner'in 1988 seul olimpiyatları'nda kırdığı 21.34'lük dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar 4x400 metre bayrak yarışı dalında sovyetler birliği bayrak takımının 1988 seul olimpiyatları' nda kırdığı 3.15.17'lik dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar uzun atlama dalında sovyetler birliğinden galina chistyakova'nın 1988'de kırdığı 7.52'lik dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar disk atma dalında doğu almanya'dan gabriele reinsch'nin 1988'de kırdığı 76.80'lik dünya rekoru 31 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar yüksek atlama dalında bulgar stefka kostadinova'nın 1987'de kırdığı 2.09'luk dünya rekoru 32 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar gülle atma dalında sovyetler birliğinden natalia lisovskaya'nın 1987'de kırdığı 22.63'lük dünya rekoru 32 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar 400 metre dalında doğu almanya'dan marita koch'un 1985'te kırdığı 47.60'lık dünya rekoru 34 yıldır kırılamıyor.

    * kadınlar 800 metre dalında çekoslavak jarmila kratochvilova'nin 1983'te kırdığı 1.53.28'lik dünya rekoru 36 yıldır kırılamıyor.

  • ketum bir hayvan..

    sabaha karşı 02:30 civarında edirnekapı otobüs durağında oturuyordu dün biri.. banka oturmuş, kuyruğunu da kendine dolamış bekliyor..

    gittim yanına:

    -"pardon" dedim.. "bu saatte 500t var mı..?"
    şöyle ağır bir edayla başını kaldırıp yüzüme baktı.. gözleri mahmur..
    -"500t diyorum, bu saatte geçiyor mu?" dedim kendilerine doğru biraz daha eğilerek..

    göz göze muhabbetimiz taksicinin ilgisini çekmiş olacak, bizi izliyor..

    ama kedi efendide tık yok.. mahmur mahmur bakıp "miiiv" dedi sadece..

    "sana yol soranda kabahat serseri" diyerek okşadım başını.. aman, o mahmur karizma bir anda sırnaşık bir samimiyete dönüverdi.. iki patisinin yumuşağıyla elimi tutmalar, başını sevdirmeler..

    baktım gelen giden yok.. eyvallah dedim kedi efendiye.. yürüdüm metrobüse..

    bu sefer "miiiv" bile demedi.. çevirdi başını.. hem ketum hem vefasız..

  • rte'nin kızı esra ile ilgili anlattığı olayın yalan olduğunu kemal kılıçdaroğlu'nun ortaya çıkardığı olay.

    olay nedir diyenler için rte 'nin anlatımıyla : ... gece 1-2 öyle geliyoruz eve .. o zamanlar mücadeleler şimdiki kadar rahat değil , daha zor sıkıntılı dönemler 80 öncesinden bahsediyorum .. -buraya dikkat 80 öncesinden bahsediyormuş- .. ve bir gece yatak odamızın kapısına bir pusula büyük kızım esra asmış 'babacığım bir geceni de bize ayır'.

    80 öncesinden bahsediyor ama kızı 83 doğumlu adam boşuna demiyor yalan makinesi diye..

  • kuralları olmayan bi' cin. "he he üç harfliler he, tabii" deyip lapss diye çarpıyor. sürprizli bi' cin. evet.

  • araplar cezayir örneği gibi bir sömürgeye karşı mücadele verseler suriye'ye silah gönderilmesi ile bir tutabilecegim hadisedir efenim.
    ama araplar yıllardır bagımsız olan devletlerini sömürgeleştirmek ve kendi halklarını din ve mezhep ugruna katletmek ugruna silah alıyorlar. ve biz de buna bu başlıgın ilk entrysinde söylendigi gibi ortak oluyoruz.
    bunu suriye meselesi ile bir tutmak biraz da silah gönderilmesini kabul etmek olmuş oluyor.
    silahların kime gittigi ve kimleri katlettiği de belli zaten. türkmenlerin silahı olsaydı durumları böyle mi olurdu acep?

  • daha önce de söyleyenler olmuştur, ben de söyleyeyim...
    o bırakılan hava bölümlerinin iki ana amacı var.
    1- nakliye, istifleme ve hatta bakkaldan eve taşırken, hem kendileri hem başka şeylerle temas ettiklerinde maruz kaldıkları hafif basınçlar yüzünden kırılıp kırıntı haline gelmelerini (mümkün mertebe) engellemek ; yani bir nevi hava yastığı görevi,
    2- paketin delik patlak olup olmadığını ve dolayısıyla ürünün bayat olup olmadığını anlamak için. bastırırsın paketi hafifçe, baktın bi yerinden hava kaçmıyor, şiş şiş halen, demek ki paket delik değil ve de içindeki ürün bayatlamış değil; bunu anlarsın.
    öte yandan kimsenin de zaten "bu paket ağzına kadar dolu" iddiası yok. içinde şu kadar gram cips vardır yazar üzerinde ve evet, o kadar gram cips vardır. buradaki taahhüt, içinde kaç gram cips olduğudur. paketin boyu değildir.
    sen öyle her gördüğün şeyin boyuna göre karar verip onu ölçü alırsan, işin iş yani.

  • ekrem başkan; sosyal medya, televizyon hatta reklam panolarında bu durumu halka anlatmalıdır. unutmayın ki 15000 olan oy farkı halkın iradesi göz önünde olunca 800000'e çıkmıştı. burada da halk bu durumu fark edince tabii ki bir tepki koyacaktır.