hesabın var mı? giriş yap

  • buna inanan net aptaldır.

    1 ortada henüz uçan bir uçak yok, peşinen bu kadar net konuşmak şov yapmak demektir.
    2 henüz ambargolar kalkmadı ve uçağa motor yok, motor olmadan bu proje hayal olur. hayatında hiç motor üretmemiş bir ülkenin 5. nesil uçağa jet moturu yapacağına inanmak aptallıktır.

    biz de isteriz tabii ki ülkemizin her ürünün en iyisini yapmasını ama bu işler öyle kolay değil. gidin evinizde sevinin.

    her seçim öncesi bir savunma sanayi projeleri çıkıyor, milli uçak hangardan çıkıp bir kıçını başını oynatıp geri dönüyor, altay tankı 3 aya kalmaz seri üretime geçiyor falan filan. hala bunlara inanan varsa allah yardımcısı olsun.

  • baya baya benimdir.

    küçükken sorarlardı mal gibi: "ne olcan bakim sen" diye.
    çocukluğun tüm umursamazlığıyla verirdim cevabımı: "hiiiçç"

    şu an tam olarak planladığım yerdeyim.

  • bence kedi köpeğin kendi selametleri için metrobüse yaklaştırılmamaları gerekiyor. saat 6 civarı zincirlikuyu'da metrobüslere hunharca saldıran yaratıkları görürlerse hayvanlıklarını sorgular hayvancıklar.

  • link
    taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışanların sıçıp sıvayıp sonra da üstüne sifon çekmesi hadisesi. 12 bin yıllık gölde define aranmasına izin ver, göl yok edilsin, üstünü toprakla kapat, şimdi de tankerle su takviyesi yaparak eski görünümüne kavuşturacaklar.
    buzul göller, krater göller, tektonik göller, karstik göller, volkanik göllerden sonra yeni bir göl çeşidi ortaya çıktı: tanker göl

    daha önceden öngörülerek, böyle bir başlık açılmış: (bkz: dipsiz göl'ün yeniden açılması)

  • savaş alanlarının gördüğü en saçma trollüklerden biridir.

    vietnam savaşı'nın hızla sürdüğü 1960'ların ortalarında amerikan hava kuvvetleri, uçuş hayatlarının sonuna yaklaşan ve yakında jetlerle değiştireceği a-1h skyraider uçaklarını, kara kuvvetlerinin operasyon yaptığı noktalarda ileri hava trafik kontrolörleri (fac) vasıtasıyla yakın hava-yer desteği görevlerinde kullanıyordu. tek motorlu olan ancak hem dayanıklılığı hem de taşıyabildiği oldukça fazla mühimmat ile a-1h skyraider, bu tip görevler için o anda amerikalıların elindeki en iyi seçenekti.

    4 kasım 1965 günü amerikan hava kuvvetleri için önemli bir gündü. o gün yapılacak görevde atılacak bombalar ile hava kuvvetleri vietnam'a toplam 6 milyon pound (yaklaşık 2721.5 ton) ağırlığındaki mühimmat atmış olacaktı ve bu özel gün kutlamayı hakediyordu. bu iş için seçilen uçak o zamanki adıyla va-25 filosuna bağlı ne/572 kuyruk/burun numaralı bir a-1h skyraider'dı ve paper tiger ii olarak adlandırılan uçağı kullanacak kişi de va-25'in komutanı clarence j. stoddard idi. amerikalılar bu güne özel olarak kuzey vietnam hedeflerine atılacak sıradan bombaların yanında bir de özel silah seçmişlerdi; eski bir klozet!

    klozet, filonun içinde olduğu uss midway uçak gemisinde kullanılan ama hasarlandığı için sökülen eski bir parçaydı. va-25'in pilotlarından biri atılmadan hemen önce klozeti görmüş ve aklına bunu vietnamlıların kafasına atmak gelmişti. gemideki silah teknisyenlerinin de yardımıyla önce klozetin etrafına uçağın kanat altındaki istasyona bağlanabilmesi için metal bir çerçeve yapıldı. ardından önüne gerçek bir bombaya benzemesi için aktif olmayan bir tapa, arka tarafına da yine gerçek bombalardakine benzer finli kuyruk eklendi ve bu şekilde "mühimmat haline getirilen" klozet ne/572'nin sağ kanadına takıldı. oluşan görüntü hem çok saçma hem de çok komikti ve olaydan haberi olmayan ama uçağın sağ kanadının altındaki garip şeyi gören geminin kontrol kulesindekiler, "572'nin sağ kanadının altındaki garip şey de ne?" diye sormak durumunda kaldı. gülüşmeler, şakalar sonrasında uçak havalandı ve bombanın atılmasını filme alacak olan kolundaki diğer uçakla birlikte mekong deltasındaki görev noktasına doğru ilerledi.

    görev bölgesine gelindiğinde pilot stoddard, standart uygulama gereğince yerdeki ileri hava kontrolörüne taşıdığı yükü saydı ve en sonunda ekledi: "sani-flush isimli özel bir bombamız da var!". yerdeki kontrolör şaşırdı ama şaşkınlığı kanat altındaki klozeti görünce daha da arttı. görevin ilerleyen dakikalarında, taşınan bu "özel mühimmat" kuzey vietnam hedeflerinin birinin üzerinde yere atıldı ve böylece klozet bombası tasarlanma amacına uygun şekilde kullanıldı.

    savaş alanlarının gördüğü bu büyük trollüğe imza atan pilot clarence j. stoddard ise bu olaydan birkaç ay sonra, ekim 1966'da yine 572 numarayla uçarken yerden atılan 3 adet hava savunma füzesi ile vurularak düşürüldü ve hayatını kaybetti.

    bu aslında amerikalılar için uçakla düşmana atılan ilk garip nesne değildi. bu olaydan çok önce, kore savaşı sırasında ağustos 1952'de uss princeton gemisindeki va-195 filosundakiler, kuzey koreliler için buna benzer bir şey hazırlamışlardı. bir ad-4 skyraider uçağının gövde altı paylonuna takılı olan bir bombaya eski bir lavabo taktılar ve uçağı uçuşa verdiler. bu durumu gören ve çok kızan filo komutanı 1 hafta boyunca o şekildeki bombanın atılmasına izin vermedi ancak basında çıkan haberler sonucu oluşan baskıya dayanamadı ve bu sürenin sonunda bombanın pyongyang'a atılmasına izin verdi.

  • 3 gün önce iftara 5 dakika kala;

    misafir: tuvalet ne taraftaydı?
    aden (3,5 yaş) : kakan mı var?
    ......... misafirin suratında kocaman bir; ne alakası var ya ben yapmam öyle pis pis kaka şeyler ifadesi..........
    ben: oğlum ehehehhe ne kadar ayıp..
    aden (3,5 yaş) : neden büyükler kaka yapmaz mı? çok ayıp mı kaka?

  • askeri anlamdaki kullanımı oldukça kısıtlı kalmıştır ve bence artık biraz yeni terminolojiye ihtiyaç vardır.

    geri tepme bir ateşli silah ateşlendiğinde silahın kendini tekrar atışa hazır hale getirmek için kullandığı atalet kuvvetidir. eğer ateşli silah elektrik ateşlemeli değilse kendini tekrar kurabilmek için hemen hemen her zaman atılan merminin oluşturduğu devasa gaz basıncına dayanmaktadır. ancak çok farklı olan bu kurulma dizaynlarına türkçede çok yanlış bir şekilde hep geri tepme demekteyiz. bunlardan bazıları şunlardır :

    1- gerçek geri tepme : tetiğe bastınız, horoz iğneye vurarak merminin arkasındaki kapsülü patlattı ve mermi kovanının içindeki barut patlayarak mermi çekirdeğini namludan fırlattı. ancak saniyenin yüzde birinde olan bu olay neticesinde halen namluda ciddi miktarda gaz ve gaz basıncı bulunuyor. mermi çekirdeği namludan çıkmadan namlu ve ona kilitlenmiş bir şekilde bulunan mekanizma geriye, merminin aksi istikametine doğru ilerlemeye başladılar. mekanizma ve namlu birlikte kopmadan gidebilecekleri kadar geri gittiler ve son raddeye eriştiklerinde namlu mekanizmadan ayrılarak yuvasına doğru hareket etti. giderken boş kovanı da açıkta bırakarak fırlamasını sağladı. namlu yuvasına girmeden hemen önce mekanizma da namluyu izledi ve namluya gidip kilitlenmeden önce şarjörden bir mermi çekerek önüne kattı ve namluya sokarak kendisini kilitledi. silah atışa hazır hale geldi. bkz diyagram

    bu sistem olabilecek en uzun atış aralıklarını yaratır. günümüzde kullanımı hemen hemen kalmamıştır ve birinci dünya savaşı ve hemen sonrasında kullanıldığı görülmüştür. en meşhur platformu chauchat makineli tüfeğidir. dakikada 245 mermi gibi çok yavaş ancak kontrollü atışlar sağlar. ancak namlu oynayıp durduğu için isabet oranı düşüktür. namlu gibi silahın en ağır elementi de ileri geri gidip geldiği için (reciprocate ettiği için) ayakta atarsanız siz de gidip gelirsiniz. ingilizcesi long recoil olan bu sisteme biz geri tepme diyoruz. aslen uzun geri tepme desek fena olmaz.

    2- kısa geri tepme : bu sistemin yukarıdakinden tek farkı namlunun mekanizma ile yolun sonuna kadar yolculuk etmiyor oluşudur. atışla birlikte namlu ve mekanizma geriye doğru harekete başlamakta ancak ortalara gelindiğinde namlu geriye hareketi bırakıp yuvasına geri dönmekte ve mekanizma en geriye kendi başına gidip gelmektedir. diğer bir açıdan bakarsak mekanizmayı geriye yollayıp kurulmaya zorlayan da namlunun kendi kütlesel ağırlığıdır. kısa geri tepmede namlu falan komple gidip gelmediği için de uzun geri tepmeye göre oldukça hızlıdır. makineli tüfeklerin rağbet ettiği bir mekanik operasyon türüdür. hatta ilk tek namlulu otomatik makineli tüfek olan maxim (ve türevleri mg08 - vickers - m1917) bu sistemi kullanmaktadır. hatta m2 12.7mm uçaksavarlarda bu hala kullanılmaktadır. tabancalarda ise en meşhur kullanımı luger p08'dedir.

    3- çarpmalı tepme? : terim uyduruyorum, halihazırda kullanımdaki türkçesi bunun yine geri tepme. ingilizcesi blowback. bu sistemde namlu sabit duruyor ve mekanizmayı geri fırlatarak kuran tek güç mermi kovaninin basınçla geri itilişi. gazın tamamı mermi ile aynı noktadan namludan çıkıp gidiyor. giderken de aksi istikamete feci bir baskı yapıyor. bu basınç da gidip mekanizmayı kuruyor. çok komplike bir sistem olmadığı için günümüzde çok yaygın olarak bu tip geri tepmeli silahları görüyoruz. piyade tüfeğimiz g3 de bu geri tepmenin bilyayla yavaşlatılan* bir versiyonunu kullanıyor. mg3 de aynı şekilde çalışıyor. mp40 sten ve uzi makineli tabancalar bu tip geri tepmeyi yavaşlatmadan, mekanizmayı namluya kilitlemeden kullanıyorlar.

    4- gazlı geri tepme : yine terim uyduruyorum aslında bu bir geri tepme değil ama bizde kim uydurduysa öyle yerleşmiş. ingilizcesi gas action. burada namlu atış esnasında yine sabit ama namlu içinde patlama sonrası açığa çıkan gaz basıncının bir kısmı bir tüple gerisin geriye mekanizmaya yollanıyor. bu gaz mekanizmayı ittirerek namludan ayırıyor ve tekrar kuruyor. mekanizma ile namlu arasında belli bir boşluk oluşunca da basıncı azalarak bulabildiği deliklerden kaçarak yok oluyor. ak47 kaleşnikof ve m16/ar15 bu türün bayrak taşıyan önderleri. farkları kaleşnikof serisi silahlarda sıcak gazlar mekanizmaya direkt iletileceği yerde namlunun üzerindeki bir pistonu itekler. icra yayı ile de mekanizma yerine döner. dolayısıyla gazlar mekanizmayı ekstra kirletmez. m16 ise gazı 30 cm bir tüple namlu ağzından gerisin geriye mekanizmaya yolladığı için kirlenmeye falan çok müsaittir. g36 hk416 ve milli piyade tüfeğimiz mpt76 ise bu gazı kısa piston ile hemen dağıtarak tertemiz bir operasyon sağlar (bkz: short stroke piston).

    yani ecnebinin recoil - blowback - gas action diyip ayırdığı tüm değişik çalışma prensiplerini geri tepme adı altında toplayabilen bir sözlük karmaşamız var. askerlere de böyle öğretiyoruz ama öğretirken kanser olmuyor da değiliz.

  • rahatsiz olmus bunu da belirtmis. muhabir de saygi gostermis duruma. bu kadar abartilacak bir durum yok.

  • üstedit: her şey bu konuşma ile başladı. @aydinlanayazan uyardı video eklememişim

    erdoğan'ın bugünkü kılıçdaroğlu'na yönelik imada bulunduğu "haysiyetsizdir, onursuzdur, şerefsizdir, haindir" açıklamalarına cevaben chp grup başkanvekili engin özkoç çok sert açıklamalar yapıyor. canlı yayın bitince link paylaşacağım. mecliste konuşuyor şu anda. "müslümanların ölümüne neden olan bop eş başkanı şerefsizdir, onursuzdur, haysiyetsizdir" diyor ve bu ithamlar tüm konuşma boyunca devam etti devam ediyor. engin özkoç'un ifadelerinden birkaçı:

    "şehitlere kelle diyen bir kişi haysiyetsizdir, şerefsizdir, onursuzdur, vatan hainidir."

    " etrafta şeytanlaştıracak insan arıyorşeytani planlar yapıyor! şeytan mı arıyorsun? şeytanın ta kendisi sensin! baş şeytan abd ile işbirliği yapıyorsun! ordumuz, idlib'de gereksiz yere duruyor biz evlatlarımıza sahip çıkacağız!"

    " şehit cenazeleri daha kalkmamış, şehit evlerinde haykırışlar dinmemiş, şehit haberleri gelmeye devam ediyor. haysiyetsizliğin, şeytanlığın, şerefsizliğin ve onursuzluğun resmini görüyor musunuz? türkiye'de şehitler gelirken, daha "başınız sağ olsun" demeyen, evlatları için "allah rahmet eylesin" demeyen kişi trump'a akıl vermiş de, putin'e akıl vermiş de, ekonomide şöyle yapmış da... o trump sana mektup gönderdi, aptal yerine geçecek lügatlar kullandı. sen o mektubu cebine aldın, trump'ın yanına gittin. sen atatürk'ten bahsediyorsun. atatürk kim, sen kimsin? atatürk türkiye cumhuriyeti'nin kuruluşunun lideridir, sen türkiye cumhuriyeti'ni itibarsızlaştıran akp'nin genel başkanısın. atatürk eğer bugün olsaydı, ne o trump o mektubu yazmaya cesaret edebilirdi ne de türkiye'nin cumhurbaşkanı türkiye'yi bu duruma düşürürdü. atatürk bugün olsaydı, suriye'de ne mehtmetçiğimiz şehit olurdu ne de o saray'dan değil gelir meclis'ten bu mücadeleyi yürütürdü."

    edit: link

    edit 2: sözlerle ilgili engin özkoç hakkında soruşturma başlatılmış link

  • an itibariyle evde akşam çayının yanında canım tatlı çekti. çocukluğumdan beri amansız bir şöbiyet aşığı olarak, yemeksepeti'ne bir bakayım joker falan varsa sipariş vereyim dedim. joker çıkmadı maalesef. sonra baktım güllüoğlu var, 1 kg şöbiyet söyleyeyim dedim. evde 5 kişiyiz ancak yeter diye düşündüm. ve evet fiyatı görmemle şok oldum. 1 kg şöbiyet 160 tl.

    sonra oturdum maaşımı hesapladım. ayda 25-26 iş günü çalışıyorum. 25 gün çalıştığımda günlüğüm 160 tl ye ancak geliyor. 26 çalıştıysam 160'ı bile göremiyorum. yani orta sınıf maaşı sayılabilecek maaşımın 1 günlük kısmı ile akşam canımın çektiği tatlıyı alamıyorum. 9 saat mesai yaptım ve karşılığında bir kilo tatlı alamadım. emeği geçenlerin ağzından burnundan gelsin yedikleri içtikleri.

  • ben youtube’u televizyonumdan izliyorum.oradan nasıl engellenir acaba?

    sana soruyorum sana çok bilmiş adblock kullanan arkadaş.

  • zamanında televizyonda görmüştüm; bir turiste tecavüz etmek isterken yakalana eleman, neden böyle birşey yaptın sorusuna:
    - kız güldü beğendi zannettim abey.
    demişti. sanıyorum yere bakarak yürümesi nasıl bir toplumda yaşadığının ayna görüntüsü olabilir.