hesabın var mı? giriş yap

  • her neyse deney sirasinda, ve dahi bomba'nin yapim sirasinda radyoaktivite hakkinda cok az sey bilindiginden bahsetmistik. deneyde olan tüm insanlarin ilerleyen yillarda bir sekilde kanserden ölmeleri de madam curie misali "fizige adanmis bir hayatin kansere yenik düsmesi" özetlenebilir..

    deneyde cidden salakliklar yapilmistir.. radyoaktivite'den insanlar camlar arkasinda korunmaya calismis, radyoaktiviteden etkilendigi düsünen erhat cali süpürgesi ile süpürülmüş, patlamadan sadece bir iki hafta sonra sifir noktasi kontrol edilmis, radyoaktif artiklar eller ile tasinmistir.. tamam belki çernobilde reaktoru kapamaya calisan insanlar kadar zarar gormemistir bu tayfa ama yine de boyle büyük beyinler, kendi ürettikleri hadise ile zehirlenmislerdir nihayetinde..

    hoş los alamos'da proje bitimi sirasinda eglenirken, sampanyalar içip davullar calarken, dünyanin baska bir yerinde insanlar, cocuklar, balikcilar ve kediler ürettikleri bomba ile yok oluyordu ama dediim gibi onlar ürettikleri seyin sadece caydirici olarak kullanilacagini düsünüyordu..

    ama olaydan sonra oppenheimer asla kendisine gelememis, bilimi de birakmistir bir sekilde. "insanoglunun bulduklari, insanogluna zarar vermekten baska bir işe yaramamistir ve yaramayacaktir" gibi bir sozu de vardir hatta.

  • bana sanki danimarka, isveç, izlanda'da falan yaşadığım sanrısını yaşatabilen kanun.

    hayret. halk düşünülmüş.

  • konsept olarak 1958 yılında ortaya çıkan nötron bombasının fikir babası samuel t. cohen’dır. nötron bombası ilk defa 1962 yılında yer altında denenmiş ve 1963 yılında da silah haline getirilmiştir. abd başkanı jimmy carter’ın avrupalı müttefiklerini nötron bombasıyla güçlendirme planı 1978 yılında büyük protestolarla karşılaşınca, proje bir süre askıya alınmıştır. ancak 1981 yılında başkan ronald reagan nötron bombası üretimine yeniden başlamıştır.

    abd ve rusya’nın dışında fransa ve çin’in de nötron bombası testi yaptıkları bilinmektedir. ilk denemesini 1967 yılında yapan fransa’nın ilk gerçek nötron bombası testi 1980’de gerçekleştirilmiştir. çin ise 1984 yılında nötron bombasının prensiplerine dair başarılı bir testin ardından asıl bombayı 1988 yılında denemiştir. her iki ülkenin de kullanıma hazır nötron bombasını stoklarında bulundurmamayı tercih ettiği bilinmektedir. çin 1988 yılındaki test öncesi yaptığı açıklamada ülkenin nötron bombasına ihtiyacı olmadığını, yapılan testin de ileriki dönemde ihtiyaç duyulması halinde teknolojinin ülkenin elinde hazır bulunması amacıyla gerçekleştirildiğini bildirmiştir.

    1999 yılının ağustos ayında nötron bombasına dair bir açıklama da hindistan’dan gelmiş ve ülkenin nötron bombası üretecek kapasitesi olduğu ifade edilmiştir. 1984 yılında israil’in de nötron bombasını toplu ürettiğine dair raporlar bulunmaktadır.

    nötron bombasının asıl hedefinin insan olduğuna dair yapılan haberlerin ardından, bilim kurgu yazarı ısaac asimov tarafından yapılan şu açıklama bombanın tabiatını net biçimde ortaya koymaktadır: “böyle bir nötron bombası veya n bombası sadece mal-mülk derdine düşenler ve insan hayatını ucuz görenler tarafından istenir.”

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • abicim bu nedir ya? her sabah kalkıp annemi ayrı babamı ayrı arıyorum dışarıya çıkmamaları için. tam ikna ediyorum birden ama'lı bir cümleyle çabalarımı boşa çıkarıyolar. camiler kahveler kapanmasa 90 yaşındaki dedem eve girmeyecek. ananeme alışverişe çıkma biz alırız, misafirliğe gitme diyorum haftaya akraba günüm var zaten yakında köye gidicem iptal edemem diyor. yemin ederim 3 yaşındaki yeğenim daha uslu bi çocuk. hiç değilse ısrar edince ses yükseltince anlıyo, lafımı ikiletmiyo. ben başkalarına bulaştırırım endişesiyle peçeteyle tuttuğum kolonyayla başka bir kolonyayı silip, ikinci kolonyayla el dezenfektanımı silip, el dezenfektanımla ellerimi temizleyip alkol zinciri oluşturup virüslere geçit vermiyorum, yaşlılar sokağa çıkıp hastalık peşinde koşuyo. korkutmak için izletmediğim video, söylemediğim yalan kalmadı. yarın ne yalan söylesem acaba diye düşünmekten yıldım. buradan yaşlılara sesleniyorum. silkinin kendinize gelin kardeşim.

  • - bir adet eski gazete
    - bir adet derin dondurucu
    - bir kaç tane küçük boy poşet
    - eser miktarda su
    - bir adet hamam tası

    gazeteyi jünyen et ebatlarında doğruyoruz.
    içine su doldurduğumuz tasımızın içine gazeteleri yatırıyoruz.

    gazetelerimiz beş dakika suyun içine marine edildikten sonra,
    küçük boy poşetin içine tıkıyoruz.

    bu poşetimizi ikinci bir poşetin içine geçirip,
    ayakkabının ayağınızı tahriş eden burun, kenar, kıç, küpeşte kısımlarına yerleştiriyoruz.
    ve tekrar ayakkabıyı bir poşetin içine atıp, buzluğa yerleştiriyoruz.

    bir kaç saat sonra ayakkabınızı kontrol edin buz aşırı miktarda genleşip ayakkabınızı patlatmasın.

    lastik, spor, kösele, deri her türlü ayakkabının bakımı için idealdir.

    dar ayakkabılarınıza birden fazla defa buzluğa atıp çıkarttığınızda, iyice açılıp kalıbın genişlediğini, giyilecek kıvama geldiğine şahit olacaksınız.