hesabın var mı? giriş yap

  • taktik basit;

    şimdi bu adamlar euro ile maaş alıyor. türkiye ekonomisi ne kadar çökerse euro da o kadar artıyor. adam 2000 euro maaş alıyorsa 1-2 sene önce 6000 tl almış olup gelip burada harcıyordu. şimdi ise 8000 tl'ye denk geliyor. seneye 10 000 tl olacak belki.

    türkiye ne kadar kötüyse o kadar iyi yani onlar için. para kazanıyorlar bu işten.

  • yanlış bir düşüncedir. bunu düşünen kişi ya gerçekten yabancı dil bilmiyordur ya da gerçekten yabancı dil bilmiyordur. yani ya yabancı dilde düşünemediğinden dolayı onların markaları kendisine mükemmel bir kelime gibi geliyordur ya da "ben yabancı dil biliyorum yeah!" kompleksinden dolayı türkçeyi (ki eğer ana diliyse) aşağılıyordur. bunu diyen insan "ya ama bu türkçeye çevirince güzel durmuyor, komik duruyor." diyen insandır, ki aslında yabancı dilde de o kelimenin birebir anlamını karşıladığından bihaberdir (yani az anlıyor ya, o kelimeye kendince başka anlam katıyor.).

    bu düşüncenin yanlış olduğunu fark etmek için çok okumak gerek. ve gerçekten yabancı bir dil öğrenmek (ki bunun için de çok okumak gereklidir.).

    bauhaus'u beğenen insan evyap'ı beğenmiyorsa, işte tam da yukarıda bahsettiğim durumdan muzdariptir.

  • itiraf ediyorum:

    o devlerden biriyim ve mağaraya interneti yeni bağlattım.

    tarihi geçmiş bir konuya sözlükte her el atışımda "kardeş hayırlı olsun mağaraya internet bağlatmışsın" yazan tüm o cüceleri 2023'te çıktığımda ziyaret edicem.

  • warner bros. yöneticileri bu filmden sonra tim burton'ı yönetmenlik koltuğundan alıp sözde yapımcı koltuğuna oturtmuşlar, seriyi de daha kolay söz geçirebilecekleri joel schumacher'a vermişlerdi. sebep olarak burton'ın karanlık tarzı yüzünden çocukların filme gidememeleri ve ürün satışının beklenenin altında kalması gösterilmişti. oysa sebep biraz daha politik olabilir.

    tim burton'ın filmlerinde batman karakteri daha vahşi. tam bir vigilante. polisle işbirliği yapmıyor, çizgi romanda mühim bir karakter olan komiser james gordon ile ilişkisi hiç anlatılmıyor mesela. tam olarak devlet düşmanı olmasa da müttefik de sayılmaz. kendi yasalarını uyguluyor. ilk filmde joker'i, ikinci filmde penguin'i öldürüyor. tabi arada harcadığı yığınla çete üyesi var bir de.

    bu kanunsuz intikamcı seyirci için uygun bir örnek değil tabi. tim burton gittikten sonra karakter de bambaşka biri oluyor. michael keaton'ın batman'i kendi iç dünyasında yaşayan, katıldığı partilerde fazla göze batmayan ve sessizce ortamı gözlemleyen biri. val kilmer ve george clooney'nin batman'i ise tam bir zengin playboy. partilerin odak noktası. hatta bağış toplama gecelerine kostümüyle katılıp şaklabanlık bile yapıyor. artık polisle arası da iyi. sadece rozeti eksik.

    tim burton'ın filmlerinde bizlere çürümüş bir sistem gösteriliyor. ilk filmde mafya ve polis bağlantısı önemli bir ayrıntı. jack napier karakteri bir polise rüşvet verdiğinde gotham'ın batman'e de neden ihtiyaç duyduğunu anlıyoruz. sokaklarda tedirginlik içinde yürüyen masum aileleri kim kurtaracak? rüşvetçi, şişko polis mi? hayır, karanlıktan doğan kahraman, yani batman gelecek yardıma. bakın ilk filmde joker'in çetesindeki adamların kıyafetleri bile polis memurlarınınkine benzer. yani demek istenen şu; bu kokuşmuş ve bozuk sistemde polis de mafya da aynı şey.

    ikinci filmde daha da tehlikeli noktalara değiniliyor. filmin gerçek kötü adamı max shreck isimli manyak bir iş adamı. penguin ve catwoman yalnızca batman'in farklı yüzleri. penguin, id; catwoman, ego; batman ise super ego.

    penguin karakteri zengin ailesi tarafından garip görünüşü sebebiyle terk edilip bir nehre bırakılıyor. selina kyle zalim patronu tarafından binadan atılıp öldürülüyor. bu iki karakter hep vahşi kapitalizmin ve ataerkil düzenin yarattığı iblisler. işte max shreck'in bedeninde zuhur eden kötülüğün temsil ettiği şey ise amerika'nın ta kendisi. ilk filmde mafya ve polis arasındaki tehlikeli bağlantı gösterilmişti. ikinci filmde yapılan göndermelerle de amerika'nın kontrolünün zengin suçlularda olduğu anlatılıyor.

    bu tehlikeli alt metinlerden sonra doğal olarak warner bros. tim burton'ı gönderiyor ve serinin yeni kötüleri kafayı sıyırmış bilimadamları oluyor hep. batman forever'da bruce wayne'ı kıskanan çılgın bilimadamı edward nygma, batman & robin'de eşinin donmasından sonra delirip bütün dünyayı dondurmaya çalışan victor fries ve doğayı katledenlere sinirlenip insanlardan intikam almaya çalışan pamela ivy. bu üç karakter de amerika'da muhafazakar kesimin sevmediği tipleri temsil ediyor. nygma, kapitalizme başkaldıran hippileri; fries, küresel ısınmaya sorununa parmak basan bilimadamlarını; ivy, tabi ki, doğaya verilen zararı protesto eden aktivistler ve bilimadamlarını. bir de harvey dent karakteri vardır üçüncü filmde; o da demokrat bir savcıdır aslen, ama two-face karakteri özelinde onun gibilerin ne kadar tehlikeli oldukları vurgulanır.

    bütün bu değişiklikleri göz önüne aldığımızda, tim burton'ın gönderilme sebebinin, mcdonalds'ın film için çıkardığı oyuncakların fazla satmaması olmadığı açıktır.

  • yıllarca "lider sultası", "parti içi demokrasi" kavramını ağzına sakız edenlerin nedense tek bir olumlu yorumla bile bahsetmediği seçim. eksikler olabilir, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. bu tecrübeden sonra bir dahaki seçimde daha da iyisi yapılır.

    kimse kusura bakmasın da türkiye'nin mevcut şartlarında, bunu takdir etmeyen aydın, demokrat falan değildir.

    tahminlere göre meclise girecek chp milletvekilerinin yaklaşık yüzde 80'i önseçimlerde gelmişlerden oluşacak.

    bu ne demek biliyor musunuz? seçilmek için, yerinde kalabilmek için genel başkana, parti üst yönetimine yalakalık yapmak zorunda kalmayacak milletvekilleri. ilk başta chp üyelerine yani halka karşı sorumlu olacaklar.

    işte bunu yapan adam da kendine güvenen ve gerçek bir demokratlık örneği gösteren kemal kılıçdaroğlu'dur.

  • güldürmüştür.

    umarım ilelebet tüm çocuklar gülsün bu ülkede.

    bayram hepsine kutlu olsun...

  • sadece işci bal arıları soktuktan sonra ölürler ve genelde sokmazlar. demet hanımı sokan arı muhtemelen eşek arısıdır sarı olandan ve o orosbu çocukları istedikleri kadar sokarlar. zaten bu piçler genelde bal yapmayıp milletin balına çöken, etini falan yiyen şerefsizlerdir.

  • ölüm grubu deniliyordu türkiye'nin grubuna harbiden öyleymiş. biz elendik hırvatlar elendi ispanya elendi. mükemmel bir ölüm grubu. herkes öldü amk.