hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi elimizdekilere bakalım:

    *olayın yaşandığı gün ross ve rachel'in ilişkiye başlama yıldönümüdür.
    *ross o akşamı rachel ile geçirmek istemektedir.
    *rachel ise işteki bir sorun sebebiyle çalışmak durumunda kalmıştır
    *ross bir piknik sepetiyle rachel'in ofisine gider. rachel ross'u ofisten kovar.
    *gece ross rachel'i evde beklemektedir. ross ofisten kovulduğu için özür beklerken rachel "benim işim çok önemli" diyerek kavga çıkartır ve ayrılmak istediğini söyler.
    *ross evden çıkıp, chandler ve joey'in yanına gider.
    *ross barışmak için rachel'ı telefon ile arar. ama evde o sırada rachel'a uzun zamandır asılmakta olan ve ross'un rachel'a bunu defalarca söylediği ve kavga etmelerine sebep olan mark vardır. ross mark'ın sesini duyunca rachel ile gerçekten ayrıldıklarına ve rachel'ın mark ile bir ilişki içinde olduğuna ikna olur.
    *ve o sırada kendisine asılmakta olan chloe ile yatar.

    ross'u ofisten kovan rachel, evde kavga çıkartan rachel, ross bu kavgaya ara verelim olarak anladığında "hayır ayrılalım diyorum" diye düzelten rachel, ross'un rachel'a asıldığı için kıskandığı ve kavga çıkardığı mark'ı eve alan rachel. olan böyle bir durumda ross nasıl haksız olabiliyor.

    ross %100 haklıdır.

  • hamit altıntop sakatlandığında halama akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı.

    halam, onca kemoterapi gördü akciğer kanserini yendiğini öğrendim bugün, bu hamit hala iyileşemedi.

    bacağı komple koptu yeni bacak mı diktiler bu adama nasıl bir sakatlık bu amk.

    edit: adam yılda bi kere aklıma gelir entry yazarım, bileğini kırar. adını anmamı istediğiniz kaynananız filan varsa söyleyin yani.. biraz okkalı anarım adını direk mefta.

  • tekrarın tekrarının tekrarının tekrarını yapan program. tekrar içinde tekrar. tekrarception.

  • "avrupa birliği neden mültecileri almıyor" gibi abuk sabuk bir rte beyanından daha mantıklı olan bir cümle.

  • okuduğumda şok olduğum bir olayı yaşamış kişi.

    "...adım kardelen kamişli, elektrik elektronik mühendisiyim. ankara’da yaşıyorum fakat işim nedeniyle her gün kırıkkale’ye gidip geliyorum. bu süreçte de gerek iş gerekse yol yorgunluğundan ötürü kırıkkale’de (otelde) kalmayı tercih ettim.

    ...işlerimi halledip 01:00 civarında uyudum. saat 02:40 – 02:50 civarında bir anda uyandım ve yatağımda daha önce hiç tanımadığım ve görmediğim bir adamın oturup bana baktığını gördüm..."

    tamamı şurada.

    odaya giren kişi: seyit muhammet sarı
    otelin ismi: hotel carmine [instagram, web site]

    merak ediyorum... acaba bu kişi daha önce başkalarının da odasına girdi de kimsenin haberi olmadı mı? haberi oldu da ses çıkaramadı mı?

    edit: @ayayayayayaya bildirdi: " 2-3 hafta önce iş için gittiğimizde o otelde kaldık ve aynı olay başka odada kalan kız arkadaşımın başına geldi. odası zorla açılıp biri girmeye çalışmış. şikayet edince kız arkadaşımın kaldığını unuttuklarını, önceki müşterinin odada bir şey unuttuğunu o yüzden kartı verdiklerini söylediler." [arkadaş daha sonra olayı entry'de anlatmış: (bkz: #112789450) ]

    edit2: insanın aklına kurt düşürüyor. acaba daha önce odasına birinin girdiğini fark etmeyen/edemeyen kişilere ne yapıldı? taciz mi edildi, fotoğrafları mı çekildi veya odadaki parası ya da değerli eşyaları mı çalındı? fark edemeyen kişilerin başına ne geldi? bu olay hepimizin bir otel odasında rahatça uyuma özgürlüğümüzü elimizden almıştır. bundan sonra bir otel odasında kalacak olursam kapının kilidine güvenmeyecek ve kapının arkasına sandalye vb. koyacağım. hiç olmazsa birisi odaya girdiğinde çıkacak sesle haberimiz olur!

    edit3: otelin google yorum sayfası şurada, ama arkadaşların dediğine göre yorum yazılamıyormuş (yayınlanmıyor, gizleniyor?). hayırdır, gecenin köründe misafirinizin odasına insan girerken sorun yok da, google'da yorum yazılınca mı sorun oldu?

    edit4: valilik açıklama yaptı.

    edit5: otelin açıklaması. yorumlara kapatmışlar. gece misafirin odasına hiç tanımadığı kişi girsin, ama instagram fotoğrafının altına yorum girmesin :))

    edit6: otel instagram hesabını "gizli" yaptı.

  • çocuktum. kaset almak lükstü bizim ailede. tıpkı kıyma almak gibi. paramı denkleştirip kasedini almaya gitmiştim mahalledeki tek kırtasiyeye. gittim kapalıydı. 1 saat sonra tekrar gittim yine kapalı. yandaki dükkandaki amcaya sordum. cenazesi varmış, ondan kapatmış.
    sürekli gittim geldim. kafamı kepenklerin aralığına dayayıp içerdeki rafa ve duvardaki albüm kapağı afişine düzenli olarak baktım durdum. kırtasiyeci gelmemişti ama yine de kasetler orada mı diye kontrol edip durdum. 5 günün sonunda kasedime kavuşmuştum.

    nur içinde yatsın. çocukluğumun en nadide sayfalarından biri... hoşçakal ilk bonus kafa...

  • bana sanki danimarka, isveç, izlanda'da falan yaşadığım sanrısını yaşatabilen kanun.

    hayret. halk düşünülmüş.