hesabın var mı? giriş yap

  • ateistlerin bu gaza gelisi, bu yeniden dogusumuz, ne yazik ki chainardin madimak olayinin failini bulmasiyla golgede kalmistir.

    evet, fail aziz nesin

    "korkup otelden cikamadigi icin, otel komple atese verildi. aziz nesin otelden çıksa idi, aziz nesin ölecekti, otel ateşe verilmeyecekti".

    yillarca hakaret ettigi muslumanlarin ne mal oldugunu bilmiyormus gibi, otele siginmasi tam bir sorumsuzluk ornegi. hangi delikanli linc kalabaligindan kacar?

    oteli atese verenlerin kendisine manevi tazminat davasi acmalari lazim. elleri mahkum yakacaklar oteli, agir tahrik var sonucta -hadi gelin durust olalim, hangimiz inancimiza hakaret sonucu agustos ayinda tatilci dolu otelleri, hic olmadi mesai sonu mecidiyekoy metrobuslerini atese vermedik ki?- ve onca masum insanin canli canli yanarken attigi cigliklar psikolojilerini etkiledi. hem katil, hem sadist aziz nesin! seni oldurmek icin illa bu kadar zahmete mi girmek lazim?

    bence chainard, benjamin netanyahunun hesabi. buraya yazmadigi zamanlar, "tek hedef bize fuze atan teroristler" diye gazzeyi dumduz ediyor kendisi. ah nerde eskinin binalara saklanmayan teroristleri, hic okul bombalamadigimiz zamanlar olmustu.

  • on tane tarikatçı otobüsle gidiyorlarmış...
    yolda otobüs devrilmiş...
    tarikatçılar tümden mevta...
    cennetin kapısına kadar gelmişler...
    görevli melek bunlara bakmış;
    " - aranızda çocuklarla evliliği onaylayan,
    - çocuk tacizcisi olan,
    - çocuklara tecavüz eden var ise beni hiç oyalamayın doğruca cehenneme gidin. yolu
    şu taraf" demiş...
    tarikatçıların dokuzu geri dönmüş ve cehenneme doğru yönelmişler.
    görevli melek birkaç saniye sonra arkalarından bağırmış.
    "laaan!.. bu sağır pezevengi de alın buradan."

    debe editi: arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. - mustafa kemal atatürk (kastamonu'da ikinci konuşma)

    edit: bu fıkra mükerrerdir...

  • orası diyarbakır'dır. lakin amed diye bir yer yeryüzünde yoktur.

    moderasyondan başlığı düzeltmesini talep ediyorum.

  • en azından ayağımızı yerden keserdi sayın bakan. öküzün trene baktığı gibi bakıp yangının kendi kendine sönmesi beklemezdik. verdiğim vergiye acıyorum şu çapsızlar tarikatı döneminde.

  • çok defa anlattım tekrar anlatayım.
    yıl : 2013
    yer : migros caddebostan sahile inen merdivenler.
    tam merdivenlerin orada sevgili veya çift, çocuk kadını öyle bir dövüyor ki, ağzı burnu kan içinde kalmış. çocuğu tutup önce geri çektim, bana hamle yapınca da tekmeyi koydum merdivenlere düştü (zaten belli halinden sarhoş) bir kaç kişide kadına su falan veriyor, arkamı döndüm giderken, kadın sağ kulağıma öyle bir tokat attı ki, haftalarca çınlama gitmedi, döndüm bir tane de ona vuracaktım, lanet gitsin dedim yoluma devam ettim.

    mazoşist kadınların hepsi, acı çekmekten, itilip kakılmaktan, aşağılanmaktan, inanılmaz derecede zevk alıyorlar.
    gittiğim yerlerde de buna benzer şeylere şahit oluyorum, adamlar köpek çekiyor kadınlara, kadınlar adamın ağzının içine bakıyor.

  • 1) cumali kalkan: pür yetenek olarak bakılırsa cumali kalkan gördüğüm en seri bileğe ve parmaklara sahip, teknik mükemmeliyeti yakalamaya çok yakın birisi. hem hızlı çalmak hem de temiz sesler ortaya çıkartmak zordur. farklı yöresel tavırlara ve batı usullerine de adapte olabilen, bağlamada her şeyi çalabileceğini düşündüğüm oldukça yetenekli bir sanatçı. bir röportajında, uzun bir dönem boyunca günde 12 saat çalıştığını söylemişti. sürekli yeni şeyler deneyen ve kendini geliştiren bir sanatçı olmasını bu çalışkanlığına bağlıyorum.

    aşırıya kaçtığı noktalar olsa da, aşağıda icra kabiliyetini gösteren bazı örnekler var. bu eserlerin imitasyonu bile zordur, kötü çalabilmek için aylarca uğraşmanız gerekir. 21 yıldır bağlama çalıyorum ancak nihavent üvertür'ü oturup çalışma gereği bile duymadım çünkü benim için ulaşılmaz bir noktada. hobi için çalanları geçtim birçok virtüözün icra edemeyeceği eserleri zorlanmadan çalıyor adam:

    kadıoğlu zeybeği

    nihavent üvertür

    flight of the bumblebee

    tabi yaşı küçük olduğu için ve özgün bir eser ortaya koyamadığı için pek bilinmez. teknik açıdan değerlendiriyorsak listede en başta olması gerekir ancak genel bir değerlendirmede benim için diğer üstatlardan çok sonra gelir. çünkü hiçbir zaman "dur bir cumali kalkan dinleyeyim" demem, icrası benim için fazla duygusuz kalıyor.

    2) çetin akdeniz: bilmeyen yoktur sanırım. çetin akdeniz ile cumali kalkan'ın icra tarzı birbirine benziyor, zaten cumali kalkan çetin hocanın öğrencisi ve onun izinden gidiyor. çetin akdeniz kendini geliştirmeyi bıraktığı için benim açımdan boynuz kulağı geçmiş durumda. bir de çetin akdeniz'in kompleksli birisi olması sebebiyle bazı yeteneklerini gizleyebileceğini düşünüyorum. adam mükemmel yapamadığı hiçbir işe kalkışmıyor. belki bundan dolayı şelpe ve çöğür düzeni (kısa sap) icralarını pek görmedim. bu durum benim listemde kendisini ikinci sıraya düşürüyor.

    çetin hocadan örnekler vermek gerekirse; kaytağı gibi bağlama icrasında mihenk taşı sayılabilecek zorlukta bir eseri neredeyse kusursuz icra ediyor:

    kaytağı

    haydar haydar'ı da en iyi icra eden bağlamacıdır:

    haydar haydar

    3) erdal erzincan: iyidir ancak çöğür düzenine daha fazla hakimdir ve her ne kadar son yıllarda çeşitli oyun havalarının modern derlemelerini yapsa da tarzının tek yönlü olduğunu düşünüyorum. erdal hoca bektaşi geleneğinin sürükleyicisi olduğu için ve diğer virtüözlerin aksine hem çalıp hem de söyleyebildiği için belli bir tarz seçmek ve bunu ilerletmek zorunda kalmış. ha, bir de türk halk müziği adına en faydalı işleri yapan insanlardan birisi olduğu için vaktinin ve enerjisinin de büyük bir kısmını o yönde harcıyor.

    erdal hocanın tek zayıf yönünün uzun sap icrası olduğunu düşünüyorum. kendisinin kara düzende pek detaylı bir icrasına denk gelmedim. bu da arpej ve akor konusunda geri kalmasına neden olmuş. bu sebeple listede 3. sırada benim için.

    erdal hocayı ayrıcalıklı kılan şeyler ise;

    - şelpe tekniğinde en iyisi olduğunu düşünüyorum. çeke çeke, sinsin halayı gibi eserlerde oturttuğu kusursuz teknik sebebiyle yıllardır kendisi dışında kimse bu eserleri çalmaya yeltenmiyor.
    - diğer virtüözlerin aksine ortalamanın üzerinde bir sesi ve eser okuma yeteneği mevcut.

    şelpe örneği

    oyun havası olarak: abdurrahman halayı

    4) hasan genç: cumali kalkan ve çetin akdeniz gibi etütsel icra ekolünden. ekstra söylenebilecek bir şey yok. benzer şeyleri çalıyorlar. tarzları birbirine yakın ama bana uzak :).

    bazı derlemeler:

    arpej çalışması 1

    arpej çalışması 2

    5) oğuzhan açıkgöz: arpej ve akor konusunda çok iyi, hatta bu konuda kitap yazmış birisi. kara düzen icrasında cumali kalkan ile aynı klasmanda ancak şelpe tekniği ve kısa sap düzeninde pek fazla icrasını görmediğim için 5. sırada.

    bazı örnekler:

    gelin nolur

    misirlou

    6) yusuf ali önal: listedeki en genç isim. en fazla 20 yaşındadır diye tahmin ediyorum. tekniği çok iyi, ancak hızlı icra edeyim derken ses netliğinden taviz veriyor bazen ve ezgi bütünlüğünü bozan bir arpej tekniği var. bunları da çözerse yolu açık.

    tekniğini gösteren bazı örnekler:

    pancar pezik değil mi?

    nihavent üvertür

    7) gökhan karakaya: listede erdal erzincan'dan sonra nihayet tekniğinin üzerine keyifli de bir icrası olan ve kendini dinletebilen bir virtüöz. hem etüt tarzı bir icra yapabiliyor, hem şelpede oldukça iyi, hem de duygu katabiliyor. kişisel favorilerimden birisi ve sıkı takipçisiyim.

    şu girişteki güle yel değdi icrasındaki detay dokunuşlar harika.

    bazı modern derleme örnekleri:

    şeyh şamil

    ezgi akşamı

    kaytağı

    8) erkan çanakçı: kısa sap icrasında oldukça özgün bir tarzı var. kendisine ait tel ayırma tekniğini kullanıyor. erdal hoca gibi kara düzen icrasından fazla başarılı olmadığını düşünüyorum.

    kaytağı 1

    kaytağı 2

    doğaçlama

    9) muhlis berberoğlu: yüreğe dokunan türden bir icrası var. hep hızlı çalan virtüözleri yazdım. tabi, muhlis berberoğlu ağır ve duygulu icrası ile farklı bir klasmanda olsa da arada tekniğinin de çok iyi olduğuna dair ipuçlarını görüyorsunuz. icrasında melankolinin hasını yaşatan bir sanatçı.

    şu açışı efsanedir.

    ayrıca neşet ertaş'ın eserlerinin en iyi düzenlemelerini yapan kişidir bana göre:

    kendim ettim kendim buldum

    allı turnam

    10) hatırladıklarım bunlardı, 9. sıraya da "diğerleri" diyelim. liste daha uzar ancak bu saydıklarım dışındakiler çok özel yetenek sınıfına girmiyor benim için. listede olmayan ama yetenekli diğer icracılar: ismail topçu, ismail tunçbilek, motor ali, mustafa ipekçioğlu, adem tosunoğlu, gökhan ekim, kemal alaçayır, talip özkan.

    -----------------------

    şimdi bu listeye bakanlar çoluk çocuğu doldurmuşsun diyecekler ancak virtüözlük farklı bir olay, ben enstrüman çalma yeteneği açısından değerlendirmemi yaptım. zaten genel olarak teknik açıdan çok iyi olan sanatçıların beste yaratma, kült bir eser ortaya çıkartma, güzel türkü söyleme gibi yönleri zayıf kalıyor. birçoğu da bu yönlerinin zayıf olduğunu bildikleri için enstrümanda gelişmeye yoğunlaşıyorlar.

    son olarak benim listemde olmayan ancak başlıkta çokça yazılmış büyük üstatlar ile ilgili yorumum:

    hasret gültekin: dönemsel olarak değerlendirildiğinde listede başı çekebilir, çünkü aktif olduğu dönemde meslektaşları ile arasındaki farkı en fazla açabilmiş virtüözdür. ancak hasret hocanın vaktinde bağlama icrası henüz çok ilerlemediği için onu günümüz icracıları ile karşılaştırırsak listede daha aşağılara yazmamız gerekir, bu yüzden onu ayrı tutmak gerekiyor.

    erkan oğur: kopuz icrasında bir numaradır. kendi çalım tarzını yaratmış, onu geçtim kendi enstrümanını oluşturmuş bir adam. bir efsane ancak teknik değerlendirmede onu da bir yerde konumlandıramıyorum. farklı bir kulvarda çünkü.

    arif sağ, ali ekber çiçek, musa eroğlu, orhan gencebay, neşet ertaş: genellikle arada bir türkü dinleyen veya bağlama icrası yapmayan insanların ilk aklına gelen isimler bunlar. saygıda kusur etmemek ile birlikte kendi dönemleri içerisinde değerlendirsek bile teknik açıdan bu ustalardan daha iyi icracılar var. daha iyi sanatçı demedim, daha iyi icracı dedim, ona göre :).

  • bugün iltifat ettiğim bir kadının bana söylediği söz. normalde zaten çok iddialı birisi değilim ama bir insana direkt böyle denmez ki. üzüldüm ulan , gerçekten bir an çok kötü hissettim.

    edit : askıntı olmadım asla. cok kibarca çıkma teklifi ettiğim kadinin tepkisi bu oldu. senden etkileniyorum vs cinsinden şeyler demiştim sanırım. bir anda zaten cok şaşkına uğradım. ozguveni yerle bir ediyor böyle tepkiler. normalde umursamaz birisiyim ama insan tipsiz , asiri çirkin hissediyor.

    uzun zaman sonrasında gelen edit : arkadaşlar başlık arada hortluyor bi şeyler eklemek isterim. olay gerçek. troll ya da cool story diyen komplo teorisyenleri oluyor. inanmayanlar için keşke ekran görüntüsü alsaydım . bu sözler sarf edildi maalesef . daha öncesinde de degistirmemin mümkün olmadığı fiziksel bir kusurumdan dolayi bu şekilde incitici yorumlara maruz kalmıştım. profilimde biraz gezinirseniz insanlardaki sahtelikten bıkmış, biraz realist biraz da sert fikirlere sahip bir insan olduğumu göreceksiniz. ben insanlara bir günde küsmedim.

    çıkma teklifi kısmına takılanlar olmuş. olayı yaşadığım gün epey üzgündüm. kafam epey dağınıktı. bi şeyler içme teklifi demek istedim yani. yazmaz olaydım çıkma teklifi mi kaldı diyip duruyorsunuz :)

  • başlık: otobüsle memlekete gidiyorum.

    entry: otobüste wi-fi yokmuş ben de telefonu modem olarak açtım adına arabanın plakasını yazdım. millet sürekli muavine wi-fi şifresini soruyor adam delirecek az kaldı aq.

  • bir balya parayı havaya atsa kurtulacaktı halbuki dedirten olaydır.

    başıma bir şey gelmeyecekse yakalanmasına üzüldüm. skmişim bankasını!

    -----

    edi: imla