hesabın var mı? giriş yap

  • görev yaptığım okuldaki toplam 10 kadın öğretmenden sadece 2 tanesi açıkken ve kapalı olanlar halihazırda başörtülü derse giriyorken, açıklar ve kapalılar arasında çoktan zıtlaşmalar oluşmuşken, okul idaresi açık kadın öğretmenlere cephe almışken, yıldırma politikalarını hızlandırmışken, beni sadece acı acı gülümseten kampanyadır.

    not: açık kadın öğretmenlerden biri benim.

  • hayata dair gülümseten detaylardan biri. insan böyle aşkları, aşıkları görünce mutlu oluyor.

    -pişt garson.

    hatun: aşkım yapma lütfen noolursun.

    -sen karışma. kardeşim bize iki tane çay getiriyorsun, biri açık.

    garson: tabi efendim.

    hatun: sen çok iyi bi insansın...

    -şşt sakın, sakın. bir daha bu konuyu açarsan seninle konuşmam.

    hatun: amaa, hmpf peki.

    -sakın.

  • çok büyük bir olaydı bu...
    babam sirkeci'de bir atölyede çalışıyordu. annem kardeşimle beni alır, trene binerdik, tren cankurtaranla sirkeci arasından geçerken kız kulesini görmeye çalışırdım her defasında. sirkeci desen ana baba günü. kaybolacağım diye ödüm kopar annemin elini sıkıca tutardım. mısır çarşına uğrar, kuşlara yem atardık. babam bizi çakmakçılar yokuşunda karşılardı. atölyede çorap yapıyorlar. her yer kutular, ayak şablonları, çorap ütüleri, kumaşlarla kaplı. kendine has bir kokusu var hanın. çay içilen markalara bayılır, bir tanesini mutlaka cebime atıp eve getirirdim. mavi ya da kırmızı fark etmezdi. bizde iş yapacağız diye tuttururduk, çorapları kopçalama ya da kutuları sayma gibi görevler verirlerdi başlarından savmak için. sonra öğlen oldu mu, şimdilerde asla aynı tadı bulamadığım dönerlerimizi yerdik. uykumuz gelirdi bir vakit sonra. yere karton kutular serip üzerlerine örtücek yumuşak yastıklardan bulurdu hep babam. o makine seslerinin arasında uyumanın verdiği huzuru unutamam.uyandığımızda da atölyedeki ablalar bez bebek yapmış olurlardı bize.içi kırpık dolu renkli küçük bebekler, eve gidince düğmelerden göz ve yünden saç yapardı annem...

    güzeldi,çok güzeldi

  • en estetikli, platin saçlı, 2 - 3 kadın arkadaşınızı eve çağırın ve onlardan bulabildikleri en ama en açık kıyafetlerini giymesini isteyin

    üzerinize polyester gömlek, daracık y.vşak pantolonu ve tabanı 8 cm yüksekliğinde çakma bir ayakkabı giyin

    1 milyoncuda satılan renkli tabaklara dolapta saçma sapan ne varsa koyup üzerine tereyağ gezdirin

    masaya elektronik sigara, tüle sarılmış limon, 3-5 cep telefonu koyun

    arkaya da sırasıyla sezen aksu, neşet ertaş ya da berkay'dan bir şarkı açın

    duvara da üzerinde "içiyoruz gardaş" "içmekten anamız s.kildi" vb. sikindirik bir çakma led neon asın

    her 20 dakikada bir de masaya çay doldurup koyun

    alın size evinizde en az dışarıdakiler kadar leşşşş gibi bir yeni nesil meyhane.

    not: isteğe göre barzo, silahlı çatışma ya da 10'a 1 güvenlik dayağını da gece sonunda ekleyebilirsiniz.

  • bardağın boş tarafı: dünya kupası finalini hem oyuncu(1966) hem teknik direktör (1986) olarak kaybetmiş tek futbol adamı.

    bardağın dolu tarafı: dünya kupasını hem takım kaptanı (1974) hem teknik adam (1990) olarak kaldırmış tek futbol adamı.

    ayrıca, hem oyuncu hem teknik adam olarak dünya kupası kazanma onurunu da mario zagallo ile birlikte taşır.

    11 eylül 1945 doğumludur. 1954 de sc münchen 1906 da futbola başlar, 1958 de bayern münchen e geçer. bayern in 1963-64 sezonunda bundesliga’ya adım atışından sonra 6 haziran 1964 günü st pauli karşısında ilk bundesliga maçına çıkar. 22 eylül 1965 günü ilk milli maçını oynar. 1966 ingiltere dünya kupası nda 6 maçın tamamında oynayıp 4 gol atar. yarı finalde ruslara attığı frikik golünden sonra bir başka efsane, lev yashin yanına gelip elini sıkacaktır. unutulmaz 66 finalinde kupayı ingilizler alır. 1970 de yarı finalde italya karşısında çıkık omzu sarılı olarak mücadele etiği görüntüyle hafızalara kazınır. 1971 de milli takım kaptanlığına yükselir. 1972 de avrupa şampiyonasının , iki yıl sonra da dünya kupasının muzaffer kaptanıdır. 23 şubat 1977 günü paris’teki fransa karşılaşmasında son kez batı alman milli takımı forması giyer. 50 kez sahaya kaptan olarak çıktığı 103 maç ve 14 golün ardından, 100 maç barajını geçen ilk futbolcu ünvanı ile veda edecektir batı alman milli takımı na.

    1966, 67, 69 ve 1971 de 4 kez batı almanya kupasını kazanır bayern ile. kaptanlığa yükseldiği 1968-69 sezonunda ilk bundesliga şampiyonluğu gelir. ardından 1972, 73 ve 74 yıllarında aynı başarıya ulaşacaktır. 1974,75 ve 76 da şampiyon kulüpler kupası nı kaldırır. kıtalararası kupayı da boş geçmez, 1976 da onu da kazanır. 1967 deki kupa galipleri kupasını da unutmayalım. uefa kupası mı? 1996 da teknik direktör olarak bayern in başında kazanır. 1977-80 arasında oynadığı cosmos da 1977,78 ve 1980 de üç kez şampiyonluğu tadacaktır. bundesliga ya döner. 1980-82 arasında oynadığı hamburger sv ile 1982 de bundesliga’yı bir kez daha kazanır. bu arada teknik adam olarak 1994 yılında bayern münih ile yine bundesliga yı kazanacaktır. bundesliga’da oynadığı 424 maçta 44 gol atmış kaiser.

    1972 ve 1976 da avrupa yılın futbolcusu ödülünü kazanmıştır.

    1984 yılında antonio maceda nın kafası jupp derwall i yerinden etmişti. beckenbauer’in bırakın antrenörlük tecrübesi, diploması bile yoktu. ama bir yolu bulunup batı alman milli takımı nın başına getirildi. böyle bir adamdır almanların gözünde beckenbauer. her zaman dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncuları arasında sayılır ve çoğu kişi için bu sınıfa giren tek savunma oyuncusudur. beckenbauer’in libero kavramını yorumlayış biçimi onu çok özel bir oyuncu yapar. liberoda oynayış tarzını bayern münih takımında hemen kabul ettirmiş beckenbauer. ama helmut schon, milli takımda da aynı şekilde oynamasına 1972 ye kadar izin vermemiş. izin ile beraber 1972 avrupa şampiyonluğu ve 1974 dünya kupası da gelmiş. futbol denen oyunun gördüğü gerçek liderlerden biridir. oyuna koyduğu ağırlık ile kendisinden sonraki pek çok oyuncu için bir model olmuştur. fifa nın istatistiklerine göre gelmiş geçmiş oyuncular içinde ayağında en fazla top tutan oyuncu olmuş beckenbauer.19 yıllık futbolculuk yaşamında 4 batı almanya kupası, 5 bundesliga şampiyonluğu, 3 nasl şampiyonluğu, 1 kupa galipleri kupası, 3 şampiyon kulüpler kupası, 1 kıtalararası kupa, 1 avrupa şampiyonluğu, 1 dünya kupası var.

    ayrıca, aynı kulüpte hem kaptan, hem teknik direktör hem de başkan olarak şampiyonluk yaşamış başka birisi var mıdır acaba?

    bir de kitabı, franz beckenbauer futbol okulu vardır ki, iyi ki yazmıştır, iyi ki okumuşumdur, iyi ki “bazı insanlar ağaçlara bakmaktan ormanı göremezler” * yazmıştır orada da futbola ve hayata bambaşka bir gözle bakmamı sağlamıştır çocuk yaşımda.

    boş ver bardağın dolu tarafını boş tarafını hebenneka! 19 yılda 19 kupa. o, kaiserdir.

  • toplasin soyle yamacima, bilimle ortami aydinlatmaya geldim. ama cok da fazla aydinlatmayacagim sadece temelini verecegim, sayet olur da bir gun ayni balik sofrasina oturursak benim bilgilerimle benim ortamimi calmayin. tek on kosulum temel lise kimyasini dort (4) ile gecmis olmak. bilaller direkt son cumleye gitsin orada unutmazsam ozet gecerim.

    tahmin edebilecegimiz uzere hem balik yagi hem de limon organik bilesikler ve elimizde organik maddelerin organik cozuculer icinde guzelcene dagildigi (cozundugu) bilgisi olsun. ek bilgi olarak da tukurugumuzdeki pityalin enziminin asil gorevinin nisastayi parcalamak oldugunu ve yag molekulu ile arasinin cok iyi olmadigini bilelim (lise biyolojisi de girdi isin icine. bunu on gorememistim yola cikarken). bu noktada 2.5+ bilal'ler konuyu cozmustur ama anlatayim yine de. baliga limon koyup bekledigimiz surec icerisinde lezzeti veren yag, limonun suyu icerisinde cozunur ve dilimize degdigi anda tadini aliriz. limon sikmadan yedigimizde ise once yagin tukuruk icinde dagilmasi gerekir ki tukuruk su bazli oldugu icin yagin dagilmasina cok da izin vermez. bu da tadini almak icin bilincsizce daha buyuk lokmalarla yememize yol acar (eger asiri yagli bir balik degilse). bu da - tamamen sahsi kanaatimce - baligin tadini tam alamadan bitirmemize sevep olur. benim yaptigim sey; balik kara kuru ve yagsizsa kesin limon koyarim. ama daha soguk iklim baligiysa koymayabilirim. baliga gore degisir. ama yine koyarim heralde ya seviyorum lan ben limonu :)

    tabi ki bir sekilde bireysel tercihlere variyor bu tartisma. ama limon koyulmasinin da kollektif bilincaltindan gelen bir amaci olsa gerek. limon sevmiyorsaniz baska organik cozuculerden de gidebilirsiniz; sirke veya aseton gibi. saka yaptim aseton degil. olurseniz yatirim tavsiyesi degildir.

    bilaller icin: ugrasmayin balikla.

  • meslegini belirttigi için mesleginden sogudugunu söyleyerek meslegini belirtenleri gösteren yarışma. ulen önce bir nickine bak zırtapoz.

  • sesler daha gür çıkmaya başladı. insanlar artık ne olursa olsun diye düşünüyor. sanatçısı da halkı da aynı. gidişin ayak sesleri