hesabın var mı? giriş yap

  • uzun yıllardır ilk defa işini doğru düzgün yapan bir polis görmemize sebep olmuştur. elleriniz dert görmesin, umuyorum ki bu tip polislerimizin sayısı artar.
    normalde 3 polisin bıçaklı saldırgana arabayı kaptırması olayında olduğu gibi bıçak gören kolluk kuvvetlerimiz far görmüş tavşan gibi kalakalırlardı. sanırım bu olaydan az da olsa ders çıkartılmış.
    açıkça söylemeliyim ki ben hıncımı alamadım keşke yerde anırırken ağzını burnunu dümdüz etselerdi. yıllarca bu tiplere öylesine yüz verildi ki artık polise bile saldıracak cesarete eriştiler.
    toplum zararlısı parazitin etkisiz hale getirilmeden önceki halleri;
    https://www.youtube.com/watch?v=fe3tdysiwei
    iki kişiye daha saldırdığını görebilirsiniz.

    not: bugün polise bıçak çeken yarın sana bana ne yapmaz diyecektim ki herif suç makinesiymiş, sürüyle sabıkası varmış. bu tip insanların sağlıklı toplumlarda yeri yok, bunlar rehabilite olmaz. bunun gibi suçlular gençlikleri sönene kadar hapislerde çürütülmelidir, aldıkları nefes bile israf bunların.
    bu arada 14. saniyedeki el hareketinin yarattığı hisse paha biçilemez, ne oldu lan telekinezi ile mermiyi durdurmaya mı çalışıyorsun? adamı böyle anırtırlar işte.

  • suikastı yapacak katilin istanbul'a geldiğini, spor gazetesi jargonuyla veren haberin başlığı.

    "katil istanbul'a geldi." bu ne lan?
    havaalanında taraftarın yoğun ilgisiyle karşılaşan katil, istanbul'u çok sevdiğini söyledi. kötü bir sezon geçirdiğini belirten katil, buradaki performansıyla tekrar adından söz ettirmek istediğini de ekledi. sakatlığı konusundaki spekülasyonlara ise sahada yanıt vereceğini söyleyen katil; sözlerini, en buyuk paralelspor, diyerek noktaladı.

    debe edit: bu debe editi daha önceki debelenmelerde aklıma gelmemişti. ben de modaya uydum. son bi espri daha yapayım, gidiyorum. katil kiralıkmış, sezon sonu satın alma opsiyonuyla kiralanmış.

  • 30 yaşındaki kadınları teyze olarak gören 10-15 yaş arası sözlük oğlanlarının tavsiyeleridir.

  • sıcacık bir dizidir. her ev de bulunan şeyler vardır evlerinde, sıdıka entelektüeldir ama koşulları buna pek müsaade etmez.

    --- spoiler ---

    -ıınnh... anne?.. noldu yine bana kız?
    +bilincini kaybettin. baban komaya soktu.. bilincinin altına adam giriyomuş dedim de dövüp bilincinikapattı. üç gündür serumla yatıyorsun. üzüldük tabı ama napalım bilincinin altı temizlenmiştir.
    -ay kız anne ne güzeldi.. bir ara öldüm sanki.. böyle ışıklı bi tünelden geçip kıyasıya mavi bir boşlukta uçtum..beyazlar giymiş bir suru olu vardı. rıvır foniks'in ruhu bana 'hoş geldin sıdıka' dedi.. ceymis diin de yanındaydı.. 'bitti artık artık sıdıka, üzülme' dediler.. hiç dönmek istemedim..
    -kim kız o herifler? çabuk gir komaya baban duymasın.

  • sonunda birilerinin açık açık dile getirdiği gerçek.

    ırkçılık falan değil, adam açıkça toplumuna sorun çıkarmayacak hatta faydası dokunacak göçmene her zaman kapılarının açık olduğunu belirtmiş ki dünyada 200 ülke varsa 199 u aynı fikirdedir.

    gittiği yerde yamyam gibi davranan adamları kimse istemez, istemedi diye de ırkçı olmaz.

  • özgüven, kişinin kendi varlığına, zihnine, kararlarına, varoluş şekline inanç duyması anlamına geliyor.

    çocuk büyürken ruhsal yapısı ebeveynin çocuğu ve kendini algılama biçimine göre şekillenir. her ebeveyn bir aynadır. çocuk ebeveyne bakarak, onun yüzünde kendini görür. ebeveynin olumlu duyguları ne kadar fazlaysa, çocuk o aynada kendini o kadar olumlu görür ve algılar. bu yüzden ebeveynin kendi mutluluğu, çocuğun ruhsal gelişimi için en önemli unsurlardan birisi.

    her ebeveynin zihninde bir çocuk hayali vardır. ama çocukların bu hayale uyup uymayacağını bilemeyiz. bu fantezi ne kadar keskin kenarlıysa, çocuğun buna uyması o kadar güç olacaktır. bu da ebeveynin çocuğa bilinçdışı bir öfke ve sitem duymasına neden olabilir. bu ebeveyn- çocuk ilişkisini bozan en önemli faktörlerden biri bana kalırsa.

    'hocam şöyle ateş gibi bir delikanlı olsun istiyorum. dışa dönük, konuşkan'
    bunu söyleyen ebeveyn, 16 yaşındaki oğluyla ilgili kurduğu fanteziyi anlatıyor bana. 16 yıldır çocuğunun nasıl biri olduğuna dair gözlemleri bile o hayali törpülememiş. oysa çocuk zeki, içe dönük ve hassas bir insan. bunu ilk görüşmede ben görebilirken, ebeveynin 16 yıldır bunu görmemesi çok ilginç değil mi?
    üstelik hissettiği süreğen hayalkırıklığı, çocuğa da yansıyor. özgüvenini düşürüyor, kendini yetersiz bulmasına neden oluyor. çünkü tüm çocuklar, ailelerinin istediği ve onayladığı biri olmak isterler.

    sevilen, değer gören bir cocuk kendini mutlu hisseder. kendine güvenir. olduğum gibi yeterliyim der kendi kendine.

    çocuk yetiştirirken yapılan en katastrofik hata, çocuğu arzuladığımız şeye dönüştürmek için uğraşmak diye düşünüyorum. bazen bizim olamadıklarımızı onlar olsun isteriz, bazense bizim kadar 'iyi' olsun.

    çocukları oyuncaklara ya da hediyelere boğarak, yaptıkları yanlışları görmezden gelerek özgüvenli yapamazsınız.

    çocukları özgüvenli yetiştirmenin yolu,
    onların biricik olduğunu, birbirlerinden ve bizden farklı birer insan olduğunu kabullenmek ve oldukları halleriyle sevmekten geçer.

  • gülmek zor şu günlerde.
    yarılmak ateş pahası.
    ağlanacak hale düştük,
    acı bir tebessüm hatırası;

    nasrettin hoca bir gün hava alsın diye eşeğini dama çıkarmış. bir süre sonra artık yeterli diyerek eşeği indirmeye çalışmış ama bir türlü indirememiş. en son pes edip "ne halin varsa gör" demiş ve aşağı inmiş. oynama alanı bulan eşek hoplamış, zıplamış ve en son damla birlikte aşağı düşerek ölmüş. âkibeti ibretle izleyen hoca bu olaydan şu dersi çıkarmış:

    "demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem bulunduğu yere zarar veriyor hem de kendine"

  • kendisine: "simdiye kadar hic kimsenin yaninda bu kadar huzurlu ve bu kadar guvende hissetmemiştim sevgilim, cok mutluyum" diyen sevgilisine cevaben: "senin adina cok sevindim" diyebilen yegane erkektir.

  • bu listede yer alacak atıklar hemen hemen herkesin geri dönüşümü olduğunu düşünerek "ama ben bunları hep geri dönüşüm kutusuna atıyorum." diyeceği atıkları içermektedir.

    - her plastik geri dönüşüm ile son bulmaz.
    plastik torbalar – geri dönüştürülemez.
    pipetler – geri dönüştürülemez.
    kağıt bardaklar / kahve bardakları – geri dönüştürülemez.

    - plastik poşetler, yapısından kaynaklanan esneme özelliğiyle geri dönüşüm tesislerindeki makinelere takılıp çalışmalarını engelleyecek hasarlar verir. geri dönüşüm istasyonları poşetin içine koyduğunuz geri dönüşümlü maddeleri açmayacaktır. plastik poşetlere sardığınız geri dönüştürülebilen ürünleri geri dönüşüm kutusuna attığınızda sadece çöpe atmış olacaksınız.

    - kağıt bardaklar, kağıt gibi görünüp aslında tamamen kağıt olmayan atıkları oluşturmaktadır. kabın dış kısmı kağıttan yapılırken, içi ince bir plastik tabakasıyla kaplıdır. pp (polipropilen) film sıvının kağıda sızmasını önler. iki farklı malzeme olduğundan, kaplar malzeme ayrılmadıkça geri dönüştürülemez. bu nedenle, geri dönüşüm için en kolay ürünler, tek bir malzemeden üretilen ürünlerdir.

    - termal kasa fişleri: plastik içerik olan bpa ile kaplı bu fişler diğer kağıtlarla birlikte geri dönüştürüldüğünde bu maddeye ait kirlilik daha da yayılıyor. bpa östrojen gibi hareket ederek sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyor.

    - farklı türde materyallerden oluşan paketlemeler: meyve suyu ve süt kartonları karton, alüminyum ve plastikten, diş macunu tüpleri alüminyum ve plastik katmanlardan oluşuyor. yukarıda bahsettiğim kağıt bardak ile aynı şekilde farklı malzeme kullanılması geri dönüşümü engellemektedir.

    - içini tamamen temizleyemediğimiz plastik paketler : deterjan veya yiyecek, içecek kaplarını geri dönüştürmek için hiç kalıntı kalmayacak şekilde temizlenmiş halde göndermemiz gerekiyor. aksi durumda bunlar geri dönüşüm tesisleri tarafından yıkama işlemine tabi tutulmak zorunda bunlarda uygun prosese sahip olmayan tesislere ulaştığında geri dönüşüm yerine çöp olarak sonuçlanacaktır.

    -kağıt pipetler: içecek kalıntısı tam olarak arındırılamadığı için tesislerde geri dönüştürülemiyor ama kendi kompostunuzda gübreleşebilir. eğer plastik kaplamalı değilse.

    -cips, çikolata, kuruyemiş paketleri : bu paketler alüminyum kaplı polypropylene materyalinden üretildiği için geri dönüştürülmemektedir.

    -kağıt havlu ve mendiller kağıttan yapıldığı için geri dönüştürülebilen maddeler olarak düşünülür. fakat geri dönüşüm tesislerinde yer alabilmek için standart ölçülerin altında kalan küçük maddelerdir. bu yüzden bantlara takılıp sistemin bozulmasına neden olmaktadır. ayrıca kâğıt havlu ve mendil günlük hayatta sık kullanılan materyaller olduğundan üzerleri yağ ve yiyecek kalıntılarıyla kaplı haldedir. bu da diğer geri dönüşümü gerçekleşebilecek potansiyeldeki kağıt atıkların kirlenmesi ve geri dönüşümün gerçekleşememesine sebep olmaktadır.

    -bant ve yapışkan içeren her tür kağıt, post it: yapıştırıcılar ayrıştırılamadığından geri dönüştürülemiyor.

    -streç film: ince bir plastik olan streçler de makinelere sıkışarak bozukluğa sebep olduğundan geri dönüştürülememektedir.

    - bilinenin aksine her plastik petrol ürünü değildir. sadece pla etiketli plastikler mısırdaki şekerlerden veya manyok gibi diğer bitki nişastalarından yapılır. ayrıca, 2 tip plastik vardır: termoset ve termoplastikler. termoplastikler, yeniden eritilebilen ve yeni ürünlerle yeniden kalıplanabilen ve dolayısıyla geri dönüştürülebilen plastiklerdir. bununla birlikte, termoset plastikleri “geri dönüşü olmayan bir kimyasal bağ oluşturmak için çapraz bağlanan polimerler ”içerirler. yani ne kadar ısı uygulamış olursanız olun, bunlar yeni materyale dönüştürülemez ve dolayısıyla geri dönüştürülemezler.

    görüldüğü üzere geri dönüşümü olacağını düşündüğümüz her atığın arka planda gerçekleşen süreci aslında geri dönüşüm ile sonuçlanmamaktadır. bu yüzden atık ayrıştırma bilincimizi en doğru şekilde oluşturmamamız çok mühim. geri dönüşüme bu kadar önem verip, yanlış ayrıştırma sonucunda geri dönüşümü sağlanacak her materyalin, çöp olmasına neden olmak en büyük facia olur.

    yanlış sınıflandırma nedeniyle geri dönüşüme gönderilen atıkların yalnızca %9’u başarılı bir şekilde işlenebilmektedir.