hesabın var mı? giriş yap

  • pazarcının biri sağ elindeki baltayla sol kolunu kesip satsa, satın alıp yiyecek mideye sahip insanların bulunduğu videodur. izlemeden önce bunu düşünüp ona göre açın linki.

    bu nasıl bir kültürdür diye düşündürür.

  • açılın, yazılım sektöründe geçen 20 yıldan sonra azıcık ahkam kesmeye hakkım olduğunu düşündüm.

    kesinlikle yapılmasını, en azından denenmesini şiddetle tavsiye ettiğim meslek denemesidir.

    öncelikle şu ayrımı iyi yapmak lazım: varolan bir yazılımı mı ( mesela maya3d / coreldraw / altium / autocad vs gibi ) öğrenmek istiyorsunuz, yoksa yazılım geliştiricisi olmak mı ?

    eğer amacınız yazılım geliştiricisi olmaksa, öğrenmeyi planladığınız programlama dilini seçmeden önce, hangi sektörde çalışmak istediğinizi belirlemeniz gerekir.

    web programcısı mı olmak istiyorsunuz ? bulut bilişim ? yapay zeka ? mobil uygulama ? gömülü sistemler ?

    bu alanların hepsinde farklı programlama dilleri kullanılır, c/c++/c#/javascript/java/python/php...vs gibi.

    unutmayın ki programlama dilleri birer araçtır. nasıl ki çivi çakmak için makas kullanmıyorsak, mobil uygulama yazarken c#, gömülü sistem uygulamaları geliştirirken de java kullanmayız.

    dillerin sentaks / semantikleri arasında benzerlikler olduğu gibi, büyük farklar da olabilir. bu nedenle hem fonksiyonel hem nesne tabanlı programlamayı destekleyen dillerle başlamakta fayda olabilir.

    bu meslekte uluslararası seviyede başarılı olabilmek ve profesyonel seviyede okunaklı ve performanslı kod yazabilmek çok ciddi disiplin gerektirir.

    bu eforu vermeden uzun vadede bu mesleği başarıp başaramayacağınızı anlamak çok zordur. ama 2 yıl düzenli (günde 2 saat kod yazmak) bir çalışma size en azından başlangıç/orta seviye hakimiyet sağlayacaktır.

    risk budur. 2 yıl kaybedersiniz en fazla.

    gelelim başarılı olmanız durumundaki kazançlara.

    (bir amerikan yazılım şirketinden usd olarak maaş alan ve aynı zamanda 4 firmaya danışmanlık yapan birisi olarak yazıyorum)

    son 15 yılda bütün üniversitelerden kamyonla yazılım mühendisi çıkmasının en önemli sonuçlarından birisi dramatik kalite düşüşüdür. tüm dünyanın dijitalleştiği bu ortamda, sahada patlamayan, kaliteli, performanslı, okunaklı, ve bakım yapılabilir kod yazan eleman ihtiyacı da gitgide artmaktadır.

    80ler 90lar çocuklarına öğretilen ve güncel jenerasyonda eksikliğini fazlasıyla hissettiğimiz en önemli paradigma şudur: "eğer çok çalışırsan, doğru çalışırsan başarırsın ve kazanırsın"

    günümüzde öğretilenler ise enes batur, bitcoin, influencer falan.

    çaba sarfetmeden kolay yoldan para kazanmak öğretiliyor heryerde.

    dolayısıyla yazılım geliştiriciliği değerli değil artık; iyi/kaliteli yazılım geliştiriciliği çok değerli.

    20 yıldır bu işi yapıyorum ve şu ana kadar öğrenebildiklerimin, öğrenmem gerekenlerin %1i olduğunu düşünüyorum. sanırım bu alan için ömrün sonuna kadar eğitim devam edecek.

    bu ülkeye döviz gelmesinin en sürdürülebilir yollarından birisi bu mesleğin dünya standartlarında yapılmasından geçiyor.

    tüm cesur akranlarıma şimdiden başarılar.

    yıllar sonra gelen edit: artık ölmeye daha yakınım. gerek bu entry'i ekşişeylere koyan sözlük yönetimine, gerekse mesaj atan yüzlerce suser'a çok teşekkür ederim. bu dünyadan göçüp gitmeden önce , sizler için bir faq hazırladım, lütfen bakınız: #153776149

  • müjde!

    ameliyat az önce bitti arkadaşlar. eymen'i birazdan yoğun bakım odasına alacaklar. bundan sonraki 24 saat çok önemli. ilk gelen haber, herhangi bir aksilik olmadığı yönünde.

    gözümüz aydın.

  • karadeniz bölgesinde bir iş yemeği. masada genel müdürler, proje koordinatörleri, yöneticiler vs 20 kişilik bir ekip. sofrada da malesef çükündür var.
    malesef diyorum çünkü bir gün öncesinde çok daha mütevazi başka bir sofrada yine vardı ve adının ne olduğunu o zaman öğrendim. belli ki iyi öğrenememişim.
    karşı şirketin proje yöneticisi kadınla yan yanayız. ağzına bir parça çükündür attı. bana dönerek;

    - hmm bu ne ki acaba?
    + sikindir.

    bazen gürültülü bir ortamda yüksek sesle konuşurken herkes bir anda susar ya, işte öyle yankılandı bu söz. ama ben gerizekalı kendimden o kadar eminim ki sözlerime devam ettim;

    + evet bana da garip geldi, ama sikindir deniyor işte, insan yedikçe alışıyor, ehehe!

    kadın hiçbir şey diyemedi, ortalık iyice gerildi. tam o anda diğer tarafımdam yediğim dirsek darbelerini fark ettim. baktığımda dün çükündürü kendisinden öğrendiğim arkadaş gülmekten kıpkırmızı olmuştu, kulağıma eğilerek;

    - oğlum sikindir değil lan naptın, çükündür o!

    işte o anda sikindir/çükündür her ne boksa onunla aynı renk olduğumu hissettim.

  • değişim şart olmuştur, öncüsü de ekrem başkandır. parti kur, hiç çekinme hepimiz arkandayız.

  • babası,farmakoloji prof.u olan 4-5 yaşındaki çocuğa sormuştum :

    -baban ne iş yapıyor ?
    -farelerle oynuyor...

  • hemen hemen tüm hint filmleri.
    maşallah 8.1 in altında olan filmleri yok.
    iyiki imdb nin farklı degerlendirme kriterleri var da meydan bunlara kalmıyor.