hesabın var mı? giriş yap

  • standart techizatla birlikte size verilmis olan "12'den once uyandirmayin" tabelanizi yataginizin basucuna asmadiysaniz, sabah 0500 siralarinda cavusunuz basiniza gelir ve ayicikli ponpon terliklerinizi yataginizin onune koyarken elinde hazir tuttugu robdesambiri(???) size dogru tutarak, kalkmanizi saygili bir ses tonu ile rica eder. iste tam bu anda "daha once neden gelmemisim ki" diye dusunursunuz.. boyle baslar ilk sabah..

  • üç kuruş maaş için üç kuruşluk insanların ağız kokusunu çeken genç bir kızın sonunda patlaması. insanları işlerinden nefret ettirerek çalıştırın, öfkelerine yenildikleri ilk anda da kaydedip işten attırın. yav ne kötü insanlarsınız.

  • uzun süren, verdiğiniz emek sonucunda başarılı olma ihtimalinizin çok da yüksek olmadığı zor bir eylem.

    plak/vinyl record, pvc* ile aynı atadan geliyor.
    bir parça güneşin altında unuttuysanız, yüzey de eğriyse hemencecik yamulur. kargo şirketinde, sıcak bir havada minicik basınca maruz kalsa eğrilir. o eğri haliyle hemen "müdahale edeyim" derseniz, kırılır. oldu da sıcacık çayınızdan bir damla geliverdi üzerine, hatta damla ne ki? buharına biraz olsun maruz kaldı; yamuluverir hemencecik. 180 gramlıkların ısıya ve basınca biraz daha dayanıklı olduklarını söylemek gerek*, ancak 1965'teki son baskısının ardından out of print olmuş bir plağın düzeltilmesi çılgınca önemli ve bir o kadar da zordur. gelelim yöntemlerinize. epeydir plaklarla uğraşan bir kolleksiyoner olarak size ne yapmanız/ne yapmamanız gerektiğini kendimde aktarmayı deneyeceğim.

    ılık bez ve ütü kombinasyonu kesinlikle yapılmaması gerekenlerin başında gelir. [sun ra plaklarımdan birini bu uğurda feda ettim, neyse ki yedeği vardı.] çünkü ılık bez ne kadar kalın olursa olsun ütünün ısısını olduğu gibi yansıtır ve plağı fazla ısıttığı için plak yamulur. bunun ardından yamulan diğer taraf için de sıcak ütüyü kullanmak aklınıza gelecektir. üzgünüm, bu kez plak her yerinden genleşecek ve tamamen yamulacak.

    saç kurutma makinesi ise -çok yamulmamış, hafif eğri plaklar için- bana kalırsa akıllıca bir tercih. [kurtardığım very rare don cherry & latif khan plağı geliyor aklıma, ah!] genellikle tek yerinden küçük bir yamukluk barındıran plakların o bölgesi alta gelecek şekilde düz bir zemine koyup ardından saç kurutma makinesini çok yaklaştırmadan son devirde tutup diğer yandan özel plak temizleme beziyle ısınmış bölgeye bastırıldığında süper sonuç elde ediyorsunuz. [burada uyarmadan edemeyeceğim, plağı düzeltirken kesinlikle kağıt vs. materyaller kullanmayınız. düzelen kısmın ses kalitesi açısından özel silme bezi ya da çok yumuşak bir havlu kullanmanız oldukça önemlidir.]

    kaynar tencere kullanan arkadaşlara sahibim ve nasıl büyük yanılgı içinde olduklarını gördüm. gül gibi led zeppelin plaklarına acımayan bir arkadaş üç yerinden yamulan plağı düzeltmek için üzerine kaynar tencere koydu ve sonu ilk örnekte olduğu gibi; tamamen genleşip yamulmuş bir plaktı. altını tekrar çiziyorum efendim, çok yüksek ısıyla plak düzelmez, daha çok yamulur/eğrilir. kontrolsüz ısı zarar veriyor.

    iki ağırlığın arasına koymak nispeten mantıklı bir yöntem. özellikle ağır yamulan plakların saç kurutma makinesi evresine gelmesine yardımcı oluyor. ancak bunun için öyle 5-6 ansiklopedi vs. yerine çok daha ağır maddeler kullanılması gerekiyor. bbc'deki bir belgeselde 200-300 kg ağırlık kullanılması gerektiğinden söz ediliyordu. benim önerim ise yattığınız yatağın altı. [eh, 92 kiloluk bir genç adam olarak söylüyorum bunu.] hele radyatöre yakınsa birkaç haftada plaktaki yamuk sayısı büyük oranda azalacaktır.

    gelelim en ideal yönteme. yüzde yüze yakın düzelme sağlayan nefis yöntem ise biraz zahmetli elbette. çok kalın ve iri mermer gerekiyor bunun için. "nerede bulunur?" diyecekseniz, daha önce denemiş ve başarılı olmuş biri olarak mezarcılar diyebilirim. henüz kabartılmamış ya da oyulmamış iki ağır mı ağır mezar taşı arasına plağı koymanız ve bunları üstten/alttan radyant ısıtıcıyla bir güzel ısıtıp birkaç saat beklemeniz gerekiyor. daha kolayı da yakıcı güneşi altında ağır iki cam masayı birbiri üzerine koyarken araya plağı koymak ve camın geçirdiği güneş ışınlarının ısısı ve basınçla plağın düzelmesi için birkaç saat beklemek. sonuç mu? kesinlikle iyi ses kalitesine sahip plaklar!

    başarılar diliyorum.

  • işe kabul edilebilmek için farklı bir yöntem deneyen adam. miktar konusunda sıkıntısı var ama. evet.

  • seküler değilse benim için hoş gelmediler, sokakta kadınlara dik dik bakacak başka bir mülteci daha istemiyorum.

    edit: geçende taliban militanlarının zenginlerin evine girme videosunu izledim afganistan'da ve sonra fark ettim ki dediklerinin bir kısmını anlıyorum, çünkü orada taliban'a üye olan orta asya türk'leri varmış. zaten afganistan toplumunun bir kısmı da hazar türk'üymüş. yine suriye'de ışid safında savaşan türkmen'ler de vardı. yani her türkçe konuşan orta asyalı, ortadoğu'luya türk diyemeyiz. eğer o kişiler asimile olup radikal örgütlere katılıyorsa benim için anadilinin önemi yok, çünkü ülkeme gelse özgür bir türk kadını olan beni hedef alacaklar. bu edit'i de anlamayanlar için yazdım.ha türk değilse rus ukraynalı göçmen hiçbir şekilde istemem. burası da göçmenistan değil. sadece gelirse türk'ler gelmeli, onların da seküler olanı gelmeli.

  • paradoks bir tuhaftir.

    ornegin, "şu anki" insan (dolayisiyla dünya) teknolojisi ile, degil samanyolunu kolonize etmek, gunes sisteminde içinde bir yerde kucuk bir koloni dahi kurulması imkansizdir. bugüne değin kurabildiğimiz tek dünya dışı koloni, uluslararası uzay istasyonu içinde yaşayan birkaç insandan ibaret. yine de sınırları zorlayalim desek, insanlarin bugunku teknolojileri ile samanyolu galaksisini kolonize etmeleri 4 milyar yildan çok daha uzun bir surec alir.

    elbette teknolojinin gelisecegin farzetmek gerekir. ornegin, insan (veya herhangi bir zeki tür) isik hizinin 10 katina kadar cikabilecek araclar uretti diyelim (isik hizi asilamaz ya, kulagi tersten gosterip bu sinirlamayi asacak bir yontem kesfetsinler. mesela bizim su an hayal edebildigimiz warp drive yahut wormhole teknolojisi) ve bu araclar yoluyla galaksiyi kesfe cikalim.

    en goz alici hedeflerden biri olan orion bulutsusu'na ulasmak, ışıktan 10 kat hızlı hareket ettiğinizde 150 yil surecek. dünyaya haber verme sureciyle birlikte düşünülmesi gerektiği için 300 yil. yani oraya gidecek koloni, en az 450 yil (150 yılda ulaştı, 150 yılda haber verdi, 150 yılda yardım geldi) hayatta kalabilmeyi garantileyecek altyapiya sahip olabilmeli. dahasi var ki, orion oldukca genis bir bulutsu ve onbinlerce yıldız iceriyor. bu yıldızların ve çevrelerindeki gezegen sistemlerinin keşfi ise, oraya gonderilecek koloninin altindan kalkabilecegi bir sey degil. tabi ki binlerce insan ve yuzlerce gemi gönderdiyseniz, birkaç binyıl içinde orayı tamamen kolonileştirmeleri mümkün...

    orion yakin bir hedefti. biraz daha uzaga, daha goz alici bir hedefe, m22 yildiz kumesine yonlenelim. buraya ulasim, ışık hızından 10 kat hızlı giden giden gemimizle 1000 yil suruyor. bu yildiz kumesi 7000 civarinda yildiz iceriyor. gezegen sistemlerini de isin icine katarsaniz, oraya ulasacak insanlarin ziyaret edip incelemesi ve yasama uygun olanlari kesfetmesi gereken 50 binden fazla gezegen var demektir.

    gidip görülebilecek daha yakin yerler var, ornegin m45 de denilen ülker takim yildizina sadece 2.5 yilda ulasabiliriz. burada ise gorece daha az yildiz bulunuyor, 100 civarinda. sanirim burayi kolonilestirmek daha kisa surebilir eger yeterli insan kaynagina sahipseniz.

    samanyolu'nun capi 80.000 isik yili kadar. bu, çok buyuk bir rakam. eger gunes cevresinde 10.000 isik yili capinda bir alan dusunurseniz, bu alandaki yıldız sayisi 15-25 milyar kadar olacaktir. bunca yıldızı ve bunlarin cevresindeki yüzlerce milyar gezegen sistemlerini kesfetmek, buralara kesif veya gozlem gezileri duzenlemek ise insanligin yüz milyonlarca yilini alacaktir. ki bu 10.000 isik yili capindaki alan, samanyolu galaksisinin kücük bir bolumunu olusturuyor. bu alani degil kolonilestirmek, sadece temel duzeyde bilgilerini iceren bir katalog olusturmak (şurası yaşam için uygun, burası değil, burada ise mümkün gibi) binlerce yil alacak bir surec.

    görülecegi uzere, sadece yakin cevremizi kesfetmeye calismak bile bize milyonlarca yil kaybettiriyor. kaldi ki, galaksiyi kolonize etmeye kalkismak, milyarlarca yilimizi aliyor.

    haa bi de galaksideki diger zeki canlilar nerede? neden bizi bulmadilar? yukaridaki aciklama yeterli olsa da, onlarca milyar yildizin cevresinde donen yuzlerce milyar gezegenden biri oldugumuzu bilmek yeterli sanirim. bu kadar soluk bir yildizin cevresindeki bir gezegeni kesfetmek, dahasinda, burada yasam oldugunu dusunmek, daha da ötesinde buradaki yasamin zeki varliklar icerdigini anlamak o kadar kolay bir sey degil. bizden cok daha ileri bir zeka formu icin bile bu cok zor.

    bakın bir örnek göstereyim. aşağıdaki linke tıklarsanız, samanyolu düzleminin çok küçük bir bölümünün fotografını göreceksiniz. sanki kumlu bir yüzeyin fotoğrafına baktığınızı sanacaksınız ama, o kum taneleri gibi görülen yüzeyin tamamı yıldızlardan oluşuyor. o üst üste binip birbirine karışmış olan; beyaz, sarı, turuncu, kırmızı, kahverengi noktaların her biri birer yıldız:
    http://www.robgendlerastropics.com/m11jmm.html
    işte çok "yıldız sistemi var, hem de çok fazla" derken bunu kastediyoruz.

    dunyanin zeki yasam formlarinca bulunmasi bu kadar zor iken, bazi bilim adamlari, dunya disi zeki canlilarla iletisime gecmek icin gonderdigimiz sinyallerin aslinda büyük bir tehlike olabilecegini de soyluyorlar. aslinda haksiz sayilmazlar, cunku dunya gibi karbon temelli yasam icin son derece uygun bir gezegen galakside cok fazla sayida bulunmuyor. yabanci varliklarin bariscil olabilecegini dusunmek biraz fazla iyimser bir yaklasim olur. cunku dunya, her yabanci irkin agzini sulandiracak kadar bulunmaz bir nimet. eski dunyanin, amerika kesfedildiginde bolgeyi kolonilestirmek icin ellerindeki ilkel silahlarla yerlilere karsi nasil bir katliama giristigini hatirlamak yeterli olur sanirim.

    bizden teknolojik olarak daha gelismis, yildizlar arasi yolculuk yapabilen varliklar, eger dünyayi kolonize etmek isterlerse, bizleri cekirdek citler gibi yok edebilirler. gelismis silah gucune sahip birkac gemi, sadece yorungesel bir bombardimanla insanligin buyuk bölümünü daha onlari gorme firsatimiz bile olmadan yok edebilir.

    bu arada gunes icin "soluk bir yildiz" dedim. bunu soyle aciklayabilirim; kafanizi yildizlarin muhtesem sekilde goruldugu bir yerde gokyuzune cevirdiginizi farzedin... gordugunuz tum yildizlar gunes'ten daha buyukler ve aralarinda gunes buyuklugunde (cok keskin gozler birkac tane gorebilir) veya daha kucuk bir yildiz yok. bunu biliyor muydunuz?

    2011 editi:
    "dunya gibi karbon temelli yasam icin son derece uygun bir gezegen galakside cok fazla sayida bulunmuyor" demiştim. fakat artık bunun böyle olmadığını biliyoruz. hemen her yıldızın çevresinde bir gezegen sistemi var ve bu sistemler içerisinde dünya benzeri şartlar sahip, güvenli yaşam kuşağında yer alan gezegen sayısının milyarlarca olduğu tahmin ediliyor. anlaşılacağı üzere, dünya öyle bulunmaz nimet falan değilmiş, benzerlerinden milyarlarca var.