hesabın var mı? giriş yap

  • kendisi lise öğrencisiyken otobüste denk gelirdik. acaba filmde benim gençliğimi kim oynayacak? merakla bekliyorum.

  • arap ülkeleri bile türkiye'den çok daha zekice idare ediliyor. bizimkilerin şirazesi iyice kaydı. araptan çok arapçı olduk. en az 1 milyon filistinli göçmenin geleceği söyleniyor türkiye'ye.

    çakma polat alemdar kılıklı fake abdullah çatlı da, ikinci ahmet davutoğlu olmaya aday şekilde açıklamalar yapıyor temel reisin yanında. bir arap kazığı daha yemek için çok hevesli yani, başımızdaki arap aşıkları.

  • ancak gerizekalıların kurşunlanma olayına bağlayabileceği tshirttür. en fazla hande yener'in balondun söndün gibi bir şarkısı vardı ona bağlayabilirsiniz bak ama kurşunlanma olayına bağlamak için tekrar söylüyorum ağır gerizekalı olmanız yada sürekli kendinize mağduriyet aramanız gerekmekte.
    tahrike ve ağlamaya yer arayan taraftar yine iş başında anlaşılan, yine bir gün kendilerine mağduriyet çıkarıyor.

    ciddi olmak gerekirse tshirt fenerbahçe'nin 5 yıldızlı tshirtüne gönderme yapıyor, verilmek istenen mesaj sizin 5 yıldızınız balondan ibaret ve galatasaray tek tek söndürüyor. ama siz ağlamaya devam edin tabiki yinede anlayacağınızı sanmıyorum.

    edit: bak hala iğneyi kurşun olarak gören öküzler var.

  • iki yaşındayken annemle beraber yaşadığımız olaydır.
    gerçekten doğaüstüdür.
    o zamanlar babamın mesleği nedeniyle aydın'daymışız. bayram yaklaşıyormuş ama babam izin alamamış. mecburen annemle beni önceden memlekete yollayıp bayramın ikinci günü arkamızdan gelmek durumunda kalmış. hikaye tam da burada başlıyor. annemle otobüste gece yolculuğu yaparken iki yaşında bir bebek olan ben "anne çiş" demişim. dağların arasındayız. dinlenme tesisine daha çok varmış. muavin de anneme "indir şu kenara yaptırıver abla" demiş.
    annem beni indirmiş, işlem tamamlanmış.
    tam o sırada.....

    şoför otobüsü çalıştırmış. bizi almadan yanımızdan basmış gitmiş. annem arkalarından koşturmuş ama nafile...

    bavullar arabada. çanta yok. cüzdan yok. ve o zamanlar cep telefonu da yok....

    kuş uçmaz kervan geçmez bir yolda gecenin kör karalığında 27 yaşında bir kadın ve elinde bir bebek.annem ağlamaya başlamış. burada çocuğumla ölücem demiş.

    tam o sırada....

    yoldan aniden bir araba çıkagelmiş. zınk diye annemin önünde durmuş. içinde upuzun sakallı iki tane adam. annem korkudan bayılmak üzere artık kaçıcakmış. adamlar "bacım biz polisiz gel" demiş. annem telsizleri falan da görünce arabaya binmiş. saate bakmış saat tam "ikiyi dört geçiyor".

    neyse polis otobüsü çevirmiş yolda annemi geri bindirmiş. şoföre ceza kesmiş. annem sabah memlekete ulaşmış. bu olayı üzülmesinler diye kimseye anlatmamış...

    taa ki babannem "kızım gece içime bi korku girdi saat ikiyi dört geçe kalktım sana dua ettim" diyene kadar.

  • ben de bu konuda mükkemmmel bir örnekle karşınıza çıkmak isterim. yıllar yılı ne tokalar, çoraplar, çamaşırlar, çakmaklar kaybettim, hiç de şaşırmadım. yalnız itiraf etmeliyim ki buzdolabının sebzeliğinin kaybolması, aziz dostlarım, zihnimi bir soru işareti yağmuruna maruz bırakmıştı. buzdolabının sebzeliği yahu, cidden ilginç.

  • 30 saniye kadar baktım fakat @2'ye yaraşır komik bir yorum bulamadım bu fotoğrafa. tüm sosyal medya kullanıcılarından özür diliyorum.

  • diyelimki bir akvaryumun içerisinde 3 tane balığım var, dördüncüyü alamayacak mıyım?

    edit: "valla çok ibnesin :)))" diye iltifat eden de oldu. gün güzel gidiyor.

    edit2: evet bunun da sorumlusu kemal kılıçdaroğlu'dur.