hesabın var mı? giriş yap

  • atakan’i uzun suredir taniyorum. isi gucu show’dur. ben burdan kendisine soruyorum: 15 temmuz gecesi neredeydin? cikip soyler misin lutfen? lafi dolandirmadan, delikanli gibi soruma cevap ver.

  • hali hazırda mevcut olan vampirlik mefhumunu silbaştan yaratmayı marifet sanan insan evlatları sağolsun, sürekli gözümüze gözümüze sokulan ve en azından beni feci uyuz eden bir zevzeklik.
    sanırsın her yönetmen francis ford coppola, sanırsın her senarist anne rice...

    "vampirler gün ışığında toza dönüşürler, kalplerine kazık çakılınca ölürler sanıyordun değil mi? yanlış!!! vampirler aslında boyunları kırıldığında geberirler...

    ...diye düşünmüş olabilirsin. alakası yok! vampir dediğin yaratık, kafası koptuğunda nalları diker. çok ileri seviyedekileri acil durumlarda yarasaya dönüşebilirler. gün ışığı onları öldürmese de güçlerini söndürür...

    ...gibi gelmiştir allah bilir sana!!! alakası yok... zaten vampir, kabil'in soyundan gelen, ve lanetlenmiş ölümsüz insanlardır aslında. sonsuza kadar yaşayacak ve bu cinayetin lekesini hep üzerlerinde taşıyacaklardır...

    ...diyorsundur şimdi sen! ahahaha... yok artık ya! vampir dediğin clublarda takılan, gün doğumunu ray banle izleyen, olsa olsa yüksek faktörlü krem kullanarak gündüz mündüz caddeye akan, bildiğin gececi havalı kimselerdir...

    ...diye kandırırlar milleti. aslında mısır zamanında yapılmış biyolojik bir deneyin yanlış gitmesi sonucunda........"

    (bkz: akar akar akar)

  • yakışıklı, zengin, kültürlü erkeğin adı soyadı kombinlenmeden asla söylenemez..

    necmi bıngıllıoğlu ile yaşadığım her şey çok özeldi..
    haydar nevizade senin için ne ifade ediyor?
    necdet folloşlugil ile aramda hiç bir şey yok..!

    gibi gibi.. mesela "necmi ile yaşadığım her şey çok güzeldi".. olmuyor işte.. o etkiyi vermiyor.. adamlar haklı tabii..

  • kelime: lavabo

    - 100 numara
    - hela, kenef, bok cukuru, ayak yolu, kubur, hacet gorme, hacet yeri, wc.... ?
    - .....
    - kizlar gider?
    - lavabo

  • pil haznesi böyle flask flask flask diye açılırdı ve içinde pilleri tutan zoviği zoviği yapan spiral teller bulunurdu. nefis bir sovyet tasarımı.

  • ruhsal ve psikolojik bir hastalıktır. hiçbir zaman ses konusunda tatmin olamazsınız. dinlediğiniz müziklerde bütün frekansları, enstrümanları, müzisyenlerin enstrümanlarına dokunuşuna kadar duymak istersiniz.

    cep yakmayan hiçbir kulaklık-hoparlör-media player sizi tatmin etmez. bir süre sonra daha iyi müzik dinleyebilmek için tonla para dökmeye başlarsınız. yine tatmin olmazsınız.

    bazen acaba ideal ses nedir diye düşünürsünüz. hayatınızdan en iyi örnek olarak sadece mikrofonlanmamış enstrümanlarla yapılmış klasik müzik konserleri gelir.

    arabanızın hoparlörlerini değiştirirsiniz, "alçak frekanslar doygun gelmiyor acaba kapıları söküp yalıtım mı yapsam?" şeklinde manyakça düşüncelere itilirsiniz.

    laptop ve telefonun hoparlöründen şarkı dinlemekten nefret edersiniz. güya taşınabilir bilgisayar olmasına rağmen sırf ses sistemine bağlı kalması için laptopu evin içinde gezdiremezsiniz. telefonunuzun kulaklık çıkışı hiçbir zaman tatmin etmez.

    katlanabildiğiniz en düşük bitrate oranı 320 kbps olur. müzik arşiviniz her bir tanesi en az 30 mb olan flac formatında şarkılardan oluşur.

    hastalık değil de nedir?