hesabın var mı? giriş yap

  • iki sıra normal merdiven arasında yer alan rampadır. yani engelli bir vatandaşın bu rampaya ulaşması için önce normal bir merdiveni kullanması ardından da dışarı çıkabilmek için bu rampanın ardından bir normal merdiven daha kullanması gerekmektedir.

    şimdi hangi aklı evvel bunu tasarladı, kim buna onay verdi diye sormanın gereği yok. burayı tırmanıp özdilek avm'nin önüner çıkınca sizi hemen saray muhallebicisi karşılamıyor mu? işte o zaman anlıyorsunuz kimin işi olduğunu.

    belediyelerin engelli vatandaşlar için yaptığı göstermelik icraatların sonu gelmeyecek sanırım. boşa harcadığınız paralar haram olsun amk.

  • asgari geçim indirimi müessesesine kurban gitmiş uygulama. zarfın doldurulması vakti yaklaştığında herkes, özellikle memurlar önüne gelen herkese "fazla fişin var mı" ya da muhasebecilerin kapıları aşındırılırdı, market ya da giyim tarzı işletmelerin stok fazlalıklarının eritilmesi amaçlı fatura kestirilmesi amaçlı olarak. bir de bunların zarfları satılırdı aynı milli piyango bayileri gibi ama bakkal, kırtasiyelerde rahatlıkla bulunurdu. ip yumağına dönmüş fişler önce güzelce tasnif edilirdi ve daha sonra hesap makinesi ile en az 3 kez sağlama yapma yoluyla sütunlar toplanır,zarf yetmez ise nakli yekünler itinayla diğer zarflara aktarılırdı. finalde ise ön yüzüne toplam yazılır ve oranların hazır olduğu sütunlardan, işverenin stopaj mükellefiyete göre ya ay ay ya da üç ayda bir bu para kişinin bordrosundaki gelir vergisinden mahsup edilirdi.

  • bir çalgı.

    şahsım için burada yazılanlar oldukça faydalı olmuştu, bu enstrüman hakkında bilgisi olan ya da çalabilen herkes yardımcı olmuştu, bu nedenle de ben de naçizane görüşlerimi bildirmek istedim.

    - öncelikle eğer bu enstrümanla ciddi düşünüyorsanız tavsiyem adam akıllı bir flüt almanızdır. ben çok da hoş olmayan ve pek de kaliteli olmayan bir flüt ile başlamıştım ve kişinin ilerleyişine ne kadar olumsuz faktörlerle etki edeceğinden habersizdim. tabi alete yabancı olma, üflemeyi bilememek de engel oluşturuyor düzgün ses çıkaramamanıza fakat flütün rolünü de es geçmemek gerek.

    uyduruk flütüm ile geçirdiğim (komşulara, aileme, arkadaşlara geçirttiğim) lanet olasıca anlardan sonra, belki de tüm sorun bende değil diye düşündüm. sahiden de flütümün dandik olduğunu yumuşatarak söyleyen birkaç kişiye bir de bakım yapılmasını söyleyen kişiler eklendi (daha alalı ne kadar oldu da). dandik flütüme bakım yaptırdıktan sonra biraz düzelir gibi olsa da, yine de istediğim ses(ler)i vermiyordu. bu nedenle acaba sorun benden mi kaynaklı yoksa flütten mi diyerek daha kaliteli bir flüt ile yaptığım mini si-la-sol testi sonucunda anladım ki benim flüt sahiden dandik. evet kısaca flütün kalitesi çalma kalitenizi de etkilemektedir.

    - doğrudan enstrümana zıplamayı ben de çok istedim ama bunun için önce bedeninizi hazırlamanız gerekiyor. nefes açma egzersizleri, diyaframı kullanmayı öğrenmek gibi ön hazırlıklar istiyor. zamanında yoga ya da pilates gibi sporlar yaptıysanız çok büyük avantajınız var demektir. ayrıca dik durmayı, nefesinizi tasarruflu ve doğru bir şekilde kullanmayı da öğrenmelisiniz.

    -bir ayna karşısında çalışmak ilk başlarda yardımcı olmuştu. ama aynayı parmaklara bakmak için değil de, ağzınıza bakmak için kullanmak daha yararlı sanki. çünkü fark etmeden flüt aşağıya doğru kayabiliyor ağzınızdan ya da fazla yukarı çıkarabiliyor, ya da flütü eğri tutabiliyorsunuz. ayna, bu yanlışları görmeniz için güzel bir fırsat ama çok da alışmamak lazım.

    -ilk başlarda yine sürekli yanlış yunluş üflemekten, havadan çok delikten içeriye tükürük akabilmekte. flütünüzün altından su geliyorsa bilin ki o tükürüğünüz. ağzınızı ne kadar aralayacağınızı, dilinizi ne kadar kıvırıp ne edeceğinizi bilememekten, flütün içine tükürüp durabilirsiniz sürekli, oluyor öyle ne yapalım. çok tükürük dolması da sesi bozacağından içini temizlemekte yarar var.

    - bunun dışında her gün yılmadan çalışmak istiyor. ama öyle de güzel bir enstrüman ki sizin çabalarınızı hiç karşılıksız bırakmıyor. biraz nazlı ilk başlarda direniyor ama hemen akabinde istediğiniz sesi ya da ona yaklaşık bir sesi çıkarmanıza müsaade ediyor. emeklerinizin meyve veriyor olması kısa bir zaman diliminde en sevdiğim özelliğini oluşturuyor.

    - flütünüzle işiniz bitince bir kenara atmayın, açıkta bırakmayın. tükürük bastınız içine, onu temizlemeniz gerekiyor. içinin ıslak ve nemli kalmaması gerekiyor, aynı şekilde dışındaki parmak izleri, ya da oluşmuş bir lekeyi de temizlemelisiniz. flüt temizliği ihmal edilecek bir mevzu değil, bir müddet sonra bakımsız flüt düzgün ses vermemeye de başlar.

    - eğer flütünüz hala istediğiniz sesi vermiyorsa tuşlarına bakın. bazen gevşeyebiliyorlar, ve aralarından hava kaçırabiliyorlar, bu da yine istenilen sesi elde etmenizi engelleyecektir.

    - bir metronom ile çalışın, uzun nefes alıp, uzun nefes vermeye çalışın. mesela 5 vuruşluk nefes alıp 7 vuruşta vermeye çalışın.
    değişik üfleme türlerini çalışın. tam vuruş, yarım vuruş gibi. evet sıkıcı olabilir ama çok da verimli.

    evet eyyorlamam bu kadar.

  • karamanoğulları'nın moğol hakimiyetine baş kaldırarak fırsat buldukça sağı solu yağmalayan bir çete beyliğinden merkezi bir devlet haline gelmesine büyük katkı sağlamış 14'üncü asır türk beyi.

    meşhur gezgin ibn-i battuta'nın bildirdiğine göre kendisi memlük sultanlığı'nın desteğini almak suretiyle 1318 senesinde büyük bir kıtlık ve zorluk içerisindeki karamanoğulları'na bey olmuştur. esasen, ağabeyi yahşihan da larende-ermenek hattına konuşlanarak ve moğol, daha doğrusu ilhanlı boyunduruğu altında kalarak anadolu'da söz sahibi olmalarının mümkün olmayacağını anlamıştır. lâkin, yahşihan'ın akşehir ve konya'ya yaptığı seferler de ilhanlılar'ın doğrudan baş vezir emir çoban ve oğlu anadolu valisi timurtaş komutasındaki devasa bir orduyla kendisini mağlup edip esir almasıyla son bulmuştur.

    bu vaziyette memlük desteğiyle kendisini karaman beyi makamında bulan bedreddin ibrahim bey ise timurtaş ile iyi ilişkiler kurma bahanesiyle sürekli anadolu valisine hediyeler göndermiş ve böylece toy vali timurtaş'ı, babası emir çoban ve çiçeği burnunda ilhanlı sultanı ebu said bahadır han'a karşı kışkırtmaya başlamıştır. bu süreçte, memlük sultanı ile de ilişkilerin bir hayli ilerlemesiyle birlikte konya-karaman-kahire hattında ilhanlılar'ın tamamen safdışı bırakıldığı adı konmamış bir siyasi ittifak oluşmuştur. bunun da etkisiyle ilhanlılar'a karşı isyan eden ve kendisini önce sultan, sonra da mehdi* ilan eden timurtaş, kısa süre içerisinde babası emir çoban'ın orduları tarafından anadolu'yu terk etmeye zorlanmış ve soluğu memlük sultanı'nın yanında almıştır. burada ilk etapta çok dostâne bir karşılamaya mazhar olmuş timurtaş, 1328 senesinde sebebi bilinmemekle birlikte memlük saray erkânının kararnamesi sonucunda idam edilmiştir.

    ilhanlılar da zaten kısa süre içerisinde dağılma sürecine girmişlerdir ve tüm bu gelişmeleri fırsat bilen bedreddin ibrahim bey de memlük sultanı adına sikke bastırmayı kabul ederek yenilenen ittifak doğrultusunda kendi emrine tahsis edilen memlük askerleriyle güçlendirilmiş kara ordusuyla kısa süre içerisinde sırasıyla akşehir, takkeli dağ, sille ve konya'yı ele geçirmeyi başarmıştır. 1331 senesinde larende'ye* dönerek emekli olduğunu duyuran bedreddin ibrahim bey, kardeşi halil mirza bey lehine tahttan çekilmiştir.

    bu dönemde beyliğin başşehri olarak konya öne çıkmaktaysa da hem yeni karaman beyi halil mirza hem de ağabeyi bedreddin ibrahim bey döneminde beyliğin esas merkezi ve nüfus, kültür ve yerleşim açısından kalbi olan larende ve ermenek'te dönemin mimarisinin nadide örneklerinden olan çok sayıda camii, zaviye ve bedestenler inşa edilmiştir.

    bedreddin ibrahim bey, kardeşinin 1339 senesindeki vefatından sonra bir kez daha beyliğin başına geçmişse de bu ikinci dönemi ne yazık ki pek de muvaffakiyet bahsiyle anılmamaktadır. 1343 ya da 1344 senesinde memlük sultanı ile ortak olarak düzenlenen kilikya* seferi esnasında hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir, ancak bu bilgi teyit edilmiş bir tarihi gerçeklik olmaktan uzaktır.

    lâkin; bedreddin ibrahim bey hakkında tarihi bir gerçeklik vardır ki o da kendisinin döneminde karamanoğulları'nın, anadolu'daki en güçlü beyliklerden birisi halini alacağı 14'üncü yüzyılın ikinci yarısı ve 15'inci yüzyılın ilk yarısındaki zirve döneminin son derece sağlam temellerinin atıldığıdır.

  • düğün yapılmadığında el alem evli olmadığını kabul eder.el alem çok önemlidir.el alem türk toplumunun mihenk taşıdır.her ne yaparsak yapalım "acaba el alem ne der" diye düşünürüz.el alem önemlidir.el alemi üzmeyin.

  • su an karim los angeles - istanbul ucaginda.
    malezyadaki olayin oldugu gun bu basligi gorunce bir an kalbim hizlandi bir dusuncesiz yuzunden.

    sozlugu hic ilgilendirmeyen ucustur. atin luzumsuz adamlari buradan ya.

  • zamanında aria ve aycell birleşti avea oldu, şimdi yine birleşiyorlar. ne agar.io şirketlermiş arkadaş

  • sıkı bir nat geo takipçisiyim ama adamların bu huyunu hiç sevmiyorum. arkadaki sarıklılara sözüm yok ama ulan bütün sehir sanki sarıkla geziyormuş gibi gösterilmesi gerçekten komik olmuş. birde bunu travel hesabında paylaşıyor.

  • muhtemelen ekşi sözlükten haberin vardır. yoksa da yarın sabah uyandığında telefonunda onlarca çağrı bir sürü mesaj görecek "fundacım internet seninle yıkılıyor" diye arkadaşlarından haber alacaksın.

    işte burayı açıp baktığında görmen için yazıyorum funda esenç. sen saf kötü bir insansın,ettiğin hakaretler sinir harbinden değil, muhtemelen kendinden aşağı gördüğün hatta kendin gibi 3 5 tiple bir araya geldiğinde "ıyy varoş şekerim bunlar" diye aşağıladığın insanı bilerek ve isteyerek tahrik etmek amacıyla hakaret ediyorsun. işte bu yüzden çok kötü bir insansın.

    halkla ilişkiler firmasında müdürmüşsün ya,muhtemelen kısa bir süre sonra mahkeme kararıyla bu girileri sildireceksin. inandığım tüm değerler üzerine yemin ederim ki, sen sildirdikçe tek başıma bile olsa buraya senin ne kadar kötü bir insan olduğunu yazacağım. 200 lira para verdi diye karşısındaki insana "koca kıçını büyüteceğine aklını büyüt, sokak süprüntüsü ben çingeneler ile muhattap olmam" dediğini bıkmadan usanmadan tekrar tekrar tekrar yazacağım.

    şu hayatta çok az insandan nefret ederim listeme paraşütle en tepeden indin.

    düzeltme editi: kendisi başlıkta da sıkça belirtilen halkla ilişkiler şirketinden uzun bir süre önce ayrılmış. bilgiyi veren `@proverb haste makes waste` ye teşekkür ederim

  • kendisinin 8 kasım 2022 tarihinde candaş tolga ışık’a konuk olduğu programı youtube’da önüme düşmesi üzerine bir kısmını izledim. kaçak yayınlarla ilgili onu yayınlanların da izleyenlerin de(bu kişilere bilmeden de olsa diye ekliyor, hakkını yemeyelim) hırsızlık yaptığını, bunun ahlaki bir şey olmadığı şeklinde eleştiriyor. haklı diyebiliriz, tartışacağım şey burası değil.

    yıllar önce kendisinin hayatını anlattığı bir videoya denk gelmiştim. eve yazıcı alıp ders kitapları-soru bankalarını korsan basıp bunu sattığı anılarını güle oynaya anlatıyordu. yaptığımız da ahlaksız bir şeydi, gençtik o zaman vs tarzında bir özeleştiri de yapmamıştı.

    veya spor muhabiri olduğu dönem meşhur olayı, brezilya maçına gitmeyip arkadaşlarına brezilya taraftarı taklidi yaptırma hikayesini de anlatırken de bu yaptığı hakkında bir özeleştirisini duymadım.

    ki bunlar topluma açık yayınlarda anlattığı, mizahi tarafı olduğu için “komikli anı” diye anlattığı anılar.

    geçen de bizim ev sahibiydi blutv kullanıcı sözleşmesini kopyala yapıştır önümüze koyan zaten.

    kendisi şimdi ahlak dağıtıyor. yürü be. milyon doları olmasına rağmen kültürel sanatsal faaliyetlere katılmak, bir kitap okumak, bir film izleyebilmek için hobi olarak korsan yayınları kullanan ahlaksız ve hırsız gençler utansın.

    peşinen not: yayınların kaçak izlenmesini savunmuyorum burada. fikri mülkiyete verilen değer bu ülke sosyolojisinin bir açmazıdır.

    ilk taşı hiç hdfilmcehenneminde film izlememiş olanınız atsın.