hesabın var mı? giriş yap

  • istediği dili konuşmakta özgürdür. mahkemeye çıkıp kendi anadilinde savunma yapabilir. bunları ayrı bir not olarak yazalım. ancak;

    tbmm, resmi dili türkçe olan bir ülkenin meşru meclisidir. bu nedenle; vekillerin yeminlerini türkçe etmesi ve meclis konuşmalarını türkçe yapması gerekmektedir. ingiltere'nin lordlar kamarasına giren bir türk ablamız vardı. onun çıkıp türkçe konuşma yaptığını gören oldu mu?

  • asrın en büyük teorisyenlerinden biri. sistem hayat alanını kolonize eder tespiti çok dikkat çekicidir. ayrıca 3 sınıfa ayırdığı muhafazakarları şöyle tasnif eder.

    1.eski muhafazakarlar: bunlar modernliğin her türlü kazanımını reddeden muhafazakarlardır.
    2. yeni muhafazakarlar: bunlar modernliğin yalnızca teknik kazanımlarını kabul ederler.
    3. genç muhafazakarlar: bunu özellikle daniel bell için söylemiş olup postmodernistlere atıfta bulunur.

    ayrıca(bkz: frankfurt okulu)

  • soru : bilgisayarın çalışma prensibini kısaca açıklayınız.
    cevap : bilgisayarın çalışma prensibi kısaca açıklanamaz.

  • edit: (bkz: 28 haziran 2016 atatürk havalimanı patlaması)
    (bkz: lanet olsun yezide)

    kilicdaroglu'nun seviyeyi bir tik yükseltmesi olayi. ic anadolu halkinin bekledigi sanirsam bu olmali.

    "dünya lideri diyorlarlardı, işte diktatör bozuntusu, tükürdüğünü böyle yalatırlar. gazze'ye ablukanın kaldırılması şartından vazgeçmeyiz dediler, vazgeçtiler. size gazze anlaşmasını 7 maddeyle anlatayım:

    1- israil'in yazılı bir özür mektubu yok. gerçek anlamda özür var mıdır yok mudur bilmek istiyorum.

    2- ölenlerin ailelerine tazminatı israil kabul ediyor. ama askerleri için davaların durdurulması şartını koştu.

    3- insani yardımların aşdot limanında denetlenmesi şartı var. bu israil'in gazze ablukasını kabul etmek demektir. ablukayı meşru hale getiriyor.

    4- anlaşma ile türkiye, israil'in gazze üzerindeki egemenliğini de kabul ediyor.

    5- 20 milyon dolarlık tazminata karşılık, israil kendi doğalgazını türkiye üzerinden avrupaya taşıyacak.

    6- israil'in nato'ya girişine türkiye resmen izin verdi. mavi marmara'dan nerelere geldik.

    7- türkiye filistin ile ilişkilerini, israil'in istediği ölçüde yürütecek.

    bu anlaşma bir teslimiyettir. bunlar her türlü tavizi verir."

    edit: imla.

  • ankara ve istanbul'da ulaştırma bakanlığı tarafından yapılan metrolarına harcanan paranın belediye ödeneklerinden kesilmesine karar verilmesi şeklinde olan karardır.

    daha önceki düzenlemeye göre, ulaştırma bakanlığı metroları yapıyor ve metroların karlarından %15 ödeme alıyordu. akp'nin en büyük metropolleri kaybetmesinin ardından alınan bu kararla, daha önceki yıllarda 5 katına mal edilen metroların maliyetleri de yeni yönetimlerin sırtına bindirildi. kaynak

    akp milli irade ile kavga ediyor. akp'ye oy vermeyen büyükşehirleri cezalandırma politikasını bu millet görmeyecek sanıyorlar.

    bu tip politikalar taşrada etkili olabilir, insanlar "aman hizmet azalmasın" diye güçlüden yana olabilir. ama büyükşehirlerde tam tersi bir etki yaratıyor. zira büyükşehir insanı daha bilinçli oluyor, vergisiyle yapılan hizmeti almak için oy tercihlerine karışılamayacağını biliyor. büyükşehirlerin iradesiyle inatlaşmamak lazım.

    edit: kaynak eklendi.

    edit2: aklıma gelen bir husus da şu; ankara ve istanbul'da merkezi yönetim tarafından yapımı devam eden, hatta yapımına ileride başlanacak hatlar da var. bu durumda merkezi yönetim aslında diyor ki; ihaleyi ben yapayım, müteahhiti ben seçeyim, kendi yandaşıma ihaleyi istediğim fiyattan ben vereyim, belediye de bunu ödesin. madem öyle, bundan sonra yapılan metroların paralarını belediyeler ödeyecek o zaman devlet bu inşaatları ve projeleri derhal belediyelere devretsin. bundan sonra da beş kuruş harcamasın. yoksa bu karar, yandaş müteahhitleri, chp'li belediyelerin kasasından doyurma amacını taşıyor demektir.

  • kişinin bedenini yanlış algılamasına neden olan bir rahatsızlıktır. aynı yüz dismorfik bozukluğunda olduğu gibi çoğunlukla sosyal fobi ve depresyon ile birlikte görülür. hastalar sosyal fobi ve depresyonlarının nedenini vücutlarındaki anormalliklere bağlı kaybettikleri özgüvenleri olarak düşünürler, hal bu ki sosyal fobilerinin, depresyonlarının, ve bedenlerini olduğundan farklı ve çirkin görmelerinin nedeni çocuklu ve ergenlik çağlarında aşağılanarak, utandırılarak özgüvenlerini kaybetmeleridir. ilginçtir; insan zihni ve beyni öyle bir yapılardır ki; psikolojik etmenler yüzünden ortaya çıkan birtakım rahatsızlıkların nörolojik komponentleri de arkadan gelmektedir. yani olay şöyle olmaktadır; aşağılanan ve utandırılan bireyin bazı beyin kimyasalları düzensizleşmekte, buna bağlı kendi vücutlarıyla ilgili algıları bozulmaktadır. dismorfik bozukluk tanısı konmuş şahıslar psikosomatik rahatsızlıklarda da kullanılan dopaminerjik stimulan özellikli nöroleptiklerle tedavi edilebilir. zaten psikosomatik rahatsızlıklarla dismorfik bozukluklar fena halde akrabadırlar. ayrıca dismorfik bozukluk tanılı kişilerde sosyal fobi ve depresyon da çoğunlukla bulunduğu için, bu kişilerde alkol veya madde kötüye kullanımı da çok yaygındır. kişi alkol veya herhangi bir madde kötüye kullanmıyor ise bile, bağımlılık potansiyeli çok yüksektir. bu nedenden ötürü dismorfik bozukluk hem kişiyi, hem kişinin çevresini, hem de toplumu olumsuz etkileyen bir sorundur, çözümü kişi için olduğu kadar toplum için de büyük önem taşımaktadır. psikiyatristlerden korkmayalım, korkanları uyaralım diyor ve bitiriyorum entry'mi.

  • az önce önünden geçtim. yüzlerce iş makinesi şu anda o alanda. şiddet dışında hayatımda gördüğüm en çirkin manzaralardan biriydi. girişlere de tomaları dizmişler, protestocuları ezecekler heralde. güzelim ormanı katlediyorlar. birkaç yıl içinde yavaş yavaş yaptıkları yolun yanlarına da avmleri dikmeye başlarlar. araya bir tane cami sıkıştırırlarsa zaten kimse ses çıkarmaz.

    melih gökçek 30 yıldır bu şehrin başındasın. hiç mi sahiplenmedin, hiç mi için yanmıyor şu güzellikleri katlederken. bu kadar mı üvey evlat ankara senin için? yazıklar olsun. vicdansız adamlar. hırsınız batsın.

    paranız çok zaten. bir helikopter tutun da şu şehrin üzerinden bir gezin. ne kadar çirkin olduğunu görün. bütün güzellikleri teker teker yok ettiğinizi fark edin. sorsak yol yapmak sevaptır dersiniz. yol yapmak sevap da, allah'ın şu güzelliklerini ucubeleştirmek günah değil mi? bir kuşu öldürmek günah da, orada yüzlerce hayvanı öldürüp binlercesini yuvasından etmek günah değil mi? ne uğruna? inat, hırs, para.

  • "son dakika - ekşi sözlük yönetimi, aynı anda hekimlere küfretmekten ve ümit özdağ fanatiği taklidi yapmaktan yorgun düşen kadrolu ak troller için bayramda 9 günlük tatil teklifini gündeme aldı..." şeklinde olan tweet'tir.

    yazarların bu tweet hakkındaki görüşlerini merak ediyorum doğrusu.