hesabın var mı? giriş yap

  • stairway to heaven'ın spirit'ten çalıntı olduğu iddia ediliyor. bunun üstüne bir çok kez spirit'in taurus isimli şarkısını dinledim. gerçekleri örtmek gibi bir amacım yok stairway to heaven'ın ilk 4 dakikasının gitarı gerçekten de benziyor. 1968 yılında da spirit'in ön grubu olduğunu bildiğimizden dolayı o melodiden esinlendiklerini söyleyebiliriz. ama çalmışlar ve kendi şarkılarına koymuşlar kesinlikle diyemeyiz çünkü melodinin bir kısmını alıp üstüne farklı riffler katmışlar. ve dikkat ederseniz bu şarkı 4 dakika falan değil, arkasından gelen farklı bir riff, harika bir solo ve çok iyi bir hard rock kısmı var. tüm bunların üstüne robert plant'in mükemmel vokali, sözlerinin derinliği var.

    evet, belki de jimmy page'e o melodiyi dinledikten sonra ilham geldi, belki o şarkıyı dinlemeseydi asla stairway to heaven olmayacaktı. asla o soloyu dinleyemeyecektik belki. ama bu jimmy page'in o riffi alıp bir çok insan tarafından tarihin en iyi şarkısı olarak gösterilen bir şarkıyı yazdığını değiştirmiyor. demek istediğim jimmy page'in taurus'un bir kısmından esinlenmesi ne onun harika bir müzisyen olduğu gerçeğini değiştirir ne de led zeppelin'in kötü bir grup olduğunu gösterir.

    kimilerinin karalama çabalarına rağmen üstüne basarak söylemek istiyorum ki led zeppelin tarihin en iyi rock gruplarından birisidir. jimmy page denen dahi sayesinde tarihin en iyi rifflerini dünyaya kazandırmışlardır. ve çoğu insanın düşündüğünün aksine bence en iyi riffleri "no quarter" şarkılarındadır. sadece bu şarkı dinlenerek bile jimmy page'in ne kadar büyük bir besteci olduğu anlaşılabilir.

  • büyük hilmi'nin, "2002 yılından bu yana tek bir ölü yatırımım yok benim" diyerek ak parti ve ali ağaoğlu arasındaki ilişkiye sağlam yerleştirdiği dizidir.

    (bkz: cuk)

  • bir çocukluk aktivitesi. anne bir yandan yatakları sererken, çocuk orada balıklama atlar diğer yatakların ve yorganların üstüne. kardeş de varsa süper güreş yapılır ve boğuşulur orada.

  • kisiler: bir arkadas ve babasi
    yer: istanbul

    arkadas gece eglencesini sevmekte ve cogunlukla sabaha karsi eve donmektedir. ailesiyle beraber yasadigi mahalleye de zaman zaman buyuk kopek ceteleri musallat olmaktadir. babasi, arkadasi hep "eve sabaha karsi donuyorsun, sarhos donuyorsun, bir gece kopekler sana saldiracaklar, sarhos halde bir sey yapamayacaksin, dikkat et!" diye uyarmakta ve kendince bir cozum sunmaktadir: "eger kopekler sana saldirirsa, sen de dort ayaginin uzerine in, onlar havladikca hirladikca sen de havlayip hirla, dislerini goster!" bu uyarilari dinleyen arkadas, "lan?! babamin da kafasi iyi galiba, kopekle oyle mi mucadele edilir, tey allahim" diye kendince kenardan kenardan gulmektedir.

    babasinin onerisine kiciyla gulen bu arkadas, sabaha karsi eglenceden dondugu bir sefer, mahalleye girdigi anda 20-30 tane iri kopekle karsi karsiya kalir. once yusuf yusuf diye cagirsa da gelen giden olmaz. sarhos kafayla bir an "kaybedecek neyim var ki" diye dusunup kopek taklidi yapmaya karar verir, dort ayak uzerine iner, kopekler tarafindan etrafi sarilir, fakat hepsine havlaya havlaya kopekleri bertaraf eder, rahat bir nefes alip evine girer. kendisinin onurlu mucadelesini balkondan caktirmadan izleyen babasi takdir dolu cumlesini patlatir:

    - lan it oglu it! amma potansiyel varmis sende ha!

  • minübüste tam inilecek yere yaklaşırken ve şoföre "müsait bi yerdeee" ya da "inecek vaaar" diye seslenmeye hazırlanırken saate bakmak ve hemen ardından kafayı kaldırıp şoföre doğru "saat beeeş" diye bağırmak.