ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın en kısa bilimkurgu hikayesi
-
yazarini hatirlamiyorum ama hikaye $oyleydi: "tum dunya nufusunun yokoldugu buyuk sava$tan sonra hayatta kalan tek ki$i evde oturmaktadir. kapi calar."
17 yıl sonra gelen edit: fredric brown'ın knock isimli hikayesiymiş.
ali koç'un telefon kılıfı kullanması
-
sözlükte; cimri olmak ile salak olmak arasındaki farkı bile ayırt edemeyenler var.
sinema tarihinin en iyi kovalamaca sahnesi
platoniğin aşırı umut veren sıradan davranışları
-
gelen mesaj;
"ısrar etme artık. olmayacağını defalarca söyledim sana. çıktığım biri var ve gelecek ay nişanlanıyorum, kendine gel. son kez söylüyorum ve uyarmayacağım. devam edersen polisi arayacağım. yoluma çıkma, uyarıyorum!"
platoniğin gördüğü;
" *s*** ***e *****. **********n* ********* ******i* ****. ç******* **** *** ** ******* ** **********o***. k****** ***. s** *e* ********** v* *************. ***** ******* ***i** **********. yo**** *****. ***r****um*"
- seviyor işte canımın içi.
pokemon go
-
bulbasaur'la macerama başladıktan sonra çakma profesör oak hadi oğlum kalk macera dışarıda dedi. tekel bayiine doğru yürürken, 'anıl tekel' logosunun üstünde pidgey gördüm. tam yakalayacaktım fotoğraf çekiyorum zannedip bayiinin sahibi dik dik bakmaya başladı, utandım eve döndüm.
(bkz: türkiye'den iyi bir pokemon trainer çıkmaması)
debe editi:d.günümde debeye girmişim,sevindim,mutlu oldum,tatlı bir hediye oldu.
bu arada unutmadan (bkz: küçük beril için acil trombosit ihtiyacı)
bir semaver dolusu kaynar çay challenge
-
bugün sabah aklıma gelip hayata geçirdiğim uygulama. 3 arkadaşıma meydan okuduktan sonra 1 semaver dolusu kaynar vaziyetteki çayı kafamdan aşağı döktüm. bu iletiyi özel güngören hastanesinden bir hemşireye yazdırıyorum, meydan okuduğum arkadaşlarımın telefonu kapalı, gözlerim ellerime aktı ekşiciler. ellerime aktı.
show tv'yi batmaktan kurtarmanın yolları
-
(bkz: tutti frutti)
pasaport polisleri ile girilen diyaloglar
sadece askerde karşılaşılan olaylar
-
"bir askerin sıçtığı boku bütün arkadaşları temizler" mantığı esas alınarak, bölük komutanının tüm bölüğü akşam içtimasından sonra kantin bölgesinde toplaması, soyun emri vermesi ile birlikte tüm bölüğün takım taklavat ortada kalması, o an orada dinlenen ve olayı canlı canlı izleyen 100 kadar asker ne olduğunu anlamaya çalışırken, komutanın seçtiği cezanın, elindeki 1 metrelik sopa ile etek traşı kontrolünü maksimum izleyici sayısına ulaşarak yapmak istemesi olduğunun anlaşılması...
aynı komutanın, yan yana dizdiği askerlerinin tüm mal varlıklarını, sopası ile uzaktan sağlı sollu darbelerle kurcalaması ve kontrolü yapılan askerlerin genital bölgeleri ile alakalı “kes bunları” , “aferin asker güzel traş” , “keçi sakalı bırakma bir daha, havan kime yabancı” , “oğlum bu orman askeri bölgede mi ?” şeklinde eleştiri ve övgüler dizmesi...
komutan için herşey yolunda giderken, sıradaki askerin traşa konu organının heybetini görünce bir anda irkilmesi ve yıllardır bu anı bekliyormuş gibi bir avazda “aslanım benim maşallah, yunana girsin inşallah” , “oğlum siz aynı aileden 2 kişi aynı yere nasıl düştünüz ?" ve "madem düştünüz sen buna niye ayrı kamuflaj almıyorsun ?” diye hakkını teslim etmesinin ardından “sen giyin yiğidim sana her şey serbest” diyerek gruptan ayırması…
bu olaya tanık olduğum an yaşadığım travma sebebi ile zihnimde askerlik 5 gün kısalmıştı… hatta sadece askerlik değil, bir süre boyunca baktığım herşey gözüme eskisinden daha kısa gelmeye başlamıştı...
yaşa varol harbiye
bir halı sahada yaşanabilecek en saçma olay
-
maçın sonları. korner çizgisi yakınlarında toplaşmış bir faul pozisyonu üzerine tartışıyoruz. allahtan korner bölgesinde toplanılmış ve maç durmuş vaziyette çünkü büyük bir cayırtı eşliğinde sahaya bir araba uçarak dalıyor. tel örgüler şahin marka arabanın zemine inişini nispeten yavaşlatsa da büyük bir facia ucuz atlatılıyor. arabadan boş bira kutuları eşliğinde zar zor çıkardığımız eleman maçın kaç kaç olduğunu soruyor.
karizmatik cevaplar
-
cem yılmazlı doritos alaturka reklamlarının döndüğü zamanlar.
dilime de; senin bir cipsten beklentin nedir lafı dolanmış.
bakkala cips ve kola almaya çıktım hazır alaturka almışım, cipsi elime alıp tezgaha hafiften fırlattım;
burhan abi senin bir cipsten beklentin nedir?
- bir milyon yediyüz elli.
yaran diyaloglar
-
bir arkadasin evinde kaldiktan sonra: (b: ben a: arkadas)
b: olm kalk lan hadi
a: ne? ha? olm tam zamaninda uyandirdin aq. ne guzel ruya goruyodum
b: vay çakal, anlat bakim
a: olm ayhan isik, sadri alisik, bi de ben iciyoduk meyhanede. yan masadaki adamin biri ariza cikardi. siseleri kirdi, masayi devirdi falan, uzerine yuruyo ayhan'in. tam o anda uyandirdin olm, <buraya dikkat> "kavgadan kacti dicekler simdi olm yaa"
hepten kopuş
metrodan inenleri sıra halinde bekleyen japonlar
-
"inenlere öncelik veriniz" uyarısını bir tarafına takmayıp kapı açıldığı gibi allah ne verdiyse itişen; yürüyen merdivende solda bekleyen; metroya ulaşmak için yürünen, iki yöne bölünen geçitte inatla ters yönden yürüyen insanlarımız için hasretle hayal ettiğim tablo.