hesabın var mı? giriş yap

  • iddaa'da kazanmak için önerilen yöntemlerdir.

    dikkat her iki sistemde %100 çalışmaktadır. her iki sistem de kazancına kazanç katar.

    sistem 1: takımları, oranları felan takip etmeye gerek yok. iddaa bayii açıyorsun. gelsin paralar.

    sistem 2: kuponu yaptın. heyecan, adrenalin tavan yapmış. burada dur. kuponu yatırmak için gidiyorsun ama yatırmadan geri geliyorsun. yatıracağın miktar cebinde kaldı.

  • bir insanın siki nasıl bir çocuğa kalkabiliyor, ben anlayamıyorum.

    anneannem öksüz kalmış, halası yanına almış, insan eti ağır derler, küçücük kız ona da ağır gelmiş olacak ki 12 yaşındayken dedeme vermişler. daha adet görmüyormuş anneannem. 13 yaşında teyzeme hamile kalmış, 15 yaşında annemi doğurmuş.

    çok fakirlermiş, kızlarına bezden çöpten bebek dikermiş ama önce kendisi oynarmış, hevesini aldıktan sonra bebekleri kızlarına veriyormuş ama yine de birlikte oyun oynuyorlarmış. dama yatıp geçen bulutları seyredip bir şeylere benzetirlermiş, çocuk anne ve çocukları.

    anneannem ölene kadar çizgi film seyretti, gizli gizli kendine oyuncak ve bebek alırdı.
    nur içinde yatsın, kaderini kabullenmekten başka çaresi yoktu.

    dedeme küfretmek isterdim ama iyi bir adamdı; üç çocuğunu da yokluk içinde okuttu, meslek sahibi yaptı ve anneannemi ve çocuklarını da çok sevdi. o da kimsesizmiş, ortada kalmış, köyün delisi gibi bir şeymiş (vizontele'deki deli emin gibi) . sonradan biraz aklı yerine geldi gibi. ya da biz ona çektiğimiz için dedem bize normal geliyordu.
    nereden nereye yine.

  • imam hatip açarak dünya ile savaşamazsın. sen ve sana oy verenler bir tas çorba ile yetinip seni ve akranın kodamanları para içinde yaşatabilir ama ben bir tas çorba ile yetinmem. atatürk, atalarımız, ceddimiz bu ülkeyi, milleti bir tas çorba ile idare etsin diye kurmadı. o kanlar elalemin çocukları 17 yaşında tüm dünyayı gezerken, kendi migrosun satamayıp çöpe döktükleri sebze artıkları ile doysun diye akmadı...

    azdan az çoktan çok gider mi gitmez mi bilmem ama türkiye'nin evlatlarını bu hale getirenlerden elbet çok şey gidecek. tarih bunu hep göstermiştir.

  • literatüre shower effect(duş etkisi) şeklinde geçmiş, bilimsel altyapısı olan bir tespittir.

    kulaklığımızı takıp yalnız başımıza yürüyüş yaptığımızda, uyumak için yatağa geçip sessizliğe kendimizi bıraktığımızda hatta banyoda tuvaletimizi yaptığımız sırada bile elbet bir aydınlanma yaşamışsınızdır.
    arşimet örneği verelim:
    --- spoiler ---

    arşimet'in suyun kaldırma kuvvetini nasıl keşfettiğinin hikayesi çok güzeldir. rivayetlere göre; syracuse kralı hiero, bir savaştan zaferle ayrıldıktan sonra halkı için tapınak yaptırmaya karar verir. bu tapınakta ayrıca bir kez daha krallığını ilan edeceğinden altın defne yapraklarından oluşan bir taç yaptırmak ister. bu isteğini yerine getirmesi için tuttuğu bir altın ustasını tacı yapması için görevlendirir ve ustaya bunun için gerekli miktarda altın verir. fakat birkaç gün sonra, altın ustasının tacı saf altından yapmadığından şüphelenmeye başlar. bunu öğrenmek için ise kuzeni arşimet'i görevlendirir.
    yaşadığı dönemde ünlü bir matematikçi, fizikçi ve mühendis olan arşimet, kralın problemini çözmek için gece gündüz düşünmeye başlar. günlük banyosunu yapmak için gittiği hamamda, hala altın tacın akıbetini düşünürken, kendini küvetin içine bırakır. bu sırada dışarıya suyun taştığını gören arşimet, neden bunun olduğunu anlamaz ve kendini biraz daha suya batırır. daha çok suyun dışarı taştığını fark eden arşimet, kral hiero'nun problemini çözdüğünü anlamıştır. bu sırada yunanca 'buldum' anlamına gelen 'evreka' diyerek hamamdan dışarı koşmaya başlar.
    --- spoiler ---

    bir sorunun cevabını ararken, geçmişinizde hatırlamaya çalıştığınız bir anıyı veya yeni fikirler ortaya çıkarmak istediğimizde hepimizin tıkandığı olmuştur. kiminiz yemek yaparken, kiminiz oyun oynarken, kiminiz spor yaparken kiminiz ise duş alırken aradığını bulmuştur.
    peki ihtiyaç duyduğumuz bilgiler neden istediğimiz anda değil de hiç beklemediğimiz anlarda geliyor?

    bu aktivitelerin ortak noktası, beynin serbestçe düşünebileceği ve dış dünyadan zihinsel olarak uzaklaşabileceği ortamlardır. buna orta derecede ilgi çekici faaliyetler deniyor.

    duş sırasında beyin gürültüsü azaldığından dolayı daha iyi düşünebilir ve daha kreatif olabiliriz. duş alırken vücudumuzda düşük yoğunluklu endorfin salgılarız. bu da daha rahat ve daha huzurlu hissetmemize yardımcı olur. ayrıca duş alırken konsantrasyonumuz bozulmaz ve beynimiz serbestçe düşünebilir, yeni fikirler ve kreatif çözümler üretebilmemize olanak tanır.

    duş almanın beyin fonksiyonlarına olumlu etkisi, bilimsel olarak da desteklenmektedir ve bu yüzden duş almanın, güzel bir fikir bulmakta iyi bir yol üstlendiği söylenebilir. orta derecede ilgi çekici faaliyetlerin en büyük ortak özelliklerinden birisi de çoğunda yürüyor olmamız. hepinizin gözünde, aniden oturduğu yerden kalkıp volta atarak düşünmeye başladığı bir anısı canlanmıştır eminim.

    1000'den fazla kişinin katılımıyla yapılan araştırma sonucunda katılımcıların %30'u duştayken, %13'ü yolculuk yaparken, %11'i ise spor yaparken bu fikirlerin aklına geldiğini belirtmiş.

    bu aktivitelerde bulunurken yaratıcı düşünmemizi sağlayan bir diğer etmen ise beynimizin ventral striatum isimli bölümüdür. motivasyon, ödül beklentisi ve keyifle ilişkili olarak yapılandırılmıştır ve yaratıcı, özgün fikirlerin üretilmesi sürecinde de rol oynar.
    yapılan araştırmalarda beynin bu bölümü engellendiğinde sorulan sorulara yanıt veremeyen katılımcılar, bu bölüm tetiklendiğinde ise oldukça yaratıcı ve yenilikçi cevaplar vermiştir.

    duş alma faaliyetimizden örnek vermeye devam edersek duş sırasında beynin; stres seviyesini, dikkat dağınıklığını azaltması, serotonin seviyesini artırması ve ritmik sesler gibi faktörlerin bir kombinasyonunun etkisi sonucu, ventral striatum'un aktivasyonu sağlanır. bu, beynin yaratıcı fikirler üretmesi için daha uygun şartlar sağlamış olur.

    tüm orta derecedeki ilgi çekici faaliyetler için farklı etkenler olsa da siz de bu yöntemlerin biriyle veya kendi tarzınız ile beynin bu bölgesini tetikleyerek daha akıcı, sıra dışı, kreatif bir şekilde düşünmenize olanak sağlayabilirsiniz.

    kaynak
    kaynak

  • laik kelimesiyle karıştırılmakta olan bir kavramdır. laik din ve devlet işlerinde ayrılığı ifade eder. sekülerin anlamı ise siyasi nitelikten çok bireyseldir. bu bağlamda seküler, kişinin dini inancı ne olursa olsun gündelik yaşamının idaresini dünyevi bir akılcılıkla ele alması anlamındadır. bireyin dini, vicdan alanında bırakarak, hayata bakış açısındaki eksiklikleri sürekli olarak her görüşten insanlarla iletisim içinde yeni bilgi ve tecrübelerle kapatması gerektiğine böylece daha hoşgörülü ve ilerlemiş bir dünyanın ortaya çıkacağına yönelik bir yaşam anlayışını ifade eder. bu anlamda türkiye'de kendini tamamen ibadete adamış ve (israil'de bulunan köktendinci kast benzeri) sosyal yaşamdan uzak yaşayanların topluma oranı düşünülürse halkın %99'unun seküler olduğu söyleneblir. yine aynı bakışla dindarlığı ile bilinen pekçokları da seküler bir yaşamı tercih etmektedir. bunların başında ise siyasette ve iş dünyasında öne çıkan figürler gelmektedir.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/seküler_hümanizm

  • artık öyle bir hale gelmişsiniz ki, "ben mutluyum" diyen adama, "hayır sen mutlu değilsin! olamazsın! nasıl mutlu olursun lan!" diyorsunuz. bir de dalga geçmeler falan.. oğlum, adam mutlu hissediyor kendisini, ne güzel işte; bir dönün kendinize bakın hele, ne hale gelmişsiniz, sorun onda değil sizde, zavallılar.