ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 mart 2018 çaylak onay rezaleti
-
rezalet gibi rezalettir 10/10
galatasaray'ın uefa tarafından korunuyor oluşu
jean-claude van damme'lı volvo reklamı
-
fikrini benden çaldıkları besbelli olan vidyo:
(bkz: iki tır arasına bacakları açarak tutunup gitmek)
van damme yapınca" ooo süper, vay harika" biz yapınca dengesiz hayalperest.
edit: reklam metin yazarı değilim, ilk cümlemdeki anlatım bozukluğundan da anlayacağınız üzre.ona anlatım bozukluğu değil, cümlenin ırzına geçmek denir gerçi.
18 aralık 2021 togg logosunun tanıtılması
-
şeye benzemiş. argodaki anlamını bilen bilir.
küçükken okulda birbirimize iki baş parmağı ve iki işaret parmağıyla bu hareketi yapardık.
şöyle: görsel
whatsapp'ın gelir kaynakları
-
tarım ve hayvancılıktır.
debe editi: bunca güzel entry varken özellikle gündeme dair, bu entry'nin debe olması beni sevindirmek yerine üzdü. ama madem girdik bir iki başlık verelim debe okuyanlar bu başlıkları hatırlasın.
(bkz: ali ismail'i öldüren polisin delilleri karartması)
(bkz: herkesin üniversiteye gitmek istemesi yanlış)
(bkz: validebağ korusu)
(bkz: 700 bin tl'yi kabul etmeyen baba)
ve tabiki her gün düzenli olarak takip etmemiz gereken(son zamanlarda biraz gereksiz bilgilerin ağırlıklı olmasına rağmen) (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler)
ayrıca şahsen bu başlık altında benim oyum kesinlikle şu entry'e ait;
#46522583
medeniyet göstergesi küçük detaylar
-
korna adlı ekipmanın duyguları yansıtmak amaçlı kullanılmaması.
mühendise 25 bin işçiye 35 bin veriyoruz
-
orta anadolulu ilkokul mezunu esnafın okumuş kesimden intikam almaya çalışmasını izliyoruz.
17 haziran 2018 selahattin demirtaş trt konuşması
-
“ben sizin hilelerinizle, yalanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu. ama diz çökmedim, bu da size dert olsun.”
ilker canikligil
-
ruşen çakır'la olan polemiğinde, zıvanadan çıkmış yönetmen.
ruşen beyin tüm yayınlarını izliyorum, flu tv'de ise oöst ve boş modern sohbetleri izliyorum.
bugün ruşen bey'in dile getirdiği eleştiriler zaten günlerdir söylenen şeylerdi, içeriğinizde bariz bir hata var bunu kaldırın. üslup olarak da sert bir yayın değildi, biz olsak yanlış bilgi bulunan bu videomuzun yayılmasına izin vermezdik gibi yaklaşımı var.
(flu tv videonun altına not düşmüş, burada söylenen çözüm (tuzlu gargara) geçerli değildir diye.)
ilker canikligil'in buna savunması sansür ve otoriterlik üzerine. sansür ve otorite konusunda laf söylenecek en son kişi sanırım ruşen çakır'dır. adamın yaptığı iki yayından birisi sansür ve erdoğan'ın otoriterliği üzerine.
ama iş bir anda ilker canıklıgil'in "ne oldum" delirmesine dönüşmüş. ne ruşen çakır'ın adam olmadığı kalmış, ne yaptığı yayınların az izlenmesi.
her şeye tamamım da, senin zaten yaptığın iş, az izlenmenden belli oluyor gibi zavallıca bir yaklaşım ve savunma nedir arkadaş ya? elinde oytun'un başka videoları da varmış da onları da koysa milyon izlenirmiş de.
ilker bey size tavsiyem, yalın alpay'la modern insan yönelimleri, tüketim toplumu, vasat insan ve ortalamayı aramak gibi konularda bir kaç program yapın. ama kurguları bırakın başkası yapsın siz son çıkan ürünü, öğrenmek ve anlamak isteyen bir insan olarak izleyin. belki o zaman "aa sen 30 bin izleniyorsun, seni ezik youtuber" gibi sığ yorumlar yapmaktan sıyrılırsınız.
hozoma not: şu arkadaşınız iyice sefahate düşkün katoliğe dönüşmüş, biraz kendisine çekidüzen verseniz de bogomil ahlakına geri dönse.
türk'ün gücünü göreceksiniz
-
terörist ne kadar delikanlıysa ona o kadar muamele edilir. delikanlılıktan söz edenler: siz hiç delikanlı terörist gördünüz mü? hangi terörist delikanlı gibi savaşır? tv karşısında, klavye başında yazmak çok kolay tabi. dün silopi de yaşananlarda size göre faşist devletin yaptığı şeyler tabi.
silopi de mahalle girişine hendek kazıp giriş çıkışı kapatan delikanlılara karşı yapıldı dünkü operasyon. sizin o delikanlılar varya bir polisi roketle parçaladılar. delikanlı gibi yine etek giyip yine delikanlı gibi başlarını örterek hemde...
ekşi itiraf
-
üniversiteyi hazırlık dahil 8 yılda bitirdim.
sonra 6 ay çalıştım.
sonra askere gittim.
geldim 1,5 sene daha çalıştım.
bütün bunları bi yaş tahmini yapın diye anlattım.
bütün bunlardan sonra bitim kanlandı, duramadım!
okumak bağımlılık olmuş tabii;
şimdi yüksek lisansın bilimsel hazırlığındayım.
beraber derse girdiklerim üniversite 2. sınıf öğrencileri.
geçenlerde insan kaynakları hocası sınıfa bi soru sordu: kendinizi 10 yıl sonra nerede görüyorsunuz?
yerin dibine girdim.
soruya muhatap olanlardan neredeyse 10 yıl büyüktüm ve işte aynı sıralardaydık.