hesabın var mı? giriş yap

  • sınavdan çıkınca 85, arkadaşlarla konuşunca 55, soruları cevaplayınca 35, araba da 5, evde 15, hoşuma da giderse bütteyiz.

  • sevgilim 'diğer erkekler gibi romantik takılmıyorsun' diye bana aşık olup yine aynı sebepten dolayı beni terk etmişti.

  • toplu taşımayı sık kullandığım dönem bu olayın tam tersi benim başıma gelirdi. otobüsün neresinde oturursam oturayım otobüse binen yaşlı teyzeler/amcalar doğrudan sanki benim oturduğum koltuk boşmuş gibi bana doğru yürür ve biraz girişken olanı "kızım yer vercen mi bana" şeklinde konuya girerken, daha çekingen olanı da koltuğa abanma, bana abanma, kucağımdaki çantaya abanma, oflama poflama modunda o koltuğu bir şekilde benden alırdı. sadece o değil, "eskiden böyle miydi, şimdiki gençler vatan haini, yer vermiyo" şeklindeki tiplerin ilk hedefinde de hep ben vardım. ufak tefek yapımdan mıdır bilmiyorum ama genelde otobüse bineni göremeyecek kadar yorgun olduğumdan bu yer vermediği için ayıplanma olayına çok bozulurdum. okuldan eve dönüşüm 4 saat sürüyordu çünkü normal şartlarda. sabah 5te uyanıyordum okula zamanında gidebilmek için. yaşımdan ve minyon olduğumdan beni olduğumdan daha küçük sanıyorlardır yorgun gözükmeme rağmen diye kendimi teselli ediyordum. yıllar geçti, en son yine tramwaya bindiğimde bi teyze hedefe kilitlenip dizimin dibine kadar geldi. tramwayda her yaştan insan doluydu, özellikle baktım. teyze dizimin dibine varınca geç otur teyze diyerek kalktım. teyze teşekkür bile etmeden şöyle dedi:
    "kızım sen de yorgunsun tamam ama ben bi de yaşlıyım..."
    sesinde sadece kızgınlık vardı. "eski gençler böyle miydi hiç!"

  • "zekasız insancıllık, sahip olunan tarlanın sürülmemesine benzer. cesaretsiz zeka, filizlerin ekili olduğu arazideki yabani otların temizlenmemesidir. insanı ihmal eden cesaret ise olgunlaşmış ürünü biçmesini bilmemektir."

    artık biraz daha cesur olmanın vakti geldi.

  • osmanlı osmanlı diye kafa zkmelerinin nedeninin aslında osmanlı olmadığını tahmin etmişizdir.

    "bu fotoğrafı tatil programı yapın diye koymadım.

    bu resimde gördüğünüz otel binası sultanahmet’te. otel olmadan önce “başbakanlık osmanlı arşivleri” binası idi. devlet yetkililerimizin aklına birden bu binanın çok eskidiği restore edilmesi gerektiği fikri geldi. restorasyona alındı. “başbakanlık osmanlı arşivi restorasyon çalışması” diye bir koca tabela da asıldı. gel zaman git zaman bir de bakıldıki koca osmanlı arşiv binası, abrakadabra “otel” oluvermiş.

    resimdeki otel işte o otel. sura hagia sophia hotel.

    arşiv bahçesinde bulunan limon, defne ve asma ağaçları da kesilmiş. inşaat sırasında asırlık çınarlar da zarar görüp kurumaya başlamış..

    arşivler ne mi oldu? 100 milyon belge ve 370 bin defter bulunan henüz tasnif edilmiş ama okunmamış koca arşiv kağıthanede dere yatağında bir binaya doldurulmuş. sonra sel basmış, yarısı mahvolmuş kalanı da nemden küflenmeye ve silinmeye yüz tutmuş.

    atalarının mezar taşını okuyamamaktan yakınan, osmanlıca zorunlu olsun diye yaygara koparan zevat’ın yediği halta bakılırsa, dertlerinin ne olduğu çok açık. cumhuriyetle hesaplaşmak..

    “hüvelbaki osmanlı ”

    mezar taşında bu yazıyor.okuyabildin mi şimdi?

    ilhan ertürk"

  • türklerin bulgaristan'da anadilde eğitim hakkı yoktur, türklerin bulgaristan'da anadili öğrenimi hakkı vardır. türkçe dersleri kırcali, razgrad gibi türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde haftada 2 saat seçmeli ders olarak okutulur.