hesabın var mı? giriş yap

  • aynı zamanda gaz yiyen çocuklar kendilerine maske yapsınlar diye başlarındaki tülbentleri camlardan aşağı atan halktır. en başından beri başörtüsü ile türban arasındaki fark buydu.

  • başlık: yeni tanistiginiz kizi yataga atma suresi

    1. rekorunuz kac.
    benim 3 saat
    (tus koitus exitus ?, 14.05.2013 15:30 ~ 17:26)

    5. dua sandım geldim oç !!!11
    (vipertan ?, 14.05.2013 15:36)

  • büyüdüğünde büyük ihtimalle dünya üzerinde 2 tür müzik olduğunu sanacaktır:

    1- hareketli çalışmalar
    2- duygusal çalışmalar

  • bir dönem içinde bulunduğum hastalık.

    çocukken başladı bu aslında. pazardan aldığımız dandik oyuncaklar zamanla birikmişti. annem atalım dedikçe olmaz diyordum. birazını bile atma taraftarı değildim. sanki onların da canı varmış gibi geliyordu. e o zaman çocuk olduğum için elime geçenler sınırlı sayıdaydı.

    lisede çalışıp cebim biraz para görünce aldığım ıvır zıvır şeyleri saklamaya, burnumu sildiğim peçeteyi bile "o günün hatırası" diyerek dolabıma atmaya başladım. zamanla dolabım çeşitli kola kutuları, (üstünde tarih yazdığı için) market fişleri, şişe kapakları, broşür, gazete gibi saçma sapan şeylerle doldu.

    birgün kendime geldim ve hepsini attım. bunu başarmak zor oldu.

    şimdi matchbox araba ve maket koleksiyonu dışında pek bi'şey yapmıyorum. onlar da belli limitler dahilinde kalıyor.

    çevrenizde bu tip bir insan varsa bunun bir hastalık olduğunu anlatın, internetteki yazıları okutun, hemen inanacaktır eminim. yoksa sonu çöp evde yaşayan insanlar gibi olacak, dış dünyaya geri döndürmesi daha zor olacaktır.

  • 1. türkiye'de kışın belli dönemleri hariç çamaşırların kuruyabilecek hava akımı ve kuruluğun olması.
    2. kurutma makinesi koyacak yer olmaması.
    3. kurutma makinesine verilecek paranın olmaması.
    4. kurutma makinesine ihtiyaç duyulacak aciliyetteki durumlarda ütü ve türevlerinin kullanılıyor olması.

  • dram içerir.
    gönül isterdi '' sadece fazla düşünme sorunu yaşayan insanların anlayabileceği şeyler'' diye bola döke başlık açabileyim. hepinizin malumu yine karakter sınırına takıldım.
    ben de fazla düşünme sorunundan muzdarip olduğumdan acımı paylaşmak, benim gibileri görüp daha normal hissetmek için gündemde bu konuya da yer vereyim dedim.

    1) her zaman, her yerde kafasının içinde konu ve konumla alakasız bir sürü şey vardır;
    en yakın arkadaşın nasıl aldatıldığını göz yaşları içinde anlatırken, sen bir yandan onu dinliyor gibi yapıp bir yandan arkadaki masanın ceviz ağacından mı olduğunu, kahve içmeyi, saatin kaç olduğunu ve aynı anda bir sürü şeyi daha aklından geçirirsin.

    2)pratiktirler;
    hemen her konuda baştan savma bir çözümleri vardır. bira kapağını kilit karşılığı ile açmak gibi harika yöntemlerle hızlı ve bir o kadar da kirli sonuçlar elde ederler.

    3)çok yönlüdürler;
    fotoğrafçı olmaya karar verip bunun için yanıp tutuşurken, bir anda aslında kısa film çekmenin de ne harika bir fikir olduğunu düşünüp bununla alakalı derin araştırmalara girebilirler. odaklanma sorunları hayatları boyunca yakalarını bırakmaz. çevrelerindeki herkes potansiyellerinin farkındadır fakat maymun iştahları yüzünden hemen her şey proje evresinde kalır.

    4)bir dönem gece kuşu, bi dönemse yalnız kurt pozlarına girerler;
    çevrelerindeki kimse buna bir anlam veremez. gecelerin aranan isminden kıvrak bir hamleyle ev kuşuna evriliverirler.

    5)geçmişlerindeki herhangi saçma ve küçük bir hata ansızın akıllarına gelebilir;
    obsesiftirler, gece uyumakta güçlük çekerler ve yaratıcı olmalarına rağmen odaklanma problemi yaşadıklarından bunu üretime dökemezler.

    edit: ''dün gece çok uzun zamandan sonra ilk kez yalnız hissetmedim. teşekkürler herkese...''

    şöyle bir yazarların bulunduğu destek grubumuz var