ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ayakta durmaya elverişsiz kısa otobüs teyzeleri
-
(bkz: tutunamayanlar)
acun ılıcalı'nın 20 yaşındaki kızla ilişkisi
-
boşuna dememişler zengin yaptı mı adına çapkın,
fakir yaptı mı sapık derler diye.
edit:imla
ilginç kablosuz ağ isimleri
-
kahve
alt katımızda kahve var, herkes gidip kahveye şifre nedir diye sorsun diye bu ismi koydum. bir gün kahveye indiğimde şifreyi ben de sordum. yok lan bizde internet minternet diye tersledi. demek ki sistemim iyi işliyor *
kızlı erkekli eğitim büyük bir yanlış
-
22.00 sonrası içki yasağı için "ama avrupada da böyleeee" diyenlere girsin dediğim açıklama. bu da mı avrupanın benzeri lan yobaz köpekler?
windows türkçesiyle istiklal marşı
-
medeniyet denen canavarın tek dişi kaldı ve kapatılması gerekiyor.
[dişçiye gönder] [gönderme] [daha fazla ayrıntı]
garip giyimi ile metrobüste şeytanı andıran kız
-
metrobüsün boş olmasını daha çok garipsedim.
taksim gezi parkı işgaline katılan türbanlı kız
-
başörtüsü takmayıp aynı eyleme katılan kızdan farkı olmayan kızdır. duyarlıdır birçokları gibi vicdanını örtmemiştir.
eşinin çalışmasını normal karşılayan insan
-
annemdir. babamın çalışmasını normal karşılıyordu. annem insan, babam da eşi.
zorunlu ekleme: tahmin etmesi zor değil tabi ama başlık başa kalmış.
tayyip erdoğan'ın flash tv'ye müdahalesi
-
-alo yalçın
+efendim, buyrun sayın basbakanım
-yalçın sen parmaklıklar ardındayı izliyor musun su anda
+yok efendim şimdi acıyorum
- ya adam.. yalçın..ya siz ne yaptıgınızın farkında degilsiniz adam mendilsiz halay cekiyor
+kestiriyorum efendim
-boyle birsey yok, adam iki saattir..
+kestiriyorum
-işimiz var sizle vallahi
+halletim efendim.
twitter'da engelleyen en ünlü kişi
-
özge özpirinçci.
de bağlacını yanlış yazmıştı, uyardım kibar bir dille. engelledi bi de dalga geçti “bi de bunlar var twitter’ın tdkcıları” minvalinde. o gün bugündür sevmem, basit biri olduğunu düşünürüm hep. aslında bence iyi insan, eğilip bükülenlerden değil en azından; ama basit işte birazcık. hala denk geldikçe dikkat ederim mecralarda aynı tas aynı hamam.
edit: soy ismi özpirinçci imiş onu düzelttim. daha isimde “sert ünsüzlerin benzeşmesi” kuralı ihlal edilmiş, salaklık bende ki bağlaçlara takılıyorum.
edit 2: beni haksız çıkarmadığın için teşekkürler ösgecim
restoran ve lokanta arasındaki fark
-
restoranda kuver açılır
lokantada masada ekmek dolu bir kova ve birkaç şişe su olur
restoranda paltomuzu vestiyere asarız
lokantada paltomuzu yandaki sandalyeye koyarız
restoranda masa hazırlanır / hazırdır
lokantada masa ıslak bezle silinir
restoranda yemekten sonra çay, kahve ne arzu ettiğimiz sorulur
lokantada fazla sorulmaz, çay zaten getirilir
restoranda çeşit çeşit tatlı olur
lokantada kemalpaşa ve sütlaç olur
restoranda garsondan hesabı rica ederiz,
lokantada "usta günahımız neymiş bilelim" deriz.
florian geyer
-
tarihin belki de ilk burjuva devrimcisi (1490-1525)
bir imparatorluk şövalyesinin oğlu olarak 1490'da giebelstadt/ochsenburg'da dünyaya gelen florian, kısa zamanda askeri liderlik yeteneğini göstererek önemli derebeylerinin yanında savaşa giren bir genç oldu. özellikle, 1519 schwaben birliği - württemberg savaşında württemberg kontu ulrich'e karşı pek çok başarıya imza atarak üne kavuştu. savaşın ardından prusya tacının hizmetinde diplomatik görevlere atanarak avrupa'yı dolaşan florian geyer, bu sırada luther'in öğretisinden çok etkilenerek, inançlı bir protestan oldu. alman topraklarına dönüşünde, pek çok konuda görüşleri değişmiş, bambaşka bir adama dönüşmüştü sanki.
florian'ın yeni dünyasında derebeylere ve asaletin sömürü düzenine yer yoktu. amacı, burjuva ve köylülerin iktidarına dayanan yepyeni bir devlet düzeni kurmaktı. bunun için, 1525 yılında derebeylerine karşı ayaklanan bir çiftçi hareketini örgütleyerek başlarına geçti. aynı yıl içinde, ayaklanma birçok başarılar kazandı. başlangıçta her şey iyi giderken, rothenburg'un da aralarında olduğu pek çok kasaba işgal edildi. manastırlar ve derebeylerine ait pek çok mülk yakıldı, yağmalandı. başında bulunduğu ayaklanmacılar "geyers schwarze haufen" (geyer'in kara sürüsü) olarak anılmaktaydı. bu ad, sonraları bir şiire ve şarkıya esin kaynağı olmuştur.
(bkz: wir sind des geyers schwarze haufen)
kazanılan başarılar, florian'a, derebeyleriyle pazarlık masasına oturma şansını açmıştı. würzburg kenti ile ve brandenburg dükü casimir ile yürütülen pazarlıklarda, talepleri arasında asalet ve din kökenli bütün ayrıcalıkların kaldırılması yer alıyordu.
fakat, yürüttüğü pazarlıklar belki de başarıya ulaşabilecekken, kendi idaresindeki çiftçi hareketinin ihanetine uğradı. sabırsızlanan ve florian'ın uzlaşmacı tavrından hazzetmeyen elebaşları, florian'ın desteği olmadan ingolstadt'a saldırıp yenligiye uğradılar. florian ise, 10 haziran 1525'te eniştesi wilhelm von grumbach'ın emrindeki bir uşak tarafından würzburg yakınlarında öldürüldüğünde henüz 35 yaşındaydı.
florian, hem zamanının çok ötesinde bir görüşe, hem de diplomatik deneyimlerinin getirdiği birikime sahipti. almanlar tarafından özellikle almanya'nın birleşmesinden sonra kahramanlaştırılmış ve yüceltilmiştir.
tarihsel karşılaştırmalar için
(bkz: otuz yıl savaşları)
(bkz: hugenotten)
(bkz: 1789 fransız devrimi)
babaların garip huyları
-
interneti yeni keşfettiği zamanlardı, bir de mail hesabı açmıştı kendine. ve ilk mailinin gittiği adres beyaz saray'dı, evet. george bush'a ırak savaşı yüzünden yükleniyor, oradan çıkın mesajını veriyordu. ingilizcemin elverdiği kadarıyla çevirmiştim, yollamıştık. aradan aylar geçti, hala heyecanla açar mail kutusunu, bir cevap bekler. eşe dosta da anlatır, bush'a ayarı verdim diye, helal olsun babama.