hesabın var mı? giriş yap

  • rolex amblemindeki taç saat ustalığını işaret eder, beş parmak şeklindeki çıkıntılar saat ustasının hünerli parmaklarını simgeler.

    rolex'lerin tepesindeki taç ambleminin altında da bazı şekiller vardır. bu şekiller bileğe takılan saatin ne tür bir metal olduğuna işaret eder. düz bir çizgi varsa çelik/çelik-altın karışımıdır. tek nokta varsa platindir. iki nokta varsa sadece altındır.

    eğer üç nokta varsa endişelenmeyin, saat içinde conta ile mühürlenmiş bölgelerin sayısı da üç adettir. üç noktanın boyutu aynı ise çelik, ortadaki büyükse altın, ortadaki küçükse platindir.

    rolex, gerçek james bond'un saatidir. öyleki yazar ian fleming kitabında rolex haricinde hiçbir markadan söz etmez. zaten sean connery'li james bond rolex'ten başka saat takmaz. şimdilerde omega takması reklam kokan hareketlerdir. ama nedense omega-james bond birlikteliği başarıya ulaşmıştır. lakin sadece meraklıları bilir; tüm seri boyunca seiko saati bile omega'dan daha fazla takmıştır james bond. (gerçek james bond sean connery'e uzun ömürler diliyorum, rolex zaten yerinde duruyor)

  • trip atmayacak, ama tripi kaldiracak.
    kiskanmayacak, ama kiskancligi kaldiracak.
    gozu disarda olmayacak, ama gozumuzun ozgurlugune karsi cikmayacak,
    bir rus, bir iskandinav fiziginde olacak, ama ortadogu erkegine fit olacak.
    fazla harcamasi olmayacak, ama harcamalarimiza laf etmeyecek.
    7 24 bakimli, makyajli, fonlu sacli olacak, ama kulagimizdan fiskiran killara aldiris etmeyecek
    sarisin mavi gozlu olacak, ama esmer kahverengi gozlu erkek takintili olacak.
    on numara yemek yapacak, ama bizden bir yumurta kirmamizi istemeyecek.
    dekolteden uzak duracak, ama dekoltelere dikilmis gozlerimize ket vurmayacak.
    sporunu eksik etmeyecek, ama erkek gobeginin turk kasi oldugununu kabul edecek.
    yanisi anlayisli bir kizdir efendim.

  • sınavdan önce 09:45'te kapıların kapanacağı söylenmiş mi ? söylenmiş. arada kalan 15 dakika içerisinde sınavla ilgili bilgilendirme ve kitapçığa işaretleme işlemleri yapılacak. bu arada öğrenciler doldurmaları gereken yerleri öğretmenlerin direktifleriyle dolduracak. bu süre bunun için var. sen 09:47'de geleni içeri alırsın. 09:50'de gelen onu aldın beni de al der. 09:55'te gelen 5 dakika önce gelen girdi ben de gireceğim der. sınav başladıktan sonra 0.1 puanın bile hayati önem taşıdığı bir durumda geç kalmış bir öğrencinin kitapçık doldururken sürekli öğretmene soru sorup konsantrasyonunuzu dağıtması da hiç hoş olmaz. sınav nasıl başlarsa öyle gider. içerideki 29 öğrencinin geç kalan 1 öğrenci yüzünden bir paragraf sorusunu tekrar okuması 30 saniye kayıp demek. tabii ki ellerinde olmayan sebeplerden dolayı geç kalmışlar ama bence bu durumda yapacak bi'şey yok.

  • ne bill gates, ne de jude law'ın şu anki sevgilisi; şu dünya üzerinde kıskandığım, yerinde olmak istediğim tek insan türevi bunlar işte.

    şahsen gözlüksüz/lenssiz (yani doğal şartlarda) 3 metre mesafeden bülent arınç ile mehmet günsur arasındaki farkı anlayamam. anlayamadığım gibi daha net görebilmek için gözlerimi iyice kısarak öküz gibi bakarım bülentçiğime. o utangaç mazbutum da bu geyşa bendeniz yüzünden renkten renge girer, pancar gibi gider meclise. ansiklopedik utanç antolojisine yeni bir cilt kazandırır.

    - siz neden konuşmuyorsunuz sayın arınç?
    + ...

    madem en gelişmiş canlıyız bu göz niye bozuk gösteriyor behçet, neden yani?!

  • muğlalıyım ve sülalem 7 göbek chplidir.

    muğla büyükşehir ve ilçe belediyeler tıpkı diğer tüm partilerin belediyeleri gibi rezalet durumdadır. liyakat sıfırdır ve şöförüne kadar torpille işe alım yapılır. beyaz yaka ve teknik bilgi gerektiren bölümlere ise alımlar tamamen seçim dönemi en çok bağışı yapan ailenin ağzından çıkan laflarla olur. örneğin marmaris’te bu aile malatyalı bir kürt aşiretidir. belediyedeki tüm kadrolar muğlalı veya marmarisli olmayan doğulu vatandaşlarımıza verilmektedir. neredeyse tüm ihaleler aynı kişilere verilir, usulünce yapılmaz. örneğin mühendislik bürosu işlettiğim dönemde açılan ihalelerden ya son gün ya da kapanmasına 1 saat kala haber alıyordum. ailem chp’li ve yerli olduğu halde fen işleri 1 saat önceden arayıp ihalemizin süresi bitiyor 1 saat içersinde teklifinizi verin diyordu (mühendislik projesi bu!). son dakikaya kadar hiç bir platformda açıklama yapmazlardı.

    özetle chp’nin ve belediyelerinin akpli olanlardan en ufak bir farkı yoktur. yöneticiler aynı liyakatsızlığı ve adam kayırmayı korkunç bir biçimde icra etmektedirler

    gördüğünüz gibi restorasyonu yaptıran koca şubede bir tane bile işini düzgün yapan, potansiyeli olan, liyakatli adam yokmuş ki çıkıp da “ağa bu nedir” diyememiş.

  • annemler beni yengem'e bırakmıştı bir yere gidiyorlar diye. yengem'e demiştim oyun oynayalım. tamam dedi ne oynayalım? dedim sen kaç ben sana tecavüz etmeye çalışayım... ulan diyorum, inşallah hala hatırlamıyordur.