hesabın var mı? giriş yap

  • fıçı biranın normal şişe yada kutu biraya göre tek farkı pastörizasyon yöntemidir. yani su oranı yüksek, alkol oranı düşük değildir. pastörizasyon, bira içinde hala devam eden maya aktivitiseni durdurarak biranin erkenden bulanmasını önlemek ve varsa başka microorganizmaların üremesini önlemek için yapılır. pastörize olmamış bira en fazla 1 hafta - 10 gün dayanır, yazın bu süre 3 güne kadar düşer.
    pastörizasyon işlemi, dolumu yapılmış kutu veya şişelerin, sıcaklıkları kademeli olarak yükselen bir kaç tane su banyosundan geçirilmesiyle olur. bunlardan en sıcak olanı 63-65 derece civarındadır. fakat bu pastörizasyon aynı zamanda biranın tadını da etkiler. pastörize olmamış bira "şerbet gibi" iken pastörize olmuş bira biraz acılaşır, yavanlaşır.
    fıçı bira ise kutu ve şişeden farklı olarak dolumdan sonra değil dolumdan önce dolum hattında pastörize edilir. pastörizasyon süresi ve sıcaklığı daha düşüktür. bu yüzden raf ömrü 1 yıl değil 1-2 aydır.
    pastörizasyon sıcaklığı ve süresi daha düşük olduğundan lezzeti de daha az etkilenir.
    işte fıçı biranın daha lezzetli olmasının sırrı budur.

  • bunlar varlık kavgası. paraları olmasa birbirinden önce harcamak için kavga edebilirler miydi?

  • bugün okuduğum bir şiiriyle bir kez daha hayran olduğum, o şiir yazan ellerini öpmek istediğim şair. sizlerle de paylaşayım canlarım..

    "evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
    sesler de: “vatan tehlikedeymiş… batıyormuş!”
    lâkin, hani milyonları örten şu yığından,
    tek kol da “yapışsam…” demiyor bir tarafından!
    sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
    sen sâhip olursan, bu vatan batmayacaktır.
    feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
    uğraş ki: telâfî edecek bunca zarar var.
    feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
    yok yok! hele azmindeki zincirleri bir kır!
    “iş bitti… sebâtın sonu yoktur!” deme, yılma!
    ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma."

  • bu tur adamlarin hayat boyunca aradigi $ey rakam'dir.. bir rakam bulduklari zaman hemen onu hesaplayip saglamaya onunla ilgili ilginc gercekleri cikarmaya cali$irlar.. ornek verecek olursak kahvede ya da berberde bir muhabbet gecer "ismet abi bak insan damarlarini uc uca ekleyince dunyayi 7 kere dolaniyormu$" denir denmez hesaplayan adamimiz trigger olur ve ba$lar: "dur hikmet hesaplayalim.. dunyanin cevresi 40 bin km.. 7 kere dolandigina gore dort kere 7 28 yakla$ik 280 bin km uzunlugunda bizim tum damarlarimiz.. her damar 1mm kalinliginda desen ortalama olarak senin kilon kac 87 mi.. bol 87 carpi 1500 bolu 2 arti 5.. bak dogru hesaplami$lar.."

    super matematik bilgileri yoktur ama dort i$lemi cok hizli cabuk yaparlar bundan keyif de alirlar..

    (bkz: ogreten adam ve oglu)

  • ulan aynı şey istanbul'da benim başıma geldi.

    hava yağmurlu. trafikten kaçmak için ara sokaklara girdim. millet de bu biliyordur peşime takıldı, abi resmen millet arkamda kuyruk oldu. sokaklar git gide daralıyor, arkamdakilerin sorumluluğu var üzerimde ve ben kesinlikle nereye gittiğimi falan bilmiyorum. balat'ın arka tarafları.

    en sonunda yol bitti. evet, yol bitti, çıkmaz sokak. ben ne yaptım?

    arabayı park ettim. oradaki apartman benim evimmiş gibi giriş yaptım, arabalara da "la burası benim evim yanlış yaptınız siz dayı" şeklinde el işareti yaptım. isterseniz yukarı gelin çay içelim mk?

    hepsi geri geri gittiler. ben de apartmanın içinde saklandım bir 10 dakika. sonra da gerçek evime gittim.

    bu da böyle bir anımdır.

  • aydın 1. sulh ceza mahkemesi kararıdır.

    aydın’da gezi parkı gösterileri sırasında “katil erdoğan” sloganı atan cem türkoğlu ve zafer kasap, suçsuz bulundu. aydın 1. sulh ceza mahkemesi hakimi fethiye bilici, gezi parkı gösterilerinde çok sayıda kişinin polis şiddetiyle öldürüldüğünü ve yaralandığını, sanıkların bunun üzüntüsüyle hareket ettiğini belirterek, “katil erdoğan’ sözünün provokatif olduğu kabul edilse bile bunların gezi olayları olgusuna dayandığı, bu sözlerin slogan şeklinde yaygın olarak kitleler tarafından söylenmesi için yeterli ölçüde olgusal dayanağın bulunduğunu” gerekçesiyle beraat kararı verdi.

  • bu satırları ne zaman okusam yuzumde bir gulumseme beliriyor;

    " new york, california'dan üç saat ileride ama bu california'yı yavaş kılmaz.
    kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bulana kadar 5 yıl harcar.
    kimisiyse 25 yaşında ceo olur ama 50 yaşında ölür.
    bir başkası 50 yaşında ceo olur ama 90 yaşına kadar yaşar.
    kimisi hâlâ yalnızdır.
    kimileriyse evlenmiştir.
    obama 55 yaşında emekli oldu.
    trump ise 70 yaşında işe başladı.
    bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.
    çevrendeki insanlar senin önündeymiş gibi gelebilir.
    kimilerini de arkandaymış gibi hissedebilirsin.
    ama herkes kendi yarışını, kendi zaman diliminde verir.
    onlara özenme, onlarla alay etme.
    onlar kendi zaman diliminde, sen kendi zaman dilimindesin.
    hayat harekete geçmek için doğru anı beklemekten ibarettir.
    o yüzden, sakin ol.
    geç kalmadın.
    erkenci değilsin.
    tam da zamanındasın. "

    debe edit: paylaştıgım satırların bir cok kişiye umut olduguna ve iyi geldiğine dair cok fazla güzel mesaj aldım, tesekkur ederim. umarım kendi zaman diliminizdeki kendi yarışınızı en mutlu sekilde verirsiniz...

  • basit matematik.

    (bkz: bir milyon afgan erkek tehdidi)

    bir milyon "erkek" afgan. 18-30 yaş arası. yanlarında eşleri olmadan geldiler.

    bu kadar başı boş, işsiz, amaçsız erkeğin şehir merkezlerinde, kadınlara, küçük kızlara, bunları yapmaması mümkün mü sizce?

    bence artık bu ülkede hiçbir kadın güvende değil. "zaten değildi." şimdi bu bir milyon tacizci potansiyeli ile x100 kat daha güvende değil.

    bu tür haberler katlanarak artacak.