hesabın var mı? giriş yap

  • bebeğinizin kokusu.
    bir anda geçmişi hatırlatan bi parfüm kokusu.
    yağmur yemiş toprak kokusu.
    köy evi mutfağı kokusu.
    arı maya silgi kokusu.
    kavrulan salçaya sarımsak eklenince çıkan koku.
    iğde ağacı kokusu.
    denizden bi anda rüzgarla gelen yosun kokusu.
    fırında pişen kekin kokusu.

  • hocanın* ingilizce "urfa ve gelenekleri" konulu bir sunum yapmak için hazırlanmış urfalı öğrenciye hiç bir görsel hazırlık yapmamasından dolayı tepki göstermesi, çünkü elemanın hadiseyi dümdüz anlatmak niyetinde olması, geleneksel müzik ve dans kısmına gelince hocanın tepkisini yinelemesi, "nasıl anlatacaksın ki müziği, getirip dinletseydin, dansını da yapardınız" şeklinde dırdırlanması, birden öğrencinin gözlerinde bir ışık belirmesi, akabinde sınıftaki ikinci urfalı öğrencinin elinden tutulup kaldırılması, sınıfın ortasında, müzik olmadan, sadece mırıldanılarak, halaya benzer bir dans yapılması, yaklaşık 3 dakika boyunca büyük bir ciddiyetle, hareketlere sonsuz özen gösterilerek dansın sürdürülmesi, sınıfın şaşkın bakışlar ve dumur ifadeyle bırakılıp, sunumun bitirilmesi.

  • (bkz: dayak nedir neden atılır)

    mekandan ziyade alkollü müşteri rezaleti olması gereken başlık

    hakkını vereyim ama kendi haksızlığını bu kadar açık açık yazan rezalet başlığı görmemiştim. genelinde başlık sahipleri melek gibi insanlar olur, durduk yere dayak yerler hep.

  • dünyanın (şimdilik) devlet hizmetinde en üst rütbeye yükselmiş atı.

    incitatus caligula'nın sevgisini ve güvenini kazanmak için çoğu politikacının aksine gerçekten büyük çaba sarfetmiş, çalışmış didinmiş bir attır.

    imparator olduktan ve defne yapraklarıyla çelenklendikten sonra caligula, imparatorluk yıllarına spektaküler bir açılış yapmak için togasının kollarını sıvar. bir görüşe göre pers kralı xerxesin çanakkale boğazı'nı at sırtında geçmesine nazire olsun diye, diğer bir söylenceye göre ise imparator tiberius'un kahini thrasyllus'un kendisiyle ilgili "bu adamın imparator olma ihtimali baiae körfezini atla geçme ihtimali kadar" şeklindeki kehanetini boşa çıkarmak için baiae körfezinde gemileri birbirine bağlatıp baiae'deki yazlık sarayından iki mil ötedeki puteoli limanına kadar uzanan bir köprü yaptırır. üzerinde büyük iskender'in zırhı bulunduğu halde incitatus'a atlayan imparator körfezi sağ salim geçer.

    caligula'nın hizmetinde uzun yıllar başarıyla çalışan incitatus için yükselmenin önü açılmıştır artık. imparator tarafından senatör olarak atanmasının yanında konsüllük için düşünülür. diğer kıskanç konsüller tarafından bu göreve getirilmesi son anda engellenen incitatus tüm tepkilere rağmen senatörlük görevini başarıyla sürdürür.

    öte yandan imparator, atının ruhen incitilmesini kabullenemez. böylece kendisini rahip yapar, 18 köle ve cariyeyle tam teşekküllü bir ev, som mermerden bir ahır, altın bir yalak ve pırlantalarla, zümrütlerle süslü bir yular yaptırıp atına hediye eder. penelope adlı bir güzelle de (at) başını bağlar.
    incitatus rahiplik görevini imparator caligulanın öldürülmesine ve kendisinin de kesilip sucuk yaptırılmasına kadar sürdürür. görev bilinci, sağduyusu ve ("tezcanlı" anlamındaki adına uygun olarak) hızlı gittiğinde bokunun seyrek düşmesiyle tüm roma halkının gönlünde "apayrı" bir yere oturur.
    (bkz: atını seven kovboy)

    postscriptum: satirik üslubuma bakmayın, ey bu ülkenin toprağında kalleş kurşunlara hedef olup düşmüş aydınlar, sizin göz göre göre ölmenize incitatus bile izin vermezdi.

  • televizyonlar kaç gündür haber üstüne haber yapıyor. "bu ramazan 17 saat oruç tutacağız, ayvayı yedik!" kabilinden. 17 saat rakamı milletin gözünün içine, kulağının dibine o kadar çok sokuluyor ki, bu yıl pek çok kişi "17 saat çok uzun, iftar gelmez. ben kesin dellenirim. orucu yerim" lafları etmeye başlamıştır bile. haliyle ben de etkilendim bu haberlerden. 17 saat aç kalmak sorun değil ama susuzluk kafama takılıyordu. onu da valide sultan'ın telkinleriyle çözdüm. bizimki sözlüğün otomatik mesaj gönderme fasilitesi gibi aşmı$, yarmı$ bir şahsiyet. 3 ayların 2'sini oruçlu devirdi, yarınki oruç ona çerez. he ne diyordum, "oğlum bol bol su iç" dedi. aldım dolaptan 1.5 litrelik sanki denizden çıkmış buz gibi suyu. diktim kafaya. şimdilerde damacana gibiyim. bir tek pompam ve örtüm eksik. hareket ettiğimde midemde deryalar dalgalanıyor. ancak mutlu ve huzurluyum. gece damacana, gündüz termos gibi dolaşacağım memlekette.

    allah herkese kolaylık versin. atayist arkadaşlar da lütfen bu entrye salça olmasın. onlar satürn'ün halkalarını ve hemen her evde esraregiz bir şekilde kaybolan çorap teklerini açıklasınlar?!?!