hesabın var mı? giriş yap

  • trabzon idmanı ders bir:

    bugün trabzonspor idmanına getirilen vuvuzela antremana giren futbolcuların elinden ve çalma girişimden geçtikten sonra sahaya en son giren şenol güneş'in eline gelir.

    - vuvuzela'yı hocaya veren görevli; içi boş bunun hocam
    - şenol güneş; olur mu. içinde bağımsızlık var, özgürlük var bunun..

  • -akşam beraber yemek yiyelim mi ordan da bir mekana geçer birşeyler içeriz..
    - ne gerek var o kadar masrafa direk sana geleyim..
    -canım benim..

  • yanılgı: osman adını taşıyan 3-4 arkadaşımız bir araya geldiğinde "ehehere osmanlılar mehehe" diye espri yapmak ortama neşe saçar, komiktir, güzeldir.
    gerçek: ağzınıza terlikle vururum.

  • olması gerekendir.ne kadar istemesemde yurtiçi kargoyu bu konuda destekliyorum.

    ben 3 tane farklı firmadan sipariş verdim.hepsi de yurtiçi kargoyla gelecek. sizin eşinizden corona virüsü kapıp bana getirip bulaştırabilir.lakin ben 1 aydır kendimi karantinada tutuyorken , öyle boku bokuna virüs kapmaya asla müsade etmem.

    kapacaksam delikanlı gibi çıkar sokakta yerlere belene belene yuvarlanır kaparım.

  • çünkü bakkal açar gibi üniversite açtığımızdan her yer mezun dolu. 1 ustaya 100 üniversite mezunu düşüyor. diplomalı çalışanın her yerde alternatifi var ama ustanın yok.

  • 1 ve 4'üncü maddeleri değil, üzerinde görüşmeler tamamlanan ilk 4 maddesinin kabul edilmesidir.

    07:30 editi: teklifin tamamı kabul edildi ve yasalaştı.

    peki şimdi ne olacak? önce bi kanun teklifi özetle neyi getiriyor madde madde yazalım:

    madde-1: sosyal ağ sağlayıcı nedir/ne demektir tarif ediliyor.
    madde-2: yer sağlayıcılarına tebligatların ne şekilde yapılacağını tarif ediyor.
    madde-3: yer sağlayıcıları 5651 sayılı kanun'un 5. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmezse 100bin lira ile 1 milyon lira arası para cezasına çarptırılıcak(teklif metninde "10bin lira" olan ifade önerge ile 100bin lira olarak düzeltilip kabul edildi)
    madde-4: kanunun 8. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini söylüyor.
    madde-5: kanunun 9. maddesinde (5651) geçen "erişimin engellenmesi" sözü erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkartılması cümlesiyle değiştirildiğini, içerik çıkartma kararları yer sağlayıcı tarafından 4 saat içinde yerine getirilir, "unutulma hakkı" ile ilgili detayları içeriyor.
    madde-6: sosyal ağ sitelerinin,
    türkiye'de temsilci bulundurması gerektiğini, bulundurmazlarsa tebliğden itibaren önce;
    a- 15 gün sonunda 10 milyon lira,
    b- 30 gün sonunda 30 milyon lira,
    c- 30 günün sonunda reklam yasağı,
    d- 3 ay sonunda %50 trafik daraltma,
    e- 30 gün sonunda %95'e kadar trafik daraltma uygulanır
    sosyal ağ siteleri 5651 sk'nun 9-9a maddeleri uyarınca yapılan başvurularla ilgili 48 saat içince cevap vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri 6 ayda bir türkçe olarak rapor vermek zorunda
    sosyal ağ siteleri türkiye'deki kullanıcı verilerini türkiye'de tutmak zorunda
    madde-7: hangi maddenin hangi tarihte yürürlüğe gireceğini söylemekte.
    madde-8: kanunun ne zaman yürürlüğe gireceğini belirten yürütme maddesi
    madde-9: yürütme maddesi

    *** *** ***

    teklif, yasalaşırken bazı maddelerinde; özellikle yürütme maddesinde değişikliğe gidildi ve 1 ekim 2020 itibariyle yürürlüğe girecek şekilde düzenlenerek kabul edildi.
    kaynak: görsel

    yani kanun 1 ekim itibariyle yürürlüğe girecek. sosyal medya platformlarının türkiye ile şu an olan ilişkilerine bir bakalım.
    facebook: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    youtube: türkiye ofisi var, türkiye temsilcisi var. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    instagram: facebook ortak şirket olduğundan facebook temsilcisi de olduğundan var denebilir. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.
    twitter: türkiye ofisi yok, türkiye temsilcisi yok. türkiye'de data merkezi yok. veri paylaşımı yok.

    peki 1 ekimden sonra ne olacak?

    burada türkiye ile hiçbir şekilde ilişki kurmayan twitter üzerinden örnekleyerek gidelim.
    1- kanun 1 ekim 2020'de yürürlüğe girdikten sonra btk başkanınca twitter'a 15 gün içinde temsilci ataması yönünde yazı gönderilecek.
    2- twitter 15 gün içinde temsilci atamazsa sürenin sonunda 10 milyon lira ceza kesilecek.
    3- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa 30 milyon lira daha ceza kesilecek.
    4- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa türkiye'den hiçbir firmadan reklam alamayacak.
    5- bu cezayı takiben 3 ay sonunda yine atamazsa trafiğinin %50'si yavaşlatılacak.
    6- bu cezayı takiben 30 günün sonunda yine atamazsa trafiği %95'e kadar yavaşlatılacak.

    yani, türkiye'de temsilci bulundurmayan, türkiye'den gelen taleplere cevap vermeyen, türkiye'den bu sitelere giren kişilerin datalarını türkiye'de tutmayan, 6 ayda bir türkiye'ye rapor sunmayan sosyal medya platformlarının trafikleri 6 ay 15 günün sonunda %95'e kadar yavaşlatılarak girilemez hale getirilecek.

    yani, 15 nisan 2021 itibariyle türkiye'de çoğu siteye ulaşamayabiliriz. vpn'li günlere geri dönüyoruz.

    bu yasa ekşi sözlük için ise bir sorun teşkil etmiyor. çünkü zaten ekşi sözlük'ün merkezi türkiye ve haliyle temsilcisi var. yasa kararlarını uyguluyor, kullanıcı bilgilerini paylaşıyor, dataları türkiye'de tutuyor.

    ben olacak olanı size söyleyeyim. türkiye’de temsilcisi olmayan hiçbir sosyal medya platformu temsilci falan atamayacak. olanlardan data ve ip vb talep edilenler de ofislerini kapatacak. bu yasanın bir benzeri fransa’da özgürlüklere aykırı d denerek iptal edildi. bir benzeri rusya’da çıktı ve hiçbir şirket data merkezi vs kurmadı, rusya geri adım attı. almanya yasayı yaptı ama uygulayamıyor; facebook ile davalıklar. bu ülkelerle uzlaşmayan şirketler türkiye ile hiç uzlaşmaz, 9 ay sonra da trafikleri resmen felç edileceği için ne facebook’a ne twitter’a ne de youtube’a vpn olmadan giremeyiz.

    ülkenin gençlerinin işi yok.
    oyun oynamak istese bilgisayar veya konsol alabilecek parası yok.
    makyaj yapmak istese kaliteli malzeme alacak parası yok.
    gezmek istese alıp başını giden döviz kurları yüzünden gezecek, pasaport bile alacak parası yok.

    bu çocukların umudu yok. umutsuz bu çocukların elinde kalan tek eğlence de twitter’da kafa dağıtmak, youtube’da parasızlık sebebiyle yapamadıklarını izlemek. ve siz şimdi bunu da onların elinden alacak bu yasayı meclisten geçirdiniz.

    çok iyi yoldasınız. aynen böyle devam edin. bu gençler bunu unutmayacak, 2023’te bedelini sandıkta size ödetecek. bunu da bilin.

    olan bize olacak özetle.

  • endişe ile gözlemlediğim durum.

    farkında mısınız? her geçen günle birlikte değerlerimizi biraz da yitiriyoruz. çivi çakmasını bilmeyen insanlar türk genciyim diye dolaşıyor ortada.

    övünmekten hoşlanmam, ancak ben her zaman hırdavata yatkın olmuşumdur. menteşesi çıkmış bir kapıyı üç dakika içinde onarabilirim. izolasyondan anlarım. birkaç gram cam macunu ve tek kutu silikonla harikalar yaratırım.

    benim gibilerin sayısının git gide azaldığını üzülerek görüyorum. zira, testere, çekiç tutması gereken körpe eller kıyasıya tinder kaydırıyor. çivi tutması gereken ağızlar beğeni geldiğinde kıvrılıyor. bu böyle olmaz!

    misal, geçenlerde birine "tut şu boruyu. ben de bu arada penseyle kenarlarını bükeyim ki yerine rahat girsin" diyorum. ürkekçe tutuyor. penseyle sert bir hamle yaptığımda boru hemen kayıveriyor elinden. "neden böyle oldu?" diye soruyorum. "abi ben anlamam bu işlerden .kitap okurum. tiyatroyu severim" diyor. " evladım ben de kitap okurum" diyorum ." sor bir edgar allan poe ,bir frank herbert anlatayım saatlerce" diyorum. "bu bir bahane olmamalı bence. kitabını okuyacaksın , tiyatrona operana gideceksin. ama hırdavatını da ihmal etmeyeceksin. atatürk geleceği sizlere emanet etmiş. akıllı olun biraz" diyorum.

    kolları da incecik oluyor bunların. babalarımıza, dayılarımıza bakalım. hepsinin bilekleri kalın.

    hırdavat sanatına vakıf olabilmek için çaba göstermeliyiz. çalışalım çocuklar! tamir etmek için bir şeylerin bozulmasını beklemeyelim! ben ,şahsen, canım sıkıldığında yatak odamdaki gardrobumu söküp tekrar monte ediyorum. mutfağın musluğundaki contayı çıkarıp banyonunkine takıyorum. banyonunkini de mutfağınkine...havalandırmak için pencereyi açtığımda kendimi tutamıyor, beyaz plastik boya ile köşelerinden güzelce geçiyorum. herkes uğraşsın! tekrar eskisi gibi olalım! hem mutlu bir evlilik sürdürmek için de böyle işlerde biraz maharetli olmak şart kanımca.

    milletçe doğalgaza geçtik .tüpçü kabusumuz sona erdi. ama tesisatçılar, tamirciler; bunlar hala birer tehdit olma özelliklerini sürdürüyor. ben korkarım arkadaşım! filmlerden hepimiz görüyoruz kadın milletinin tamircilere, ustalara ne kadar meraklı olduğunu. gün geçmiyor ki bunun bir yeni örneğini ekranlarımızda görmeyelim. kısa bir tamir faslının ardından, hanımlar ustanın maharetleri karşısındaki zaaflarını gizleyemiyor ve şimdi burada yazmamın yakışıksız olacağı pek çok hadise cereyan ediyor. bunun böyle olmasına izin vermeyelim! hanımlarımıza sahip çıkalım! eve usta çağıracaklarına "bizim bey halleder" diye düşünüp akşamı beklesinler.

    delik çok genişse kibrit çöpü tıkayıp çiviyi öyle çakabiliriz. yıldız vidayı düz tornavidalarla açamayız diye düşünmeyelim. bazıları açıyor. keserin arkasıyla çivi çakarken ürkek olmayalım. galiptir bu yolda mağlup! haydi çocuklar!