hesabın var mı? giriş yap

  • bilgisayar ekranında gösterip de en yüksek dalga boyu dediği şey de görev yöneticisindeki cpu kullanım yüzdesi olsa gerek. alt+tab falan yapınca pik veriyo ona benzettim ben.

    bu tarz videolarda favorimdir.

    özgün bir eser olmuş.

  • 14 temmuz 2013 tarihinde hüseyin çelik'in basın toplantısı sırasında devlet bahçeli için kullandığı cümle.
    insanların kişisel korku ve fobilerinin siyaset malzemesi haline geldiğinin göstergesidir.

  • olay hiçte sandığınız gibi aldatma olayı değil.
    tam bir şebeke meselesi. urfa'da yaşanmış bir olay ve organize bir dolandırıcılık durumu. bu şekilde basılan adam korkutuluyor. "para vermezsen videoyu abime atarım" diye korkutulan adamdan yüklü miktarlarda para alınıyor. kadın da işin içinde yani.

  • bu terorun iki cesidi var. biri web tarayici uzerinden siparis verme seklinde, ki bence teror sayilmaz.

    esas teror "siparis vermek icin uygulama indirmeniz lazim" teroru. o terorun bir ileriki asamasi da "siparis vermek icin indirmek zorunda oldugunuz uygulamada hesap acmaniz lazim" teroru. yooo dostum bunu yapan mekanlardan isik hiziyla kalkiyorum.

    edit: cok mesaj geldi, londra'daydi bu.

    edit2: bir yazar arkadas iletti, istanbul sirkeci'de de bir mekan yapiyormus bunu, en azindan bir sure oncesine kadar

  • ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.

    böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.

    ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
    hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.

  • dsıde çalışan bir mühendisseniz, köy köy dolaşıp gölet yapıyor, sulama sistemleriyle ilgileniyor olabilirsiniz.
    ziraat bankasında uzman mühendisseniz, karış karış gezip tarıma kredi vermiş bir insan olabilirsiniz.
    maden şirketinde memursanız, işçilerin hakkını alması konusunda destek vermiş, gerekli düzenlemeleri getirmiş, enerji komitelerinde görev almış olabilirsiniz.
    devlet demiryollarında memursanız, dağ taş gezip anadolunun olmadık yerlerine bayramda seyranda gidip sorun çözen bir insan olabilirsiniz.
    öğretmen olabilirsiniz, doktor olabilirsiniz, hakim savcı olabilirsiniz.
    bu insanlar benim dedem, babam, anam, teyzem. hayatlarını insanlara faydalı olacak şeyler yapmaya çalışarak geçirdiler. vatana millete faydalı olmak için okumuşlardı. plazada yabancı bir firmanın temsilciğinde çalışmaktan daha az kazandırdığı doğrudur. ama güvenceleri, tatilleri, lojmanları, dostları, müdürü çekiştirdikleri iş arkadaşları, ve örgütleri vardı.

    memur dediğimiz insanlar her ne kadar bugün devletin çürümüşlüğü içinde kalsalar da ülkeyi çekip çeviren çalışanlar ordusudur. onların emekleri bir devleti sosyal devlete dönüştüren şeydir. manevi olarak zengin bir hayattır. sosyal olarak güzel bir hayattır. sizi özel sektör gibi birbirine maaşını söylemediğin, yanında oturanla rekabet ettiğin bir dünyadan alır, aynı amaçlar için mücadele ettiğin ortağa çevirir. akşamları hobi edinecek çoluk çocukla oynayacak zaman bırakır.

    kar için değil, insanlar için çalışırsınız. onurlu ve anlamlı bir yaşamdır.

    ek:
    “hiçbir zaman inandıramadım seni kahramansız bir dünyaya neden inandığıma. hiçbir zaman inandıramadım seni o kahramanları uyduran zavallı yazarların neden kahraman olmadıklarına. hiçbir zaman inandıramadım seni o dergilerde resimleri çıkanların bizden başka bir soydan olduğuna. hiçbir zaman inandıramadım seni sıradan bir hayata razı olman gerektiğine. hiçbir zaman inandıramadım seni, o sıradan hayatta benim de bir yerim olması gerektiğine.” orhan pamuk, kara kitap

  • bu denklem esasinda olabilecegi kadar kesin bi denklem.. sorun parametrelerin bilinmemesinde.. o zaman ne anladim bu isten deniyordur eminim.. ama amcam kendimize ya da cevremize bakarak tahmin yurutebilecegimiz kucuk problemlere bolmus bunu (bkz: divide and conquer) ki sonucta bu seti arastirmalarinda kullanilan birsey.. denklemin tek kotu yani iste belirsizlikler.. ama sonucta ne bekliyoduk ki; birinin cikip "evrende 375 dene akilli uygarlik var, hadi dagilin gidin basimdan" demesini mi?.. neyse denklemi aciklayip anlam kazandirmaya calisalim bari:

    n = r* fp ne fl fi fc l

    n : haberlesebilen uygarlik sayisi (number)

    r*: uygun yildizlarin (gunes benzeri) olusma hizi (rate of star)
    samanyolunda bu cins 10 milyar yildiz olsa 10 milyar yildan yaklasik 1 verir (toplam 200 milyar yildiz oldugundan 20ye kadar yolu var)..

    fp: o yildizlardan cevresinde gezegen olanlarin orani (fraction of planet)
    son yillarda kesfedilen gezegen sistemleri babinda 0.1'den, bu cins yildizlarin cevresinde gezegen zaten olusur seklinde 1'e kadar gidiyor..

    ne: bu gezegen sistemlerindeki yasama elverisli gezegen sayisi (number of earthlike?)
    buna 1-2 deniyor genelde.. gunes sisteminde misal bi bilinen dunya var..
    bir de sunu aciklayalim.. bu sayiyi suyla havayla iliskilendirmek denklemi cozen insanin zevkine kalmis birseydir.. bu sayi olabilecek tum olasiliklari icerir.. eger venusun +300 derecesinde, ya da marsin -50 derecesinde de yasam olusabilir diyorsaniz misal +2 ekleyin..

    fl: bu gezegenlerden uzerinde canli olusanlarinin orani (fraction of life)
    genel gorus yasamin olusma ihtimali varsa eninde sonunda olusacagi seklinde, yani oran 1..

    fi: bu canlilardan akilli olanlarinin gelisebilme orani (fraction of intelligent)
    ayni sekilde (darwin mi demis bunu?) "canli varsa eninde sonunda bu noktaya evrimlesir"den dolayi 1..

    fc: bunlardan haberlesenlerin orani (fraction that communicate)
    benzer sekilde akilli varliklarin sonucta haberlesmeye gececekleri mantigiyla 1 yada 1e yakin..

    l : haberlesebilir uygarliklarin yasam suresi (longevity)
    denklemin en sakat noktasi.. kendi uygarligimizin bile ne zaman ne olacagini bilmedigimizden biraz atmasyonla kaliyor bu.. sonucta insanoglu haberlesmeye (bu kelimeyi konusarak haberlesmekten ziyade gezegen disiyla haberlesmek manasinda kullaniyoruz burda) baslayali sadece 100 yil oldu desek yeridir.. ne olacagimizi kestirmek de guc.. 100den milyonlara kadar gidebilir..

    simdi bunlari toplayip bi tahmin yapsak; sirayla (1, 0.1, 1, 1, 1, 1, 10bin) kullansak bu bize samanyolunda 1000 uygarlik var der..
    samanyolunu yaklasik 50bin isik yili yaricapinda bir disk olarak dusunsek (3. boyutu sallayalim), bu her uygarlik icin ortalama yaklasik 1500 isik yili yaricapinda bir alana tekabul eder.. simdilik cok heveslenmemek icin bir neden ama umudu yitirmemek icin bir sebep..

  • 200 250 bin arasında 50000 lira var, onla da clio4 veya polo falan alınıyor. onu kastediyosunuz di mi lan? yoksa 250000 liraya arabayı değil. öyle olsun lütfen

    2023 editi : basligin ilk hali "200-250 bin lira arasinda alinabilecek en iyi araba" idi.

  • recep tayyip erdogan universitesi tarih bolumu ogretim gorevlisi yrd.doc.dr. oktay yavuz'un yaptigi arastirma sonucu ortaya cikan inanilmaz benzerlik. turk milletinin gelmis gecmis en buyuk iki lideri arasindaki bu benzerliklere sasmamak gerekir aslinda:

    erdogan'in belediye baskani seçildiği yıl 1994.
    kanuni'nin bas sehzade seçildiği yıl 1494

    erdogan'in boyu 1.86
    kanuni'nin de boyu 1.86

    erdogan'in kilosu 84
    kanuni'nin de kilosu 84

    erdogan'in kan grubu ab rh-
    kanuni'nin kan grubu da ab rh-

    erdogan'in basbakan olduğu yıl 2003.
    kanuni'nin padisah olduğu yıl 1503.

    erdogan'in sag kolunun adi suleyman (suleyman soylu)
    kanuni'nin sag kolunun adi erdogan idi. (merkepli erdogan pasa)

    kanuni'den once padisah olan yavuz'un doğum yılı 1448'di.
    erdogan'dan once basbakan olan abdullah gul'un doğum yılı 1948.

    kanuni de ata binmekten hoslanmazdi.
    kanuni'nin de biyiklari tirtila benziyordu
    her iki liderin de basurdan muzdarip oldugu biliniyor.
    kanuninin de sesi hastalaninca arap baciya benziyordu.
    kanuni'nin de ogullarindan biri super zekaliydi.

    ve son olarak...

    erdogan'in en sevdigi saray dolmabahce
    kanuni'nin en sevdigi yemek dolma!

  • 13 yaşında olup 28 kişi tarafından tecavüze uğramak ve güvendiği devlet erbaplarının ona "kendi isteğiyle yaptı" demeleri. işte bu yara kapanmaz.
    (bkz: n. ç.)

    edit: başlık başa.