hesabın var mı? giriş yap

  • katarlı müslüman genç kardeşlerimize sağladığımız imkanlardan biridir. gelip tıp okusunlar sonra bizi tedavi etsinler. evet yapsınlar bunu. benim oğlum 1 yıldır yarın gireceği sınava hazırlanırken, onlar gelsin sınavsız doktor olsunlar. 3-5 swap karşılığında ayarlarız bir şeyler.
    iki elimiz iki cihanda yakanızda olacak.

    ayrıca protokolde katarlı misafir personel ve yakınları ile katarlı öğrencilerin mümkün olan hallerde askeri hava/kara ulaşım araçlarından ücretsiz istifade edebilecek. askeri orduevi ve misafirhanelerden de yararlanabilecekler.

    kaynak

    edit:ekleme

    edit2: birçok arkadaştan mesaj alıyorum. çocuğumun sınava girmesine inanmayandan tut cahilce muhalefet yaptığımı düşünene kadar. biz zaten çocuğumuz için stres içindeyiz ekmek aslanın midesinde. bu işlemin normal her ülke için uygulandığını söyleyenler var, az empati yapın bu haberi okuyunca ne hissedersiniz. daha önce bu ülkeye yapılan birçok imtiyaza rağmen nasıl olumlu düşünelim.

    edit3: diş hekimliği ve eczacılık için de aynı şeylerin olduğunu yazmamı isteyenler var. bu konuda bilgim yok. (sonradan habere eklenmiş)

    edit4: msb açıklama yapmış kaynak

    editson: sevgili gençler, romalılar, ben sabah bir haber gördüm. aynen başlıkta yazdığı gibi. içinde askeri maskeri filan yazmıyordu. aynen okuduğum gibi anladım. bana okuduğunu anlamamışsın demeyin. ben sabah yazanı net anladım ve anlattığım durumdan dolayı sinirlendim. resmi gazeteyi de vakit bulursam okuyacağım. bana düzelt diyorsunuz, ben neyini düzelteyim. öyle yandaş medyaya böyle muhalif gazete.

    *güzel dileklerini yazan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim.

  • en basit tanımı " ölüm yolu " . kişinin artık döndürülemez sürece girmesi ve yavaş yavaş ölmesi, bu süreçte gösterdiği belirtilerin tamamı da agoni diye adlandırılmış tıpta. hastalıktan ölenlerde bu ölüm yolu daha uzun oluyor; kaza geçirip birden ölenlerin agonisi daha kestirme. çoğunuzun yazdığı gibi agoni döneminde yapılan tüm hukuki işlemler geçerli değil diye bir şey yok. uzman bir hekim tarafından bilincin ve iradenin düzgün olduğu tespit edilirse işlem geçerli kabul ediliyor. hasta çünkü bu ölüm yolunun başında farklı; ortasında farklı; sonlarına doğru daha da farklı.
    agoni döneminde sırasıyla önce görme, sonra işitme ve en son hissetme duyuları bozuluyor. atatürk'ün son demlerinde yanındaki saatin kaç olduğunu göremeyip sorması; yine dilini biraz daha uzatması söylendiğinde duyamayıp tam tersi içine çekmesi hep bu dönemde olduğunun göstergeleri.
    yine agonide, vücutta irade dışı hareketler oluşuyor. kişi bilinçsiz olarak kolunu bacağını oynatıyor. irade dışı hareketler içerisinde en karakteristik olanı elde para sayar gibi bir oynatma hareketi ki buna da karfoloji deniyor.

    özetle agoni ; ölüm halinin acıklılığını arttıran bir durum. hani filmlerde bazı sahneler vardır; zamanda bir şeyleri değiştirdikçe fotograftaki kişi de yavaş yavaş silinmeye başlar. galiba geleceğe dönüş filminde vardı böyle bir sahne . işte agoniyi de ben böyle görüyorum . yavaş yavaş kaybolma, yavaş yavaş kaybetme.

  • çalışanın hakkını çalışmayanlar yediği için, çalışana eşek muamelesi yapılıp daha fazla iş yüklendiği için, çalışanı kendi malı sanan amirler insanlıktan çıktığı için doğru olan tespittir.

  • madde 306 - (1) türkiye devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

    fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.

    (3) fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya türkiye devleti veya türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

  • burak yılmaz, arda turan, umut evirgen, oğuzhan koç, ibrahim büyükak. olayın kadrosuna bak amk, sıfır bir bölümü gibi. tüm apaçiler, yandaşlar toplanmış.

    gelen yogun mesajlar üzerine ekleme: +1 murat dalkılıç.

  • kime neye oy verdikleri, olan biteni olduğu gibi yayınladıkları sürece umurumda olmayan çalışanlar.

  • instagram'a hikaye atmakla whatsapp' a atmak arasında ne fark var?
    ikisi de tanıdığın kişilere bir şeyleri gösterme, duyurma, paylaşma çabası değil mi?
    ne oluyor da bunu whatsapp'tan yapınca cahil olunuyor?
    gerçekten ilginç bir düşünce.
    uygulama böyle bir özellik koymuş isteyen kullanır, isteyen kullanmaz. bunun eğitimle ne alakası var mesela?
    neden bu kadar takılıyorsunuz böyle basit şeylere, anlaması güç.

  • harcanmış bilim adamlarından ludwig boltzmann tarafından tanımlanmıştır.
    termodinamiğin ikinci kanunuyla açıklanır.
    evrenin temel kurallarındandır.
    -düzensizlik ya değişmez ya artar-
    örnek olarak difüzyon verilebilir. ayrı duran maddeler birarada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan olmuşmuş ılık suyun bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması neredeyse imkansızdır.(en azından ömrünüz üssü 1000 kadar sene bekleyebilirsiniz)
    eskime , püsküme , yaşlanma , yıllanma gibi eylemlerin nedenidir. (ah şu sürtünme yok muu...)
    en düzensiz enerji ısıdır ve bi gün bütün enerji ısı olacak (entropi artıyo ya) bu da evrenin sonu olacak. (ısıl ölüm)
    entropinin formülü : s = k * log(olasılık sayısı) [ne olduğunu anlamak için ünide fizik okiicam , sonra daha iyi anlatırım]
    eğer bulduğunuz teori görelilik veya kuantum teorileriyle çelişiyosa belki affedilebilir ama termodinamiğin ikinci yasasıyla çelişiyosa asla. bu yüzden ayrıca dikkat edilmesi gerekir.

    ve en önemlisi aşk mektuplarinda asla anlatilmamasi gereken bir konudur :(((

  • muhalefet olmayabilirsin anlarım.
    tamamen tarafsız olabilirsin onu da anlarım.
    ancak; bu bal tutan parmağını yalar ya da böyle gelmiş böyle gider edebiyatı yapan insanlardan tiksiniyorum. sizin gibi "sessiz" kalmayı seçen insanlar da bugünkü türkiye'nin durumunda pay sahibiler. etliye sütlüye karışmayayım burdan da fakir edebiyatı yapayım diyorsan; yapma!

  • burda odaklanmamız gereken yangını kimin yaptığı değil bence. ben hayatımda bu kadar aciz bir devlet görmedim arkadaş. 1 tane yangın helikopteri göndermekten bile acizler. su zaten dibindeki denizde. 4 tur yapsa o yangını 1 saatte söndürürsün. allaha emanet ülke yönetiyorlar. bakın yangın uçağını falan geçtim, 45 tane helikopter varmış ya, nerede o helikopterler? gö*ünüze mi soktunuz?

    edit:
    bir yazar diyor ki: "teröristler insanların devlete olan güvenleri azalsın, korksun ve endişelensin diye üstlenebilecekleri her şeyi üstlenmeye çalışırlar. salak olmayın." (bkz: #126393549)

    evet, devlete olan güvenimiz tavandı, bu yangınlar sayesinde yerle yeksen oldu... ya sabır.

  • caz kilise kökenli bir müziktir. afro-amerikalıların kendi ritimlerini kullanarak söyledikleri ilahilerden gelir.

    roll jordan roll

    tabi ki çıkış noktası tarlalarda, madenlerde çalışırken söylenen uzun hava şarkılardır. ama gelişiminin kilise müziği sayesinde olduğunu söyleyebiliriz. çünkü siyahiler ile beyazların hiyerarşi olmadan bir araya gelebildikleri nadir alanlar kiliselerdi ve burada banjo, organ gibi beyazlara ait enstrumanları keşfedebildiler.

    ki bugün bilinen jazz şarkılarının çoğu -oh mary don't you weep, when the saints go marching in- ilahidir. ray charles vokallerini genelde kilise korosundan seçermiş.

    burada charles pickard ware ve lucy mckim garrison tarafından yayınlanan bir koleksiyon var. caz müziğin erken örneklerini görebilirsiniz.

    blues, daha farklı bir kimliğe sahip. çıkış noktası hemen hemen aynı, ama caz müziğe nispeten tek tonlu olduğunu, daha melankolik bir kimliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. şöyle de ifade edebiliriz: caz kilise müziğiyse blues taşra müziğiydi.

    blind lemon jefferson blues müziğin babası olarak görülür. kör bir sokak müzisyeni kendisi. texas'ta gitarıyla sokaklarda çalarken paramount müzik şirketi tarafından keşfediliyor ve şarkıları kaydediliyor. geniş kitlelere ulaşan ilk blues müzisyeni olarak kabul edilir.

    şunu da belirtmek gerekiyor ki, halk müziğinin kente hitap etmesi ancak taşralardan kentlere göçlerin en üst seviyeye ulaştığı ve kayıt teknolojisinin geliştiği zamanlarda mümkün olabildi. blues da bu sayede yayıldı.

    blues "hüzün" demek zaten. ki cazın aksine hillybilly müziğe de yakındır. hatta jimmy rodgers woody guthrie, johnny cash, bob dylan gibi country şarkıcılarının temsil ettiği geleneğin ilk öncüsüdür ve bir "blues" müzisyenidir.

    kısaca şunu söyleyebiliriz: caz arkaik olarak tarlalardan ve madenlerden çıksa da, kilise müziğidir. hatta sidney finkelstein'ın ifadesiyle "bir afrika müziği değil, amerikan müziği"dir. blues ise taşrada dertlenip sazı eline alan köylünün müziğidir.

    ekşi şeyler editi: bu giriyi yazmaya başladığımda bu konulardaki araştırmalarıma yeni başlamıştım. eksik olduğum noktalar olabilir. mesela cazı bir "kilise müziği" olarak tanımlamışım, bu yanlış değil ama biraz eksik. caz aynı zamanda blues'a göre daha "kentli" bir kimliğe sahiptir, bunu da eklemek lazım.

  • benim hanım ayda 30k kazanıyor. pilavı da dışarıdan söyleyebiliyoruz.

    edit: la oğlum neden hala favlıyorsunuz bunu. neyse güncel rakamı yazmayayım da canınız sıkılmasın.