hesabın var mı? giriş yap

  • ozan’ın haklı olduğu tartışma. sırf magazinci olduğu için bir pakistanlının gizlice çekip servis etmesinden farkını göremediğim şey. ikisinde de rıza yok, ikisi de teşhircilik.

  • az önce bir kızın "hayatınızda yaptığınız en büyük fedakarlık neydi?" sorusuna "mesela ben sinemayı çok severim; ama spor yapmak için sinemadan vazgeçerim." şeklinde cevap verdiği yarışma. herkesin beyni yandı.

  • kadınların birbirlerine karşı olan anlaşılmaz rahatlığının timsali, erkekler dünyasına yirmibin fersah uzak sorudur. ben gitsem şimdi berberime, traştan sonra donları indirip paketi de alırmısın nihat abicim desem, nihat abim usturayı kaptığı gibi komple alır o paketi kökünden ve duvara asar, sonrada aslanlar gibi gider teslim olur.mahallede de herkes aferim nihata delikanlı çocukmuş der. e ne oldu şimdi aldı mı paketi? aldı.

  • şu anda dünyadan 570 km uzakta yer alan hubble'ın aksine, james webb teleskobu 1.5 milyon kilometre uzaklıktaki lagrange 2 pozisyonuna* yerleştirilecek. halihazırda şu anda aynı bölgede wilkinson mikrodalga dedektörü de bulunuyor.

    james webb, daha çok kızılötesi dalga boyunda gözlem yapacağından, dünya ve ay'ın ışımasından etkilenmemesi için bu noktaya yerleştirilmek durumunda.

    aynı zamanda james web teleskobu, uzayda yer alan insan yapımı en büyük nesnelerden biri olacak. 18 parçadan oluşan dev aynasının çapı bile 6.5 metre boyutlarında ve teleskobun toplam boyutu 50 metrenin üzerinde.

    yapacağı gözlemler bugün evrene dair bildiğimiz çoğu şeyi değiştirebilir. çok daha uzağı görebileceğimiz için şu anda 13.7 milyar yaşında sandığımız evrene dair; "pardon 25 milyar yaşındaymış" bile diyebiliriz. kısacası aslında james web teleskobu çılgın bir girişim. elbette hubble'ın verdiği cesaret sayesinde...

  • tam 2 saattir iki kadin mermer ovuyoruz. elimizle. bol bol su. sandaletlerim islandi. olsun. bas kismini ov diyor annem. zambaklar kok salmis iyice. cok guzeller diyorum. mermeri ov diyor. ovuyorum iste anne. elimle hem de. simdi arkadaki mezarligin kenarina oturdum. yaktim bir sigara. guzelce ovdugum mermere bakiyorum bir de islak mis gibi kokan topraga.

    cok guzel oldu diyor annem. tertemiz oldu kocam. bayram temizligini de yaptik.

    "ıyi bayramlar baba, keske burada olsaydin."

  • karşılıksız yaptığınız her şey için bir gün gelir “yapmasaydın” tepkisini alırsınız.

  • o zaman arkadaş bile olmadığımız, 2. kez görüştüğümüz - başbaşa değil, aynı ortamda olmak sadece- bir şekilde yan yana oturduğumuz bir anda, " elindeki dikiş izleri de nedir? geçmiş olsun" dediğimde, memnuniyet, çokça da şaşırma ifade eden şekilde bakmıştı bana ve :
    "bunca yıldır arkadaşlarım bile farketmezdi.. sen nasıl farkettin, şaşırdım.." dedi.
    aradan yıllar geçti..
    bir akşam kendi evimizde, kucağımızda bebeğimiz varken dedi ki, "işte o soruyu sorduğun gün var ya, o an ben senle evleneceğimi biliyordum.. buraya kadar geleceğimizi biliyordum.. o an hissettim, sen benim eşimdin"..
    bir erkeğe yara izinin hikayesini sormak, tüm hayatınızı değiştirebilir, hikayeniz olabilir...

  • çocukluğumdan kalan en güzel tatlardan biri muzlu mis puding. bir pudingin bir insan evladını mutlu etmeye yetip de artacağı günlerden...kabanımın kapüşonu başımda, boynum atkıyla sımsıkı sarılmış ankara ayazında. yolda yürürken atkıyla mücadele ederek yediğim an hala aklımda. ne pudingmiş arkadaş, çocuk hafızamın çektiği fotoğrafı getirdi gözümün önüne...