hesabın var mı? giriş yap

  • adana büyükşehir belediye başkanınin, 29 kasım 2016 adana öğrenci yurdu yangını hakkinda yaptigi aciklama.

    simdi biraz empati yapiyoruz ve aklimiza o ani getiriyoruz. devlet babamizin bizi yönlendirdigi bir tarikatin yurdunda yangin cikti, 3.kattayiz ve cikis noktasinda yangin birden o kadar cok büyüdü ki, arkadaslarimizla asagi inemiyoruz. cigliklar, yüzlerdeki korkular, endiseler, panik havasi, kosusturan ögrenciler arasinda yangin merdivenine yöneliyorsunuz, alevler büyüyor ve karbonmonoksit gazi altinda nefes almakta zorlaniyorsunuz. yangin merdiveninin kapali oldugunu biliyoruz ya, bir umut belki yangin öncesinde bu sefer acmislardir. o noktada toplanan arkadaslarini görüyorsunuz, caresizce kapiyi zorluyorlar, bagris, cagris, cigliklar, öksürükler. oraya gidiyoruz, kapiyi bir-iki zorluyoruz, vuruyoruz, kirmaya calisiyoruz, elimiz aciyor, kaniyor, ama acilmiyor. caresizce etrafimiza bakiniyoruz, arkadaslarimiz hickirircasina agliyor, alevler bizim kati sarmis vaziyette, diger odalardaki camlara da ulasamiyoruz. ve cigliklar arasinda, endiseyle, ailemizle ve arkadaslarimizla son bir defa konusamadan, onlarin sesini dinleyemeden bekliyoruz.

    hayal kuralim biraz, empati yapalim. yapalim ki belki biraz utaniriz, belki 2 gün sonra unutmayiz.

  • en azından hesaplamada kolaylık sağlamıştır. çok basit, bir litresi 4 liraysa 50 litresi 200 lira. 100 km'de kaç litre yakıyosun 7 litre, 7x4 28 lira.
    çok güzel lan. allah hükümetimizden razı olsun.

  • bir arkadas anlatti:
    bayramda turkcellden mesaj gelir:
    - turkcell sizin ve ailenizin bayramini kutlar bik bik bik...
    anne cevap verir:
    - cok tesekkur ederiz, biz de ailecek tum sizin ve calisanlarinizin bayramini kutlariz.

  • büyük yazarları diğerlerinden ayıran çok belirgin bir özellik var. kötü yazarlar genelde olaylara odaklanırlar. merkezde ya dünyayı değiştirecek bir buluş ya da insanlık tarihini etkileyen bir gizem olur. bu nedenle yazılan metinlerde gerçekçi bir anlatım ve derin karakterler göremeyiz. iyi yazarlar ise böyle şeylere ihtiyaç duymazlar. mesela gorki, muhteşem kitaplarında çocukluğunu, öğrencilik hayatını falan anlatır. tolstoy, insanın çelişkilerine yönelir. aradaki fark ise bu yazarların insanın duygularını ve düşüncelerini aktarmadaki yetkinleriyle ortaya çıkar. burada önemli olan sadece bu düşüncelere sahip olmak değildir. çünkü kendisini azıcık sorgulayan insan bunlara ulaşabilir ancak herkes bir insanın ne düşündüğünü düzgün bir şekilde ifade edemez.

    netflix'te yer alan violet evergarden da temelde bu konuyu işler. bir karakterin hayat deneyimiyle, insanların yaşantısına dahil oluşuyla duyguları ifade etmenin ne olduğunu ve bunun insanlar için önemini anlatır. şimdi hayao miyazaki inceliğine yaklaşan animemiz, bu zarif anlatımı nasıl kurmuş bir bakalım.

    --- spoiler ---

    önce animenin ana karakteri violet ile başlayalım. çünkü serinin burada yaptığı çok dikkat çekici işler var. animeyi izlemeye ilk başladığınızda violet için sürekli tool ve doll ifadeleri kullanıldığı için kendisi savaş için tasarlanmış android gibi bir şey mi acaba diye düşünüyorsunuz. insanlara yaklaşımı, kullandığı kelimeler, yemeği yakıt, uykuyu şarj olmak gibi değerlendirmesi de bu şüphenizin artmasına neden oluyor. ancak durum böyle değil. kendisi ordu içinde büyüdüğü ve gerçek hayata hiç karışmadığı için ortalama insanın aşina olduğu en basit konuları bile öğrenmemiş öncesinde. dostluk, arkadaşlık, sevgi nedir bilmiyor ve bunları öğreten biri de çıkmamış karşısına. gilbert biraz deniyor ancak savaşın ortasında oldukları için çok bir fırsatı da olmuyor bunlara.

    biz de kendisinin duyguları keşfetme ve bunları ifade etmeyi öğrenme sürecini izliyoruz. animenin burada slice-of-life örneklerine benzer bir tarafı da var. slice of life animelerde genelde günlük hayattaki karakterlerin yaşadığı durumlara şahit oluruz. bu türdeki animeler kendi içlerinde güzel anlatımlara sahip olsalar da iki temel sıkıntıları var. birincisi anlatılan hikayeler sıradan olaylardan seçildiği için kimi zaman dramatik özelliklerini yitirebiliyorlar. violet evergarden ise savaş atlatmış bir ülkede geçtiği için herkesin derin kayıpları var. her bölüm neredeyse ricky gervais'in after life dizisi kadar etkili diyebiliriz. bu nedenle violet'in hikayesini diğer animeler gibi günde üçer beşer bölüm izleyemiyorsunuz. ben de mesela yedinci ve onuncu bölümden sonra ara vermek zorunda kaldım. ancak bunun nedeni serinin akıcı olmaması değil. bölümler sizi darmadağın ettiği için ara verip izlediğiniz olayları sindirmek daha güzel oluyor. çünkü bölümleri arka arkaya yutarsanız anlatılan hikayelerin unutulma ihtimali var. biraz zaman verip hikayenin içinize işlemesine fırsat vermek de emeğe saygı açısından daha mantıklı geliyor.

    slice of life'ların ikinci problemi de yine günlük olayları anlattıkları için çatışma eksiği yaşamaları. atıyorum bir slice of life, kasabada geçiyorsa buradaki herkes iyilik timsali oluyor zaten. bu nedenle karakterlerin mücadeleleri de çok sert yaşanmıyor. bir fullmetal alchemist'ten, bleach'ten falan çıkıp geldiğinizde bu çatışma eksikliği animeyi izleme isteğinizi azaltıyor. violet evergarden'da ise savaş aslında tam olarak bitmemiş. ayrıca kullanılan flashback'ler ile serinin ihtiyacı olan çatışma sağlanabiliyor.

    ayrıca anime karakter gelişimini de çok güzel yansıtmış. aslında ilk dört bölümde violet, neyle mücadale ettiğini bile anlayamıyor. beşinci bölümde iki ülke arasında diplomatik krize yol açabilecek bir göreve atanması ise gereksiz büyük bir adım gibi görünüyor en başta. ancak violet'in bir yerden sonra dönüşmeye başlaması lazım. mektup yazmanın önemi ve insanlar arasındaki yakınlığın nasıl kurulacağını öğrenmesini bu bölüme çok güzel dahil etmişler.

    karakter gelişiminin diğer adımlarını da violet'in geçmişiyle paralel yürütmüşler. yazdığı mektuplar ile hayatına dokunduğu her insan violet ile benzer anılara sahip. bu nedenle dışarıdan bakınca aslında violet onlara yardım ediyormuş gibi görünse de daha derinlerde bu karakterler violet'in duyguları anlamasını sağlıyor ve gelişiminde bir adım oluyor. böylece biz de birbirinden muazzam hikayelere şahit oluyoruz.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak anime'ler için hala genel bir ön yargı var insanlarda. ancak şu seri, netflix'in çoğu yapımından daha iyi diyebiliriz. ayrıca hollywood büyüklüğü nedeniyle hantal bir yapıya sahiptir. yeni türde karakterlerin anlatılması bile uzun zaman alır. mesela şimdilerde kadın karakterleri öne çıkarmaya çalışıyorlar ama miyazaki bunu 80'lerde yapıyormuş zaten. aynı şekilde hollywood, duygusal anlamda gelişmemiş karakterlerin insanlarla ilişki kurmaya çalıştığı hikayeleri irdelemeye başladı ama violet evergarden çıkmaya çalıştıkları zirveye bayrağını çoktan dikmiş durumda.

  • az önce boris johnson tarafından açıklanmış yaptırımlardır. rusya'ya karşı en net tavrı ingiltere gösterdi diyebiliriz.

    - rusya'nın en büyük havayolu firması aeroflot'un ingiltere'ye girişleri kapatıldı.
    - rus şirketlerinin ingiltere'de işlem yapılmasına ve sterlin kullanmasına izin verilmeyecek ve ingiltere ile ticaret yapmaları yasaklanacak.
    - 100'den fazla rus ekonomi kuruluşuna yaptırım uygulanacak.
    - tüm büyük rus bankalarının varlıkları dondurulacak ve bu bankalar birleşik krallık finansal sisteminden çıkarılacak. yasa büyük rus şirketlerinin ve kamunun birleşik krallık piyasalarından finans bulma ve borç almasını engelleyecek.
    - rusya'ya yüksek teknoloji ihracatı sonlandırıldı.
    - rus bankalarının ingiltere'deki tüm varlıkları bloke edildi
    - rus özel ve kamu kuruluşları ingiltere'den fon ve kredi alamayacaklar.
    - rusya'yı swift'in dışına itmek için çalışmalar yapacağız
    - ingiltere'de ki rus oligark'lar için yeni suç düzenlemeleri yapacağız ve onlar kaçacak bir delik bulamayacaklar.

    korkunç yaptırımlara başladı ingiltere. rusya savaşı kazansa dahi bunların altından sadece çin desteğiyle kalkabilir mi göreceğiz ancak çok zor. devamı gelirse editleyeceğim.

    son olarak boris johnson şunu ekledi; "ingiltere rusya'yı dünya ekonomisinden silecek. tek başına kalsa bile bunu yapacak." biden henüz konuşmaya başlamadı ancak johnson, benzer yaptırımları abd'nin de uygulayacağını söylüyor.

    kaynak : avam kamarasından canlı yayın buradan canlı izleyerek yazıyorum. konuşma devam ediyor.

    edit: avam kamarasında boris johnson ve vekiller arasında soru cevap devam ediyor. yaptırımların detayı konuşuldu şu anda da daha çok politik ve siyasi konular görüşülüyor.

    çok fazla soru cevap yapıldı tamamını yazamam ama bir kaç gelişmeyi eklemek gerekirse; johnson, zelenski ve hükümetinin ülkesini londra'dan yönetmesini teklif etti. herhangi bir nato ülkesi sınırlarına bir rus botu yaklaşır ve tehdit oluşturursa kesinlikle karşılık verileceğini ekledi. aeroflat'tan sonra tüm rus havayolu firmalarına ingiltere kapıları kapatıldı. ingiltere'de ki rus şirketleri battı. sberbank %75'e yakın değer kaybetti.

    edit 2: ingiltere dışişleri bakanlığı:

    "ingiltere, rusya'yı swıft sisteminden atmak için müttefikleriyle birlikte çalışıyor.

    rus ekonomisi yok olana kadar rahat etmeyeceğiz."