hesabın var mı? giriş yap

  • iş görüşmesi sırasında işsiz olup olmamanıza göre tepkiniz değişir.
    işimden çok memnun olmadığım bir zamanda gelen bir iş görüşmesi teklifine gitmiştim. bir sekreter hanım saat 10 için randevu vermişti. 10 dakika kala firmaya gittim. sekretere geldiğimi haber verdim. x hanım birazdan sizin yanınızda olacak dedi. telefonu kapatınca danışmadaki arkadaşa x hanımın ne iş yaptığını sordum. ik uzmanı cevabını alınca zaten olay kafamda bitmişti. neyse efendim saat 10 oldu gelen yok. 5 geçiyor gelen yok. 10 geçiyor gelen yok. danışmadan bu sefer x hanımı aratıp 5 dakika içinde gelmeyecekse benim de daha fazla bekleyemeyeceğimi bildirmesini istedim. 2 dakika sonra geldi hazretleri suratında bir acayip ifade ile. neyse efendim ne doğru düzgün kim olduğunu söyledi, ne de geç kaldığı için özür diledi. peşinden de olaylar gelişti.

    - topal bey bize kendinizi tanıtır mısınız? (bu arada bir o bir ben, biz kim anlamadım)
    + elinizde özgeçmişimi tutuyorsunuz, tam olarak ne öğrenmek istediğinizi söylerseniz o şekilde yardımcı olayım.
    - evet şirketimize başvuruda bulunmuşsunuz özgeçmişiniz elimize ulaştı. o zaman özgeçmişiniz üzerinden ilerleyelim.
    +aslında şirketinize bir başvurum olmadı, özgeçmişim bir şekilde genel müdürünüze gitmiş, ondan size gelmiş olmalı.
    - peki topal bey. başvurduğunuz pozisyon için yeterli tecrübeye sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
    + hanımefendi şöyle açıklayayım. öncelikle ben burada herhangi bir pozisyona başvurmadım, buraya geliş sebebim teknik müdür arayışı içinde olduğunuz bilmem ve bu konuda görüşme yapılacağını düşünmemdi. bir teknik müdür olacak kadar tecrübem var mı yok mu sorusuna cevap olarak vereceğim hiçbir bilgiyi sizin anlayabileceğinizi düşünmüyorum. işin aslı şu anda çalıştığım firmaya teknisyen alırken bile sizin gibi bir ik personeline yönlendirmem. öncelikle benim neden burada olduğuma dair hiç bir fikir sahibi değilsiniz, iş görüşmesine 10 dakika erken geldiğim halde siz 10 dakika geç kaldınız, herhangi bir özür dilemediğiniz gibi, kendinizi de doğru düzgün tanıtmadınız. bu sebepten bu görüşmeye devam etmeye de gerek yok.

    der kaçarsınız. paşa paşa işinize devam edersiniz.

    eğer bir işsizseniz malesef böyle salaklara katlanmak zorundasınız yapacak birşey yok.

  • güney dakota'da, "black hills" denilen altın ve gümüş madenlerinin çokca olduğu bir bölgede bulunur bu anıt. dağın bir yüzünün patlayıcı maddeler ve bilumum araçlarla oyulmasıyla dört amerikan cumhurbaşkanının herbiri yaklaşık yirmi metre yükseklikteki kabartma yüzleri işlenmiştir. bu başkanlar george washington, thomas jefferson, theodore roosevelt ve abraham lincoln'dur. heykeltraş gutzo borghum ve oğlu tarafından 1936 ve 1942 yılları arasında yapılmıştır ve işin komiği amerikalılar bir çok yerde bu anıtı gize sfenksiyle, piramitlerle falan karşılaştırırlar. ama tabii erich von daniken de mısırlıların tnt teknolojisine sahip olduğunu falan söylemiştir kesin... ondan yapıyorlardır bu karşılaştırmayı.

  • yılmaz özdil'in mustafa kemal kitabı, özel baskıyı saymazsak bir milyondan fazla sattı. diğer kitaplarının da az buz satmadığını biliyoruz.

    toplu satış vs. saymazsak türkiye'nin en çok satan gazetesinin, en çok okunan yazarı.

    severiz, sevmeyiz ayrı. kitaplarını beğeniriz beğenmeyiz ayrı. bunlar subjektif şeyler. evinde kaçak yapı varmış yokmuş; o da kendi sorunu ve eğer yaptıysa yanlıştır, cezası normaldir.

    lakin bu adamın 4-5 milyona ev almasına şaşırmak, temel iktisattan, arz-talepten, popülerliğinin nasıl bir maddi karşılığı olduğundan anlamamaktır.

    tokiden ev kurasına girse mutlu mu olacaktınız?

  • garipliğin travesti komşudan istemek değil, gece 2'de zeytinyağı istemek olduğu eylem.

  • yakın zamanda babam vefat etti.cenaze oldu,akrabalar geldi ,yasinler, dualar okundu,akrabalar gitti.
    artık üzerinden zaman geçti yani. normal hayatımıza dönme zamanı geldi. yada dönmüşüz gibi yapma zamanı.

    neyse benim de aklıma geldi, artık babamın facebookunu kapatmam gerektiğini düşündüm.
    şifresini bildiğim için kolayca halledicektim. adresi şifreyi girdim.
    mesaj kutusunda 6 mesaj vardı. baktım.
    "allah rahmet eylesin abi" veya "abicim seni hiç unutmicaz" tarzı mesajlar vardı ve bunların hepsi 40-50
    yaşında insanlardan gelmiş.

    hayatımda böyle trajikomik bi olay daha görmedim. bilgisayarın karşısında dondum kaldım salak gibi.

  • öğlen namazını kılıp hemen iftira, şerefsizlik, ahlaksız yapıp sonra ikindi namazına yetişiyorlar.

    bu döngü bu şekilde sürüp gidiyor.