hesabın var mı? giriş yap

  • hâlâ oynanabilen, şu anki hiçbir oyunun aynı keyfi veremediği efsane oyunlardır.

    http://emu-russia.net/en/ linkinde bulunan siteye girerek istediğiniz emulatoru ve romu indirip geçmişe kısa bir yolculuk yapabilirsiniz.
    sitede bulunan romlar orijinal atari dosyalarıdır, emulatorlar sayesinde istediğiniz oyunu orijinal olarak oynayabilirsiniz. hangi emulatoru indirirseniz o emulatoru destekler romları indirmeniz gerekmektedir. yani zamanında sega oyunları oynadıysanız sega, nintendo oyunları oynadıysanız nintendo oynatıcı ve romlarını indirmeniz gerekmektedir.

    ben ne bileyim abi bildiğin kara kutuydu işte diyorsanız, yani hangi emulatoru indirmeniz gerektiğini bilmiyorsanız oynamak istediğiniz oyunları arama kısmında aratın. arama sonuçlarının en üstünde hangi emulator ile oynatılacağını gösteren yeşil renkli bir yazı göreceksiniz (örn: sega genesis/megadrive veya nintendo entertainment system/famicom/dendy/ gibi oynatıcı isimlerini görececeksiniz). arama sonuçlarında oyunların sadece isimleri değil ekran görüntüleride gelmektedir böylelikle heh oynadığım oyun buydu diyip kolaylıkla indirebilirsiniz.

    ben hâlihazırda nestopia 1.40 emulatorunu kullanmaktayım. nes uzantılı dosyaları destekleyen oldukça küçük ve güzel bir oynatıcıdır. ayrıca dosya bölümünden çevirimiçi oyuna tıklarsanız sizinle aynı oynatıcı ve oyunu oynayanlarla karşılıklı olarak oynayabilirsiniz bile.

    nestopia'yı indirmek için;
    http://nestopia.sourceforge.net/

    bu da benden size hediye, içerisinde mario, bomberman, tetris, tank, roadfg, contra, ice man gibi oyunların bulunduğu klasik 1200 in 1 atari kasetimiz ;
    https://www.emulatorgames.net/…/nintendo/1200-in-1/

    linkini vermiş olduğum sitenin (emurussia) arama bölümü oldukça kapsamlı, oyunların orijinal isimlerinin yanı sıra atari kasetlerinde yer alan alternatif isimleri de yer almaktadır. örneğin orijinal ismi tecmo world cup soccer olan fakat farklı kasetlerde capatin maijd ııı, fıfa 97 ınternational soccer, goal 5 soccer gibi isimlerle kayıtlı bulunan oyununuzu alternatiflerden birini yazarak rahatlıkla bulabilirsiniz. benim şu ana kadar bulamadığım oyun olmadı, eğer aradığınız oyunu bulamıyorsanız emin olun sitede yer almadığından değil ismini yanlış yazmanızdan kaynaklanıyordur.

    edit: emurussia sitesi arşiv modunda gözüktüğünden sorun çıkarabiliyor, https://www.emulatorgames.net/roms/ adresinden de oyun indirilebilir.

  • puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.

  • olay tam bir vahşet. burada kızın hayatını kurtaran yazara ve onun arkadaşına teşekkür ederken bir de polislere teşekkür etmek gerekli. olayı bir daha değerlendirip gençlere telefonla dönüş yapması ve arama izni çıkartıp tekrar o eve gitmeleri inanılmaz. polis kısmını okurken kendimizi amerikan vatandaşı gibi hissettirdi. diğer kısımlar normal türkiye. tekrar tebrikler ikinize. adamsınız.

  • bu kule ilk kuruldugunda aslinda amac paris'te fransiz devriminin 100. yilini kutlamak icin kurulan bir fuara ekleme yapmakti. buna gore kule kurulacak ve bir sene sonra kutlamalar bitince yikilacakti. fransiz hukumetinin acmis oldugu ihaleye bir suru muhendis ve sirket katilmisti ama gustavo eiffel adli amcamiz ihaleye girdiginde herkes onun ihaleyi kazancagini biliyordu cunku bu arkadasimizin devlet icinde bir suru tanidigi ve agirligi vardi. gustavo eiffel gercekten de ihaleyi kazanacakti ve devlete ilginc bir oneride bulunacakti. buna gore kule 1 yil yerine 20 yil kalacak, kuleyi gustavo eiffel kendisi isletecek ve karsiliginda kulenin yapiminda yapilan masraflarin %80'ini bizzat kendisi cekecekti.

    bu olay paris'te cok buyuk tepki cekmisti. sehirdeki unlu edebiyatci, sair ve ressamlar kuleyi protesto etmek icin sokaklara dokulecek ve bir cok bildiri yayinlayacakti. sehrin sanatcilarina gore bu demir yigini sehrin guzel goruntusunu bozacakti ve sehri cirkinlestirecekti. ilginctir ki bugun paris deyince insanlarin aklina ilk gelen sey bu kule ve bu kule tek basina milyonlarca turisti cekiyor. o donemde insanlarin bunu gorememisti ve tepki gostermisti.

    insaatin ilk senesi bittiginde kulenin 2. kati bitmisti. insaat cok hizli bir sekilde ilerliyordu. kulenin insaatinda 300 kadar isci geceli gunduzlu calisiyordu. bu kulenin insaati sirasinda insanlari sasirtan bir olay da kimsenin olmemis olmasiydi. boylesine devasa bir insaatta bir kisi bile dusup sakatlanmamis veya olmemisti. insanlar gercekten cok buyuk bir ozveriyle calismisti.

    kulenin insaati 1889'da bitmisti ve yuksekligi 300 metreydi. o gunlerde bir efsaneye gore 300 metrenin uzerine cikan biri gokyuzune dokunabilirdi ve kulenin yuksekligi bu yuzden 300 metre olarak secilmisti. bu kule 1930'a kadar dunya'nin en yuksek kulesi olacakti. gustavo eiffel bundan sonra kuleye tasindi ve bilimsel calismalarina buradan devam etti. bundan sonra da kendisini aerodinamik calismalarina verdi. kuleyi gormeye fransa'nin ve avrupa'nin bir cok yerinden insanlar geliyor ve kuleyi gormek isteyenlere bilet satiliyordu. boylece kuleyi isleten gustavo eiffel, kuleye yaptigi yatirimi fazlasiyla geri kazanacakti.

    kule kuruldugundan beri 20 yil gecmisti ve anlasmaya gore kulenin yikilmasi gerekiyordu. o sirada ilginc bir olay kulenin hayatini kurtaracakti. o donemde kulenin anten olarak kullanilabilecegi, ve kulenin tepesine yerlestirilen vericilerle amerika kitasina dahi yayin yapilabilecegi anlasilmisti. bundan dolayi kulenin yikilmamasi ve radyo anteni olarak kullanilmasina karar verildi.

    birinci dunya savasinda fransiz komutanlar savasi kuleden yonettiler. ayrica kulenin uzerine yerlestirdikleri vericiler sayesinde avrupa'daki tum fransiz askerleriyle rahatca iletisim kurulabildi. ikinci dunya savasinda bu kuleyi radyo vericisi olarak kullanma sirasi nazilerdeydi. isin ilginc tarafi naziler bu kuleye bayraklarini cekince fransizlar'i oldukca kizdiracakti ve bu sayede fransizlar'dan bir cok insan direniscilerin safina gececekti. ikinci dunya savasi biterken fransizlara kizan hitler kulenin bombalanmasini emretti ama bolgedeki alman general sehre ve kuleye asik oldugu icin bu emre itaat etmedi.

    gunumuzde kule fransizlarin ve paris'in bir semboludur. kule 7 yilda bir yeniden boyaniyor ve bunda 300'den fazla insan 18 ay boyunca gorev aliyor. kulenin isiklandirmasi icin bol miktarda isik kullaniliyor. ayrica kulede kullanilan asansorlerden bir tanesi kule ilk insa edildiginde kullanilan asansorun ta kendisi. gunumuze kadar hic yamuk yapmadan gelmis ve hala calismaya devam ediyor.

    bu kulenin dunya'nin bir cok yerinde taklidi bulunuyor....

    ohio:
    http://farm4.static.flickr.com/…68_b0d56e8879_b.jpg

    tennessee:
    http://farm4.static.flickr.com/…14_739fa712fb_b.jpg

    las vegas:
    http://farm4.static.flickr.com/…87_fb16e5ac6f_o.jpg

    tokyo:
    http://farm1.static.flickr.com/…49_781769fb3c_o.jpg

  • kullandığı araç 350 bin euro civarı. onu o hayatından kurtaralım derken, o bizden 20 kişiyi falan işe alıp, ırgat olarak çalıştırabilir.

  • bir anıyla anlatayım.
    mudi : benden neden havale kesiyorsunuz, ben müşterinizim ama?
    memure: efendim, biz zaten müşterilerimizden para kazanıyoruz.

    bende bir aydınlanma, mudi amcada bir sersemlik durumu oldu. e yani!

  • http://i.hizliresim.com/9g8298.jpg

    edirne-merkez, kocasinan mahallesinde samsung k zoom ile çekmiş oldugum bir resmi.

    benim önerim bunu dinlemeniz. üstelik ay ışığı ile ilgili çok anlamlı bir hikayesi de var:

    bir gün beethoven, bir arkadaşı ile birlikte viyana sokaklarında dolaşmaktadır. tam bu sırada bir apartmandan piyano sesi geldiğini duyar ve kafasını kaldırıp bakar. apartmanın ikinci katındaki cam açıktır ve ses oradan gelmektedir. arkadaşına, çalan kişinin muhteşem çaldığını ve onu görmesi gerektiğini söyler. ikisi birlikte ikinci kata çıkıp kapıyı çalarlar. kapıyı açan kadın, beethoven’ı hemen tanır ve şok olur. beethoven, piyano sesine geldiğini ve mutlaka çalan kişiyi görmek istediğini söyler. kadın, piyanoyu çalanın kızı olduğunu ve tanışmaktan mutlu olacağını belirterek onları içeri alır.
    beethoven, piyano çalan kızın olduğu odaya girer. annesi kıza, beethoven’ın geldiğini söyler ve kız çok heyecanlanır, hemen ayağa kalkar, fakat kız kördür. bunu gören beethoven, “lütfen benden birşey isteyin” der, maddi bir şey isteyeceklerini düşünerek. kızın cevabı şu olur; “ben hiç ayışığı görmedim, bana ayışığını anlatır mısınız?”
    bunun üzerine beethoven piyanonun başına geçerek, ayışığı sonatını, doğaçlama olarak besteler.