hesabın var mı? giriş yap

  • -öncelikle alacağınız kitapları yayınevlerine göre listeliyoruz.
    -ardından kitapları internet üzerinden kitap satışı yapan sitelerden bulup yapılan indirime ve kargo ücretine bakarak bir hmm çekiyoruz.
    - sıra en önemli kısım olan hangi yayınevinin satış yerinin nerede olduğunu bulmaya ve kendi kitaplarında ne kadar indirim yaptıklarını öğrenmeye geliyor ki, bu işi burada ben üstlenerek sıralıyorum:

    iletişim yayınları:
    cağaoğlunda, s. ahmet durağında indikten sonra beyazıt yönüne doğru çıkarken adliyenin paralelinde uzayan yokuştan yukarı çıkıyoruz ve karşımıza bir park çıkıyor. parka girip tam karşımızdaki çıkıştan değil de sol taraftaki çıkıştan çıkınca karşımıza iletişim han'da bulunan iletişim yayınevi çıkıyor.
    indirim: %35 - defolu kitaparda % 50

    ithaki yayınları:
    cağaloğlundan gülhaneye inerken yurtiçi kargonun olduğu sokaktan aşağıya doğru sol kaldırımdan yürüyerek iz yayınlarını geçiyoruz, hemen sonraki binada karşımıza çıkan hana girip 3. kata çıkıyoruz. aynı zamanda ilk nokta adıyla da satış yapan ithakinin satış yerini bulduk.
    indirim: %35

    ayrıntı yayınları:
    bab-ı ali, diğer adıyla cağaloğlu yokuşundan (iran konsolosluğunun aradan fıydırarak) sol kaldırımdan aşağıya doğru devam ederken göreceğimiz ilk ya da ikinci sokağın köşesinde bulunan ayrıntı yayınlarının esas yeri karşımıza çıkıyor.
    indirim: % 35 ile kimi zaman 50'ye kadar çıkabilir. hatta çok iyi ve yardımsever sahibi sayesinde bazı kitapları ücretsiz bile alabilirsiniz.

    yapı kredi yayınları (yky):
    eh bunu bilmeyen yoktur zaten, istiklal caddesinde galatasaray lisesi'nin karşısında.
    indirim: % 25

    ötüken yayınları:
    istiklal caddesine gelmişken galatasaray'dan taksim meydana doğru caddenin sağ tarafından gidiyoruz. benetton'a kadar gelince hemen sağımızda (yerini tam hatırlamadığım ama kime sorsan söyleyecek olan) ötüken yayınlarını görüyoruz. zaten tabelamsı bir şeyi de var.
    indirim: % 35 -40

    kabalcı yayınevi:
    beşiktaştaki şubesi zaten kocaman ve ortada duruyor ama gene de bilmeyenler için: ıhlamurdere caddesinin girişinde garanti bankasının yanında, ya da alkım kitabevinin hemen çaprazında, 2. noterin tam karşısında.
    bakırköy şubesi için: capacity'nin bulunduğu cadde üzerinde.
    indirim: kendi yayınlarında % 50

    imge yayınları:
    gene cağaloğlundaki cağalolu yokuşundan değilde hemen paralelindeki ankara caddesi üzerinden aşağıya inerken hemen solda.
    indirim: bunlar cimriler en fazla % 20

    yordam kitap:
    ithaki yayınlarının bulunduğu sokağın en üst kısmında sol kaldırımda. kafayı yukarı kaldırırsanız anında görürsünüz.
    indirim: %35, kapital (marx) için ise cilti versiyonda en son % 50 indirim yapıyorlardı.

    can yayınları:
    istiklalde aslıhana giderken, yani nevizadeye bağlanan sokaktan bir önceki sokakta sol kaldırımda.
    indirim: bu kendini biraz fazla beğenmiş yayınevinin indirimleri pek işe yarar değil. yok denecek kadar az.

    sosyal yayınlar:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin tam karşısında.
    indirim: kendi yayınlarında % 50. mükemmel çevirilerle hazırlanmış kitapları klasikler için çok iyi bir kaynak oluşturur. öneririm.

    dergah kitabevi:
    cağaloğlu anadolu lisesi'nin karşısında bulunan köfteci ramiz'in bulunduğu sokağa giriyoruz. dümdüz ilerleyince zaten karşımıza çıkacak.
    indirim: kendi yayınları ya da başka yayınlar farketmeksizin % 20 - 35 arası süper indirimler yapıyorlar. eğer ki istediğiniz kitabevinin yayınevine uzaksanız buradan alabilirsiniz.

    -eh şimdi sıra gidip kitapları internette % 15 - 20 gibi saçma indirimlerle satan sitelerden değil de çok daha hesaplı olan yayınevlerinin kendi yerlerinden almaya geliyor, ki üzerine cebinizde kalan paralarla yayınevlerinin bulunduğu genelde gezilesi olan s. ahmet, taksim, cağaloğlu gibi yerlerde bir güzel çayımızı kahvemizi içerken kitaplarımızı kurcalıyor ve mutlu oluyoruz.
    bonus: nerede kaldı bu kargo vs. gibi sinir bozucu durumlarla uğraşmadan, anında ve kitabı inceleyerek satın alma güzelliği.

    not: aklıma geldikçe yeni entryler ile yeni yayınevleri ve yaptıkları indirimlere ilişkin bilgiler vereceğim. ayrıca ders kitapları nereden alınır nasıl ucuza getirilir gibi ipuçlarından da bahsederek günümüz öğrencilerinin bütçesini dengeye sokabileceğimi düşünüyorum.
    not 2: benim yazdıklarım istanbul için geçerlidir. diğer şehirlerde bulunan yazarlar da kendi şehirleri ile ilgili yardımda bulunurlarsa herkese büyük faydaları dokunacaktır.

    (bkz: kişisel kitap festivali)
    (bkz: paramızı kaptırmıyoruz)

  • http://haber.sol.org.tr/…emir-guler/iki-park-149500

    aydemir güler'in ankara'daki ikinci saldırıyı da tak'ın üstlenmesinden sonra yazdığı "iki park" başlıklı köşe yazısındaki haklı cümledir. hatırlarsınız ki bir önceki saldırıyı da tak üstlendikten sonra kck saldırıyı siyasal olarak sahiplenmiş ve ardından hdp sus pus olmuştu.

    "pkk'ye katılan sol yapılar bitmiştir. aynı şey, ikide bir dönüp “bizim dışımızda solculuk yapacak bir alan yok, sol biziz” diye tekrarlayan hdp için de geçerlidir. “hdp solu” güven park önünde bitmiştir. o gözyaşı damlalarının altından kalkamazsınız. bazı yanlışlar solun yapabileceği yanlışlar değildir. giderseniz, geri gelemezsiniz."

  • iki yıl veya daha fazla süre boyunca donmuş olarak kalan topraklara verilen isimdir. kuzey yarım küredeki arazinin neredeyse dörtte biri permafrost'tur. en derin kısımları 1.5 kilometre yüksekliğinde ve en eski kısımları ise 600.000'dan daha uzun süredir donmuş haldedir.

    dünya ısındıkça, kanada, alaska ve sibirya da dahil olmak üzere birçok yerde permafrost'un kalıcılığı zayıflamaktadır. bilim insanları 2100 yılına kadar, kuzey kutbu'nun yüzeye yakın permafrost'unun 3'te 2'sinin kaybolacağını düşünmektedir. permafrost teknik olarak erimez, çözülür ve küresel ısınma ile birlikte hızlanan bu çözülme, on binlerce yıldır tecrit edilmiş halde duran virüs ve bakterilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

    2016 yılında, sibirya'nın 70 yılı aşkın süredir salgın görmeyen bir bölgesinde 12 yaşında bir çocuk öldü ve yaklaşık 100 kişi şarbon zehirlenmesi yaşadı. bilim insanları, salgının, permafrost'un çözülmesiyle ortaya çıkan onlarca yıllık bir ren geyiği dışkısından salınan şarbon sporları kaynaklı başladığını düşünmektedir.

    tek bir gram permafrost binlerce uyuyan mikrop türünü içerebilir. bilim insanları, çözülmenin sadece üstesinden geldiğimizi düşündüğümüz hastalıkları ortaya çıkarmakla kalmayıp (çiçek hastalığı ve hıyarcıklı veba vb.) aynı zamanda şu anda doğal bağışıklığımızın ve etkili antibiyotik veya aşıların olmadığı eski patojenleri de serbest bırakmasından korkmaktadır.

    içimizi biraz da olsun rahatlatan durum, insanların ortaya çıkan bu tehditlerle şimdilik çok fazla temas kurmamasıdır. bugün, kuzey permafrost bölgelerinde beş milyondan az insan yaşamaktadır. ancak dünya ısındıkça, yeni nakliye yolları uygulanabilir hale geldikçe ve kuzey kutbu'nda kaynak çıkarma, ticaret ve turizm arttıkça, insanların eski patojenlerle karşılaşma ve bunları dünyaya yayma riski de aynı ölçüde artmaktadır.

    önümüzdeki dönemde salgın hastalıkları görme sıklığımız artacak gibi gözüküyor. bizler görür müyüz bilemiyorum ancak torunlarımızın "kötü günleri atlattık sırada daha kötü günler var" deme ihtimali oldukça yüksek...

    kaynak: science focus

  • aynı zamanda gaz yiyen çocuklar kendilerine maske yapsınlar diye başlarındaki tülbentleri camlardan aşağı atan halktır. en başından beri başörtüsü ile türban arasındaki fark buydu.

  • işiyle ilgili en ufak bir şikayette bulunmamış, ülke ekonomisini eleştirmiş ve çok haklı bir gencin işten çıkarılma iddiası. sözlük bu genci yarı yolda bırakmaz tabii.

  • bendenizdir. sürpriz biçimde o gün buluştuk, 12,5 sene önceydi cebimde çok az para olduğunu aklıma getiremeyecek kadar heyecanlanmıştım. hesabı buluştuğum o kıza ödettim. üstelik 20. yaş günümdü. yaş bir durumdu. 20 ekimde, 20. yaş günümde aşık olduğum kızla ilk defa buluştuğumda hesabı ona ödettim.
    fena mı oldu? evlendik, hesabımız ayrı gitmedi. bir hafta sonra da bir çocuk katılacak bize. iyi ki ona ödetmişim o hesabı.
    sonra nasıl ikinci randevu için bu defa benden diye bahane yaratırdım...

  • 2004 yılında kasım ayında memur oldum. giriş maaşım ile aldığım dolar miktarı nominal yüzde 74 ü idi. yani 500 tl maaşa 370 dolar alabiliyordum. oranı sabit tutarsak şuanda temel memur maaşı 4000 tl. yüzde 74 ü ile dolar alsa 2960 dolar yapar. 2960 doları bugünkü kur olan 7.4 ile çarpınca 21904 tl yapıyor. yani yaklaşık 22bin maaşın olması gerekirken 4bin tl alıyorsun. 4,5 kat fakirleştik. 18 yıllık iktidarın özetidir. yazıklar olsun.