hesabın var mı? giriş yap

  • her 9 eylul’de oldugu gibi kendisiyle dalga gecme senlikleri baslamis. tamam yunan kucuk asya ordusu isgalci bir ordu da, dalga gecilecek kisi kendisi degil, hacianestis adlı strateji fakiri bunaktir. yunan ordusunun yuzme ogrenmesinin musebbibi hacianesti’nin kucuk asya ordusu’nu duzenli geri cekememesi, yunanistan’in buyuk bir ozenle savundugu stratejik noktalara destek gondermemesidir. oyle boyle degil, belediyeler bile 9 eylul’u kutlarken sacma sapan hatalar yapiyorlar.

    https://twitter.com/…tatus/1303563772469145600?s=21

    https://twitter.com/…tatus/1303467140519997441?s=21

    1) general trikupis, gencliginde olimpiyatlarda altin madalyasi bulunan, sovalye ruhuyla hareket eden bir kurmaydir. bu yuzden esareti oldukca iyi gecmis, buyuk bir ozenle korunmus hatta bizzat baskomutan * tarafindan atanan korumalari trikupis daralmasin diye kayseri’de av senlikleri duzenlemistir. donemin turkiye’si, yunan ordusunun yenilgisinin trikupis’e ihale edilecegini sezdiginden ve idam edilmesi riskine binaen, kendisini yunanistan’a iade etmemis, yillarca buyuk bir ozenle misafir etmistir. (1920’larda turkiye vizyonuna bak gel bir de 2020’lere bak!)

    2) genelde 9 eylul senliklerinde kendisiyle dalga gecilirken kullanilan fotograf kendisine ait degildir, venizeloscu darbeci albay plastiras’a ait olan fotograf, trikupis’in fotografi gibiymis sunulur.

    3) trikupis, her 10 kasim’da, her 29 ekim’de kronik olarak hastalanan turk idarecilerinin aksine selanik’te ataturk’un evine gelerek, general uniformasiyla cephe selamiyla* saygi durusunda bulunan bir komutan olarak dalga gecilmeyi hak etmemektedir.

    https://www.gercekgundem.com/…rikopisii-esir-almasi

    debe editi:

    (bkz: sma tip 1 hastasi ali eymene yardim kampanyasi)

  • kullananların neyi kanıtlamaya çalıştığını anlamadığım browser.

    hayır biliyorum türk milletinde böyle bir hastalık var galiba da genetik. birşeyi babamızın malıymış gibi sahiplenip fanatikliğin dibine bulabiliyoruz bütün mantıksal süreçleri devre dışı bırakıp.

    en belirgini yine burda ortaya çıkmış. bir kullanıcı bir problemden dolayı iki videoyu açamadığından bahsetmiş, yazılımdan zerre anladığına şüphelendiğim başka birisi "kişisel bugdır o yok öyle birşey" diye savurmuş başkası da "kardeşim ben açıyorum gel buna konuş" minvalinde başka aptalca şeyler yazmış.

    peki bu yazıların hiçbirinde ne yok?
    sürüm farklılıklarını incelemek yok mesela operating system farklılıkları, kurulu plug-inler, antivirüsu. bu değişkenlerin hiçbirini incelemek yok

    neymiş "ben açtım 7 tane çalışıyor"

    ya gidin bi kumda oynayın ya.

  • mor ve ötesi - dünya yalan söylüyor
    duman - eski köprünün altında
    teoman - onyedi
    kargo - yalnızlık mevsimi
    şebnem ferah - kadın
    vega - tatlı sert
    emre aydın - afili yalnızlık
    yavuz çetin - satılık
    yasemin mori - hayvanlar

    bu ve daha pek çok kült albümün gelip geçtiği türkçe pop-rock piyasasında hiçbir zaman değeri bilinmemesine ve orada burada konuşulmamasına rağmen bir numaralı tahta oturan ve 16 yıldır oradan inmeyen muhteşem kıraç albümü. kıraç'ın kendisi bile kayıp şehir'den sonra bu seviyeye çıkamadı, kendini tekrar eden albümler ve garip açıklamalarıyla kendisinin bir tür karikatürüne dönüştü (ki garbiyeli ve yolcu albümleri anadolu rock'ın nelere kadir olduğunu son dönemde hatırlatan güzel işlerdir). nihayetinde, kayıp şehir ile finallenen süreçteki kariyerinin değeri asla bilinmedi.

    kayıp şehir tam anlamıyla bütün parçaların güzel olduğu albümlerdendir. hatta bırakın şarkıyı tek bir boş nota, tek bir boş saniye bulamazsınız. bu toprakların tecrübelerini batının rock müziğiyle olabildiğine görkemli şekilde harmanlar. doğu ve batının biricik harmanı, bu nedenle tam bir türkiye ürünüdür aslında. alex turner gelse ve "bana bu topraklardan ilham verecek bir şeyler önerir misin?" dese tereddütsüz şekilde elimin gideceği ilk iştir. arada sırada "kimse bilmesin, bana kalsın" şeklindeki klasik duyguya kapılmakla beraber ümit besen şarkılarındaki klavye sololarına bile "abi aslında çok iyi" diye nur yağdıran hipster'ların bu albümü es geçmesi bana hep garip gelmiştir. tabii ki kıraç sivri görüşleri ve milliyetçiliği nedeniyle zipster kadıköy tayfasının kabullenebileceği bir isim değil (bırakın zipster'leri, herhangi bir anaakım mecrada da en iyi türkçe rock albümleri arasına dahil edildiğini asla göremezsiniz bu albümün).

    ancak bir iki catchy riff barındırdığı için baştacı edilen yeni dönem indie şarkıların yanında kayıp şehir, bir albümlük malzemenin vereceği hissiyatı tek bir şarkısında veren epik bir sesörgüsüne sahiptir (kıraç'ın aranjörlük yeteneğine de dikkat çekerim bu noktada). flütler, kemanlar, korolar, deep purple-vari gitar soloları, distoriton'lı gitar ritmleriyle yükselir ve senden başka'yı bağlamayla, neşet ertaş şarkısı yolcu'yu davulla, esasında mut yöresine ait olan aman ayşam türküsünü kemençe ve tulumla yorumlar ve bu enstrümanlarla başarılı şekilde birleştirir. ayşe ve tek hatıra gibi romantik şarkılarda serge gainsbourg esintileri duyulur. yalan, zaten yngwie malmsteen'in de dikkatini çekecek derecede güçlü, sert bir parçadır. dediğim gibi, boş şarkı yok bu yeşil kapaklı uzunçalarda.

    kayıp şehir, internetin kılcal damarlarımıza nüfuz etmesi nedeniyle müziğin neredeyse her bir kişiye ayrı ayrı hitap edecek kadar kişiselleştiği, indie'leştiği zamanlardan hemen önce, herkesi aynı çatı altında birleştirme amacı güden "büyük" bir müziğin yapıldığı dönemde yayınlanan bir albüm dersek yanlış olmaz herhalde. artık büyük rock festivalleri yok, herkes sadece kendisine hitap eden az bilinir şarkıcısını evdeki kaliteli kulaklığından dinleyebiliyor. bu durumu kötülememekle birlikte, dünyanın öbür ucunda müzik sayesinde seninle aynı şeyleri hisseden birilerinin olduğunu bilmek yine de iyi bir duygu diye düşünüyorum. kayıp şehir de bu zamanların ve bu türden duyguların bir çeşit temsili aslında benim için. özene bezene uğraşılmış, sözlerinden düzenlemelerine kadar emek verilmiş albümlerin çıktığı dönemin türkiye'deki en güzel izdüşümlerinden. zaman içinde underrated kelimesinin karşılığı haline geldiği için buraya not düşmek istedim.

    büdüt: imla

  • nasıl da kendinden emin söylüyor caiz değil diye. dayandırdığı nokta da kendin çıkmak istiyorsan alamiyorsun işveren çıkarmak istiyorsa neden odesinmiş sen zaten maaşını almışsın.

    bak hele sen şark kurnazına. 0 bilgi ile hukuk master degree açıklamaya bak sen.

    çok yüz verildi zamanında bu tip adamlara. yok komik, yok söyle yok böyle.

    gidiş iyi değil, cahillik bu kadar prim yapmamalı.

  • candan erçetin'in kliplerinde "bu dünya böyledir, biz bunları çok zaman önce yaşadık, gördük, dertler gelir geçer" der gibi yaptığı gülümsemesi.

  • bunlardan bir tanesi de benim. beyaz çorabı bitirdiniz, kısa kollu gömleği engellediniz, beyaz atleti yedirmeyecegiz!