hesabın var mı? giriş yap

  • an itibariyle evde akşam çayının yanında canım tatlı çekti. çocukluğumdan beri amansız bir şöbiyet aşığı olarak, yemeksepeti'ne bir bakayım joker falan varsa sipariş vereyim dedim. joker çıkmadı maalesef. sonra baktım güllüoğlu var, 1 kg şöbiyet söyleyeyim dedim. evde 5 kişiyiz ancak yeter diye düşündüm. ve evet fiyatı görmemle şok oldum. 1 kg şöbiyet 160 tl.

    sonra oturdum maaşımı hesapladım. ayda 25-26 iş günü çalışıyorum. 25 gün çalıştığımda günlüğüm 160 tl ye ancak geliyor. 26 çalıştıysam 160'ı bile göremiyorum. yani orta sınıf maaşı sayılabilecek maaşımın 1 günlük kısmı ile akşam canımın çektiği tatlıyı alamıyorum. 9 saat mesai yaptım ve karşılığında bir kilo tatlı alamadım. emeği geçenlerin ağzından burnundan gelsin yedikleri içtikleri.

  • gece gece parmak ucunda akıl yürütmeler:

    arkadaşınız size verdiği sözleri yerine getirmezse ona olan güveniniz azalır. kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirmezseniz kendinize olan güveniniz azalır. o zaman kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirirseniz kendinize olan güveniniz artar. ya kendinize verdiğiniz sözleri tutun. ya da kendinize tutabileceğiniz sözler verin. ya da kendinize söz vermeyi bırakın.

  • aynı zamanda kupadaki en ruhsuz ve zevk vermeyen takımdır.

    kuzey makedonya, macaristan, finlandiya gibi nispeten zayıf takımlar bile çok güzel mücadele veriyor.

    edit: yalnız bizimkilerin de hakkını vermek lâzım, reklâmlarda hepsi süper oynuyor.

    ulan her şey para mı bee!

    debe editi: babalar gününde debeye girdik madem,adet yerini bulsun. babam başta olmak üzere tüm babaların günü kutlu olsun.**

  • fanatizm gerçekten tedavi edilemeyen bir hastalık. n'olmuş kadın kendisiyle özdeşleşen, her golünden sonra çalan bir şarkıyı gidip futbolcuyla beraber söylemişse. ne kadar ilginç kafalar ya. hemen taraftarlığı sorgulanmış. napacaktı gidip düşman mı olacaktı?

  • yapmayın yeter artık lütfen ya troll müsünüz özellikle mi yapıyorsunuz ?

    millet ben de dahil olmak üzere tıkış tıkış gezip tozarken, herkes pandemi başından beri işinde gücündeyken, yaz gelince tatilini yaparken lütfen yapmayın!!!

    bizim okullara,öğrencilerin de eğitime ve okula ihtiyacı var. son nokta budur.eğitimden taviz vermeyelim artık.

  • "halk ağır vergiler altında eziliyordu"

    vaktiyle tarih kitabında okuduğumuz bu cümleyi her seferinde dozunu arttırarak yaşatıyorlar bize.

  • yaralı parmağa işe desen, insanlık için bir fidan dik desen, aç bir çocuk doyur desen gelmez. ama o heykel protesto edilmezse biteriz yanarız kül oluruz. kimseye yaşından ötürü saygı duymak zorunda değilim.

    sözlük ya burası ondan bir de tanım olmalı: yaşadığı yeri bitirmiş izmir'i de bitirmeye çalışan 98 yaşındaki çember sakallı insan.

    edit: rehber köpekler derneği kurulmuştur. bu dernek türkiye'de ender olan iyi olaylardan biri olabilir. lütfen öğreniniz.

    (bkz: rehber köpekler derneği)
    entry linki
    #60468430

  • çoluğumuz, çocuğumuz, halamız teyzemiz, kaynımız eltimiz var. şahsın kendinden 20 yaş küçük biriyle halk içinde dodah dodağa öbusmesini gınıyoh.

  • edebiyat, sinema, sosyoloji, psikanaliz, antropoloji, fizik, kimya, modern matematik gibi birçok sanat ve bilim dalında kullanılan bir inceleme ve anlamlandırma yöntemi. kaynağını ferdinand de saussure'un dilbilim çalışmaları oluşturur. edebiyat alanında yapısalcılık 60'lı yıllarda fransa'da roland barthes, gerard genette, algirdas julien greimas, claude bremond ve tzevatan tramotov gibi edebiyat kuramcılarının öncülüğünde gelişti.

    tahsin yücel, tartışmalar isimli kitabında yapısalcılık kavramını şöyle tanımlıyor: "yapsalcılık, öncülüğünü yüzyılımızın başlarında ferdinand de saussure'un yaptığı genel dilbilim kazanımlarının esiniyle, olguları görece bir eşsüremlilik içinde, bir yapı olarak ele alıp eklemlerini ve anlamlarını öğeleri arasında kurulan bağlantılardan çıkarmayı öneren bir yöntemdir."

    bu yöntem incelediği nesneyi bir 'yapı' olarak yani çeşitli parçalardan ve bu parçalar arası bağlanım ilişkilerinden oluşan bir bütün olarak ele alır.

  • yıllara göre çeşitli siyasi, askeri ve ekonomik olaylara göre değişken değerlerde konumlanmış.
    yıllara göre dolar karşısındaki seyrine bir bakalım.

    - 1923 yılında 1 dolar 80 kuruşa alınabiliyordu. yani karşılığı 0.80 lira.

    - 1930 yılında 1 dolar 2.12 lira. 1945 yılına kadar dolar karşısında yükselen ara ara değerini koruyan bir lira var. bundan sonra lira dolar karşısında değer kaybetmeye başlıyor ve 1956-1957 de 5.75 liraya çıkıyor sonra tekrar 2'li seviyelere geliyor.

    - 1959 yılında 1 dolar 2.86 lira. 29 yılda fazla değişim olmuyor.

    - 1960 yılında 1 dolar 9.14 lira. bir yıl içinde 3 kattan fazla değer kaybediyor dolara karşı. 1968 yılına kadar bu seviyeye yakın işlem görüyor.

    - 1969 yılında 1 dolar 15.68 lira. bir yıl içinde yüzde 50 den fazla bir değer kaybı var dolara karşı. 1977 yılına kadar buna yakın seviyede seyrediyor.

    - 1978 yılında kısmen 1977 yılını da katabiliriz devamlı bir dolar karşısında değer kaybı başlıyor.

    1977 - 19.63
    1978 - 25.25
    1979 - 35.70
    1980 - 91.04
    1981 - 134.05
    1982 - 188.60
    1983 - 285.60
    1984 - 446.97
    1985 - 579.71
    1986 - 579. 68

    - 1987 yılında yaklaşık yüzde 100'e yakın değer kaybı yaşıyor dolara karşı.

    1987 - 1023.44

    - 1989 yılının ortasında 1987'ye göre yüzde 100'e yakın bir değer kaybı daha yaşıyor.

    1989/6 - 2093.85

    - 1991 yılının yarısında 1989/6'ya göre yüzde 100'e yakın bir değer kaybı daha oluyor. bu yıllarda dolara karşı değer kaybı devam ediyor.

    1991/6 - 4090

    - 1993 yılında 1991 yılına göre yine bir yüzde 100'e yakın değer kaybı oluyor.

    1993/1 - 8802

    - 1994 yılı içinde büyük bir değer kaybı yaşanıyor. ve devamı yıllarda yıl içinde büyük değer kayıpları oluyor. ( /1: 1. ayın son işlem günü değeri, /12: 12. ayın son işlem günü değeri )

    1994/1 - 14487
    1994/12 - 36544

    1995/1 - 39979
    1995/12 - 55350

    1996/1 - 60805
    1996/12 - 101500

    1997/1 - 108369
    1997/12 - 195880

    1998/1 - 211700
    1998/12 - 304650

    1999/1 - 320250
    1999/12 - 539750

    2000/1 - 545850
    2000/12 - 671000

    2001/1 - 668000
    2001/12 - 1453615

    - 2002 yılından sonra tl dolar karşısında kısmen değer kazanmaya başlıyor.

    2002/1 - 1311636
    2002/12 - 1647654

    2003/1 - 1643418
    2003/12 - 1399998

    2004/1 - 1343450
    2004/12 - 1342700

    - 2005 yılında tl den 6 sıfır atılıyor.

    2005/1 - 1.3359
    2005/12 - 1.3483

    2006/1 - 1.3263
    2006/12 - 1.4124

    2007/1 - 1.4203
    2007/12 - 1.1649

    2008/1 - 1.1736
    2008/12 - 1.5291

    2009/1 - 1.6424
    2009/12 - 1.4945

    2010/1 - 1.4903
    2010/12 - 1.5450

    2011/1 - 1.6068
    2011/12 - 1.8980

    2012/1 - 1.7725
    2012/12 - 1.7862

    2013/1 - 1.7633
    2013/12 - 2.1343

    2014/1 - 2.2737
    2014/12 - 2.3311

    2015/1 - 2.4219
    2015/12 - 2.9233

    2016/1 - 2.9662
    2016/12 - 3.5255

    2017/1 - 3.7942
    2017/12 - 3.7787

    2018/1 - 3.7608
    2018/8. ay 9. gün - 5.4085

    edit: ne yazık ki ülkemiz için türk lirası için zor bir gün, unutulamayacak bir gün yaşıyoruz. 6.8 seviyelerini gün içinde zorladı. an itibariyle 6.55 civarından işlem görüyor. düne göre sadece bir günde dolar karşısında 1 tl civarı bir değer kaybı var. kelimeler yetersiz kalıyor.

    kaynak:
    1. http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/kurlar_tr.html
    2. http://www.hurriyet.com.tr/…nce-80-kurustu-39228224
    3. http://www.odaci.com/eskikur.xls