hesabın var mı? giriş yap

  • kural 3
    oyuncu değişikliklerinde aksi hakem tarafından belirtilmedikçe, oyundan çıkacak oyuncu sahayı en yakın sınır çizgisinden terk etmelidir.

    kural 4
    içlikler formaların kol rengiyle aynı olmak şartıyla çok renkli veya desenli olabilir.

    kural 5
    hakem oyunu tekrar başlattıktan sonra karar değiştiremez ancak koşullar dahilinde bir önceki olay ve olaylar için sarı kart ve kırmızı kart uygulaması yapabilir.
    hakem bir devreyi tamamladıktan sonra dahi, var odası tarafından incelemeye çağırılırsa oyuncuları tekrar sahaya çağırıp karar değiştirebilir.
    teknik alanda ihlal yapan herhangi bir takım yetkilisine hakem tarafından sarı kart veya kırmızı kart gösterilebilir. eğer ihlal yapan kişi tespit edilemezse kart baş antrenöre gösterilir.
    bir penaltı vuruşu kararı esnasında sakatlanan oyuncu eğer penaltı atışını kullanacaksa sahada tedavi edilebilir ve atışı kullanabilir.

    kural 7
    sıvı molası ve serinletici mola arasında fark açıkca belirlenmiştir.
    hava sıcaklığı sebebiyle verilen molalar 60 saniye’yi geçmemelidir.
    vücut ısısını düşürmek için verilen molalar 90 saniye ile 180 saniye arasında olmalıdır.

    kural 8
    top/kale atışını kazanan takım oyunda başlama vuruşunu yapmayı seçebilir.
    ceza alanı içerisinde veya ceza alanı dışında bir noktada gerçekleştirilen hakem atışı esnasında her iki takımın oyuncuları en az 4 metre (4.5 yard) uzakta olmalıdır.

    kural 9
    eğer oyun esnasında top hakeme, yardımcı hakemlere ve 4. hakeme çarparsa ve kaleye doğru top yönelirse, takımın pozisyonu değişirse ve ya umut vaad eden atak başlarsa oyun, topun hakemlere çarptığı noktadan hakem atışıyla başlar.

    kural 10
    bir kaleci eliyle topu rakip kaleye atarak gol yapamaz.

    kural 12
    elle oynamalar hakkında kurallara daha iyi bir şekilde açıklık getirmek için tekrar yazılmıştır.
    bir taç atışı doğrudan kasten kendi takımının kalecisine doğru atılır ve kaleci bu topa başarısızca bir vuruş yapar veya yapmaya çalıştıktan sonra top oyunda kalır ise bu topu elleriyle kontrol edebilir.
    hakem bir sarı kart veya kırmızı kart verme kararı aldığında eğer oyun hızlı başlanıp bariz gol şansı oluşturulabiliyorsa oyunu devam ettirip bu kartı daha sonra gösterebilir.
    bir gol sonrasında kural dışı gol sevinci yapıldığı taktirde, gol iptal edilse dahi sarı veya kırmızı kart gösterilebilir.
    takım yetkilileri disiplin uygulamasında uyarı / sarı kart / kırmızı kart prosedürü uygulanacaktır.
    tüm sözlü ihlaller endirekt serbest vuruş ile cezalandırılır.
    bir nesneye vurmak veya o nesneyi fırlatmak aynı disiplin yaptırımını gerektirir.

    kural 13
    bir endirekt serbest vuruş esnasında eğer doğrudan gol yapılamayacak bir noktadan kullanılıyorsa hakem endirekt serbest vuruş işaretini göstermeyebilir.
    defans oyuncuları kendi ceza alanı içerisinde kullandıkları serbest vuruşlarda top açıkca hareket ettiğinde oyunda olacaktır. ceza alanını terk etmesine gerek yoktur.
    baraj esnasında hücum oyuncuları baraja en az 1m uzaklıkta olmalıdır. barajı bozma girişiminde bulunamazlar.

    kural 14
    penaltı alındığında kale direği, kale üst direği ve filelerin yeriyle oynanmamalıdır. kaleci bunlara dokunmamalıdır.
    kaleci penaltı vuruşu esnasında en az ayağının biri kale çizgisine temas etmelidir. çizginin gerisinde duramaz.
    hakem penaltının kullanılması için işaretini verdikten sonra, fakat penaltı vuruşu daha kullanılmadan önce ihlal meydana gelirse, penaltı vuruşu kullanılır, sonra sarı kart ve kırmızı kart konusu dikkate alınır

    kural 15
    taç atışı esnasında rakip oyuncular taç çizgisine en az 2 metre uzaklıkta olmalıdır.

    kural 16
    kale vuruşu esnasında top açıkca hareket ettiğinde oyundadır. ceza alanını terk etmesine gerek yoktur.

    kale atışında ceza sahası sınırı kalktı
    kale atışında futbolcular, eski kurala göre topa ceza sahası dışına çıktıktan sonra müdahale edebiliyordu. artık ceza sahası dışına çıkmasını beklemeden oyuncular topla buluşabilecek.

    çarpma da olsa gol iptal edilecek
    bir futbolcu elle gol atarsa, ister kasti oynamış olsun isterse çarpma olsun, atılan gol bundan böyle iptal edilecek. elle oynamada elin-kolun pozisyonu belirleyici olacak. omuz hizasından yukarıda ve açıktaki kola çarpan her topa elle oynama verilecek.

    penaltı atışında kıpırdamak yasak
    penaltı atışları sırasında kalecilerin çizgi üzerinde hareket etmelerine izin veriliyordu. artık bu kaldırıldı. kaleci atış öncesi hareketlenemeyecek, rakibin dikkatini bozacak hareketler yapamayacak. öne doğru atlamaları da kısıtlanacak bu ihlaller durumunda atış tekrarlanacak.

    oyuncu olduğu yerden sahayı terk edecek
    oyuncu değişikliklerinde artık çıkan isimler dördüncü hakemin bulunduğu yerden sahayı terk etmek zorunda olmayacak. aksi belirtilmediği sürece, o sırada bulunduğu yere göre en yakın yerden saha dışına çıkabilecek.

    hava atışında top son oynayana verilecek
    hakemin yaptığı hava atışında topu olduğu gibi orta yere bırakma devri kapandı. topla son oynayan takım hangisiyse hakem topu direkt o takıma atacak, bu sırada futbolcular hakemden yaklaşık dört metre uzakta olacak. böylece topu alan takımın atağına kaldığı yerden başlamak gibi bir artısı olacak.

    teknik direktöre sarı-kırmızı kart
    bundan böyle tıpkı futbolcular için olduğu gibi, teknik adamlar için de kart uygulaması başlayacak. teknik direktör ya da antrenörlere hakem tarafından sarı ya da kırmızı kart çıkarılabilecek.

    baraja girme sona erdi
    bugüne kadar serbest atışlar sırasında savunmadaki takım tarafından kurulan baraja, rakip takımdan oyuncu girebiliyordu. ne var ki bundan sonra mümkün olmayacak. hücumdaki takımın oyuncuları baraja en az bir metre uzakta duracak.

    top hakeme çarparsa oyun duracak
    topun hakeme çarpması eski kurala göre doğal kabul ediliyor, oyun bu durumda kesilmeden devam ediyordu. yeni kuraldaysa topun hakeme çarpması ve bazı belli diğer koşullarda oyun yapılacak hakem atışıyla başlayacak.

  • yaklaşık 5 aydır yalnız yaşıyorum, başta çok korkmuştum, baş edemem sanmıştım ama zor yanları olduğu kadar harika taraflarının da olduğunu görüp, bi de belki de sadece çaresizlikten kabullenip alıştım yalnızlığa.
    şikayet etmez oldum zaman içinde.
    ama bazı anlar var ki sanki hiç yalnız kalmamışsın gibi..

    annem geldi 2-3 gün önce bir iş için, o günden beri birlikte takılıyoruz, ben işten geliyorum annem evde beni bekliyor oluyor, eve bi giriyorum televizyon sesi açık -ki ben tv izlemem-, ışıklar yanıyor, içerde yemek kokusu buram buram, ev mis gibi temizlik kokuyor, ben masayı hazırlıyorum, yemeğimizi yiyoruz, tv'deki bi programa kahkahalarla gülüyoruz, o sadece bahanesi oluyor aslında nasıl da gülesimiz varmış. dışarı çıkıyoruz gezip, eve gelip, tekrar çay koyup oturuyoruz falan filan...

    bugün yolcu ettim annemi ama dalgınlık ya işte aklımdan çıkmış, eve bir geldim her yer kapkaranlık, ışıklar haliyle sönük, yemek kokusu yok sadece temizlik kokusu sürüyor, ısıtıcı açılmamış soğuk yüze vuruyor, mutfağa girdim mandalina almış bana annem, tabağa hazırlamış gelince yerim diye. dolabı doldurmuş aç kalmasın benim uyuşuk kızım diye.

    geliyorum oturuyorum odama. o an bir şeyler ağır geliyor, sapıtıyorum. sanki 7 senedir ailesinden ayrı yaşayan hatta 5 aydır evde tek başına yaşayan ben değildim de dedemdi. -selamlar dedem-

    ilk ağırlığı üstümden atıyorum, biliyorum yine alışacağım, çok değil ertesi gün.
    şimdi televizyonu açtım, izlemesem de evde ses oluyor. güzel bi şey bu. evet.

    (bkz: yalnızlığa alışmak)

  • mahal yurt odası. seneyi sorma ama en baba öğrencide bile laptop yok, bi milenyum öncesi anlıycan. cd yazmak falan uu lüks ötesi.

    bilgisayar formatlanmış, film izlemek dışında sadece çok gerekli programlar yüklenecek diye karar alınmış ama nedense hiç bir yerden office cdsi bulunamamış. ödev yapmaya gelenler kafa ütüler şimdi..

    ertesi gün eleman büyük bir heyecanla elinde disket olduğu halde odaya dalar.
    "abi tak şunu".

    kesin ödev yetiştirecek, başka da bilgisayar yok ama "office yok kardeş".
    "abi sen tak".

    notepad dosyası falan herhalde diye taktım.. disket sürücü şöyle bir kasıldı. içeriğe baktım..

    hatırladıkça hala utanıyorum lan :/

    4 tane şortkat! word, excel, access, power point..

    "abi tıkla!"

    ben kitlendim, öldürsen tek kelime edemem ama eleman dürtüyor bi taraftan "abi hadi tıklasana!!" diye bağırıyor vecd ile. "wörde tıkla. bi de şu agzesi öğretsene bana".

    iyilik yapmış haspam. hafta sonu abisindeyken masaüstünde gördüğü office kısayollarını diskete kopyalamış getirmiş ve hala tıkla diyor. tıkladım ama neden çalışmadığına inanamadı. anlattım, anlamadı. ağzının üstüne vurdum, idrak yolları açılır gibi oldu ama kafasını ranzanın kenarına bir kaç kez çarptığımda gözlerinde ışığı gördüm diye hatırlıyorum. ben hava almak için dışarıya kaçarken dönüp baktım, monitörü yalıyordu en son..

    la hep mi beni buldunuz?
    (bkz: #15983755)

  • halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
    kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .

  • kapitalizmin nasıl işlediğinden bihaber memur kafasına göre yanlış yol. bunu diyen adam zaten hayatı boyunca maaşlı çalışır, sonra da ben neden zengin olamadım diye bakar durur.

    krediyle bal gibi de iş kurulur kardeşim. "kapital" maaşla biirkmez. fırsatı gören girişimci borç alır yatırım yapar. kazancıyla da faizini ve anaparasını ödemeye başlar ve işini de büyütür. ha bu girişimci yanlış yatırım yapmıştır, işi yönetemiyordur; o zaman iş elbette batar. kredi çekti diye batmaz ama.