hesabın var mı? giriş yap

  • üst edit: apple.de'den telefonu satın alırken adres kısmında ülke seçeneğinde almanya dışında bir ülke seçemiyorsunuz. sistem izin vermiyor. ben satın alırken de böyleydi ve ben adresimi türkiye adresi olarak yazmış, sadece ülke kısmını almanya olarak bırakmıştım ve bir sorun olmamıştı. fakat sanırım artık gümrük polisi bu şekildeki faturalara damga vurmuyormuş. birkaç kişiden duydum bu sorunu. benim satın aldığım dönemde gümrük polisi pek dikkat etmiyordu sanırım, artık ediyor olabilir. herkesi bilgilendirmek isterim.

    almanya apple'dan online olarak satın alıp sonra apple store'dan teslim alacak olanlar için vergi iadesi adımlarını teker teker aşağıda yazıyorum. aslında çok kolay, globalblue ile vergi iadesi almaktan bile çok daha kolay ve hızlı. ama apple almanya ısrarla ingilizce müşteri hizmetleri sağlamadığı için ben biraz uğraştım.

    siz de uğraşmayın diye amme hizmeti olarak yardımcı olayım isterim;

    1- telefonu online satın aldıktan sonra e-mail adresinize gelecek olan faturayı (rechnung) almanya'da kesinlikle print almanız gerekiyor.

    2- almanya'dan çıkışta gümrük (zoll) polisine faturayı damgalatıyorsunuz. bu sırada gümrük polisi fatura üzerindeki imei numaralarını telefonun kutusunda yazan imei numaraları ile eşleştiriyor. yani telefonu da fatura ile birlikte polise göstermeniz gerekiyor. (ben telefonu henüz kullanmamıştım, kapalı kutusundaydı, polis imei numaralarını kutudan kontrol etti.) berlin havaalanındaki gümrük polisi, pasaport kontrolden geçtikten sonra duty free'lere gelmeden solda ufacık bir odada bulunuyor.

    3- bu noktadan sonra artık zaten türkiye'desiniz.

    vat.refunds@apple.com email adresine aşağıdaki belgeleri taratıp gönderiyorsunuz;

    - gümrükte damgalattığınız fatura (rechnung),
    - pasaportunuzun ilk sayfası,
    - pasaportunuzun almanya'ya ve türkiye'ye giriş çıkış mühürleri
    - türkiye'de ikamet ettiğinizi gösterir belgeler (ben e-devletten aldığım adres belgesini ve doğalgaz faturasını ekledim)

    2 iş günü sonra yapmış olduğunuz harcamanın miktarına göre %19'a kadarı, telefonu alırken ödemeyi yapmış olduğunuz karta apple tarafından iade ediliyor. örneğin ben 1299 euro'luk bir telefon aldım ve 207 eurosu kartıma iade edildi.

    cillop.

    -------------------------------------------------------------------------------------------------------

    sıkça sorulan sorular;

    1- yukarıdaki prosedür sadece online alımlar için mi? fiziksel olarak mağazadan aldığımda da aynı adımları mı takip edeceğim?
    - yukarıdaki adımların online alışverişte birebir çalıştığını deneyimledim. ama fiziksel olarak mağazadan aldığınızda mağazada ek olarak bir vergi iadesi formunu da doldurtmanız gerekebilir. lütfen fiziksel alışveriş yaparken yetkili kişiye bunu sorun. o form olmadan vergi iadesi alamazsınız.

    2- bir kişi birden fazla telefon getirebilir mi?
    - bilmiyorum. yanlış bilgi vermek istemem ama bildiğim kadarıyla yabancı ülkeden çıkarken sorun olmuyor ama türk gümrük mevzuatı uyarınca türkiye'ye girişte sıkıntı çıkabiliyor. bu konuda bir şey demek istemiyorum. kendiniz araştırın.

    3- vergi iadesi oranı %19 mu?
    - alışveriş miktarına göre değişiyor ve %19 maksimum oran sanırım. ben 1299 euroluk telefon aldım ve 207 eurosu iade edildi.

    4- her üründe geçerli mi? sadece telefonlarda mı?
    - her üründe geçerli arkadaşlar. bu vergi iadesi olayı tüm dünyada geçerli gümrük mevzuatlarından doğar. yabancılar da türkiye'de alışveriş yaptıktan sonra türkiye'den çıkışta vergi iadesi alıyorlar. 50 euronun üzerinde kazak da alsanız ayakkabı da alsanız doğru prosedürle vergi iadesi alabilirsiniz. (her ürün dedim ama bazı istisnalar varmış. araba yedek parçası bunlardan biri mesela.)

  • çürütmek için kafkas dağlarında, karadeniz dağlarında falan gözlemlenen üç beş ninenin yetersiz kalabileceği iddia. nineler tıknefes olabilir. yazıktır, nineleri bu işe bulaştırmayın. ama madem ninelerden dem vurulacak, en az 300-400 kontrol ninesi lazım bu iş için. bilim şakaya gelmez çünküsü.

    yeteri kadar nine örneklemesi ile peru'da bi araştırma yapıyorlar bu konuyla ilgili efendim. konu önünde sonunda gelip hormonlara çatıyor amk. geçen gün yaşlandıkça aşık olmak zorlaşır falan diyordu sözlükçüler. orada yaş ile birlikte herşeyin zorlaştığını, çünküsü hormonal sistemin gençken olduğu kadar aktif olmadığını klavyem döndüğünce anlatmaya çalışmıştım. reverse engineering ile tekrar bişeyler deneyeyim hadi.

    mevzu yine hormonlar ama bu sefer yüksek irtifada hormon konsantrasyonunun seviyesi ile ilgili.

    araştırma peru and dağlarında 210 kadın üzerinde yapılıyor. madem ninelerden yürünecek. yürünsün arkadaş!

    and dağlarında 4,000 metre ve daha üzerinde irtifada yaşayan 210 kadın* bir kontrol grubu. diğer grup ise 150 kişilik bir başka bir nine grubu ki bunlar da başkent lima'da deniz seviyesinin 150m üzerinde yerleşkelerde hayatlarını sürdürüyorlar.

    iki grupta da yaşlar aynı seviyede. bir iki yaş oynama olur en fazla ortalamadan. şimdi şurası bi gerçek, yüksek irtifalarda yaşayan kadınlar salgın hastalıklara karşı daha dirençsiz ve bu sebepten ölümler daha sık görülmekte. dhea ve dheas diye iki hormon var efendim, yani dehidroepiandrosteron ve dehidroepiandrosteron sulfat. bilimafacanları, bu iki hormon konsantrasyonunun yüksek irtifadaki kadınlarda özellikle ergenlik dönemlerindeyken çok daha yavaş yükseldiğini gözlemliyorlar. bu steroid hormonları, böbreküstü bezlerde üretilmekte sonra doğal yollarla kana ve oradan beyin dokusuna karışmakta. ilki, ki prasteron diye de biliniyor, bünyenizin fiziki ve mental anlamda fit olması açısından çok önemli. her ikisi içinde böyle aslında bu. ama ne dedik biz entrilerimizde, yaş aldıkça bu hormonların da oranları düşüyor. nerede anlattık? şurada anlattık.

    efendim araştırmalar gösteriyor ki, bu hormonların konsantrasyon seviyesi, and dağlarındaki ablalarda, hiçbir zaman deniz seviyesinde lima'da yaşayan ablalarda olduğu seviyeye çıkamıyor. dağlarda yaşayan 60-70 yaş arası ninelerde seviye olması gerekenin sadece %40'ı

    kaynağı için açmayın nineler!!!!

    bu araştırmaya dayanarak da diyorlar ki: hormon seviyesi yaşla birlikte düşecek evet ama yüksek irtifada bu kadar ekstra fazladan düşmesi, yüksek yerlerde yaşayan bacılarımızın daha hızlı yaşlanıyor olmasının müsebbibi olabilir.

    peki bu amk hormonu yaşlanma konusunda hakkaten bu kadar önemli rol oynuyor mu? efendim dhea ile bir grup fare beslenerek normal fareler arasında bir ömür süreci kıyası yapılıyor. dhea verilen farecikler diğerlerinden 1/3 daha fazla süre yaşıyorlar. dahası, hormonlu fareler daha genç görünüyorlar. yaşlılığın getireceği bazı bariz hastalıklara çok dirençliler. misal diyabet, ya da kalp hastalıkları gibi gibi...

    dahası, bu iki hormon kanser ve obezite gibi iki belanın da kontrolü için vücudun doğal ilaçları.

    ama ne olursa olsun, endokrinolojistler temkinli. çünkü birkaç hormon daha yaşlanma ile alakalı rol alabiliyor insan vücudunda. misal erkeklerde testosteron. ya da her iki cinste büyüme hormonu.

    öte yandan bu dhea hormonunun sentetik versiyonları da var ve satışta. etkileri ise kemiklerin kalınlaşması, enerjik bi haller oluyo sonra mesela libidonuz artıyo falan. ama bu hormon desteği daha çok addison hastalığından muzdarip hastalar üzerinde kullanılmakta. yani böbreküstü bezlerin çalışmadığı durumlar efendim.

    ezcümle, teori doğruysa bile en çok hormonal etki rol oynuyor görünüyor.

    son bir bilgi daha. yükseklerde oksijen oranı aynı. %21. her yükseklikte bu böyle ama yükseklerde boyle yasası hasebiyle basınç düşük yani her türlü gazın moleküler miktarı az. ince yani hava. hal öyle olunca ciğerlerinizdeki basıncı anormal düşürmeniz gerekir ki hava içeriye aynı miktarda dolabilsin. e bu çok zor tabi.

    burada o konuyu en vahşi haliyle ve daha etraflıca karalamıştım zaten.

  • seo'cu dallamalar yüzünden maalesef artık google'da bir şey arayıp bulmak imkansız hale geldi. bir şey arıyorsun ilk 3 sayfa birbirinin kopyası aynı sayfa ve yazılar.

    "x kişisi kimdir? x kişisi nerede doğdu? x kişisi hakkında bir çok kişi bu soruyu soruyor. detaylar haberin devamında."

    size ben boydan gireyim.

  • karşısındaki insanı yeteri kadar bir süre dünya ilişkilerinden uzaklaştıran beyne oksijen gitmesini engelleyen mucizevi dialogların bütünü..
    örnek verelim..
    yer: boğazdaki teknelerden bir tanesi. (balık yeniyor)

    tekne azıcık sallanmaya başlar. yan masadaki ufak kızımız bir anda.. "anneeeee bağla kendiniiii. anneeeeaa bağla kendiniii." muhtemelen anne olan şahısta "niye?" diye bir soruyla karşılık vermiştir. bunun üzerine kızımız "anne bağla kendini çünkü gemi batıyor..".

    heh afferim. bağla kendini daha derine batalım birlikte..

  • maalesef 50 liralık saç düzleştiricisini alamadığı için saçlarını ütülemek zorunda kalan kızlarımız var, hem de sayıları tahmin edemeyeceğiniz kadar çok. ne yapsınlar, imkanları el verdiği ölçüde güzel görünmeye çalışıyorlar.

    ama yok, en cool biziz ya. saç mı ütülenirmiş, büyük kezbanlık. durumu var mı yok mu merak etmeyin hiç.

  • alın size öğrenince ufkunuzu beşe katlayacak bir bilgi deyip o bilgiyi vermeyen avelin yanında esamesi okunmaz.
    avel bilgi vericem deyip telefondaki bi özellik diye kestirip atmış. ne özelliğin adını söylemiş, ne nasıl kullanılacağını anlatmış, avel işte.