hesabın var mı? giriş yap

  • kilise ve cemevleri imkanlarınca mekanlarını başından bu yana depremzedelere açtı ve insanlara yardım etmeye çalışıyorlar.

    video'da konuşan insanların şikayet ettiği ise, bunlar gelenlere insan gibi davranıyor, çevresini temiz tutuyorlar. nasıl bir kültürden geliyorlarsa, böylesi bir şeyi, ancak özel eğitimli insanların yapabilceğini düşünüyorlar. yok, biraz karşındaki insana saygılı davranmayı ögrenirsen yeter, insana insan gibi davranılması gerektiğini umarım ögrenirler.

    diyanetin başından itibaren, tüm personalini ve imkanlarını depremzedelerin hizmetine sunması gerekirdi. bir tek camiden depremzede çocuklara ali babanın bir çiftliği var şarkısını okuyan eski imama rastladım, onu bu eleştirilerden ayrı tutarım.

  • iranlıların bir kısmının daha uçaktayken başörtülerini çıkarıp attığını, hatta bazılarının uçağın tuvaletinde üstünü değiştirerek askılı t-shirt, şort vs giydiğini, üstelik iranlı kızların genellikle güzel ve bakımlı olduğunu bilmeyen arkadaşları rahatsız eden durum.

    sıkıntı yok gelsinler.

    sen hiç ingilterenin fransanın iranlı turist gelmesin, hintli turist gelmesin, afrikalı turist gelmesin vs. dediğini duydun mu?

    edit: türkiye'de millet üstsüz denize giriyor ama yukarıdaki edite göre şort giyen iranlı müslüman ülke olduğu için türkiye'ye gelmezmiş. allah akıl fikir versin, ne diyeyim?

    edit 2: eleman sayfalarca ayar yiyince entry'sini baştan aşağı değiştirmiş ama orijinal entry tabi ki burada

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.

  • ss'nin, 15 temmuz'dan itibaren el altından çok sayıda kayıtsız silah (kalaşnikof) dağıttığını iddia etmektedir.

    edit: normalde çoğunlukla okumayı tercih ediyorum ama bu konuya ilgisizlik gerçekten hayret verici. adam 1 saat önce yazdı bunları, kimsenin yazmadığını görünce başlık hareketlensin diye yazdım.

    sedat peker'in bulunduğu konum ve şu ana kadar olan iddiaları düşünülünce, böyle bir haberde yer yerinden oynaması lazım, adam elinde çekirdek, "keşke video çekse böyle tat vermiyor" diyor. muhalif diye geçinen twitter baykuşlarında tık yok...

    beter olalım.

    ilave:
    (bkz: 15 temmuz gecesi sivillere silah dagitilmasi)

  • mum ışığıyla aydınlatılmış gece pazarı resimleriyle meşhur olduğu için “mösyö kandil” olarak bilinen flaman ressam petrus van schendel'den rotterdam'da gece pazarı, amsterdam'da gece pazarı ve alacakaranlıkta bir pazar yeri.

    [görsel

    https://soz.lk/i/3jxtpdci görsel]

    görsel

    eserleri ingiltere'den avustralya'ya kadar birçok müzede sergilenen, özel koleksiyonların ve müzayedelerin aranılan ismi olan van schendel'in önemli müşterileri arasında ingiltere kraliçesi victoria, hollanda kralı ii. willem ve belçika kralı i. leopold de varmış.

    ressamla ilgili ilginç bir detay: üç evliliğinden tam 15 çocuğu olmuş! 13'ü ilk eşinden! evi geçindirmekte zorlandığı zamanlarda, uluslararası üne kavuşana kadar bazı resimlerini yok pahasına satmak zorunda kalmış.

    ayrıca kendi çapında bir mucit diyebilecegimiz petrus van schendel, denizde navigasyon, demiryolu, havacılık ve tarım alanlarında birkaç patent almış ve bunlar bazı fuarlarda sergilenmiş.

    petrus van schendel

    görsel
    görsel
    görsel

  • yakın tarihin en yoğun şehir savaşının yaşandığı ülke. bu savaşta, çoğunluğunu eski sovyet ordusu mensuplarının oluşturduğu çeçen milisler, rus birliklerine karşı önemli başarılar kazanmışlardır. aralık 1994'te başlayan i. çeçenistan savaşı'nın ilk ayında rus kuvvetleri 225 tank ve zırhlı araç kaybetmişlerdir. bu kayıp, rusya'nın harekatta kullandığı zırhlı araç sayısının %10'una tekabül etmektedir.

    bu savaşta ruslara karşı savaşan çeçenlerin hemen hemen tamamı eski sscb ordusunda görevli personelden oluşmaktaydı ve kullandıkları silah ve teçhizat rus yapımı idi. genel olarak çeçenler 15-20 kişilik savaş gruplarından oluşmuş bir askeri yapıda mücadele ettiler. bu savaş grupları, rpg-7 veya rpg-18 kullanan bir anti-tankçı, bir makineli tüfekçi ve bir keskin nişancı* içeren, 3-4 kişilik hücrelere bölünmüştü. ayrıca ek olarak cephane taşıyan personel de bu hücrelere eklenmekteydi. bu hücrelerin öncelikli görevi tank ve zırhlı araçların imhası idi. keskin nişancı ve makineli tüfekçinin görevi zırhlı araçlara eşlik eden askerlerin etkisizleştirilmesiyken, eşgüdümlü hareket eden roketçiler araçlara saldırıyordu. genelde 5-6 hücre (ya da anti-tank timi) eşgüdümlü olarak hareket ediyordu. saldırılar yer seviyesi, apartmanların zemin, birinci ve ikinci katlarından gerçekleştirilmekteydi. roketle yapılan saldırılarda araçların üst ve arka kısımları özellikle hedef alındı ayrıca bol miktarda molotof kokteyli de kullanıldı. saldırıların ilk aşamasında öncelikle konvoyların ilk ve son sıralarındaki araçlar hedef alındı (arada kalan araçları hareketsiz kılmak için).

    çeçenlerin bu savaşta uyguladıkları anti-tank taktikleri şu şekilde sınıflandırılabilir:

    1) anti-tank personelini koruyacak makineli tüfekçi ve keskin nişancıdan oluşan anti-tank timleri oluşturulması.

    2) binaların zırhlı araç manevrasını kısıtladığı bölgelerde pusu noktaları belirlenmesi.

    3) belirlenen bölgelerde, zırhlı araçları tuzağa sürecek şekilde pusu tertiplenmesi.

    4) eşgüdümlü çalışacak timlerin zeminde ve bina katlarında mevzilenmesi.

    5) tank ve zırhlı araçların özellikle arka ve üst bölgelerinin hedeflenmesi. ön taraftan yapılacak saldırılar, sadece saldıranın yerinin açığa çıkması sonucu doğurmuştur.

    6) konvoya eşlik eden uçaksavar topçusunun ilk başta safdışı bırakılması.

    rusların ilk etapta verdiği kayıpların hemen hemen tamamı ilave zırh koruması taşımayan, uygun taktiklerle hareket etmeyen ve savaşa hazırlık seviyesi düşük araçlardan oluşmaktadır. buna ilaveten rus askeri personelinin düşmanı küçümsemesi de kayıpların yüksek olmasında etkili olmuştur. savaşın ilk ayından sonra ruslar zırhlı konvoylara kundağı motorlu uçaksavar topçu sistemlerini de kattılar (zsu-23-4* ve 2s6*). bundaki etken, tank toplarının çeçen anti-tank timlerine karşı tamamen etkisiz olması ve yüksek atış süratine sahip uçaksavar toplarının düşman personeline karşı daha etkili olmasıydı. rusların geliştirdiği bir başka yöntem ise konvoyların güzergahlarındaki muhtemel noktalara pusu kurulmasıydı. yem olarak gelen zırhlı konvoya saldırmak üzere harekete geçen çeçen timleri, böylelikle tespit ve imha ediliyordu.

    savaşın ilk ayında çeçenler 62 rus tankını imha ettiler. ölümcül isabetlerin hemen hemen tamamı reaktif zırhla korunmayan bölgelere kaydedildi. çeçenistan'da kullanılan t-72 ve t-80 tankları, ağır zırhla kaplı ön bölgelerinden etkili isabet almadılar, buna karşın sürücü mahali, arka-üst ve arka-yan taraflar ile taretin üst kısmı en savunmasız bölgeler idi.

    şehir savaşında ve kapalı alanda roket kullanımında karşılaşılan sorunlar roketin yerinin kolaylıkla tespit edilebilmesi ve zehirli roket egsoz gazıdır. ayrıca fırlatmadan sonra yeni roketin doldurulması arasında geçen süre de önemli bir sorundur. çeçenler bu sorunu birden fazla roketçinin birbiri ardına atış yapması ile çözmüştür. gelecekte şehir savaşlarında ihtiyaç duyulacak anti-tank roketlerinin, düşük tespit edilebilirliğe sahip, birden fazla kullanılabilen ve çabuk doldurulabilen hafif ve kapalı alanlardan ateşlenebilen sistemler olması gerekmektedir.

  • emlak balonu nedir biliyor musunuz?

    geçen gün bir tane ilan gördüm, yerini de söyleyeyim hatta istanbul şirinevlerde metroya yürüyerek yirmi dakika mesafede. kötü bir semt yani bilen bilir. ev de çok yeni durmuyor. piyasa araştırması yapıyorum sadece nerede ne görürsem bakıyorum bilgi ediniyorum.

    neyse aradım adamın eşi oradaymış gel eve bakalım dedi. girdim eve, banyoda duşakabin yok, mutfakta mutfak dolabı yok. yerler zaten fayans parke değil. bir de kat kaloriferi. salonda soba duruyor. ev en az yirmi yıllık. 2+1 leş bir ev. gözünüzde canlandırın yani. kadına dedim ki ablacım bu evin bayağı bakıma ihtiyacı var, dolap yok bilmem ne yok. tabi dedi, herkes kendi zevkine göre yaptırır evi dedi. işte tabi herkes kendi zevkine göre yaptırır evi cümlesini söylerkenki özgüven var ya hani, ben ev sahibiyim özgüveni, ev bu kardeşim işine gelirse özgüveni, ben aslında şark kurnazının cahilin önde gideniyim ama benim evim var özgüveni, işte o özgüvenin sebebi bu emlak balonu. ve o özgüven emlak balonu.

    kiralık veya satılık ne kadar ev sahibi gördüysem istisnasız hiç biri mi adam çıkmaz. hep bana mı denk geliyor arkadaş hepsi mi eşşek olur. bıktım yeminle, bu insanlarla anlaşmaya çalışmaktan aynı dili konuşmak zorunda olmaktan bıktım.

    şuan oturduğum evin sahibi beyfendi de iki yıldır evi yaptırcam diye oyalıyor bakalım. çıkamıyorum da evler ebesininki kadar pahalı. nolacak böyle bilmiyorum. köyde kentte üç beş tarlası olan sattı istanbulda müteahhit oldu, kendi işinin terimlerini öğrenemeyip iki kira debosot dedi ama biz yıllarımızı eğitime verdik istediğimiz semti bırak istemediğimiz semtlerde bile istediğimiz evlerde oturamadık. ev ulan ev. içimize sinen eve bile oturamıyoruz. ben böyle ülkenin de emlağının da balonunun da amasını avradını.

    düzenleme: bir takım imla hataları.

    yıllar sonra gelen edit: sırf istanbuldan kaçmak için doğuya yerleştim. hatta bayağı doğu. ilk defa geldiğim yerler, ilk defa gördüğüm kültürler.

    size şöyle kısa ve öz cevap vereyim; bir yıl oldu, terörden dolayı ölümle burun buruna da geldim, yanıbaşımda bombalar da patladı, çatışmalar yaşanırken teröristlerin sesini duyacak kadar yakında da bulundum ama yine bir kere bile pişman olmadım. istanbul öyle bir yer.

  • "şampiyon olamadın, gs'yi yen bari aq" şeklinde güncellenmesi gereken öneri.

    adetullahtandır debe editi : dün maç boyu ve sonunda slaven bilic'e epeyi sövdüm, saydım. maç sonu o açıklamalarını izleyince çok kötü oldum aq. gelip "sırtındaki ceketi verirmisin?" dese verirdim o derece yani. gitmesin lan bu adam! vodafone arena'da bir sene yaşasın hiç olmazsa. duygusallıktan çok kaybettim, çok kaybettik. bir sene daha kaybedelim ne olacak aq? küçülecekmiyiz?

    inanç ve umudun sonundaki zafer, sizin sikilmiş şampiyonluklarınızdan 10 kat daha değerlidir benim için.