hesabın var mı? giriş yap

  • çok üzücü bir durumdur. neden kullanıyorsunuz? diye sorulmuş.

    insanlar maalesef genç yaşlarda bu illete başlıyor. bu tozun tüccarları, bodi salonlarındaki gençlere yaklaşıp çat diye portein hapı iğnesi basıyor ve illet sürekli yayılıyor. geçen hafta maalesef bir arkadaş daha bu sebepten dolayı hayatını kaybetti.

    olay samsun'da gerçekleşiyor. akşam 21.00 sularında bodicilik salonunundan eve gelen r.s, annesinden acilen para istiyor. parayı alamayan genç önce annesinin bacağını ısırıp kandaki tozları çekmeye çalışıyor.

    yaralı annesinin bağırışlarını dinlemeyip toz tüccarlarını eve çağıran genç, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyaları değerinin çok altında satarak karşılığında portein tozlarından alıyor. komşuların iddiasına göre tüccarlar evden çıkarken ''yarasın koçuma, sütle iç tamam mı?'' gibi ifadeler kullanıyorlar. fakat toz bağımlısı genç kendisinden geçiyor ve porteinleri burundan çekince maalesef hayatını kaybediyor.

    tedavisinin ardından yerel basına konuşan anne e.s ise zehir tüccarlarının bir an önce yakalanmasını istedi. oğlu r.s'nin protein tozuna karşı verilen amansız mücadelede unutulmamasını temenni etti.

  • yaşam fikrinin insanları çıldırtmıyor oluşundan daha ilginç değildir. her an ölüme daha da yaklaşıldığı için her gün dünden daha iyi, yarından daha kötüdür. insanı rahatsız edecek olan şey, insana sıkıntı veren şey ölüm olmamalıdır. yaşıyor olmak, tüm sıkıntıların kaynağıdır.

    heinrich heine der ki;
    "uyku iyidir. ölüm daha iyi. ama en iyi şey aslında hiç doğmamış olmaktır."

  • skim böyle başak burçluluğu... bilgisayardaki sistem dosyalarını düzenlemek:(

    levent diye, o devrin digimon'u bir arkadaş toplamıştı ilk bilgisayarımı. sene 95. ilk günün akşamı evde kurcalıyordum, tek tek bütün klasörlere girip her bir dosyaya tıklıyordum peki buna basınca noluyo, e peki buna basınca noluyo diye diye.. böyle kurcalarken fark ettim ki aynı dosyalardan birden fazla yerde var. bir win32 mi windows mu ne öyle bir yerde var, bir program files diye bir yerde var, içlerinden bazıları başka bi yerlerde daha var... "dağınık levent tabi (anne tonlamasıyla verip de veriştirdim levent'e) elli kez kopyalamış aynı dosyaları bilgisayarın hafızası dolacak boşuna" diyerek kolları sıvadım ve müthiş bir işgüzarlıkla sabaha kadar benzer/aynı adlı tüm sistem dosyalarının eşlerini silip silip tek klasör altına topladım hepsini. sonuç olarak da sabaha bilgisayarı kucağıma almış halde ıkına sıkına 3 otobüsle bakırköy'den hacıosman'a gidip, suratımda takınabildiğim en sempatik "ben bi bok yidim" gülümsemesiyle levent'in ziline basmam gerekti.

    yalnız o vakitler bilgisayardan alınan zevk bile başkaydı be... windows plus'ta mı ne gelen, tren istasyonlu wall paper'ı görmek için evden kalkıp 2,5 saatlik yolu tepip sarıyer'deki arkadaşa gitmişliğim olmuştu. wall paper görmeye bak sırf. bu da mallık değil mi? değildi işte. abimden ablamdan çok seviyordum be o ilk bilgisayarımı. ne de güzel bilgisayardı... pentium 133 mmx, 16 mb ram, cücük kadar hard disk. autocad'e tıkladıktan sonra yatardım on dakka uyuyum o açılana kadar diye.

  • her zamanki gibi bilgi kirliliği, yanlış bilgiler ve bin defa tekrarlanan saçma sapan bayat espriler havada uçuşuyor. çomarland'da bir başka gün.

    olayın aslını açıklayayım. apple netflix gibi sıfırdan video sitesi açmayacak. zaten halihazırda mevcut olan hbo ve diğer video izleme sitelerini ve uygulamalarını (netflix hariç) tek çatı altında toplayıp paket halinde indirimli olarak satacak. yani 5-6 tane video servisinin her birine 10 dolar ödeyip 50-60 dolar ödeyeceğimize hepsine tek seferinde 20-25 dolar ödeyeceğiz. üstüne canlı spor paketi...vs gibi bazı ek paketler de olacak ve almak isteyenler bunları satın alabilecek.

    bu arada disney şirketinin ceo'su bob iger apple şirketinin yönetim kurulunda yer alıyor. disney geçen sene fox'u satın aldı ve şu anda dünyanın en büyük film kütüphanesine sahip oldu. abd'nin en büyük spor network'u olan espn de zaten disney'in alt şirketi. disney ile apple arasında çok ciddi bir işbirliği dönecek.

    bunun üzerine apple'ın kendi üreteceği içerikler de olacak ama bunlar işin bonusu olacak.

    olayın spotify ile de alakası yok.

  • nasıl geriye gittiğimizi gösteren konferanstır. şimdi erzurum'da orucu ne bozar konferansları var herhalde.

  • öğrencisine 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistemin bir tık ötesinde bence bu ayıp. çünkü ömrünün çoğunu bu dili kullanarak idame edeceksin.

    12 yıllık lise dönemi sonuna kadar olan kısımdaki eğitimden sonra bir de ortalama 4 yıl lisans eğitimi alan bir bireyin kendi ana dilini yazmak bir yana dursun konuşmada bile zorlandığını görüyor ve yaşıyoruz. ne yazık ki uyguluyoruz da. hala daha 'de', 'da', 'ki' nasıl yazılır - kullanılır bilemiyoruz. yeri geliyor yarışma programlarında kendini övmekle bitiremeyen genç dimağların 'da'nın hışmına uğramalarına tanıklık ettik. yeri geldi iş ilanlarında, satılık ev, araba, arsa ilanlarında gözlerimiz kanadı.

    sanırım ne yaparsak yapalım buna bir çözüm bulamayacağız. her sene ramazan ayında sakız ile ilgili sorulan o malum soru gibi tamamiyle öğrenip kurtulamayacağız bu cahilliğimizden.

    her bakanlık değişimiyle değişen sınav sistemiyle vakit kaybetmekten, en çok benim oğluşum/premsesim başarılı olsun diyerekten direkt onları; 'cevapları bilsin de aman hukuk okusun, aman diyeyim mimar olsun, ceo olsun, doktor olsun ki zaten yazdığını bi eczacılar anlıyor ne gerek var dil bilmeye - dil bilgisi bilmeye mantığıyla jokey gibi sınav sırtında koşturarak yeterince robotlaştırıyoruz. tıpkı ebeveynleri aynı çarkta döneminde erittikleri gibi.

    demem o ki bir dilekçe bile yazamayacak nice eğitimli, seri üretim google tarayıcıları yetiştiriyoruz.

    sonumuz hiç iyi değil vesselam.

    kendimi de kimseden ayrı tutmayarak bu eleştirilerime katıyorum.

    acilen sonuçlarla uğraşmayı bırakıp insanlarla uğraşmaya başlamalıyız.

    edit: link ekleme

    https://www.instagram.com/p/baewbcojsmo/

    edit 2; ikame-idame etmek. tşk @cimdigriz

    edit 3; tdk sitesindeki bilgiye göre dilbilgisi şeklinde yazılınca bir sonuç çıkmıyor. ayrı yazınca sonuç veriyor.

    http://www.tdk.gov.tr/….gts.59ecaea0a070d6.72315336

    edit 4: tdk'ya - tdk'ye. bilgi veren yazarlara teşekkürler.

    edit 1298 ; edit yapa yapa sözlük bana bu dil bilgisini öğretecek şükür ki.

  • iki haftadan fazladır uğraştığım, sonunda çözümsüzlükten buraya taşımak zorunda kaldığım enfes rezalet. buraya yazıyorum ki, vestel televizyonunuz varsa çocuğunuz veya evcil hayvanınızla aynı odada açık halde asla bırakmayın.

    şuraya bir edit gelsin: firmadan kutlu bey tarafıma ulaştı. geçmiş olsun dilekleriyle cihazımdaki sorunu ciddiye aldıklarını, benimle hemfikir olduklarını, benim cihazım nezdinde münferit bir olay olduğunu ve ev yanma noktasına gitmediğimiz için şanslı olduğumuzu ilettiler. kendileriyle gün içerisinde tekrar iletişim halinde olacağız, onları da editle ekleyeceğim.

    yeni edit zamanı: kutlu bey tekrardan iletişime geçip tarafıma muadil bir televizyon yollayacaklarını söyleyip model bilgisi iletti. firmanın risk biriminin de yaşadığım ile gelip televizyonumu inceleyeceklerini iletti. aynı zamanda yeniden bir sorun yaşamam durumunda direkt kendisine ulaşmam için iletişim bilgilerini verdi. şu an için gelişmeler bu şekilde. olumlu olumsuz görüş bildiren herkese teşekkür ederim. durumu sonuçlandırdığımızda tekrar bilgi vereceğim.

    keşke sözlüğe vs. erişimi olmayan normal vatandaş da sorunlarını çağrı merkeziyle çözebilse. keşke ben de böyle sansasyonel bir başlık açmak zorunda kalmasaydım. umarım bundan sonra sorunlar daha kolay çözülebilir.

    --- edit bitti ---

    üç yıl önce alındığı günden beri yerinden kıpırdamadan aynı sehpanın üzerinde duran 49ub8300 model televizyonumun ekranında çıkan belli belirsiz yeşil yatay bir çizgiyle başladı her şey. aynı gün içerisinde git gide kötüleşti, ertesi gün de bir yanık kokusuyla beraber çizginin başladığı yerde siyah bir nokta oluştu. bu da son hali. bu aşamaları özellikle ekledim ki panelde darbeye bağlı herhangi bir hasar olmadığı görülsün.

    tam çizginin hizasında televizyonun dış yüzeyi içerideki aşırı ısı yüzünden eridi.

    henüz televizyonu alalı üç yıl olmamıştı, bu arada öğrendim ki vestel televizyonları vestel mağazasından alırsanız üç yıl, benim gibi internetten alırsanız iki yıl garantisi var.

    neyse dedik sonuçta bariz bir üretim hatası var televizyonda. çağrı merkezindeki arkadaşlar son derece düzgün bir üslupla sorunumdan duydukları kaygıları belirtip yaşadığım şehirdeki yetkili servise durumu iletti.

    yaşadığım şehirdeki tek yetkili servis denen ahırda çalışanlar sağolsunlar yalan söylediğim ithamında da bulundular, son derece ters bir tavırla da karşı karşıya kaldım. geleceklerini söyledikleri günden üç gün sonra gelebildiler. bu arada iyi niyetle üç yıllık garantiden faydalanabileceksem bile o şansım elimden alınmış oldu zira faturam 11 eylül 2017 tarihli.

    8075187612 numaralı çağrı kaydım üzerine gelen arkadaşlar benim yanık kokusu, görüntü kaybı ve televizyonun erimesi şikayetlerimle aynı bulguları tespit ettiklerini elimde bulunan servis fişinde de teyit ettiler. televizyonun garantisi bittiği için hiçbir şey yapamayacaklarını belirtip panelin ücretini talep ettiler. vermeyeceğimi
    zira televizyonumda bir üretim hatası olduğunu söylediğimde de 60 tl servis ücretini alıp gittiler.

    aynı evde bir adet 12 yıllık lg plazma, bir tane 9 yıllık samsung lcd, bir adet de 8 yıllık lg lcd tv ilk günkü gibi çalışırken, yerli ve milli olmakla gurur duyan bu firmanın televizyonu en ufak bir dış etmene maruz kalmadan üç yılda durduğu yerde içten yanıp eridi. bak normal bozulma da değil, dümdüz panel hatası değil, eridi.

    bundan sonraki bir hafta da günaşırı çağrı merkezini aramakla geçti. çağrı merkezindeki arkadaşlar sorunumu tekrar duyduklarında son derece kaygılı bir ses tonuyla derhal ilgililere ileteceklerini söylüyor, kliketa kliketa diye umut sarıkaya efektiyle bilgisayarlarına bir şeyler not ediyorlardı. neyse ki oyalandığımı anlayacak kadar muhatap oldum çağrı merkezleriyle bugüne kadar.

    sonuç olarak anladım ki vestel televizyonların birkaç yıl içinde yanarak bozulması firma içinde normal karşılanıyor.

    baştaki mesajımı tekrar vereyim; benimle aynı hataya düşüp vestel marka bir televizyon aldıysanız, çocuğunuz veya evcil hayvanınızla aynı odada çalışır halde asla bırakmayın. zira yangın çıkarması an meselesi.