hesabın var mı? giriş yap

  • serbest stil dövüş tekniği konusunda genç yaşta uzmanlaşmış bir kardeşimizdir.

    yalnız o elektrik kutusunun üstüne çıkıp ilginçli tekme atmak nereden aklına geldi çok merak ediyorum. hani futbol oynarken artistlik yapan elemanlar olur ya, sırf hareket yapmak için pozisyon bekler, burada da eleman sırf hareket yapmak için uygun dövüş zemini aramış yıllarca da sonunda denk gelmiş gibi. saygı duydum.

  • yıllarca e kitap okuyucu almayı düşünüp vazgeçtim. sonunda paraya kıyıp aldığım cihazdır. sosyal medya kullanmaya başladığımdan beri kitap okuma alışkanlığımı büyük ölçüde kaybetmiştim, bu cihazla hem hevesten hem de daha önce erişemediğim kitaplara erişebildiğim için günde 1 saate yakın kitap okuyorum. okuma alışkanlığımı geri kazandım diyebilirim.

    bir aylık kullanım sürem boyunca yorumlarım;

    öncelikle cihaz ile ilgili olarak;

    1- kesinlikle çok rahat bir ekranı var, kendinden aydınlatmalı ve siyah fon-beyaz yazı imkanı ile çok kullanışlı. geceleri yanınızdakini rahatsız etmeden kitap okuyabiliyorsunuz. fontu büyütüp küçültebilirsiniz. ayrıca basılı kitaplarda sahip olmadığınız (% olarak ilerleme, chapter sonuna kaç dakika var vs. ) şeylere de sahip oluyorsunuz.

    2- sözlük imkanı süper, içinde ingilizce-ingilizce sözlük ile geliyor ama internetten okuma yaptığınız dil ile ilgili sözlükler bulup indirebilirsiniz. ben ingilizce-türkçe sözlük indirdim örneğin. ayrıca yine cihaz içinde daha önce arama yaptığınız kelimelerin listesine ulaşıp bu kelimelere tekrar bakabilir, çalışabilirsiniz. yabancı dil öğrenmek için ideal.

    3- alt çizme, not alma gibi özellikleri var. tabi ki basılı kitap kadar pratik değil ama kendi içinde avantajlı olduğu durumlar var. örneğin kitapta bir kısmı highlight (alt çizme) olarak işaretlediğiniz. sonra tüm highlightlarınıza tek bir yerden erişebiliyorsunuz. aslında araştırma yapmak için kitap okuyorsanız kesinlikle daha pratik. ayrıca not da aynı şekilde üstünü çizdikten sonra kendi klavyesi ile yavaş da olsa not alabilirsiniz. kendi düşüncem not alma kağıtla karşılaştırıldığında nispeten zor olsa da tüm notlarınıza erişebilmek çok pratik bu nedenle değer.

    not tutmak ve organize etmek için harika bir öneri geldi toy suhteden; clippings.io, ücretsiz üye olup kindle'ınızın içindeki my clippings.txt dosyasını import edip tüm notlarınızı organize bir şekilde görebilirsiniz. ayrıca chrome eklentisi ile kindle store'dan aldığınız kitapların notlarını da görebiliyormuşsunuz.

    4- 8 gb versiyonu kesinlikle yeterli, 32 gb'a hiç gerek yok.

    5- şarjı gerçekten çok uzun gidiyor, ekran ışığını açmadığınızda şarjı bitmiyor diyebiliriz.

    gelelim türkiye'deki e kitap ortamına;

    açıkçası benim en çok merak ettiğim konu buydu, almadan önce çok araştırdım. nasıl satın alınacak, satış fiyatları vs. fakat şunu söylemeliyim ki hiç bir e kitap henüz satın almadım. zaten amazon kindle store ile türkiye'ye giriş yapmadı henüz. girdiğinde belki rekabetçi bir ortam oluşturarak bu piyasayı normal bir hale getirebilir. aksi halde şu anda e-kitap almak saçmalık seviyesinde pahalı. şimdiye kadar okuduğum kitapların hepsini internetten buldum ve sorunsuz indirdim.

    bu her ne kadar emek hırsızlığı olsa da ekitap fiyatları makul seviyelere gelene kadar bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. açıkçası yayınevleri buna direnç göstermeyip şimdiden yasal olarak bu yola girseler, insanlar da bu illegal yolları öğrenmeden güzelce 3-5 liraya kitap alıp okusa daha güzel olur.

    kitap bulma, indirme yükleme vs. konuları hakkında yorumlarım;

    1- yeni çıkan kitaplar hariç neredeyse tüm önemli kitapları bulabiliyorsunuz, illa ki bulamadığınız kitaplar olacaktır fakat onları da basılı olarak satın almanıza bir engel yok.

    2- (bkz: sömürülesi e-kitap siteleri) başlığında pek çok farklı alternatif var benim 2 favorim var linklerini aşağı bırakıyorum
    genellikle yabancı ağırlıklı ama türkçe kitap da bulunan z library

    ve daha önce debeye giren bir entry vasıtası ile öğrendiğim genellikle türkçe kitaplara erişebileceğiniz eksikitap

    3- favori bir kitabınızın yabancı dildeki versiyonuna erişmek çok güzel bir şey, hem dil gelişimi açısından hem de arşiv yapabilmek için.

    4- çok farklı alanlarda yabancı dilde ekitap bulabiliyorsunuz, örneğin yemek kitapları veya belli bir konuda özelleşmiş kitaplar. bunları türkiye'de isteseniz de basılı olarak bulamazsınız.

    5- calibre programını kesinlikle kullanın hem e kitaplarınızı düzenli tutabileceğiniz bir kütüphane görevi görüyor hem de kindle'a doğrudan kitap gönderebiliyorsunuz. not: kitapları epub olarak arayın calible mobi'ye aktarım sırasında çeviriyor. mecbur kalmadıkça pdf indirmeyin okuması zor.

    6- eğer bir arkadaşınızda da ekitap okuyucu varsa beğendiğiniz bir kitabı arkadaşınıza mail atabilirsiniz :) (ödünç verilip geri gelmeyen kitaplara son)

    tüm bunların yanında e-kitap okuyucunun şöyle bir avantajı var ki beni en çok o cezbetti ve alana kadar farkında değildim. pek çok kitabı bugüne kadar basılı olarak beğenip satın almış, fakat biraz okuduktan sonra bana uygun olmadığını fark edip bırakmıştım. ekitap bu israfı direkt önlüyor, bakıp beğenmediğinizi anlayıp siliyorsunuz. bu nedenle okuduğunuz kitap sayısı düşük bile olsa yarıda bıraktığınız kitaplar için bile kindle veya başka bir ekitap okuyucu almaya değer.

    edit: ben de neden bu kadar mesaj geliyor diyorum, debeye girmişim :)

    gelen mesajlar üzerine bazı eklemeler yapmak istedim.

    1- ekitap sitesi olarak: libgen.is önerildi. toy suhteye teşekkürler.

    2- amazon hesabınıza kindle tanımlaması yaptığınızda size bir mail adresi veriyor o mail adresine kitabı yolladığınizda doğrudan kindle a geliyor. oldukça pratik. madeingoda teşekkürler.

    3- pdf okuması yapılıyor fakat çok konforlu degil, denediğim bir kitapta başlıklar ve karakterler biraz kaymıştı. mecbur kalmadıkça pdf okumamayi tercih ederim.

    4- türkiye'de e ticaret sitelerinden birinden aldım, satıcı garanti veriyor ama açıkçası bana pek güven vermedi garantisi yokmuş gibi kabul ederek kullanıyorum.

    5- ikinci el satışı da sarı sitede çokça var. sanki pek çok kisi bir hevesle alıp şimdi satmaya çalışıyor gibi. almayı düşünenler değerlendirebilir.

  • kemal kılıçdaroğlu hariç herhangi birisidir. kemal kılıçdaroğlu olumsuz bir şeyden sorumlu tutulamaz, tutulması akıldan bile geçirilemez.

  • muhteşem yüzyıl gibi büyük prodüksiyonlarda oynayıp, paranın verdiği şımarıklıkla ortada oyuncuyum diye gezenlerin joaquin phoenix'i defalarca izlemesi gereken filmdir.

    birbirinden bağımsız karmaşık duyguyu ifadesine yansıtmayı ve her birini ayrı tondan seyirciye aktarmayı acaba hanginiz layığıyla becerebilir?

    tabi şunu da sormak lazım, acaba filmde yaratılan sarhoş,kimsesiz ve kendinden nefret eden karakterin karşısındaki narsist karakterle uyumunu hangi yönetmen ekrana yansıtabilir?

    yönetmen diyince aklına mahsun kırmızıgül'ü, sinan çetin'i getiren yalnız ve güzel ülkemden bu filme bir haftadan fazla dayanabilmesini ve tabiki de dev salonlarını tahsis etmesini beklemiyorduk.

    edit: imla

  • erciyes üniversitesinde yatmakta olan oğlum atlas lösemi, acil a rh+ trombosit kan ihtiyacımız var, 0505 492 17 36,

    debe edit: atlas'a kan verildi ve bir ünite kan da yine losemi başka bir çocuğa verildi, süpersin sözlük. 70 e yakın çakı gibi kan gönüllüsünüde listeme ekledim. losemi servisinde kan ihtiyacı olduğunda daha hızlı ihtiyaç karşılanacak inşallah. siz iyisinizde siyasiler kötü, varolun. konu kendini imha edebilir.

    *losev'i de hatırlatayım burdan açtırılmayan bir hastanesi var sözlük. üyede olabilirsin, bağışta yapabilirsin, etrafına hatırlatabilirsin. türkiyenin bu hastaneye ve losev'e ihtiyacı var. losev

    *buda var ekşi sözlük donör oluyor kampanyası

  • fenerbahçe beko'nun çok yüksek ihtimalle yeni koçudur.

    saras oyunculuğundan beri çok sevdiğim ve hocalığının da çok başarılı olacağına inandığım bir isimdi. artıları ve eksilerine bakacak olursak;

    önce artıları değerlendirirsek, her ne kadar barcelona macerası fiyaskoyla bitse de elit koç seviyesinde değerlendirilebilecek bir koç ve şu kısıtlı piyasada gidilebilecek en yüksek profilli isim kendisi. camiayı çok yakın tanıyan, kulübün ekmeğini yemiş ve alışma zorluğu yaşamayacak biri. stil olarak zeljko obradovic ekolünden gelme, oyunun her anına hükmetmeyi ve her anını planlamayı seven bir koç. düşük bütçeli ve yüksek bütçeli takımlarla f4 görmüş, büyük bütçeliyi pek yönetemese de düşük bütçeli, komutanının her dediğini dinleyen asker zihniyetli oyuncularla oldukça başarılı olmuş bir isim. büyük bütçeli dönemindeki hatalarından ders aldıysa, sıkıntılı taraflarını yontabilirse verim verebilir. özellikle zalgris dönemindeki havasını yakalarsa avrupa basketbolunda gerçekten ikinci obra dönemi başlayabilir.

    eksileriyse her ne kadar kağıt üstünde başarılı sayılabilecek gibi görünse de beklentinin çok altında kalan barcelona kariyeri. barcelona 'ya giderken bize de ucundan laf çakıp başka hiçbir takım söz konusu bile olmadı sadece burayı düşündüm diye koşa koşa gidiyordu, en sonunda sertaçvesely'nin önünde oynatmak gibi saçmalıklar içine girdiği zamanlarda kovuldu. barcelona'nın o dönemki muhteşem kadrosuna rağmen her zaman beklenti altında ezildi, hiçbir hedefe tam manasıyla varamadı. formsuzluğunun yanında çoğu oyuncuyla kanlı bıçaklı hale geldi, sahaya istediği oyunu bir türlü yansıtamadığından saha kenarında bağırıp çağıran, obra özentisi vasat muamelesi gördü. kanlı bıçaklı olduğu iki oyuncu da şu anda fenerbahçe beko kadrosunda bulunuyor, bu durum başlı başına bir facia yaratacak düzeyde. derya ve sertaç'ın bulunduğu yönetimden de başka bir saçmalık beklenmezdi.

    artıları ve eksileri şu anda ne olacağına dair hiçbir ışık sunmuyor, bu hikaye çok iyi de bitebilir çok kötü de. sadece tek kesin olan şey yönetimin değişip farklı bir yapılanmayla devam edilmesi halinde saras'ın da bir şeyler yapabileceğine dair çok daha büyük umutların olacak olması.

  • michio kaku’nun geleceğin fiziği adlı kitabında idda ettiği bilimsel bir açıklama.

    bu konuyu uzun süredir araştırıyordum ve az çok fizikle ilgilenen kesmin büyük bir çoğunluğu 2 milyon ışık yılı uzaklıkdaki andromeda galaksisine ışık hızına yakın bir hızda gidilirse kaç yılda gidilir? sorusuna yaklaşık 2 milyon yılda gidilir diyeceğinden eminim.

    bunun öyle olmadığını biliyordum ancak farkın bu kadar büyük boyutlarda olacağı aklıma hiç gelmemişti.

    oncelikle kısa ve öz bir şekilde açıklamam gerekirse evet ışık hızı ile andromeda galaksisine 2 milyon yılda gidilir ama kime göre? dünyada bekleyen insanlara göre. uzay gemisinde ışık hızına yakın bir hızda ilerleyen insana göre zaman çok yavaş akacağından sadece 23 yılda diğer galaksi sistemine ulaşmış olacak. bizlere göre onlarca yıl alan yıldızlara belki birkaç saat içinde gitmiş olacak.

    bugüne kadar çogumuza bu bilginin verilmediğinden adım gibi eminim. çünkü diğer yıldızlara gidebilmek için uzay gemisinde çoğalıp onlarca kuşak sonrası neslimizin ancak ulaşabileceği yerler olarak hayal edildi hep.

    michio kaku’ya göre ramjet füzyonu sayesinde sürekli çalışan 1000 tonluk ramjet motorunun saniye kare başına 9,8 metrelik bir ivme sağlayabilmesi halinde (ki bu dünya’da hissedilen kütle-çekim ivmesidir) bir yıl içinde ışık hızının yüzde 77’sine ulaşabilmesi mümkün.

    bu ramjet füzyonu uzayda her yerde bulunan hidrojen gazını sıkıştırıp elektrik ve manyetik alanlar ile ısıtıp hidrojeni helyuma çevirerek oluşan füzyon.

    kısacası bir motoru güçlü bir şekilde sürekli çalıştırırsanız yavaş yavaş da olsa ışık hızına yaklaşırsınız. hiçbir zaman ışık hızına ulaşamasınız ama gerek de yok.

    einstein’ın görelilik teorisine göre, zaman hızlanan bir rokette yavaşlar, böylece dünyada milyonlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, astronotlar bu olaya göre sadece 23 yıl yaşlanmış olacaklar.

  • bira şişesi kapağının içinde plastik bir parça vardır.

    --- spoiler ---

    çoğu hafta pazar günü bile çalışan ve madalyaları koyacak yer bulamayan ben, dünyanın öbür ucundaki proje ortağına, whatsapp aracılığyla işle ilgili bir şey sordum. gelen cevap bir kasa bira fotoğrafıydı. çünkü günlerden cumartesiydi.

    --- spoiler ---

    o lastik parçaya, conta denir.
    o kapağa da, contalı kapak!