ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
new balance 574
-
rahat sözcüğünün altını gerçekten dolduran, 15-20 saat aralığında ayakta çalışmak zorunda olduğum zamanların kurtarıcısı ayakkabıdır.
tüm rahatlığına rağmen, muhtemelen uzakdoğu üretimi olduğu için, kronik bir burun çökme sorunu vardır. fazla kalın olan burnu, en fazla 3 giyişten sonra çukurlaşmaya başlar. kısa sürede eski bir görünüm alır. istisnasızdır.
pandemide biriyle tanışmanın imkansızlaşması
-
ya benim birader tanidigim en sansli insan bu konuda. pandemiden hemen once bosandilar, gitti kendine bir apartman dairesi buldu. sonra pandemi tanrilari karsi komsu olarak ona yeni bosanmis tek cocuklu bir hanim getirdi. yeni bosanmis tek cocuklu hanim ile yeni bosanmis tek cocuklu 'agabi'm pandemi surecinde sevgili oldular. cocuklari birlikte oynamaya basladi falan, dordu birden gezip duruyorlar. yakinda birlikte yasamaya baslayacaklar. adam pandemi ortaminda yeni aile kurdu kendine ya, oglum millet anasini babasini goremedi bir yildir lan. sitcom tadinda bir hayat. pek mesutlar tanrilar nazardan saklasin. haybeden bir tane daha yegen sahibi olduk biz de iyi mi?
edit: ne kadar çok güzel mesaj geldi bu entry ile ilgili, umut veren anekdotlara ihtiyaç varmış herhalde :) bir yandan mutlu çift adına tebrikleri kabul ediyor, teşekkürler ediyorum, bir yandan dilerim ki hayat bazen de böyle kucağınıza ihtiyacınız olan şeyleri bırakır diyorum. sevgi doldum, yumuş yumuş oldum.
edit 2: geri zekalı olduğum için ben bunu önceki gece yazdım sanıyordum, meğer gece nöbetine kalmış debeye girmiş, şimdi anladım. ben de diyorum nereden görüyor insanlar da bir sürü mesaj atıyor. böylece farkında olmadan da debe editi yapmışım, insan kınadığını yaşıyormuş hakikaten. entryi de böylece çift editle bok ettikten sonra dağılabiliriz bence.
2023 sonu editi: bu yaz evleniyorlar. yeni yeğenim pek tatlı nazar değmesin, yengem de bal gibi, bir nazar değmesininizi alırım
sakarlık
-
az önce pencere ile sırtımı kanatmayı başarabilmem sanırım tam olarak bu durumun özeti. üstün başarı gerektiren durumların adını sakarlık koymuşlar.
kürt yapımı uçak
-
(bkz: bijing 737)
profesörün doçenti kestiği ülke
-
başbakanın bakanı tokatladığı ülkedir.
kedilerin gariplikleri
-
bizimkinin çoraplara karşı özel bir ilgisi var. temiz, pis farketmeden alır oynar. suyuna atar, çıkarır, yine oynar.
çamaşırlıkta asılı duranları da kapar, suyuna atar. sonra tekrardan yıkarım ben de :/
geçen gün kullanmadıklarımdan verdim oynasın diye. artık nasıl mutlu olduysa suyuna bile atmıyor. gece bizime yatıyor, oyuncak ayısıymış gibi çorabını da getirip, sarılıp öyle uyuyor.
nasıl bir sevgidir bu.
aliexpress'ten ıvır zıvır alınan yıllar
-
türk halkının telefon kılıfı, ekran koruyucu, v.b. ürünleri 1 dolardan aşağıya hatta çoğu zaman 50 centten aşağıya aldığı yıllardı. sonra berat albayrak içinde ne olursa olsun gümrükten geçen her kargoya vergi koydu. türk halkı şimdi de o 1 dolarlık telefon kılıflarını kullanıyor ama artık 3-5 liraya doğrudan çin'den alamıyor, aynı ürüne 100 lira vererek aradaki ithalatçı firmayı zengin ediyor.
roma döneminde bugünkü türkiye'nin yer adları
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
eve gelen bir koli üzerinde adım, soyadım ve evlilik soyadımı gören 9 yaşındaki ege şaşırır...
ege: anne, senin amerikalı arkadaşın fazladan bir soyadı yazmış yanlışlıkla.
romica: fazladan değil, o benim evlenmeden önceki soyadım.
ege: nasıl yani?
romica: evlenince babanın soyadını kullanmaya başladım.
ege: neden?
romica: yasalar gereği öyle oldu.
ege: ama o yasa değişmiş, şimdi kızlar soyadını kullanabilirmişsin...
romica: ama son on yılda yaptığım her şeyi babanın soyadıyla yaptım, o yüzden değiştiremem.
ege: babamla evlenmeden önce yaptığın her şeyi de kendi soyadınla yapmıştın ve değiştirdin ama!
romica: öyle oldu maalesef...
ege: garip...
romica: ?
ege: hep senin kadar tuhaf biriyle evlenmek istediğimi düşünürdüm...
romica: eee?
ege: ne bileyim soyadını değiştirmişsin, çok... ezik... evlenmek için soyadından vazgeçecek biriyle asla evlenmezdim!
romica: ezdin oğlum beni cidden :)
ege: eee? niye sırıtıyorsun o zaman?
romica: hiiiç, hoşuma gitti :)
ege: öfff, hala çok tuhafsın...
ruffles'ın 23 nisan reklamı
-
ne güzel söylemiş.
<<güzel olan tasolar değildi belki de, oyun oynamak, arkadaşlarla birlikte olmaktı, yoksa aynı taso işte, şimdi de var>>
ruffles bey, üzüyorsunuz.