hesabın var mı? giriş yap

  • bu ülkenin ana dili türkçe lan.insanlar ne diyecek.ingilizce ve fransızca tercümanlık yapıyorum.ben bile türkçe söylerim.hiç de gocunmam.ama eminim burada insanlara tepeden bakan tiplerin a1 ingilizcesi bile yoktur.internet ve klayve sen yok musun? yaz da yaz.

  • 50 yas civarindaki insanlara cemkirme sekli. soyle devam eder: "adam 47 yasinda kendi cumlelerinin alintilandigi entry'leri hakaret gerekcesiyle sikayet etmis. sen boyle bir anli sanli hukuk zaferinin yanina yaklasabildin mi? yok iste otur sen anca boyle".

  • herkes o kadar zengin görünüyor ki zengin ve fakirleri ayıran tek bir detay var: zengin karakterler lüks otomobillere binerken fakirler de en kötü ihtimalle her yere taksiyle gidiyor. ülkede metrobüse bir tek ben biniyorum resmen amk.

  • dikkat o kadar ana hikayeye ve oyunculuklara çekilmiş ki sözlük yazarları tarafından, filmin güzelim yan hikayesi, buraya yazan herkes tarafından gözden kaçmış

    --- spoiler ---

    şöyle ki; louge, zamanında oyunculuk yapmış, hala da yapmak isteyen bir adam. filmin başlarında ailesine, "bu seferki önemli bir fırsat" diyor ve "öncekiler de önemli fırsatlardı ama olmamıştı" diyor oğlu. ve seçmelere kral olmaya çalışan grotesk bi karakter olarak giriyor ancak jüri onu "daha krala benzeyen ve daha genç birini istiyoruz" diyerek yolluyor. buna üzülüyor louge.

    sonrasında bertie'nin üstüne düşüyor, onun kral olmasını, abisinin önüne geçmesini isterken kendi hırsı da var işin içinde. ve filmin son sahnesini biraz dikkatli izlerseniz, kral ve ailesi halkı selamlarken, onların yaklaşık 5-6 metre arkasında duran louge, parmaklarının üzerine çıkıp, kral ve ailesinin üstünden halkı görmeye çalışıyor 1-2 saniye. kekeme bir adamın kral olmasına ve onun gelişimini sağlamasına katkıda bulunduğundan dolayı mutlu mudur, yoksa kral kendisi olmadığı için buruk mudur, o kısım seyircinin bakış açısına kalıyor biraz.

    --- spoiler ---

    sonuç olarak ana hikayesinin yanına, böyle küçük ve (onca ihtişamın yanında) önemsiz bi başarısızlık hikayesini de sığdırmayı başarmış bi film the king's speech. ve iyinin de üzerinde olan oyunculukları izlemek ayrı bir zevk. oscar alır mı bilinmez, ama sinema severlerin arşivlerinde yer alacağı kesin.

  • benim yüzümden gelen zamdır arkadaşlar, özür diliyorum hepinizden.

    üç sene evvel tüplü araba aldığımda lpg 3 liraları gördüydü. arabayı sattım lpg 2 oldu.

    ondan sonra dizel bir araba aldım, mazot fiyatları uçtu, 4.80 liraları gördü, sattım 3.30'lara kadar düştü.

    şimdi iki hafta evvel motor aldım, 4.20'leri görmüş olan benzin 5'e doğru emin adımlarla ilerliyor.

    kısacası benim yüzümden hepiniz silkiliyorsunuz arkadaşlar. kusuruma bakmayın n'olur.

    hayır desem ki akbile döneyim tekrar, ona da zam gelir diye korkuyorum. hükümet ben yürüyeyim, kilo vereyim istiyor galiba. ne kadar da düşünceliler, sağolsunlar.

  • la oglum bu kıza kimsenin varoş dedigi yok, taa yillar önce biri baslik açıp gitmis, millet de hayali karakterlere karsi bu kızı savunuyor mk, açın bir okuyun herkes bu kizı savunuyor işte, kimi linç ediyonuz , don kisot gibi yel degirmenleriyle savasiyorlar yaw.

  • bir nevi dans dünyasının aikidosu olarak da nitelendirilebilir (ki işi iyi bilen yönlendirici eşliğinde takipçinin gerçekten de hareketlerin de yapmaya çalışabileceği ikinci bir seçeneği pek olmaz - tabii takipçinin de çok az konseptten haberdar olması durumunda). karşılıklı denge, gerilim ve basınç noktaları üzerine yoğunlaşarak yönlendiricinin takipçiye yön verdiği, erkeklerin bazı danslar da olduğu gibi yılanvari kıvrılma hareketleri yapmadıkları, parmaklarıyla havaya yanlara doğru işaret etmedikleri 1930-40lı yılların sokak dansı. boogie-woogie, rock'n'roll, rockeswing (iskandinav swingi), jazz dans, modern dans ve hatta hip hop danslarının atası.

    bu danstan nasıl oldu da cıstak cıstak clubbinge kadar geriledik diye insan hayıflanmıyor değil.

  • açıktan teşekküre gerek yoktu be abicim.

    edit:

    türk kaynaklarından yapılan açıklamaya göre boğazların kapatılması haberi doğru değilmiş. https://twitter.com/…glu/status/1497570960811175938

    zelenskinin tweetini biz türkler yanlış anlamadık, ana dili ingilizce olan the guardian zelenskinin tweetini "russia-ukraine latest news: turkey will block russian warship access to black sea, says zelenskiy, in blow to putin" diyerek yorumlamış. https://twitter.com/…ian/status/1497570442944651271

    yani zelenski açık bir şekilde boğazların kapatılacağını iddia etti.

    kişisel yorum: bir milletin egemenliğine bir başka ülke tarafından darbe yapılması atatürkçü türk gençliğinin kabul edebileceği bir durum değil elbette ancak özellikle son 10 yıldır her açıdan yapayalnız bırakılmış türk halkının sonunu göremediği bir yola girmesi de mümkün değil.

    ayrıca iki yüzlü batıdan daha net bir şekilde ukraynaya destek olan türk devleti ve türk milleti dünya arenasında duruşunu gösterdi. pkk güzellemeleri yapmaya devam eden, hiçbir işi yokmuşcasına ermeni tehcirinı soykırım gibi göstermekle uğraşan batılı devletlere yüzüncü yaşına girmeye hazırlanan türkiye cumhuriyeti'nin bir şey kanıtlamaya ihtiyacı yok. biz halihazırda bedellerini ödemiş bir milletiz.

    ayrıca dünyanın doğrucu davutu biz miyiz kardeşim? ben artık sıradan bir vatandaş olarak adaletin kılıcı olmak istemiyorum. natonun sergilediği tavırdan fazlasını gerçekleştirmek bize zarar verecektir.

  • kilyos'ta çok soğuk, karlı bir havada kemal sunal ile yağlı güreş sahnesi çekmektedirler,çekim uzadığından yadigar üşümektedir.aynı anlarda kemal sunal ise kaloriferleri yanmakta olan arabasının içinde viski içmektedir.yadigar ejder de arabaya binmek en azından ısınmak istemiştir.arabanın kirleneceği düşünülerek izin verilmemiştir.bu yadigar ejder'in çok ağrına gitmiş o gün sette yapımcıyla tartışmıştır ve yeşilçam mafyası tarafından bir daha iş alamama cezasına çarptırılmıştır ve bu sürecin sonu da malum sonla ,parkta ölümle bitmiştir.
    kemal sunal'ın yadigar'ın arabaya bindirilmemesi konusunda tavrı bilinmemektedir. günahını almayalım ama gerçekten bundan sonra yeşilçam emektarları benim gözümde yıldızların çok ilerisinde
    anı kaynak: sönmez yıkılmaz arka pencere dergisi sayı 5