ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sinop'un en mutlu il seçilmesinin nedeni
-
tüikin yaptığı araştırma sonucu 2013 yılının en mutlu ili sinop'muş, haber ,,
dünden beri haritada sinop'a bakıyorum neden neden diye... bugün keşfettim ve gizli resmi gördüm, ukrayna'ya en yakın il lan burası, ayrıca yıllardı feribot seferleri yapılıyormuş, mayısta da katamaran seferleri başlıyormuş,, haber
evet sinop bilinmezliği çözüldü, artık en mutsuz il seçilen bingöl denklemini de başkası bulsun..
istanbul'da yaşamak
-
istanbul'da yaşayıp istanbul'u övmek için çok çok az sebep vardır. o övenler de toplu taşıma kullanmayan, arabasını park etmek için mücadele vermeyen, doğru düzgün fakir fukara, göçmen vs. ile muhatap olmayan, kendine bol vakit ayırıp şehrin güzel yerlerinde hayatın tadını çıkaran insanlardır. yoksa bu kadar kaosun, fakirliğin olduğu, yaşamın ve paranın pul kadar değerli olmadığı, insanların birçok semtte kucak kucağa yaşadığı, ahır damından bozma evlere bir asgarî ücret kira istenen boktan bir şehri kim niçin över?
kürt annenin elini öpen türk askeri
-
insandir.
kızların en çok söylediği yalanlar
-
yoo kızmadım
teyyo pehlivan
-
kendi ağzından;
rahmetli atatürk'ün yanında oturuyorum. gazi, ingiltere cumhurbaşkanı curchill ile satranç oynuyor. hem de iddialı bir karşılaşma.
atatürk, curchille dedi ki;
-yenersem bana ne vereceksin ?
curchill;
-sana kuzey irlanda'yı veririm dedi.
buna karsilik ataturk de -'ben de yenilirsem sana doğu anadolu'yu vereceğim
diye konuştu.
ben hemen itiraz ettim ve atatürk'e "bizim ev n'olcak" dedim.
o zaman buyuk atatürk;
-teyyo pehlivan'ın evi hariç
dedi. bu kez curchill itiraz etti ve
-teyyo pehlivan'ın evi yoksa ben doğu anadolu'yu ne yapayım
dedi ve satranç oynamaktan vazgeçtiler.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
bazen çocukları çok da küçümsememiz gerektiğini gözümüze gözümüze sokan diyaloglardır.
5 yaşındaki yiğenim: 5yy
ihe sade: is
5yy:amca
is: söle canım
5yy: amca ben sana ottus ikki deditebiliğ miyim
is: dedirtebilirsin
5yy: hayıı , sen dediğtemezsin diyeceksin
is: iyi, dedirtemezsin
5yy: otus , dört daha kaç eder
is: otuz dört
5yy: oleyy , oleyy!! dedittim dedittim.
is: ne alakası var, sen 34 dedirtmicektin ki 32 dedirtecektin
5yy: ahahahha, bak 32 dedin
is:...!(vay şerefsiz)
iz bırakan kitap cümleleri
-
“ne makine şu insan be; içine ekmek, şarap, balık, turp koyuyorsun. iç çekmeleri, gülüşler ve düşler çıkıyor!”
nikos kazancakis - zorba
ebola virüsünden ölenlerin dirilmesi
-
(bkz: oklu ve motorlu adam ben olacam) *
en son haber mustafa kemal tweeti
-
bunların vatan hainliği ile yargılandığı günü görmeden ölürsem gözüm açık gidecek.
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
kurum: sağlık bakanlığı
görev: beyin cerrahisi uzmanı
kıdem: 2/1
mesai saatleri: haftada 45 saat artı ayda 10-11 nöbet, geçen ayın hesabı ile ayda 192 saat, nöbet ertesi izinsiz devam ( yani aralıksız 33 saat )
izin: resmi izinler geçerli ( ama nöbet yoksa, bayram gibi tatillerde mutlaka nöbet olur ), 10 yılı aştığım için yılda 30 gün
maaş: 1900 lira civarı maaş ve ek olarak döner sermaye ile ayda 5000 lira, her şey dahil, döner sermaye yıllık izinlerde kesilir ve emekliliğe bir faydası yoktur
artıları: ?
eksileri: liseden sonra altı yıl üniversite ve 6 yıl uzmanlık sonrası 30 yaşında meslek sahibi olmak. evden çok hastanede kalmak, çocuklarını başkalarının büyütmesi, yorgunluktan arabanı eve kadar uyumadan sürebilmek için dua etmek, tüm bu yorgunluğuna rağmen hata yapma lüksünün olmaması, her türlü enfeksiyonun bulaşabileceği şartlarda riskli meslek sayılmamak, beklentisi yüksek ve zor durumda kişileri görmek, mr yazmadığın ya da istediği ilacı vermediğin ya da hastayı getirmeden kim olduğunu bilmediğin kişilerce getirilen filmlere bakmadığın ya da tuvalete gittiğin ve bir süre poliklinikte bulunamadığın ya da randevusuz gelenler yüzünden randevululara zamanında bakamadığın, vs gibi nedenlerle sürekli şikayet edilmek ve uydurma şikayetler nedeniyle bile savunma vermek, tehdit ve hakaret duymak, dayak yemek, sistemin hatalarının yüklendiği kişiler olmak... daha o kadar çok şey var ki, ben sadece durmak ve unutmak istiyorum.
mesleğimi seviyorum, keşke ideal şartlarda yapabiliyor olsaydım. kişisel tatmin, akademik kariyer, vs isteyen yine seçsin ama arkamızdan küfredildiği kadar kolay değil. bir de benim branşımı seçecek bayan meslektaşlarımın kulağına küpe olsun, bugün ameliyatını yaptığım hasta ile vizitte yeniden yaşadım; ameliyatı sizin yaptığınızı öğrendiklerinde "eline sağlık" yerine "olsun" diyorlar tevekkülle. erkekle bir olamıyorsunuz, eksiksiniz, ikinci kalitesiniz.
edit: new old boy haklıydı. kaç yıl sonunda meslek sahibi olabildiğimi yazmamışım.
edit2: "ayda 30 gün" "yılda" olarak düzeltildi. teşekkürler mayalilithowsky.
edit3: kıdem 1/4. yeni hastanede yıllar önce aldığım toplam parayı alıyorum, maaş 2800 oldu, toplam değişmedi; ama neyse ki nöbet sayısı bire indi. 15 senelik doktorum. borçlar dağ gibi...
edit4: arabayı eve uyumadan sürebilmekle ilgili...
https://www.idealmedicalcare.org/…-home-after-work/
edit5: bugün radyoda teknoloji sektöründe satış temsilcisi olan bir arkadaş maaşına ek olarak 3 ayda bir 21000 tl prim aldığını söyledi. asgari ücretten çalışıp çalışmadığını sordular, asgari ücret değilmiş. hata yaptım ben...
anne yatağı sererken yorganların üstüne atlamak
-
bir de anne yatağı yaptıktan sonra, yatağa yatıp üzerine yorganın serileceği anı beklemek vardır. benzer kalibredeki güzelliklerdendir ikisi de. o anki duyguyu anti-depresanlara katacak bir teknoloji olsa keşke.
hayrettin'in sayfasındaki utanç verici yorumlar
-
oruç tutana saygısızlık, ona zorla bir şeyler yedirip icirmeye çalışmakla olur.
bunlar başkasının hayatına, inancına, inancsizligina saygı gostermeyip kendilerine mağduriyet yaratıyor.
oruç tutarak benim inancsizligima baskı yapıyorsunuz, dese ne yapacaksınız? senin inanma hakkın var da onun inanmama hakkı yok mu?
bu memlekette ne kadar çok kara cahil, yobaz var yahu!
fince
-
bugun fince bir kitap okurken bu dilde de ayni bizde oldugu gibi pekistirme oldugunu fark ettim. mesela, "yksin" yalniz demek; "ypöyksin" ise yapayalniz... "ypö" tek basina anlamsiz bir kelime.
örnekleri cogaltmak gerekirse:
typötyhjä: bombos, "thyjä" bos demek.
upouusi: yepyeni. "uusi" yeni demek.
täpötäysi: dopdolu "täysi" dolu
kedilerin gariplikleri
-
bi yere çıkmaya çalışırken kayıp düştüğünde, eğer kendimi tutamayıp gülersem, koşup gelip saldırması. utanıyo mudur nedir. ahahahah anam geliyo geliyo.