hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: sevgilim eve iç çamaşırsız döndü

    1. gece dışarı çıkmıştı.. bu ne demek lan şimdi.

    3. altına sıçmıştır belki hemen aklına kötü şeyler getirme panpa.

  • sanildigi kadar geri zekali olmayan down sendromlular, down sendromsuzlarin bir çogundan daha dikkatli ve de akillidirlar. dikkatlerini islerinden baska birseye vermediklerinden isyerinde dedikodu yapma, baskalarinin kuyusunu kazma, hirsizlik yapma gibi adetleri de yoktur. ozellikle getir-gotur isleri (bkz: office boy), garsonluk gibi isleri itina ile yaparlar. bu tur islerde ise alinasidirlar ve bir suru hiyardan iyidirler.

  • pulp fiction filminin unutulmuş ortak senaryo yazarı. herkes unutsa biz unutmayız.

    tarantino ile arkadaşlığı çok eskidir. (video dükkanında beraber çalışmışlar). kariyerlerinin başında üç kısa filmden oluşan bir antoloji yapmayı planlarlar ama bu fikir hiçbir zaman gerçekleşemez. tarantino'nun kendi kısa film konsepti, sinema dünyasına büyük bir adım atmasını sağlayan reservoir dogs'un temelini oluşturur.

    roger avary pandemonium reigns adlı kendi senaryosunu filme çekemez, bu anlamda tarantino'nun gölgesinde kalır. tarantino senaryoyu satın alıp pulp fiction filminde kullanır. boksörün kavga edip mafya tarafından kovalandığı, sonra rehin dükkanına girdiği bölüm. aynı zamanda true romance filmi için yazdığı senaryoda kullanılmayan bölümler, yine pulp fiction filminde "bonnie olayı" bölümünün temellerini oluştur.(tarantino'nun sahnelerinin olduğu bölüm, ölüden kurtulup arabayı temizledikleri).

    tarantino, pulp fiction ile ödülleri toplarken törenlerde roger avary'inin ismini kullanmaktan imtina eder. altın küre'de senaryo ödülünü tek başına alır ve roger avary'inin adını anmaz bile. ancak en iyi senaryo oscar ödülünü alırken roger avary ile birlikte alırlar. filmin fragmanında gerçek hak sahipliği şöyle belirtilir; "yazan ve yöneten: tarantino. hikaye: tarantino ve avary"

    quentin tarantino, bugün klasiğe dönüşen filminde senaryonun çoğunluk payına sahip görünse de roger avary kesinlikle aynı övgüyü hak ediyor. tarantino'nun yaratıcı kısmı kısıtlandığı zaman (yani sonraki filmlerinde), diğer filmlerinin pulp fiction seviyesine çıkamadığı ne yazıkki bir sinema gerçeğidir.

  • 21. yüzyılın savaş teknolojisine getirdiği mühendislik harikası füze savunma sistemi. özeti şu, israil topraklarına doğru fırlatılan roketi tespit ediyor, ondan sonra olabilecek en yakın noktadan atılan füze ile kesişecek şekilde bir füze ateşliyor ve havadaki füzeyi imha ediyor. birkaç on santimlik roketleri bile tespit edip imha ettiğine göre, aletteki hassasiyeti siz düşünün.

    ayrıca bugün israil ordusunun hamas liderini öldürmesinin ardından başlattığı operasyonda, gazze tarafından son birkaç saatte fırlatılan 300'den fazla roketi etkisiz hale getirdiği açıklanmış.

    adamlar ülkelerini öyle bir koruma altına aldılar ki, hayretler içerisinde kalmamak mümkün değil.

    http://en.wikipedia.org/wiki/iron_dome

  • e hadi bu kız çocuğu kötü ingilizce konuşuyor...sen de buzda dans izliyosun arkadaşım?

    hangisi daha kötü?

  • kadıkoy minibusundeim :
    1.kız : ayyy pelin biliomusun omeri gordum cok yakısıklı olmus.
    2. kız : hadı yaa!!hanı su eskı mahelledekı karga burunlu omer mi?
    1. kız : eveeettt!oha fln oldum yanii !!! oha oha bin kere ohaaaaa!!!
    ustunde tommy gomlek boleee, altında tommy panti, dızel ayakkabı offff! bana merhaba dedi biliomusun!!
    2. kız : hadi yaa! oha yaa o cok cirkindi
    1.kız : halen cirkin ama cok yakısıklı olmus!!!

    (bkz: marka takinitisi olan insanlar)

  • geçen bankada ufak bir işim dolayısıyla bir cümlelik yazı yazdım dekonta. gişedeki memur doktor gibi yazınız var ne güzel deyince bim'de çalışıyom ben yeaa diyemedim tabi gururumdan tıp okuyorum dedim. ses tonunuz da güzelmiş keşke sinema okusaydınız dedi hatun bana mı yürüdü nedir anlamadım hala. ama bankada herkesin bir bakışı var bana o an kendimi çok möhim çok ünlü gibi hissettim ne yalan diyeyim 5 dakika da olsa güzel bir şeydi.

  • bu gün yeğenimle parka gittik.
    top oynarken köşede öylece oturan 5-6 yaşlarında bir çocukla göz göze geldim.
    isterse bize katılabileceğini söyledim ve çekingen bir şekilde katıldı.
    adını sordum, söylemedi.
    başka bir çocuk adının ahmet olduğunu söyledi sonra.
    biraz daha bize katılsın diye sürekli topu ahmet' e attım, sonra dilinin o güzel bağı çözüldü.
    yanımızdan bir süre ayrıldı.
    biraz sonra başka bir arkadaşı:" onun annesi öldü..bu yüzden sabahtan akşama kadar hep parka geliyor. "
    deyince sessizliğinin nedenini öğrenmiş oldum.

    en son biz giderken: " ben , yarın sabah da burdayım..hep burdayım ." dedi.

    küçücük bir çocuk..annesi yok, tüm gün parkta, hep parkta.

    yarın sabah ben de parktayım ahmet.
    hem de sadece seninle top oynamak için.

    güncel bilgi; ahmet ve ikizini bu gün parkta bulamadım zira yağmurlu havada haliyle parka gelmemişler..ama ben peşlerindeyim,bir de akşam şansımı deneyeceğim.

    son güncel bilgi; ahmet ve ikizine birkaç sürpriz hazırladım ama yağmurlu havalar sağolsun bir türlü yakalayamadım bu ikiliyi.

  • 2 büyük rezalete sahne olan maç

    1. konyaspor ceza sahasında yoğun buzlanma vardı. içeri giren fenerli düşüyordu ve hakem buna rağmen maçı oynattı. en azından maça ara verip zincir taktırabilirdi.

    2. yine aynı hakem uzatmaların ikinci devresini oynatmadan maçı bitirdi.

    aziz yıldırım'dan 3, mahmut uslu'dan 2 tane basın toplantısı bekliyorum

  • haram olan içikiyi kullanmamalarına rağmen, içki içenleri destekleyen zihniyet. başkalarının yaşam tarzlarını desteklemekteler. helal olsun.

  • --- spoiler ---

    dördüncü sezonun on ikinci bölümününden sonra ortaya çıkan tablo şu; jesse-walt-gus üçlüsünün aynı anda hayatta kalması söz konusu değil. üçünden biri ölecek ama bu sezon sonunda ama gelecek sezonun başında. dizideki rol dağılımını göz önüne alınca; gus'ın ölmesi ihtimalini diğerlerine oranla daha yüksek bir ihtimal olarak görüyorum. peki soru şu;

    gus nasıl ölecek?

    her yeri izleyen, iş ortamında güvenliği üst düzey olan, arabasına bomba konulmasına dahi uyanan bir suç örgütü lideri nasıl öldürülür? yakın mesafeden silahla öldürmek söz konusu değil, arabasını patlamak işe yaramadı. zehirlemek en azından artık kısa vadede bir opsiyon değil. hal böyleyken ne yapılabilir? güvenliği ikinci planda bıraktığı, tek başına olduğu, öldürülebilir olduğu tek bir yer var. salamanca'tı ziyaret ettiği yer. sezon başından beri bu buluşmaları izliyoruz ve son buluşmada; aldığı intikamın hazzıyla kibrine yenilen, salamanca ziyaretini şahsi şovuna çeviren gus, burada öldürülebilir. walt bilse burayı zaten kafadan hallederdi işi ama yeri bilen jesse ve o'nun kafası görece ağır çalışıyor. walt, elinde bombayla gelip; arkadaş adam bomba kokusunu alan k9 gibi hareket etti, bombayı tespit etti dediği zaman nihayet jesse'nin kafası çalışacak ve salamanca'nın kaldığı yeri walt'a anlatacak. walt, elinde patlayan bomba ile salamanca'nın yanına gidecek. durumu anlatacak; bu eleman senin ailenin kökünü kazıdı, o'nu öldürmek için bir fırsatın var diyecek. salamanca'nın üstüne ya da tekerlekli sandalyesine yahut orada artık televizyonun yanına, arkasına bi yere bomba konulacak. gus, salamanca'nın yanına gidip yüzüme baksana diye havalara girecek. salamanca bu defa yüzünü gus'a doğru çevirecek ( ve bölüm ismi hakkını verecek ) bir bakış atacak ve belki de gülerek zile basacak... boommmm. gus sizlere ömür.

    dizinin dördüncü sezonu boyunca karşılıklı gus-salamanca sahneleri izlemiş olmamız. gus'ın kendisine bakmasını istemesi. jesse'nin bu yeri biliyor olması ve bölümün adı birleşince neden olmasın?

    --- spoiler ---